13. AĞIr ceza mahkemesi ( cmk 250 maddesi İle yetkiLİ )


Duruşmaya 13.30’a kadar ara verildi



Yüklə 425,04 Kb.
səhifə3/6
tarix02.08.2018
ölçüsü425,04 Kb.
#66113
1   2   3   4   5   6

Duruşmaya 13.30’a kadar ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

SANIK METE YALAZANGİL TEKRAR HUZURA ALINDI,

SORGUSUNA DEVAMLA;Teşekkür ederim, Sayın başkanım,değerli üyeler,sayın Cumhuriyet savcılarım. Sayın başkanım ilk ezbere okuduğum hiç düşüncelerimde en ufak bir soru işareti kalmasını istemediğim sorgumda kendi yazımla yazmış olduğum ezberlediğim ifademi okumuştum, fakat şu anda tekrar etmekte olduğum yazılı ifadem kendime tevdii edilen 1.2.3.ve 4. ciltlerdeki biraz önce yemek arasında da içeride arkadaşlarla da konuştuğumuzda, 20 kişiye yakın sordum hiç kimse 4 cilti okumamış, herkes kendi bölümlerini okumuş, ben 4 cildi yaklaşık 8-10 sefer okudum. Ondan dolayı da bu kadar geniş bir şekilde bir ifade yazmış bulunmaktayım. İlk ifademde yüzünüze karşı ezbere okumuştum. Fakat burada 4 cilt arasında yaklaşık 100 sayfaya yakın şahsımla ilgili paragraf paragraf ,değişik yerlerde ,değişik ciltlerde suçlamalar var, ben arkamda mevcut 76 tane tutuklu arkadaşımın da vaktini fazla almaksızın kısa bir geçiş yapıp bunu bitireceğim vaktinizi aldığımdan da dolayı da özür dilerim, ama bunlar benim yazdıklarım bir şey değil, 1.2.3 ve 4.ciltlerde şahsıma yönelik yüz paragrafa yakın ayrı ayrı ve değişik değişik, doğru yanlış izah edilen sayfa sayfa , paragraf paragraf ben bunları okuyordum size fakat uyuyan arkadaşlarımız olmuş, sizinde rahatsız olduğunuzu hissettiğimden dolayı tekrar etme gereği duymuyorum, kısa geçeceğim,vaktinizi aldığım için de özür dilerim. Şimdi Sayfa 784 Zeki Yurdakul Çağman’ın emniyet beyanı, ilk bölümdeki bahse konu olan soru içerisinde mevcut suçlamalar, Zeki Yurdakul Çağman ile çıkar amaçlı teşekkül yasadışı teşekkül oluşturduğum, ayrıcı Saipir ve Tuncay isimli şahıslarında bu teşekkül içinde suikast türü silahlı eylem planladıkları suçlamalarında benim hiçbir şekilde olmam söz konusu bile değildir. Ayrıca bu şahıslarla Zeki Yurdakul Çağman ve ben , bırakın teşekkül oluşturmayı herhangi bir ortamda beraber bulunduğumuzu kanıtlayan hiçbir delil, belge, telefon görüşmesi ve bilgi yoktur, buna rağmen bu kişilerle beraber olmadığım gibi Yurdakul’un da olduğunu bilmiyorum ve duymadım çünkü 10 senelik arkadaşım, genelde işyerinde görürüm ve samimi bir dostum ve arkadaşımdır. Ayrıca bana bu şahıslarla beraber olup teşekkül oluşturduğumuz suçlaması emniyet, savcılık ve mahkemede sorulmamıştır ama iddianamede mevcuttur. Sayfa 711’de ikinci paragrafta benimle ilgili bölümde de bu oluşumla ilgili hiçbir sorunun olmadığı ayrıca deliller bölümünde de hiçbir suç deliline rastlanmamaktadır. Emniyetinde deliller bölümünde hiçbir şeyi sunamaması , sadece demin okuduğum demin avukatımla bir mülakat yaptık, ben size yanlış ifade etmişim, istihbarat şubenin yazdığı Terörle şubeye yazıdaki bu teşekkül ve oluşumla ilgili tarih el yazısıyla gözüküyordu, 23.07 gördüm, ben Cd’lerde fakat kendisinde orijinal çıktısı var ben tutuklanmadan üç gün evvel yani 23.08.2007 tarihi olarak onu da düzeltilmesini rica ediyorum. Sadece istihbarı bilgi laf’ıyla insanları suçladığı ve zan altında bıraktığı görülmektedir. Bundan yola çıkarsak TCK ikinci bölüm madde 267 ve bentlerinde açıklanan iftira suçunu polisin işlediği görülmektedir. Ayrıca teşekkül oluşumunda bulunduğum iddia edilen soruda ismimin bulunması TCK sekizinci bölüm madde 125/1’de belirtilen suçun işlendiği sabit olup, ilgililer hakkında gerekli yasal işlemin yapılmasını rica ediyorum, Sayfa 786’da yazılı olan telefon görüşmeleri bölümünde de Mete Yalazangil ile telefon görüşmesi 79 kez sayfa 713’de de benimle ilgili bölümdeki telefon görüşmesi 29 kez olarak yazılmıştır, bu kadar uzun süreli arkadaşlık ve dostluklarımızda çok komik bir görüşme olduğu malumunuzdur. Zeki Yurdakul Çağman’ın sayfa 787 Hukuki durumunun değerlendirilmesinde, geçen Muzaffer Tekin’in tutuklanmasından sonra Mete Yazalangil’e bağlı olarak çalışmalara başladıkları iddia edilen suçlamaları benim için geçerli olmaktan çok uzak bir suçlamadır. Muzaffer Tekin tutuklandıktan sonra Yurdakul ile de hiçbir görüşmem olmamıştır, ayrıca sayfa 758’de mevcut d bendi telefon görüşmeleri bölümünde Saipir ile Tuncay 17.07.2007 tarihinde benimle hiçbir şekilde görüşme yapmadıkları gibi bir tek Zekeriya Öztürk’le telefon görüşmeleri görülmektedir. Ayrıca şahıs yabancılar şubede gözlem altındadır. bu kişiyle nasıl oluyor da teşekkül oluşturabiliyorum. Ayrıca devam eden suçlamada Mete Yalazangil vasıtasıyla Muzaffer Tekin ve Zekeriya Öztürk’e bağlı olarak çalıştıkları bölümünde zaten Muzaffer Tekin ve Zekeriya Öztürk’le sadece görüştükleri her ikisinin ifadelerinde bile yoktur, ayrıca Zekeriya Öztürk daha sonraki ifadesinde şahsı Muharrem olarak tanıdığını iddianamedeki ifadesinde söylemektedir. Sayfa 759 Tape 3268,3269,3270 nolu telefon dökümlerinde, Tuncay’ın şahsı aradığı yani bahse konu Zekeriya Öztürk sonradan Saipir’e verdiği şubeden bırakıldığını anlattığı görülmektedir. Bunun dışında bir telefon görüşmesi gözükmemektedir. yukarıda şahsıma isnat edilen suçlarla ilgili bu şahısların benimle nerede, nasıl, ne zaman irtibat kurdukları,görüştükleri iddianamede bilgi, belge , delil , şüpheli , sanık , tanık olmamasına rağmen söz konusu suçlamalar tamamen iddia olduğu ve hiçbir şekilde hukuk ve kanunlara uygun olmadığı görülmektedir. Sayfa 789 Tuncay Hacıbektaşoğlu’nun emniyet beyanındaki soruda geçen Teşekkül içinde bağlantılı olduğunun Mete Yalazangil ile ilgili bölümü önceki ifadelerimde de yukarıda belirtmiştim. Tuncay ile birkaç kez yaptıkları ticari işlerle ilgili yardımcı olmam dışında hiçbir görüşmemiz olmamıştır. Tuncay ile Saipir’in beyanlarında da açıkça görülmektedir. Çok kısa süreli 2006 sonlarından itibaren tanışıklığımız ,tanışıklıklarla bu tip teşekkül oluşturulması geçmişe dönük siyasal,sosyal , ideolojik ve ticari ilişkiler olmadan nasıl böyle bir teşekkül oluşturabileceği eylem planları , suikast vesaire yapacağımız suç isnadı hiçbir bilgi , belge, delil , sanık ve tanık ifadelerine dayandırılamamasına rağmen emniyet ve iddia makamının oluşturdukları düşüncelerden ibaret olup, bu tip düşüncelerle insanları suçlayarak insanları kin, nefret ve düşmanca duygulara sürükleyerek suç işlemektedirler. Sayfa 795’de Tuncay ve Saipir’in Muzaffer Tekin’in talimatları doğrultusunda Mete Yalazangil ile örgütsel faaliyetlerde bulundukları iddiası, diğer şüphelilerden talimat alıp almadıkları konusunda herhangi bir bilgim ve duyumum olmamakla beraber ,benim bugüne kadar hiçbir kimseden talimat almadığımla ilgili bilgi,belge,şüpheli,sanık ve tanık beyanlarının da olmadığı böylede bir suçlamayı kabul etmediğim bir açıklamak gereği duymaktayım. hangi dayanakla suçlandığımı anlamakta zorluk çekmekteyim. Ayrıca bu şahıslarla ve Muzaffer Tekin ile hiçbir yerde hiçbir şekilde toplantı, yürüyüş, konferans gibi şeylerde de hiç olmamışımdır. Yukarıdakilerin tamamının Emniyet yetkilileri ve savcılık tarafından kurgulandığı anlaşılmakta olup, kamu görevlileri görevi suiistimal , emniyeti suiistimal, hürriyeti kısıtlayıcı ve tüm Anayasal Haklarımın ihlal edildiği görülmüştür. Sayfa 799 Hukuki Durumunun değerlendirilmesi Saipir Debzlelvidze; Tuncay ve Saipir’in Mete Yalazangil’e bağlı olarak faaliyet gösterdikleri iddiası tamamen hayal ürünü olup, bu iddialar hiçbir şekilde bilgi, belge, tanık, kanıt, sanık, şüpheli ifadeleri,telefon görüşmeleri ile de ispatlanamamıştır.Ayrıca aynı değerlendirme içerisinde mevcut Muzaffer Tekin’in talimatları ile bir önceki sayfada okuduğum Mete Yalazangil’in Saipir’in gözetimden kurtarılması suçlaması polisin hiçbir bilgisi dahilinde olmamakta, Mete Yalazangil kendi ifadesinde konuları tüm samimiyetle anlatarak olayların aydınlanmasını sağlamak için söylediği savcılık tarafından, sanki emniyet tarafından ispatlanmış bir bilgi gibi kendi ifademle bana suç isnat edilerek kendilerinin oturdukları makamı istismar ederek ne amaçla kullandıkları açıkça ortaya çıkmaktadır. Şahıs ilgili şahıs Saipir kendi ifadesinde açıkça belirttiği gibi pasaport süresinin ve vizesinin bittiği için gözaltına alındığını ve mahkeme tarafından pasaportuna el konulduğunu beyan etmiştir. Mevcut kanunlarımızda açıkça belirtildiği üzere şahsın yabancı olmasından dolayı şartlardan dolayı yurtdışına , yurtdışı yapılıp yapılmayacağı ilgili devletin konsolosluğu tarafından pasaport süresi uzatıldığı takdirde de oturumu verilip verilemeyeceği kanunlarla belirlenmiş olup, ayrıca bu prosedür il Emniyet Müdürlüğü yabancılar şubesi,Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Daire Başkanlığı ve Mit Müsteşarlığı tarafından gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra, Bakanlık onayı ile verilmektedir. Bende kulüplerde çalıştığım dönemde yurtdışından yabancı sporcular getirirdik , Dünya çapında sporcular oldukları halde bütün bu prosedür uygulanmaktadır, en son onayda Bakanlık tarafından verilmektedir. Benim bunlara nasıl müdahale ettiğim veya edeceğime dair hiçbir şekilde emniyet ve savcılık cevap bulamayacağı gibi bu iddia ile Saipir’in dosyasının pasaport vesaire, benim bilmediğim kendisinin bahsettiği 22.03.2007 ‘de çıktığı mahkemede bulunduğu, yani yüce Türk adaletinin elinde bulunduğu olmasına rağmen sorusunda, benim bu işle ilgili talimat alarak Muzaffer Tekin’den ilgili, mahkemede bulunduğu bu evrakların yani Yüce Türk Adaletinin elinde olmasına rağmen, benim bu işle ilgili talimat alarak şahsı kurtarma girişimimde de ilk gideceğim merci Yüce Mahkemelerdir, Emniyet ve savcı mahkemeleri de zan altında bırakacak suç isnadı yaptıklarının acaba farkında değiller mi, benimde ifademde belirttiğim gibi yardımcı olamayacağım sözleriyle de hiçbir girişimimin olmadığı ifadelerimde açıkça anlaşılacağından, yukarıdaki iddialarda çürütülmüş olacaktır. Cilt 1,birinci bölüm sayfa 35 Bağlantılı kişilerin yakalanması ve örgüte ait bilgilere ve belgelere ulaşılması hakkındaki bölüm; Muzaffer Tekin’den çıkan 16 nolu Cd’nin Mete Yalazangil vasıtasıyla eski bir polisin Aydın Yüksek, getirdiğine ilişkin Muzaffer Tekin’in beyanından da anlaşıldığı gib,i Aydın Yüksek’in direk bu Cd ile alakalı olduğu ,Mete Yalazangil’e isnat edilen Devlete ait bilgileri temin etmek, amacı dışında kullanmak suçlarını işlemediği görülmektedir. İlerleyen günlerde de 19.06.2007 günü Rafet’in telefonda Cd’den dolayı Muzaffer Tekin’in tutuklandığını bana bildirmesi daha sonra Aydın’ın içerisindekileri ifadesinde anlattığı bölümlerinde samimi ikrarı görülmektedir, sonra ifadelerinde de şikayetçi olmak için Muzaffer Şenocak’ın Özel kuvvetlerden olduğunu , ondan korktuğu için içerisindeki bilgilerden dolayı şikayetçi olmadığını ifadelerinde söylemektedir. Sayfa 35-3 nolu başlık altında da Muzaffer Şenocak’ın söz konusu askeri bilgi, belgeleri Şamil Binbaşı olarak bildiği Fikret Emek’in bilgisayarından kopyaladığı anlaşılmaktadır. Yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere ben Mete Yalazangil’de bu gizli belge,Cd,Yasadışı hiçbir malzeme tespit edilmemiş olup, bütün bu iddialar yukarıda bahse konu gizli bilgi ve belgeler çıkan kişi ve kişileri bağlayıcı olmakla beraber, bana isnat edilen suçları iddiadan öteye gitmediği anlaşılmaktadır. İddianamede sürekli olarak vurgulanan şahsımla ilgili suçlara ilişkin bilgi, belge , kanıt, şüpheli, sanık ve tanık ifadeleri benimle ilgili deliller bölümünde bulunan telefon görüşmelerinin normal görüşmeler olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Sayfa 124 yukarıda şahsımın anlatımlarının açık olmasına rağmen, aynı diğer şüphelilerin ifadeleri ve elde edilen deliller bölümünde yazılmasına rağmen gizli askeri bilgilerin,belgelerin örgüt tarafından ele geçirilmesi başlıklı anlatımda şüpheliler Muzaffer Tekin, Mete Yalazangil, Fikret Emek, Ergün Poyraz, İsmail Yıldız’dan Devlete ait çok gizli belgelerin çıktığı iddiasında bulunulması,savcılık ve emniyetteki şüphelilerin ifadelerinde ve bulunan delillerde yakalanan Cd ve belgelerin kimlerde çıktığı açıkça anlatılması görülmektedir. burada şahsımın ismi yine mükerrer olarak yanlışlıkla yazılmıştır.Bu tip yanlışlıkların birçok yerde tekrarlanması iddianame üzerinde yargılanırken şahsımın adil yargılanacağımdan şüphe duymama yol açmakta olup, yüce yargının 86 sanıklı 2500 sayfaya varan iddianamenin ifademin başında da belirttiğim gibi 4 ciltte çeşitli suçlamalar ve mükerrer suçlamalar ayrı ayrı suçlamalardan dolayı 4 cildi paragraf paragraf , sayfa sayfa okudum ve özet bir şekilde bunları çıkardım , 173 sayfaydı sayın başkanım 23 sayfaya kadar indirdim şuanda da bitirmek üzereyim. 16. sayfadayım ama kısa keseceğim. 2500 sayfaya varan iddianamenin en ince ayrıntılarına kadar satır aralarına kadar inceleyip kanun , hukuk ve vicdani kanaatlerince suçsuzluğumu ispat ettiğimi göreceğinizi varsaymaktayım. Ayrıca şahsımda Cilt 2 Sayfa 713’de mevcut olan elde edilen delillerde yukarıdaki iddia edildiği gibi, Devlete ait gizli bilgi ve belgelerin çıkmamakta olduğu çıkmadığı görülmektedir. Cilt 2 Sayfa 713 Mete Yalazangil’e ait c bendi elde edilen deliller bölümünde, Mahmut Öztürk’le bir kez, Muzaffer Tekin’le 54 kez Mehmet Zekeriya Öztürk’le 2 kez , Yurdakul Çağman ile 29 kez, Aydın Yüksek’le de 6 kez görüşmelerimin dışında delil niteliğinde hiçbir bilgi, belge, şüpheliler veya tanık ifadeleri de maalesef bulunmamaktadır. Bu telefon görüşmelerimde de hiçbir suç unsuru tespit edilemediği görülmekte olup,hepsi hayatın olağan akışına uygun görüşmeler olduğu, Anayasa 2. Bölüm Kişinin hakları ve ödevleri başlıklı c bendi Madde 22’deki mevcut Haberleşme hürriyetleri haklarım olduğu kanaatindeyim. Baştaki ifademde de belirttiğim gibi, 5 yada 6 tane mahkemede soru sorulduğu sayın 10. Ağır ceza mahkemesi nöbetçi üyesi tarafından burada da kısa olarak belirteceğim,1 Yozgat’ta Semih Tufan’ı cezaevinde ziyaret etmişsin, geçen Muzaffer Tekin Bey’e sayın iddia makamı Cumhuriyet Savcılarımızdan Mehmet Ali Pekgüzel’in sorduğu çelişkili ifadeleriniz , bana burada mahkemede soruldu, evet efendim ben Semih’i ,Semih Tufan Gülaltay’ı Yozgat’da ziyaret ettim diye ifademde de görebilirsiniz, 2. soru Semih Tufan Gülaltay’la Muzaffer Tekin’i tanıştırmışsın, bunu da ifadelerimde izah ettim, Muzaffer Tekin’in böyle bir ifadesi olmadığı kendisi tarafından bana Silivri cezaevinde beyan edilmiştir diye bir şeyi baştan da söylemiştim, sürekli cep telefonu numarası değiştiriyormuşsun diye sayın Yargıcımın bana bir ifadesi vardı, bende hayır efendim böyle bir şey yoktur dedim, neden kabul etmiyorsun bende değiştirebilirim herhangi bir sakıncası mı var telefon değiştirmenin, hayır efendim, dedim.Bende şuanda mevcut değil, avukatımla da böyle bir şey görüşmedim çok enteresan bir son sorusu var bana sayın Yargıcımın, Senin genel başkanım kim diye bir soru sordu bana, ben 2007 22 Temmuz seçimlerinden öncesine kadar Kadıköy Doğru Yol partisi genel sekreterliği ilçe sekreterliği görevini yapıyordum, bu da bütün ifadelerimde mevcuttur, DYP ‘den bahsediyor yani, konu olan Mehmet Ağar , fakat o dönemde Mehmet Ağar zaten genel başkan değildi , DYP’de demokrat parti olmuştu, ben demokrat partiye geçiş yapmayıp, yönetim kurulundan istifa etmiştim, fakat enteresan geldi bana ben şaşırdım, bir cevapta vermedim, bana çok enteresan 10.Ağır ceza mahkemesi hakimi sayın Yargıcımız bir şey söyledi cevap olarak, merak etme yakında onu da burada görürsün, Mehmet Ağar’dan bahsediyor diyor ve başka bir soru ve suçlama yok. Daha sonra tutuklama müzekkeresine imza atarken baştan da söylediğim gibi terör örgütü üyeliği ile suçlanıyorum. maalesef bu sorunun cevabını Ocak 2008’de sayın Mehmet Ağar tarafından gazetelere çıkarak görüldü, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından altı ay öncesinden 10.Ağır ceza mahkemesi başkanı tarafından Onu ‘da yakında burada görürsün sorusunun cevabını, 2008 senesi Ocak ayında gazetelerde gördük Mehmet Ağar hakkında Yargıtay Başsavcılığı tarafından böyle bir dava açıldı Susurluk ile ilgili, ki Mehmet Ağar’ la hiçbir resmim yok, hiçbir ilişkim yok,genel başkanımız olduğu halde hiçbir yerde hiçbir görüşmem de yoktur, bir enterasan sorudur bunu anlamakta imkansızdır. Bunun dışında, bitireceğim sayın başkanım, şahsımın hangi şekilde böyle bilgi, belge vs. kullandığım suçlaması ile ilgili ceza sorumluluğumun olmadığı TCK 20/1,madde 21/1 madde 22 ve TCK madde 23/1’deki tanımlara uymadığı anlaşılmaktadır. yukarıda elimden geldiğince yazdığım ayrıca Anayasa, TCK, TMK, CMK’lardaki ilgili lehime maddelerinden de anlaşılacağı üzere bilerek, isteyerek, talimatla, zorla hiçbir şekilde suç işlemedim.İddia makamının iddia ettiği suçlularla, şüpheliler veya sanıklarla tanışıklığım ve illegal olmayan irtibatlarımın tamamı hayatın olağan akışı içinde normal tanışıklık ilişkileri olduğu, semtten tanımam ve yardım amaçlı olarak her insanın ve her siyasetçinin yaptığı sadece masumane Sosyobilite ve Tefekkür olarak göz önüne alınması için tahliyemi arz ederim, bunu kaleme aldığım tarihte 20.10.2008 tarihidir, Mete Yalazangil saygılarımla , hakkımdaki tüm iddialara CMK 223,224,225,226,229,230,231 maddelerin sizlere verdiği yetkiyle madde 232/1 Türk Milleti adına karar vereceğiniz düşüncesindeyim,Teşekkür ederim, saygılarımla,dedi.

Mahkeme Başkanı”Sanığa Klasör 38 Dizi 315’deki emniyet ifadesi okundu”

Mahkeme Başkanı “ Pasaport alıp, yurt dışına çıktınız mı ilk soru burada”

Sanık Mete Yalazangil “1987 senesinde”

Mahkeme Başkanı “ Açıklamışsın”

Mete Yalazangil “ Evet efendim,hepsini orada açıkladım”dedi.

Mahkeme Başkanı “ Doğru(mu?) bunlar ”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur efendim ”

Mahkeme Başkanı “ Yurt dışı çıkışlarınızla ilgili ”

Sanık Mete Yalazangil “ Evet ”

Mahkeme Başkanı “ ( Klasör 38 Dizi 313’deki soruda )Daha önce bir, hakkınızda bir işlem yapılıp yapılmadığı şeklinde bir soru sordular ,(Klasör 38 Dizi 313’deki cevapta) Akın Birdal olayıyla ile ilgili Ankara’da göz altına alındım daha sonra bir de ”

Sanık Mete Yalazangil “ 1989 senesinde 6136 sayılı muhalefet suçu vardı ”

Mahkeme Başkanı “Onu da belirttiniz,Doğrudur ( mu?) onlar”

Sanık Mete Yalazangil “Doğrudur efendim,kendi ifademdir onlar”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 313’deki soruda ) Herhangi bir sendika , dernek veya benzeri bir kuruluşa üye misiniz dendi , (Klasör 38 Dizi 313’deki cevapta )Doğru Yol partisi genel sekreterliği yaptım demişsiniz ”

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 313’deki cevapta )Herhangi bir terör örgütüne üyeliğim yoktur demişsiniz”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur , evet”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 313’deki soruda ) Size Muzaffer Tekin’in savcıda verdiği ifade de işte kendi sürekli telefon değiştirir şeklinde bir ibaresi olmuş ”

Sanık Mete Yalazangil “ Sayın başkanım geçen hafta kendisi burada izah ettiler, kendisinin bana da ifadesi size de aynı şekilde savunmasında belirtti,benim emniyette böyle veya savcılıkta bir ifadem yoktur, iki tane telefonu vardır, orada da ifadesinde izah ediyor, Mete hoca ve Mete hocam diye iki telefonu bende mevcuttur, birine ulaşamazsanız diğerine ulaşabilirsiniz diye ifade etmiştir, kendisini de sorabilirsiniz, doğrudur kendisinin ifadesi ”dedi.

Mahkeme Başkanı “ Burada sizin verdiğiniz beyan doğru mu”

Sanık Mete Yalazangil “ Benim ifadede aynı şekilde doğrudur efendim ve emniyete üç tane de kendi telefonumu kendim ibraz ettim, kendilerinin bulmuş olduğu herhangi bir telefon mevcut değildir” dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 313’deki soruda ) Yine Muzaffer Tekin’in savcıya verdiği ifade ;Akın Birdal suikastı konusuyla alakalı olarak da sadece eylemi yapanları azmettiren Semih Tufan Gülaltay isimli şahsı evinde saklayan emekli binbaşı Namık Zihni Ozansoy isimli alt devrem olan arkadaşımı ben tanıyorum şeklinde bazı şeyler var bu konularda açıklık getirin demişler çok detaylı bir şekilde açıkladınız”

Sanık Mete Yalazangil “Evet efendim kabul ediyorum, açıklamalar doğrudur, detay doğrudur, imzam vardır, müdafiimin imzası vardır , herhangi bir reddim söz konusu değildir ”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 311’deki soruda ) Aydın Yüksek’in emniyette verdiği ifadenin bir bölümü okunmuş size , Aydın Yüksek’le olan bağlantınız sorulmuş , okuyayım mı ”

Sanık Mete Yalazangil “ Okursanız” dedi.

( Klasör 38 Dizi 311’deki soru ile ilgili verilen cevap okundu )

Sanık Mete Yalazangil “Doğrudur efendim, sadece demin yazılı ifademi okurken orada bir tarih var, telefon görüşmesi adliye önünde 22-06 yazıyor, o tarih 19-06’dır, kayıtlara geçmiştir” dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 310’daki soruda ) Aydın Yüksek müdürlükte vermiş olduğu ifadesi okunmuş size, Başımdan geçen olayları sayın abim diyerek Muzaffer Tekin’e anlattım. Kendisinden mağduriyetime sebebiyet veren Muzaffer Şenocak’ın çalıştığını bildiğim kuruma beni ulaştırmasını rica ettim. Kendisi de yardımcı olmaya çalışacağını söyledi. Hayatımda ilk ve son kez azami on dakika kendisini gördüm. Başka hiçbir irtibatım olmadı. Geçtiğimiz hafta içi beni Mete abi aradı benim ve kendisinin ifade vermek üzere TEM şubeye gitmemiz gerektiğini söyledi, ben de nedenini sordum, bana Muzaffer Tekin’in yakalandığını ve tutuklandığını ve benim vermiş olduğum Cd’ninde Muzaffer Tekin’de ele geçtiğini söyledi. Bende tamam abi ifademizi verelim neticede ben polisim kaçmak gibi bir şansım olamaz dedim ve kapattım, şeklinde bir beyanı var bu soruldu size”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur efendim,yanlış bir şey yok ”

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 310’daki Cevapta) Bana okumuş olduğunuz Aydın Yüksek’e ait olan ifade genel hatlarıyla doğrudur , dedin”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur,yanlış bir şey yok”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 310’daki Soruda) Bu Cd, Muzaffer Tekin’de ele geçen Cd ile ilgili bir açılım yapılmış onlar sorulmuş size ”

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 309’daki Cevapta) Bu Cd ile ilgili bilgilerimi yukarıda detaylı olarak anlattım.Cd içerisinde olan hiçbir bilgi ve belgeyi bilmiyorum,sadece Cd yi Aydın Yüksek’den alıp, Muzaffer Tekin’e ulaştırmak üzere Rafet Aslan’a bırakmıştım. Bana sormuş olduğunuz diğer isimleri tanımıyorum , demişsiniz”

Sanık Mete Yalazangil “Bilgileri bilmiyorum demedim efendim, benim ifademde iletişim bilgileri, kartvizit iddianamede de var zaten iletişim bilgileri, kartvizitler ,adres ve telefonlar olduğu benim ifademde mevcuttur, orada o şekilde mi geçiyor ”

Mahkeme Başkanı “Öyle geçiyor”

Sanık Mete Yalazangil “ Ama iddianamede de benim söylediğim gibi geçen yer vardır, iddianamedeki doğrudur”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 309’daki Soruda) Bombalarla ilgili bilgi vermeniz sorulmuş, ( Klasör 38 Dizi 309’daki Cevapta) Bu ele geçen malzemeler hakkında bir bilgim yoktur ( demişsiniz)”

Sanık Mete Yalazangil “ Sorulmadı,öyle bir şey sorulmadı, bombaların “b”’si dahi sorulmadı”dedi.

Mahkeme Başkanı “Bu sorulmadı mı , bu sual size”

Sanık Mete Yalazangil “ Hayır efendim kesinlikle”

Mahkeme Başkanı “ Yazılmış burada”

Sanık Mete Yalazangil “ Efendim yazmışlar, benimde aleyhte bir cevabım falan var zaten orada, hayır ben bilmiyorum diye bir şey var ama böyle bir soru sorulmadı bana, zaten şöyle ben size bir dakikanızı alacağım”dedi.

Mahkeme Başkanı “Bu ifadeyi okumadan mı imzaladınız, yanınızda avukatınız olduğu halde”

Sanık Mete Yalazangil “ Efendim,şimdi ben size deminde baştan söyledim, sabah 7’de bizi götürdüler Adli tıpa,adli tıptan geldik savcılık beyanı var tutanaklarda saat 10’da Cumhuriyet savcılığımızda hazır bulundurulması deniyor, 25’inde ifade aldığımız diye yazıyor o üç saat içinde bizim alelacele ifademizi aldılar , avukatımda yanımda onun da imzası var, atmışız imzayı kabul ediyoruz ama böyle bir soru yok, o demin bahsettiğim sağ terör amiri M.K.’nın odasındaki bilgisayardan ifadeyi alan bir komiser tarafından ifadeyi alan memur tarafından abi onu oradan buraya sörvır’den atar mısın , geçtiler, öbür tarafa orada sorgu olarak addedilen muhabbet şeklinde sohbet şeklinde konuşmalarımızda söylediklerimiz alınmış, kendi bilgisayarına ana sörvır’a atılmış, oradan iddianame hazırlanmadan önceki ifademizdeki son noktada oradan buraya atıldı, okundu, bize, ben okumadım, müdafiimde burada ben onu okuyan arkadaşın yanında oturuyordum, bilgisayar ekranından şahsıma okudu, bizde terör şubenin polisi, biz her zaman bekçiye bile düğme ilikleyen bir vatandaşız biz, okudu, kabul ediyor musunuz, kabul ediyoruz, 6-7 sayfa belki 10 sayfa Ergenekon Lobi belgesi var onun içinde , o dahi bize okunmadı, sadece Ergenekon ve Lobi kabul ediyor musun , hayır efendim demişiz, 10 sayfa oraya okundu gibi ekler yapılmış, ama cevabım hayırdır, bilgim yoktur, ilgim yoktur, öyle yazıyorsa ki yazdığını söylüyorsunuz imzamız var müdafiimin imzası var kabul ediyorum ”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 309’daki cevapta) Bilgim yoktur. Gerek ikametin yeri hakkında ve ikametin sahibi olan Ali Yiğit isimli şahsı bu güne kadar hiç görmedim ve ismini de duymadım, diye bir cevap vermişsiniz ”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur efendim, tanımıyorum da” dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 309’daki Soruda) Şimdi demin konuştuğunuz şekilde size 3 sayfalık bir belge okundu yine bu kasette çıkan şeylerle ilgili”

Sanık Mete Yalazangil “ Onu dün bilgisayarda, Muzaffer Şenocak’da çıkmıştı, kütüphanede 5 satır altında bide Word belgesi diye hayatımda ilk defa orada gördüm, duydum” dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 306’daki Cevapta) Muzaffer Tekin isimli şahsı tanırım ara sırada Kadıköy’de bulunan ofisine uğrarım.Bu bahsettiğiniz ve okuduğunuz dokümanlar hakkında herhangi bir bilgim yoktur, demişsiniz”

Sanık Mete Yalazangil “Kabul ediyorum”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 306’daki Soruda )Yine Oktay Yıldırım’ın Reina isimli işyerindeki çalışma odasında bazı belgeler bulunmuş, Lobi Çok Gizli Aralık 99 isimli bir belge diye, 1,5 sayfalık bir belge”

Sanık Mete Yalazangil “Onu söyleyeyim ben size, Oktay Yıldırım’ın Reina isimli bir işyeri söz konusu diyorsunuz, böyle bir şey bana okunmadığı halde, bana Oktay Yıldırım’dan da elde edildiğini söylemedikleri halde, Cd yani 16 nolu bahse konu Cd’nin içinde Ergenekon ve Lobi çıktığına dair demin ben size okurken savunmam da söyledim, benim önüme bu iki belge kondu, ama Oktay Yıldırım’ın Reina’da böyle bir şey çıktığına dair hiçbir şey okunmadı, zannedersem orada da hayır yazıyor” dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 305’daki Cevapta) Verdiğiniz cevapta şu, Ben Oktay Yıldırım isimli şahsı 2000-2001 yılları arasında Muzaffer Tekin bana telefon açarak bana Kadıköy’de misin diye telefon açtı. Bir ofise uğrar mısın dedi. Bende yaklaşık yarım saat sonra ofisine gittim, tedavi olduğunu bunları söylediğini”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur oradaki ifade doğrudur, okumuşumdur ,Doğrudur efendim dizinden sakat olduğu dönem 2001..”

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 305’daki Cevapta devamla) Ama bana gösterip okuduğunuz bu doküman hakkında bir bilgim yoktur. Ergenekon isimli bir yapılanmayı, ne amaçla kurulduğunu kime hizmet ettiklerini bilmiyorum, demişsin”

Mahkeme Başkanı “Yani bunu sana okunmadan bunları yazdılar”

Sanık Mete Yalazangil “ Demedik ama demişiz demek ki , polis bize yardım etmiş, Allah razı olsun”

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 305’deki Soruda ) Ankara’da bulunan bir doküman size okunmuş, Ergenekon Organizasyon başlıklı Faaliyetlerin Önlenmesi başlıklı dokümanlar okunmuş size, ( Klasör 38 Dizi 305’deki Cevapta ) Ben yukarıda ifade ettiğim gibi Ergenekon Organizasyonu ile ilgili olarak hiçbir bilgim yoktur, adları geçen Kemal Şahin ve İsmail Yıldız isimli şahısları da tanımam, Demişsiniz”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur efendim”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 304’deki Soruda ) Fikret Emek ile ilgili Eskişehir’de bulunan malzemeler konusunda sorulmuş size, (Klasör 38 Dizi 304’deki Cevapta ) Ben adı geçen Fikret Emek isimli şahsı tanımam, bu şahsın adını burada duydum,Eskişehir’de yakalanan silah ve patlayıcı madde ile hiçbir alakam yoktur sadece basından öğrendim, Demişsiniz.”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur efendim” dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 304’deki Soruda ) Kuvayi Milliye derneğinden bazı şeyler bulunmuş onlarla ilgili sormuşlar size”

Sanık Mete Yalazangil “Sormadılar”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 304’deki Cevapta ) Benim adı geçen Kuvayi Milliye derneği ile hiçbir irtibatım yoktur, sorulan hususlarla ilgili de hiçbir bilgim yoktur, demişsiniz”

Sanık Mete Yalazangil “Yoktur efendim, ama böyle bir şey sorulmadı”

Mahkeme Başkanı “ Sorulmadı mı bu”

Sanık Mete Yalazangil “ Sorulmadı efendim”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 304’deki Soruda ) İsmail Yıldız’dan elde edilen bilgisayar içerisindeki disketlerden bir kısmı sorulmuş size, ( Klasör 38 Dizi 304’deki Cevapta) Bana sormuş olduğunuz Çökertme operasyonu diye bir doküman okunmuş,belirtilen olaylarla ilgili hiçbir bilgim yoktur,yukarıda da ifade ettiğim gibi İsmail Yıldız ve Sesar isimli kuruluşu bilmiyorum ilk defa burada duydum , Demişsiniz ”

Sanık Mete Yalazangil “Doğrudur efendim”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 304’deki Soruda ) Bazı kişiler sormuşlar size, tanıyıp tanımadıklarınızı veya bağlantılarınızı sormuşlar. ( Klasör 38 Dizi 304’deki Cevapta ) Tuncay Hacıbektaşoğlu ile ilgili bildiklerinizi anlatmışsınız, 2006 yılında Muzaffer Tekin’in Kadıköy’deki bürosunda tanıştım ,Demişsiniz”

Sanık Mete Yalazangil “ Orada bir bilgi notu vereyim efendim, arkadaşın ifadesinde Tuncay’ı tanırım, ben , ben Muzaffer Tekin’in ofisinde tanıştığımızı söylüyorum, arkadaşta Doğru Yol’a partiye ilçe binasına gelip Saipir ile geldiklerini tanıştıklarını söylüyor, ben şüpheliyim , genç bir arkadaş daha iyi belki hatırlıyordur, benim orada şüpheliyim yani, Doğru Yol partisine de gelmiş olabilirler orada da tanışmış olabilirim yanlış bir beyanım olmasın”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 303’deki Cevapta ) Saipir Debzlelvidze hakkında konuşmuşsunuz”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur,beyanım doğrudur”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 303’deki Cevapta ) Zeki Yurdakul Çağman hakkında konuşmuşsunuz”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur efendim,1996 senesinden beridir tanışıyoruz, verdiğim ifadeleri satır satır hatırlıyorum, yani okunup-okunmadığı her şeyi de biliyorum”dedi.

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 303’deki Soruda) Bazı size fotoğraflar göstermişler”

Sanık Mete Yalazangil “ Kırkdört tane fotoğraf gösterildi”

Mahkeme Başkanı “( Klasör 38 Dizi 303’deki Cevapta ) Muzaffer Tekin,Oktay Yıldırım, Aydın Yüksek ile ilgili bildiklerimi anlattım ,Demişsiniz , diğerlerini de Mehmet Zekeriya Öztürk hakkında 2006 yılında Muzaffer Tekin Ataşehir Family cafede kendisini gördüm, bir süre sonra Muzaffer Tekin ofisine uğradığımda Mehmet Zekeriya Öztürk’de orda olduğunu gördüm.Bana Muzaffer Tekin emekli binbaşı ve şuanda bir dergide köşe yazarlığı yaptığını söyleyerek tanıştırdı, Kendisiyle başka bir görüşmem ve konuşmam olmadı demişsiniz”

Sanık Mete Yalazangil “ Tarih yanlıştır, onu baştan okudum yemek tarihi 2005’dir Ataşehir’deki”dedi.

Mahkeme Başkanı” İlk tanışmanız mı Family cafe de?”

Sanık Mete Yalazangil “İlk tanışmamız 2006 senesi Muzaffer Tekin’in ofisindedir, o arkadaşı da yemekte görmedim ben, bana resimleri gösterdiler, Kırkdört kişilik,beş yada altı kişilik bir isim ve resim tespit ettim, tanıdığımı beyan ettim, Muzaffer Tekin’le beraber tanıştığımız veya benim tanıdığım altı kişi , bu arkadaşlar yemekte varmıydı diye bir gün sonra bana tekrar soruldu, ben Muzaffer Tekin’in bana telefon açıp arkadaşlarımla Mete Ataşehir’de iftar yemeği yiyeceğim 3-3.5 senedir görüşmüyorduk, gelir misin seni özledim dedi, ifademde deminde anlattım öğleden önce bende tamam abi gelirim dedim ve gittim, 20-25 kişilik sizin banko kadar uzunluğunda bir yemek masası sayın kıdemli üyemizin olduğu yerde ben oturuyordum, solumda Muzaffer Tekin oturuyordu, karşımda Yurdakul Çağman oturuyordu, onla sohbet ediyordum, bu arkadaşlar eğer benim dışımda varlarsa Muzaffer Tekin’in arkadaşları diyorum, ben olabilir diyorum, yani gördüm demiyorum, orada gördü, gördüm ve ayrı ayrı paragraf paragrafta iddianamede var,ben bu arkadaşları görmedim, Muzaffer Tekin arkadaşlarımla yemek yiyeceğim, iftar yemeği Mete gelir misin evet abi gelirim diyorum, gittim sonra bana bunlar var mıydı , olabilirler arkadaşlarıyla yemek yiyecekler, ama ben görmedim, Yurdakul burada zannedersem Yurdakul’a sorun, o yemekte ben Yurdakul’la 20 dakika yarım saat bir sohbetim var, Muzaffer Tekin’le bir sohbetim var, daha sonra kalktım, gittim ve diğer kişileri de tanımıyorum”dedi.

Mahkeme Başkanı “(Klasör 38 Dizi 302’deki Cevapta) İsmail Paker hakkında sormuşlar. 2006 yılında Muzaffer Tekin’in vermiş olduğu iftar yemeğinde şahsı görmüştüm , aradan bir süre sonra Muzaffer Tekin’in ofisine gittim ve İsmail Paker’i gördüm,bana bu şahsı İsmail hoca olarak tanıştırdı Muzaffer Tekin, bende hiç merak etmedim ne hocasıdır kimdir diye, bu şahısla başka bir şekilde görüşmem olmamıştır, demişsiniz ”

Sanık Mete Yalazangil “Orada tarihte değişik, 2006 senesi tanışıklığımız yemek tarihi yine 2005 bir saptama yapayım efendim orada bunun paragraf paragraf onu gördüm, bunu gördüm , onu gördüm, bunu gördüm, böyle bir şey söz konusu değil, altı taneye yakın isim saydım, bunlar var mıydı gördün mü , olabilirler arkadaşları, ben gördüm demedim, arkadaşlarımla yemek yiyeceğim demesi üstüne olabilirler, her türlü arkadaşı gelebilir dedim ben, ama orada iddianamede de paragraf paragraf haline getirilmiş, İsmail’i gördüm, Zekeriya’yı gördüm, Oktay’ı gördüm, Rafet’i gördüm, ha Yurdakul’u gördüm, çünkü karşımda oturuyordu”dedi.

Mahkeme Başkanı “ Yani İsmail’i iftar yemeğinde görmediniz mi”

Sanık Mete Yalazangil “ Olabilir dedim ben, hepsiyle ilgili arkadaşları olabilir ama görmedim, hepsi içinde geçerli o”dedi.

Mahkeme Başkanı “ ( Klasör 38 Dizi 302’deki Cevapta) Mahmut Öztürk, 1998-1999 yılında Muzaffer tekin ile birlikte petrol işi ile uğraştığını ofiste öğrendim. Birkaç kere Nova sağlık ürünleri diye Kadıköy Sahra ceditte bulunan veteriner kliniğine gelerek birkaç kez görüştüm, bir kez de Ümraniye’de bulunan petrol ofisine gittim, bir ödemem vardı çek kırdırmak için kendisinin tanıdığı olup olmadığını sordum, Mahmut Öztürk’de bana çeki al parayı diyerek çeki bir yere kullanırım demiş”

Sanık Mete Yalazangil” Evet, İddianamede de ver çeki, al parayı gibi bir ibare var sanki şeye gittim tefeciye , iddianamede ver çeki al parayı”

Mahkeme Başkanı “ Klasör 38 Dizi 302’deki Cevapta) Rafet Aslan’ ı da Muzaffer Tekin’in vermiş olduğu iftar yemeğinde 2006 yılı demiş yine,kendisini gördüm demişsiniz”

Sanık Mete Yalazangil “ Yanlış , 2006 tarihinden itibaren Muzaffer Tekin’le tekrar ofisine gidip görüşüyoruz dedim”

Mahkeme Başkanı “Görmüş olabilirim mi dediniz”

Sanık Mete Yalazangil “ Olabilirim ama hatırlamıyorum çünkü uzun bir süre bir de bir şey başkanım yemek tarihi 2006, İsmail Paker, Zekeriya Öztürk, Rafet Aslan adlı kişileri ben 2006 senesinde Muzaffer Tekin’in ofisinde Muzaffer Tekin tarafından tanıdım. Daha önce tanıdığım birisi olsaydı, zaten 2005’deki yemekte görsem hatırlardım ve onlarla konuşurdum, sohbet ederdim.Yemek tarihi 2005’dir, Muzaffer Tekin’le uzun bir aradan sonra görüşmemizin tarihi 2006 senesidir, telefon kayıtlarımızda da bu çıkacağı inancındayım”

Klasör 38 Dizi 342’deki savcılık ifadesi okundu,

Mahkeme Başkanı “ Bir soru sordu bana, bir satır dediğiniz şey, burada iki sayfa çıktı”

Sanık Mete Yalazangil’den soruldu: Doğru söylüyorum efendim, yalan söylemiyorum, ben 35 senedir sporcuyum, Allaha şükür IQ’üm de 130, hiçbir şekilde bir şeyi unutma şansım yok, çocukluğumdaki filmleri dahi hatırlarım,dedi.

Mahkeme Başkanı “ Avukatınızın da imzası var”

Sanık Mete Yalazangil “ Var imzamız efendim, şimdi satır satır okumadık, biz bunları yani, emniyette de oturduğumuz yerde ifade bilgisayarın ekranında okundu bize, bizde inandık, müdafiime de sorabilirsiniz ve vakit darlığından biz imzaladık, ama kabul ediyorum yani yanlış bir şey yapmamışlar,ama bu kadar değil yani , kes , yapıştır, kopyala, ben kabul ediyorum, müdafiimin de imzası var, yalan beyan değildir bu yani inanın,gerçek olan bir şeydir”

Klasör 38 Dizi Dizi 346’daki Hakim ifadesi okundu,

Mete Yalazangil “ Pardon başkanım özür dilerim, not almıştım da , Tanıştırdım 1993. Karşılaştık Altıyol’da selamlaştılar, orayı değiştirmemiz lazım ben demin de size okudum,aynı şekilde de ofisinde Muzaffer Tekin’in Semih Tufan Gülaltay’la görüştükleri yazıyor , aynı şekilde ben ifademde savunmamda okudum, Görüştükleri değil, dostluklarının devam ettiği diye orada var, Görüştüklerini ben 2004 tarihinde Semih Tufan’a geçmiş olsuna gittiğimde ve 2006 tarihinde de Muzaffer Tekin’le görüşmeye başladığım zamanlar kendilerinin ifadesi zaman zaman görüşürüz, dostluğumuz devam ediyor diye, benim verdiğim ifade bu mahaldedir onun kayıtlarda geçebiliriz”

Klasör 38 Dizi Dizi 346’daki Hakim ifadesi tekrar okundu,

Mahkeme Başkanı “ Ben Kadıköy’de sporculara belediyeye ait parkta joping yaptırıyordum , Muzaffer Tekin’de orada Kadıköy Belediyesinin bünyesinde hocalık yapıyordu”

Sanık Mete Yalazangil’den soruldu:Ben yaptırmıyorum özür dilerim, Muzaffer Tekin yaptırıyor efendim”

( Mahkeme Başkanı, Klasör 38 Dizi 346’daki Sanık Mete Yalazangil’e ait hakim ifadesini okumaya devam etti )

Sanık Mete Yalazangil “ Orada yine demin diğer ifadelerimde geçen 22.06 tarihi 19 olacak, ayrıca burada doğrusu yazıyor, dostluklarının devam ettiğini biliyorum diyorum, artı şimdi en son paragrafta okudunuz,yanlış şifre verdim verdiğim şifreler doğrudur, yanlış şifre verdim kelimesi yanlıştır orada bir cümle düşüklüğü var, yanlış şifre verdim verdiğim şifreler doğrudur , hangisi doğru, yanlış verdiğim şifreler diye bir şey söz konusu değil, verdiğim şifreler doğrudur hatta beraber girdik fakat benim yalazangil. metemynet.com isminde bir e-mail adresim vardı, bunu 2005 senesinde Doğru Yol partisinde genel sekreterlik görevim sırasında parti tarafından verildi, benim çok iyi bilgim olmadığından dolayı bunu 40-45 gün kadar kullanmadığınız takdirde ücretli bir şey olmadığından dolayı sistemden düşürülüyormuş, ben üç ay kadar kullanmamıştım, belki parti tarafından düşürülmüş olabilir, ama ben içeriğini tamamıyla kabul ettiğimi, o şifrelerin kırılmasını, e-mail adresimde neler varsa her şeyi kabul ettiğimi beyan ettim”

Mahkeme Başkanı “Mete Yalazangil; Rauf oğlu, Saadet’den olma,15.11.1958 doğumlu,Malatya-Merkez-Akpınar Mahallesi nüfusuna kayıtlı.”

Mahkeme Başkanı “ Doğrumudur”

Sanık Mete Yalazangil “ Doğrudur efendim”dedi.



Yüklə 425,04 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin