Duruşmaya saat 13.30’a kadar ara verildi.
Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu,
Bu arada bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Zeynep Küçük, Av. İzzet Cemal Fidan, Av. Gönül Kerinçsiz ve Av. Yıldırım Çavuşoğlu’nun geldiği görülmekle huzurdaki yerlerine alındı. sanık Ferit İlsever huzura alındı Çapraz sorgusunda,
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “sayın başkanım müsaadenizle sanık Ferit İlsever’e birkaç soru sormak istiyorum. Sanık Ferit İlsever savunmanızda Ergenekon terör örgütüyle hiçbir ilginizin olmadığını beyan ettiniz ancak yapılan aramalarda ulusal strateji merkezi ve bilim ve Etopya dergisinde Kemalist model ulusal gençlik hareketi, dinamik güç birliği ve Kuvai Milliye cephesi araştırma gözlem analiz teori İstanbul 29 Ekim 2000 başlıklı 61 sayfadan oluşan doküman işçi partisi İstanbul il örgütünde TUSİAD Ulusal Sanayici ve İş Adamları Derneği İstanbul 12 Nisan 2000 kapak sayfalı saygılarımla ibaresiyle son bulan 2 sayfalık arka yüzlerinde Murat Ayartic ocak 1991 Cengiz Çandar olayı şeklinde el yazması notlar olan doküman ile işçi partisi genel merkezinde ele geçirilen CD’lerde başta Ergenekon analiz yeniden yapılanma dokümanı olmak üzere devletin yeniden yapılandırılması dinamik anti tez, dinamik ulusal güç birliği birleşik komin, işçi partisi Türk ve Kürdü birlikte örgütleme tasarımı, lobi, oluşum, ulusal medya 2001 isimli bir çok doküman ele geçirilmiştir. Örgütsel konunun belirlenmesinde dokümanlar çok önemlidir. Bu dokümanları nereden temin ettiniz açıklar mısınız?
Sanık Ferit İlsever :” Bunlar anladığım kadarıyla ne diyorsunuz bilim Ütopya ve Usmer de işçi partisi İstanbul il örgütünde işçi partisi genel merkezinde, yani önce şunu söyleyim ne Ferit İlsever’İn evinde ne Ferit İlsever’in çantasında ne Ferit İlsever’in çantasında ne Ferit İlsever’in ulusal kanaldaki odasında değil. Böyle merkezlerde bulunduğu iddia ediliyor. Bildiğim kadarıyla bunlardan bir kısmı zaten daha sonra avukatlarımız tarafından bu merkezlerde bulunmadığına dair itirazlarda bulunuldu. Bazı açıklamalarda bulunuldu reddedildi. Buraya ait olduğuna dair mesela diyelim ki işçi partisi genel merkezine ait olduğuna dair bazı belgeler için bizimle alakası yoktur. Zaten görüldüğü gibi duruşma tutanakları, şeyde tutanaklarda arama tutanaklarında da bulunmamaktadır dendi. Hepsinden de önemlisi daha da önemlisi saydığınız belgelerin bir kısmını şimdi önce şunu söyleyim. Bunların büyük bir kısmını adını ya burada ilk defa duydum bazılarını yada sorgu sırasında sizler bana sorunca bak böyle böyle belge var gördünüz mü falan diye o zaman haberdar oldum. Ama daha sonra da öğrendim ki bunların bir kısmı zaten internet ortamında dolaşıp duruyor. Onun için ta işçi partisinin İstanbul il örgütüne kadar gitmeye orda Usmer de arama yapmaya falan gerek yoktur. Girdiğiniz zaman internet ortamına, yani burada bunlar açıklandığı için üzerinde hızla hızlı geçiyorum. Hangi belge olduğunu da şu anda yani şu belge internet ortamında var diyemiyorum. Ama sayın savcım benim özetle söyleyeceğim şey bu belgelerle benim hiçbir ilgim yoktur. Bu belgelerin ne benim ortamımda bulunduğuna dair özür dilerim, ne benim ortamımda bulunduğum yerde yakınımda çevremde olduğuna dair hiçbir şey yoktur. Zaten sizin sorunuzdan da anlaşıldığı gibi benimle doğrudan ilgili benim üzerimde çıkmış etrafımda olmuş belgeler değildir. Hepsinden hepsinden önemlisi de bu belgeler öğrenebildiğim kadarıyla bana sorulan sorulardan iddianameden görebildiğim kadarıyla bu belgelerdeki fikirlerin %90’ı %99’u bana aykırıdır. Yani benim bunları kabul etmem bırakın bulundu bulunmadı şeyini yanıtlamasını bir tarafa olup olmadığını, kaldı ki ben gazeteciyim bunlar bende olabilir de ben gazeteciyim ve gerçekten de şu an evime gitsek evimde baksak ne bileyim bilmem ne belgesi Cengiz Çandar olayıyla ilgili bir belge olabilir de şeye girseniz ben size onu söyleyim bakın oradan hiçbir örnek getirmediniz aydınlık dergisinin arşivine girseniz daha orda neler var. Atatürk’e suikast girişiminden tutun uğur mumcunun kitabından Bülent Ecevit’e yapılmış suikastlara kadar oraya kadar buraya kadar her türlü belgeyi orda bulabilirsiniz. Burası yayın organı ben vatan gazetesinin akşam gazetesinin bütün arşivini almışım ta 20 sen önce 30 sene önceki almışım1919’dan beri tutulan bütün belgeler orda duruyor. Koskoca bir salon yüz binlerce belge yani orda duruyor. Orda görseniz kim bilir daha neler var yani gazete burası yayın organı ulusal kanal burası haber merkezi girdiğiniz zaman bulursunuz. Ama yine söylüyorum bu belgelerin adıyla içeriğiyle hiçbir ilgim yok bilgim de yok ama şuradan sizin iddianamenizden gördüğüm kadarıyla tanıdığım kadarıyla ve bunları okuya bildiğim kadarıyla bunların tamamı bana aykırıdır. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “sanık Ümit Oğuztan’dan ele geçirilen 10 mart 2000 tarihli sayın Perinçek şeklinde başlayan Doğu Perinçek ve aydınlık grubunun Türk siyasi yaşamında varlığını koruması ve gelişme gösterebilmesi ulusal çıkarların gereği olarak değerlendirile gelmiştir. Bu doğrultuda her dönemde örtülü açık faaliyetler pek çok destek çalışması uygulamaya konmuştur. Aksiyonlar karşısında çok daha reaksiyonel faaliyetlere yönelinmesi ise önerimizdir. Perinçek ve aydınlık grubuyla USİAD’ın da dayanışma prensipleri çerçevesinde gerçekleştirilmeleri beklenen bağış yardımlar için başvuruda buluna bilecekleri makam belirlenmiş ve bu vesileyle kendilerine bildirilmesi uygun görülmüştür şeklinde bir yazı ele geçirilmiştir. “
Sanık Ferit İlsever :” efendim affedersiniz son cümleyi duyamadım sayın savcım.
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ son cümlesi aydınlık grubuyla USİAD’ın dayanışma prensipleri çerçevesinde gerçekleştirmeleri beklenen bağış yardımlar için başvuruda bulunabilecekleri makam belirlenmiş ve bu vesileyle kendilerine bildirilmesi uygun görülmüştür şeklinde bir yazı ele geçirilmiştir. Yazım tekniği ve içeriği incelendiğinde Ergenekon terör örgütü tarafından yazıldığı değerlendirilen bu belgeyi gördünüz mü gördüyseniz bu belge size nasıl kim tarafından iletildi siz bu belgeye bir cevap verdiniz mi açıklar mısınız?
Sanık Ferit İlsever :” şimdi efendim bana kimisi iletildi zaten bana iletiliş “
Mahkeme Başkanı :” not al dur not al senin hakkında falan not al konuşacaksın söz hakkınız var. “
Sanık Ferit İlsever :” efendim şimdi bana iletilmiş bir belge yok. Sizin okuduğunuz buraya getirdiğiniz olayda da Ferit İlsever’e iletilmiş verilmiş falan değil. Biliyorsunuz ki Sayın Doğu Perinçek ‘in bilmem neresinde sayın Perinçek diye başlayan bir belge diye bulunmuş diyorsunuz. Yani benimle ilgili bende bulunmuş ben şimdi bu belgeyi açık söyleyim ilk defa buradan duyuyorum okuduğunuz metni okuduğunuz kadarıyla bu metni okuduğunuz kadarıyla böyle bir belgeyi ilk defa burada duyuyorum. Kaldı ki bu belgenin içinde yani ne olduğunu da tam anlaya bilmiş değilim. Ama anladığım kadarıyla deniyor ki, bir bağış yardım gibi bir faaliyetin işçi partisi USİAD aydınlık vs gibi bir faaliyetin toplanacağı merkez belirlenmiştir gibi bir ifade yer alıyor orda ne demekse ne anlama geliyorsa benim bildiğim şudur sayın başkanım. Bizim ulusal kanalımız bir halk televizyonudur savunmamda da belirttiğim gibi tekalüfü milliye yasası 1920 tarihli yasasını temel almıştır bunun üzerine kurulmuştur. Tekalüfü milliye yani, milli sorumluluk mesuliyet milli sorumluluk 1920 kurtuluş savaşının bir kuralıdır. Ve gerçekten o günkü hakimiyeti milliye dergisinin Atatürk’ün hakimiyeti milliyet gazetesinin halk seferberliğiyle kurulması için ve aynı zamanda Kuvai Milliye cephelerinin bir halk seferberliğiyle güçlü olabilmesi için halkın elinde ne varsa bir kanunla iki tane bir çift olan çorap cepheye gönderilmek üzere hakimiyeti milliye gazetesine gönderilmek üzere böyle bir seferberlik yapılmıştır. Bunun adı takalüfü milliyedir. Biz bu kuralı uyguluyoruz. Yani burada bunu açıkça söylüyorum bir yardım ve bağışsa ulusal kanal bunu kabul eder ver hukuk şirket yasaları anonim şirket yasaları kuralları temelinde ulusal gönüllüler diye bir büyük şey kurmuştur örgütlenme yaratmıştır bunu gerçekten de halkımızın bağışlarıyla büyük katkılarıyla sağlamıştır. Bunların kim olduğu bellidir iki defa SPK yani sermaye piyasası kurulu bir kerede MASAK yani mali suçlar araştırma kurulu incelemesinden geçmiştir. Bunlar isim isim bellidir. Bunların ortaklıkları gönüllü olma kurumları hangi hisselerle ortak oldukları her şey meydanda hepsi bellidir bu isimleri biz kendimiz zaten ulusal kanaldan ilan ediyoruz. Benim sözünü ettiğim gibi böyle bir şeyden böyle bir belgeden haberim yok. Bunu zaten bir affederseniz başkanım bir şey daha söyleyim Ümit Oğuztan beye ait olduğunu söylediğiniz bir şeyin gençlik örgütlenmesinin TGB örgütlenmesinin esası olduğunu söylediğiniz bir belgenin benim bilgisayarımda çıktığını söylediniz benim bundan da haberim yok. Çıktı dediğinize göre doğrudur doğru söylüyorsunuz mutlaka. Yani orda zaten iddianamede yer alıyor. Orda her hangi bir suç teşkil edecek bir hususta yok. Bir gençlik örgütlenmelidir diye bir laf var yani ben de söyledim burada zaten yani TGB bundan ilham alarak örgütleniyorsa helal olsun yani çok doğru bir şey gençlik örgütlenmeli tabi Atatürk’ün gençliği, ama bununla da alakası yok. 30-40 yıl boyunca gençlik örgütlü bizim gençliğimiz örgütlü yani ümit bey söylediği için değil. Kafamız böyle çalıştığı için ihtiyacımız bu olduğu için örgütlü. Kaldı ki dediğim gibi Ümit Oğuztan da bir yerde söylemiş bu belge bana aittir diye benim bu konudaki bilgilerim bunlardır. Teşekkür ederim “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ Ümit Oğuztan’la tanışıyor musunuz?
Sanık Ferit İlsever :” hayır tanışmıyorum. Tanışmıyorum burada tanıdım yani. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ Tuncay Güney ilk defa ne zaman aydınlık dergisine geldi sizinle nasıl irtibat kurdu.”
Sanık Ferit İlsever :” yani şimdi ben şu tarihte diyemeyeceğim 920’lı yıllar. 90’lı yılların ortaları her halde tahmin ediyorum. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ 95’mi “
Sanık Ferit İlsever :” olabilir öyle diyorsa doğrudur“
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ size soruyorum “
Sanık Ferit İlsever :” ben şimdi tam şu tarih diyemeyeceğim. 95’tir diyemeyeceğim yani 90 yılların ortaları yani. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ne sıfatla geldi “
Sanık Ferit İlsever :” daha çok benim belki tek tük geliş gidişler olmuştur ama daha çok orada gördüğüm yada bilgi sahibi olduğum tarihler 97-98 burada açıkladım. Doğu Perinçek’e karşı yönelik tertibin tezgâhlandığı şeydir dönemdir yani daha çok gördüğüm.”
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “kendisiyle haber paylaşımında bulunduğunuz mu?
Sanık Ferit İlsever :” şimdi bakın haber paylaşımı değil. Bizim savunmamda da belirttiğim gibi biz aydınlık gazetesini çıkartıyoruz ulusal kanalın haberciliğini yapıyoruz bir tane haber merkezimiz var iki tane yayın kurulu yayın organı bu haber merkezinden istifade ediyor. Bu haber merkezinde toplanan bilgileri aydınlığa uygun olanlarını aydınlık seçiyor ulusal kanala uygun olanlarını ulusal kanal seçiyor aralarında bazen ikisi arasında böyle bir haber paylaşımı dönüşümü falan da oluyor. Olay budur çalışma tarzımız budur. O aydınlık o sözünü ettiğim haber merkezine her türlü bilgi gelir. Anadolu ajansından başlar ihlas haber ajansıyla devam eder doğan haber ajansıyla devam eder bizim muhabirlerimizle devam eder bu katkı haber katkısı her gün orda en az tahmin ediyorum. Şu anda bilmiyorum her halde 10’un üzerinde 10-15 civarında şey yapar haber toplar yurt haberleri toplar yurt Türkiye çağına dağılmış olan muhabirleriyle Türkiye’nin dört bir tarafından ulusal kanal aydınlığın haber merkezinin temsilcileri ve muhabirleri vardır. Haber toplar yurt dışındaki muhabirleriyle Avrupa’dan Rusya’dan Çinden, ABD’den haber toplar. Bunların hepsi ulusal kanal ve aydınlığın haber merkezine toplanır birikir. Ha, onun dışında yayın organlarından gazetelerden internet sitelerinden şuradan buradan haberler akar. Artı Tuncay Güney gibi gelenler olur. Benim şöyle bir bilgim var der haber merkezimiz onu alır. Mesele haber paylaşmak değil. Tekrar söylüyorum ben Tuncay Güneyle ne haber paylaşacağım. Tuncay Güney kim? Yani şu bakımdan kim diyorum Tuncay Güney hani Ertuğrul Özkök olur da geçer karşımıza ya şöyle bir haber var doğru mu yanlış mı sen bu haberi al bak incele ben de bunu inceleyim falan deyim yani bir gazeteci, gazeteci olur karşımızda da oturur çalışırız. Tuncay Güney kim? Ben burada söylüyorum savunmam da belirtiyorum iddianamede size de söylemiş mülakatında söylemiş iddianamede yazmış bunu Ferit İlsever beni daha ilk gördüğü günden çözmüştü. Yani benim bir istihbarat elemanı olduğumu bir istihbarat örgütünün elemanı olarak buraya geldiğimi çözmüştü. Ben daha bununla ne haber paylaşacağım. Neyi paylaşacağım şu başka bir şey, ben değil muhabir arkadaşlarımız ben hiçbir zaman muhatap olmadım. Bakın tekrar söylüyorum burada da belirttiğim gibi bir kez bana Sami Demirkıran’la geldi önemli olduğu için kabul ettim. Çünkü genel başkanımız hapiste haksızlığa uğramış ve şeyleri itiraf edeceğiz diye yaptığımız tertibi itiraf edeceğiz diye gelmiş ben de kabul etmişim dinliyorum burada da anlattım size. Onun dışında benim bununla bir temasım falan yok. Haber paylaşımı nedir ne haber paylaşımı bir haber konuşmam bile yok. Ama muhabirlerimizin geldiği zaman dinlemesi not alması ha, öylemi hatta bazı şeyleri soruşturması ya şunu bir araştırır mısın bilmem ne demesi mümkündür bunlar yapılmıştır bu faaliyet bizim haber merkezimizi güçlendirmiştir. Onun söylediği şeyler doğru yanlış olduğu için falan değil bizim süzgecimiz var kendi süzgecimiz var oradan geçiririz uygun gördüğümüzü yaparız uygun görmediklerimizi doğru gördüklerimizi yaparız denetleriz tahkik ederiz sorarız soruştururuz 41 yerden doğruysa yaparız yoksa yapmayız. Söyleyeceklerim bu kadar teşekkür ederim. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ bu davada yargılanmakta olan kişilerden Muzaffer Tekin’i tanıyor musunuz?
Sanık Ferit İlsever :” Muzaffer Tekin beyi isim olarak tanıyorum. Ayrıca benim oturup beraberce her hangi bir görüşmüşlüğüm bir her hangi bir şeyi paylaşmışlığım bir eylemde beraber olmuşluğum falan yok onları hatırlamıyorum. Yoktur beraberliğim isim olarak tanıyorum dışarıda da tanıyordum biliyordum yani gazetelerden biliyorum çevremizdeki ADD şeylerinden örgütlerinden biliyorum bu kadar her hangi bir tanışıklığımız görüşüklüğümüz beraber çalışmışlığımız “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ ADD’den ne şekilde biliyorsunuz?
Sanık Ferit İlsever :” efendim “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ ADD’den ne şekilde biliyorsunuz “
Sanık Ferit İlsever :” bizim ADD çevrelerinde muzaffer beyin adı konuşulur şurada burada oradan biliyorum. Muzaffer Tekin adı konuşulur. ADD içindeki arkadaşlarımızın çevrelerinde o şekilde tanırım ben Muzaffer Tekin beyi bir yut sever olarak yurt sever bir emekli subay olarak ADD çevrelerinde ilerici çevrelerde, tüm Türkiye de herkes tanır ayrıca muzaffer beyi isim olarak yani. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “bire bir irtibatınız oldu mu? “
Sanık Ferit İlsever :” hayır olmamıştır. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ sevgi Erenerol ile tanışıyor musunuz?
Sanık Ferit İlsever :” sevgi hanımla ifademde de belirttiğim gibi sevgi hanım birkaç kez ulusal kanalda programa çıktı. Oraya geldiklerinde gördüm galiba da bir yıldız teknik üniversitesinde bir toplantıda bir merhaba dedim. Merhabamız dışında her hangi bir tanışıklığım yok. Ulusal kanala gelip birkaç defa program yaptığı için tanışırım. Bilirim yani bir de bir toplantıda görmüştüm oradan tanırım o kadar “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ kendisinin çalıştığı kiliseye gittiniz mi hiç “
Sanık Ferit İlsever :” hayır gitmedim. Hangi kilise bu “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ Ortodoks, Türk Ortodoks kilisesi “
Sanık Ferit İlsever :” Hayır gitmedim. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ size bir davetiye göndermiş zannedersem orada çıkan belgelerde “
Sanık Ferit İlsever :” ne davetiyesi sayın savcım “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ bir kilisedeki toplantıyla ilgili “
Sanık Ferit İlsever :” yok ben gitmedim hiç olabilir göndermiştir ben gitmedim. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ Güler Kömürcü ile irtibatınız var mıdır? “
Sanık Ferit İlsever :” Güler hanımı gazeteden biliyorum köşe yazarı olarak yani o kadar başka hiçbir irtibatım bilgim yok. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ her hangi bir toplantıda bir araya geldiniz mi? “
Sanık Ferit İlsever :” yok olmadı bir araya gelmedik.
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ Veli Küçük ile ne zaman tanıştınız?
Sanık Ferit İlsever :” Veli Küçük beyle ilk defa değil çünkü sonu yok. İlk ve son şeyde de geçtiği gibi savunmam da geçtiği gibi İstanbul’da yıldız şeyinde yokuşunda olması lazım Enka tesislerindeki bir yemekte beraber olduk. Orda tanıdım orda tanıştım ondan sonra bir daha görmedim. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “kaç yılındaydı? “
Sanık Ferit İlsever :” şimdi tam yalan söylemeyim her halde 2003 2002 mi 2003 yada 2004, 2002 ile 2004 arası onu çıkartırım tarihini şu anda tam şey olarak aklımda değil yani. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “Tuncay Güneyin beyanlarında geçiyor da Tuncay Güney 2001 de alınmış ondan önceki bir tarih olabilir mi? “
Sanık Ferit İlsever :” 2001 “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ Tuncay Güney ifadelerinde geçiyor. “
Sanık Ferit İlsever :” Tuncay Güneyin ifadesinde geçiyorsa 2001 de geçtiğine göre 2001 den öncedir. Doğrudur yani öyledir ben şimdi yanlış söylemeyim. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ ifadenizde Gürbüz Çapan, Kemal Özden ve Veli Küçük’le birlikte Cumhuriyet gazetesinin zor bir durumdan kurtarılması için toplantı yaptığınızı beyan etmişsiniz. “
Sanık Ferit İlsever :” kimlerle dediniz savcım bir daha şey yapar mısınız? “
Sanık Ferit İlsever :” Gürbüz Çapan, Kemal Özden ve Veli Küçük ile burada Veli Küçük toplantıya ne sıfatla katıldı yani siz ulusal kanal olarak katıldığınızı söylüyorsunuz. “
Sanık Ferit İlsever :” efendim ben şimdi şöyle söyleyim. Toplantıyı düzenleyen ben değilim çağrıyı yapan ben değilim Veli beyi oraya çağıran ben değilim. Ben oraya Kemal Özden tarafından çağrıldım rahmetli zannedersem Veli beyde ifadesinde gazetelerden okudum aynı şekilde Kemal Özden tarafından çağrıldığını söylüyor. Yine duyduğuma göre yani daha doğrusu şuradaki telefon görüşmelerinden anladığıma göre Gürbüz Çapan da Kemal Özden tarafından çağrıldığını söylüyor. Benim anladığım kadarıyla bu toplantı Kemal Özden’in düzenlediği bir toplantıdır. Çünkü beni de çağırdığına göre ben ordan çıkartıyorum. O da işte oraya Veli beyi ben ne çağırdım o toplayı düzenledim o toplantının kimlerle olması gerektiğine karar verdim ben oraya çağrılıyım misafirim. Kemal Özden tarafından siz zaten mülakatta var, varmış gördüm onu iddianameye de almışınız. Bu toplantıdan önce yani Enka tesislerinde yapılan bu toplantıdan önce Çırağan da bir toplantı yapıldığını söylüyorsunuz öyle bir toplantı bu iddianamede de var. O toplantıda zaten Kemal Özden’in Cumhuriyet gazetesi için bir seferberlik başlattığını söylüyorsunuz. İddianamede var böyle anladığım kadarıyla Kemal Özden arkadaşımız o Çırağan sarayında bir Cumhuriyet gazetesi gerçekten o zaman sıkıntıdaydı çok iyi hatırlıyorum ona destek amacıyla böyle bir şeye karar vermiş oda USİAD başkanı olarak yani ulusal sanayici iş adamları derneği Kemal Özden bunu yapar Çünkü Ulusal Kanal içinde böyle kampanyalar yaptı bizim isteğimizle yada kendi iradesiyle yaptı. Kemal Özden ulusalcı milliyetçi devrimci bir arkadaşımızdır. Zor durumda olan milli kuruluşların sürmesi için yaşaması için ayakta kalması için bu çabaları gösterdi. Ben buna tanık oldum. Zannediyorum Çırağan sarayındaki toplantı diyorsunuz orda ben yoktum. Bilgim yok ama orda da böyle bir şey konuşuldu dediğinize göre demek ki Kemal Özden arkadaşımız buna karar vermiş ve şeye Cumhuriyet katkı sağlayabilecek yardımcı olabilecek onun sürdürülmesi güçlenmesi için rol oynayacağını düşündüğü bazı kişileri davet etmiş. Beni buraya bu toplantıya tamamen yani paramız pulumuz olduğundan yani böyle bir katkı olacağından değil, biz zaten ulusal kanalı bin bir güçlükle sürdürüyoruz. Biz Kemal Özdenlerin desteğiyle ulusal sanayici iş adamlarını falan yarattığı seferberlikle onların yarattığı demin söylediğim tekâlifi milliye desteğiyle sürdürüyoruz. Yani bizim onun yanı sıra Cumhuriyet gazetesine maddi katkı sağlamamız zaten mümkün değil. Kemal Özdenin bunu düşünmesi de mümkün değil. Ama kemal Özdenin şunu düşündüğünü çok iyi biliyorum ve haklıdır orada. bu Ferit İlsever de burada olursa ulusal kanalın imkanlarını aydınlığın imkanlarını duyuru çünkü ulusal kanal bizim bu Cumhuriyete destek olacak çevrelere sesini duyuran güçlü bir yayın organı. Buralarda bunu duyururuz düşüncesiyle yaptı bunu bizde bunu yaptık zaten. Bizde Kemal Özdeni çıkardık ben çıktım falan birçok arkadaşımız hakikaten Cumhuriyet gazetesinin güçlenmesi için bunu ne yapabiliriz diye duyurularımızı üstüme düşen propaganda tanıtım görevlerini de yerine getirdik. Dolayısıyla bu toplantıda oluş nedenim budur. Toplantıya diğerlerinin niçin çağrıldığını nasıl çağrıldığını hangi amaçla çağrıldığını da bilmem. Ben orada dediğiniz gibi sözünü ettiğiniz şahısları, Gürbüz Çapanı önceden tanırım. Veli beyi tanımam orda tanıdım Ümit Ülgen var galiba toplantıda onu da daha önce bir kere Gürbüz beyin yanında görmüştüm orda o toplantıda gördüm olay budur efendim. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ bu toplantıda Veli Küçük lobi yapılanması adı altında bazı konuşmalar yaptı mı? “
Sanık Ferit İlsever :” ben hiç öyle bir konuşma bilmiyorum. Öyle konuşma hatırlamıyorum. Bu mesele bu toplantı lobi mobi değil bakın lobi lafını lobi lafını ben burada şu soruşturma Ergenekon dediğiniz soruşturma başladıktan sonra gördüm ve duydum. Benim lobi belgesi lobi yapılanması falan hiç bunlardan haberim yok. Hiç ben ne böyle bir belge gördüm ne böyle bir konuşma duydum. Ne benim etrafımda konuşuldu ne benimle yüz yüze konuşuldu. Hiçbir yerden ben lobi diye bir şey duymadım. Ve bu toplantıda böyle bir konuşma olmamıştır. Çünkü toplantının amacı başka toplantı deminde söylediğim gibi Cumhuriyet gazetesi etrafında Cumhuriyet gazetesinin güçlendirilmesi etrafında yapılan bir toplantı bu çerçevede. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ işçi partisinde sanık Veli Küçük’e verilen her hangi bir görev var mıdır ?”
Sanık Ferit İlsever :” ben işçi partisinin genel başkan yardımcısıyım sayın Veli Küçük emekli bir general hiçbir görev almamıştır hiçbir görev verilmemiştir. Hiçbir kimsenin de aklına böyle bir şey gelmemiştir. İşçi partisinde bir görevi yok. “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ şunun için soruyorum Ankara işçi partisi genel merkezinde segata marka bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede 15 eylül Ankara ustram toplantı tutanağı doc. İsimli bir ms word dosyası tespit edilmiş bu word belgesi içerisinde işçi partisi bünyesinde usturam örgütlenmesi adı altında bir örgütlenmeye gidildiği bu örgütlenme içinde devletin yeniden yapılandırılması komisyonu adı altında bir komisyon kurulduğu ve 15 eylül 2006 tarihli toplantı tutanağında da devletin yeniden yapılandırılması konusunda Mehmet Cengiz, Mete Göknel, Veli Küçük, Vural Savaş şeklinde isimlerinin yer aldığı görülmüştür bu konuda açıklama yapar mısınız? “
Sanık Doğu Perinçek ve diğer işçi partililer müdafii Hasan Basri Özbey söz istedi verildi : “ efendim toplantı tutanağı değil sayın savcım bir toplantı tutanağı olarak söylediler. Bir toplantı hazırlık belgesi o, “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ dosyanın ismi o şekilde “
Sanık Doğu Perinçek ve diğer işçi partililer müdafii Hasan Basri Özbey :” yanlış o zaman. Çünkü toplantı yapılmış bir toplantı değil toplantı tutanağı değil. Öyle isimlendirilmesi bilemiyorum nasıl isimlendirilmiş ama o isimlendirme doğru değil.”
Sanık Ferit İlsever :” bu 15 eylül yılı kaçtı sayın savcım 15 eylül dediniz “
C.Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel : “ 2006 “
Sanık Ferit İlsever :” 2006, sayın başkanım şimdi şöyle şimdi bir defa Veli Küçük beyin partimizde ne örgütsel ne bir başka hiçbir bağlantısı yoktur. Olmamıştır çünkü şöyle özellikle 2006’yı özellikler sordum öyle olduğunu da tahmin ediyordum. 2006 yılında aralık ayında kongremizi yaptık işçi patisinin genel kurulunu yaptık. Bu genel kurulun anlamı zaten şuydu; Türkiye’de bu toplantı öncesinde bu genel kurul öncesinde işçi partisine katılmış olan sadece general subay emekli subay değil üniversite hocaları bazı profesörler rektörler aydınlar çok seçkin toplum yani Türkiye’nin öncü her sınıf ve tabakasından öncü toplumun tanıdığı kesimlerle bir kongre yapmak ve toplumun Türkiye toplumunun önüne çıkmak. Bakın işçi partisi bildiğiniz gibi 10 sene önceki 20 sene önceki parti değil. İşçi partisi Türkiye’nin bütün birikimini topluyor ve her kesimden öncüleri bir araya getiriyor birleştirmeye başladı bir öncü parti karakteri kazanıyor. Önümüzdeki mücadeleyi bu parti önderlik edecek. Onun için ben size söyleyim Veli Küçük bu partinin içinde olsaydı o fotoğrafta mutlaka yer alırdı. Seve seve hiç partiye üyesi olduktan sonra, biz kendi elimizle bu toplantıları düzenledik kongreden sonra topluma ilan ettik. Bakın dedik işçi partisinin milli hükümet bakanlar kurulu. Siz suçluyorsunuz burada iddianamede suçlanıyor, biz kendimiz tanıttık bizim aday maliye bakanı adayımız şudur, başbakan adayımız şudur devlet bakanı adayımız budur, bilmem sanayi bakanı adayımız şudur diye bir bakanlar kurulu şeyini projesini sunduk. İkincisi bu bakanlar kurulu adaylarını yani bir oy seçime de gidiyoruz 2007 de seçim var. Bu bakanlar kurulu listesini bu partiye oy verirseniz şu listeye oy verirseniz hükümet oluruz hükümet olduğumuz zaman da bizim bakanlar kurulumuz budur demek için. Bir açıklığı topluma yani milli güçleri birleştiriyoruz bir, bu milli güçlerle Türkiye yi yönetmeye talibiz. Yönetecek gücümüz var görün diyoruz. Onun için de o emekli generallerden emekli hocalarımızdan profesörlerimizden bilmem toplumun çeşitli sendikacılarından olan kesimlerini zaten kendimiz şeyler halinde fotoğraflar halinde internet ortamında yayın organlarımızda biz Türkiye’nin diğer yayın organlarında kendimiz ilan ettik. Veli bey olsaydı zaten burda yer alacaktı. Yani onu niye buradan gizleyelim böyle bir şey yok olmaz yani olamaz böyle bir şey. Kim işçi partisinin milli hükümet programını benimsiyor kim Türkiye de bir milli hükümet davasını yürütmeye aday hazır, hazır hissediyor burada görev almaya hazır hissediyor onlar hepsi geldiler partimize üye oldular. Tabi biz çağrı yaptık gelin dedik ve partimize şey oldular üye oldular ve biz kendimizi topluma ilan ettik. Devletin yeniden yapılandırılması diyorsunuz onu avukat arkadaşımız düzeltti şimdi bu kongre dolayısıyla bir milli hükümet, onu şey yapmadan önce şeyi söyleyim. “
Dostları ilə paylaş: |