19 Mart 2017 Bilinçle Birleşim Programı Simon Parkes Reportaj : JayPee, Kurt Ruhu Radyo Programı



Yüklə 166,82 Kb.
səhifə1/4
tarix26.07.2018
ölçüsü166,82 Kb.
#58649
  1   2   3   4

19 Mart 2017 – Bilinçle Birleşim Programı – Simon Parkes

Reportaj : JayPee, Kurt Ruhu Radyo Programı

JayPee : Ah evet, Mart 19 Temmuz, 2017, Yazmama müsade edin. Herkese merhaba, Bilinçle Birleşim programında biraz gecikme oldu. Benim kabus olarak adlandırdığım, Amerikan saat değişiminin etkisinin Dünyada ancak iki hafta sonra hissedilmesinden dolayı biraz ödün vermekteyiz; durumun yarattığı boşluğu yarılamış durumdayız, Simon şu an hazır ve bizi duyuyor. Nasılsın Simon?

Simon Parkes : Ooo iyiyim teşekkürler JayPee. Normalde program saat 7:00 GMT’den saat 9:00 kadar sürüyor, biraz erken başladığımız belli.

JP : Doğru.

SP : Uyum sağlama biliyorum. Evet ben iyiyim. Her zamanki güncellemeyi atlamak istedim ve bağış yapanlara teşekkür edeceğim. Bunu programın ikinci yarısında yapacağım, çünkü normalden biraz farklı başladık, ancak bunu ikinci yarıda yapacağız. Güncelleme yapmak istedim. Herkese söyleyeceğim ilk şey, hem İngiltere'de hem de Büyük Britanya'da chemtrail atılımının (uçaklardan atılan zararlı kimyasallar) çarpıcı bir şekilde arttığını söylemek ve lütfen chemtrail atılımının neredeyse durduğunu, tamamen durduğunu yada azaldığını söyleyen kişilere çok fazla dikkatinizi vermeyin. Çok çılgın insanların ya da çok kötü insanların, bahsi yükselterek bazı kontrol şekilleri getirebileceklerine karar verdilerini söyleme ihtiyacı duyuyorum; bu yüzden aslında birkaç aydır, ne yapacaklarına zihinsel olarak emin değillerdi. büyük bir kısmı sert bir tutum içinde olmaya karar verdi. Başka bir deyişle, eylem yapmaya karar verdikler; iyilik yapmayı denememeye karar verdiler; kötü olmaktan vazgeçmemeye karar verdiler. Cehennem yaratırcasına savaşmaya karar verdiler.

İşte bu nedenle, chemtrail atılımı önemli ölçüde arttı ve önümüzdeki günlerde şovumuzu dinleyenlerin, sordukları sorulara gördükleri chemtrail atılımının hangi şehirlerde fazlalaştığını da eklemelerini isterim. Ayrıca şu anda HAARP'ı chemtrail atılımları ile birleştirmekteler. Böylece sadece chemtrail değil, aynı zamanda chemtrails'in çaprazlanmasını da görüyoruz, HAARP'ın yüksek rezonansı chemtrail’da açılan oluk veya ilintili etki ile chemtrail'lerden geçiriliyor, yayılarak ve chemtrail'teki parçacıkları heyecanlandırarak kimyasal reaksiyon başlatıyor. Korku yaratmak değil benim amacım. Söylemek istediğim, neredeyse kazanıyoruz söylemini ciddiye almayın. Savaşı kazandık ve her şey bitti yalanına inanmayın. Kötü olan Varlıkların hazırlığı bu yönde, tökezlenip düşerken yanlarına başkalarını da almak istiyorlar. Lütfen gözünüz üzerlerinde olsun. Gökyüzünde chemtrail varsa, dışarı çıkmamaya gayret edin. Söylemek kolay değil mi. İşe gitmeniz lazım; gitmek zorundasın, ama eğer mümkünse, gökyüzünde çok miktarda chemtrail varsa dışarı çıkmayın, çünkü bundan sonra anladım ki chemtrail’in içine oldukça kötü şeyler de ekliyorlar. İşte önemli olan ilk şey bu ve bir çok ülkeyi kapsıyor. İkincisi, aynı grup, gerçek anlamda değil ama Birleşik Devletler Başkanı'nı devre dışı bırakmaya karar verdi. Onu öldürmekten ziyade, yetkisini tamamen kaldırmak istiyorlar. Fed ve diğer bazı medya şirketleri, Başkan'ın yapmak istediklerini baltalama çabaları içindeler. Çok üzücü. Bu elit insanların bir kısmı tartışmak için masanın etrafında oturmaya hazır olacağını ummuştum, ancak sonunda kazanabileceklerini düşünüyorlar. İşte suyu kaynatan sebep bu. Kazanabileceğini düşünüyorlar; Elde ettiklerini tekrar elde edebildiklerini düşünüyorlar, bu yüzden Amerikan halkının Sistemin Başkana karşı olmasından dolayı biraz zorlandığını düşünüyorum. Sanırım görebileceğimiz şey, hükümetin bir bölümünün kapatılması olacak. Nakit sıkıntısı olacaktır. Bu kasıtlı yapılacak ve belki de uzun süreden beri bazı yerel yönetimlerin kapatılması planlanmakta. Ve önemsiz hatalar yapan Cumhuriyetçi Senatörler yakalanarak suçlanacak. Senatoyu, küçük düşürmek için büyük planlar olacak. Kongrede çok kolay olmasa da, Cumhuriyetçi kontrolün altında olan Senatoyu zayıflatmaya çalışacaklardır. Şu anda, yapabilirlerse, herhangi bir Senatör'ü ya da Kongre üyesini hedef alacaklardır, aksi takdirde her iki Meclise mevzuat koyarak Başkan'ın gücünü istismar etmeye çalışacaklar.

Bu kötü insanlar gerçekten fark yaratabilirlerse, zor bir zaman yaşanacak. ancak Annunaki olarak adlandırdığımız bu insanlar pes etmemeye kararlılar; Bunlar gerçek Annunaki. Bu insanlar- kelimeyi nazikçe kullandım, ancak gezegeni gerçek uzaylılarla birlikte yönettmekten vazgeçip, şovu kendi başlarına yönetmelerine karar verdiler. Bu çok zor ve sanırım bu yıl bir tür ifşa görebileceğiz. Bir tür ifşa olma olasılığı hala oldukça güçlü görünüyor.


Antartika'daki durumda gelişme var. Belli donanım parçaları ortaya çıkma eşiğinde, dolayısı ile bazı teknolojiler başarılı bir şekilde izole edilmiştir. Yapmanız gereken ilk şey, başka bir şeyi tetiklememesi için aletin birini izole etmektir, bu hali hazırda yapıldı ve şimdi uçurulmaya başlanacak, gemi ile alınmayacak; bazı kısımlar teknelerle çıkarılmak zorunda olsa da, büyük bir kısmını uçurarak çıkaracaklar. Şimdi bu konularda haberler sızmaya başlayacak. Konu hakkıda bilgilendirme yapılacak. bu yüzden gözlerin alternatif haberler üzerinde olmasını istiyorum. Bu yolla bir şeyler duyacağız.

Hollanda'daki durum, seçimi kazanabileceğini düşündüğüm parti ikinci oldu. İkinci büyük parti ve elbette finansal taraftaki hisse senetleri ve tahvillerdeki durum da aynı oldu, o kadar işte. Zorluk bitti. Pek sayılmaz; Bu sadece bir bip sesi, Geert Wilders’a karşı büyük bir karalama kampanyası yapıldı, Nazi olmakla suçlandı ve muhtemelen seçimi kaybetmesine mal oldu. Şimdi Onun şu ya bu olduğu önemli değil. Gerçek şu ki, medya işe karışarak seçimi sabote edebildi. Önümüzde başka önemli seçim olan İtalyan seçimleri var; Fransa'da bir tane var ve daha sonraki tarihte Almanya da bir tane olacak. Yani burada bitmiyor. Sadece bazı şeyleri ertelediler.

Her yerde, ister enerjik olsun, ister ekonomide görülen fiziksel bir olay olsun, bu yıl büyük, büyük değişiklikler geliyor. Zira daha da değişken bir döneme girdiğimizden, son radyo programında söylediğim fırtınanın gözü şimdi yer değiştiriyor. Bir sonraki radyo programında daha fazla bilgi verip güncelleme yapacağım, ancak izleyenlerin ve dinleyenlerin bildiği üzere altın fiyatları delirdi. Her zaman söylemişimdir, bu gibi yükselişler, büyük birşeylerin olacağına dair bir göstergedir. Gümüşün yükseldiğini biliyoruz ve şimdi de altın fiyatları oldukça yüksek. Bazı insanların şu an altın almaya ekonomik güçleri yetmiyor ve sokaktaki sıradan insanlar gerçekten zor durumda. Altına yatırım yapabilecek durumda değiller. Aşırı yüksek fiyatlandırıldı, ama kasıtlı ve bu nedenle daha fazla sorunlar ile karşılaşacağız çok yakında. Dolayısıyla, lütfen sadece başınızı öne indip sessiz kalın ama; "neredeyse kazandık", herkes tutuklandı, tüm bankacılar tutuklandı, tüm Sürüngenler kovalandı, tüm Annunaki yok edildi, biliyormusun her şey yolunda gibi sözler ile kandırılmayın. Neye inandıklarını söyleyen insanlarla hiç bir sorunum yok, ancak hilenin yayılmasına, sahte haberler yayınlanmasına, insanların raydan çıkarılmak istenmesine, insanların korunma mekanizmasının zayıflatılmasına itiraz ederim. Bunu hep söylemişimdir ve söylemeye devam edeceğim. . . Gerçekten bir Ütopya'da yaşıyor olsaydık, bu duruma düşmezdik, bu yüzden korunma kalkanını indirmeyin. Lütfen güçlü olun ve gözünüz her zaman üzerlerinde olsun, olan biten bu JayPee, ama bunun dışında gidişatımız iyi. Teşekkürler; Sorulara geçebiliriz.

JP : Muhteşem, duyurularınız için çok teşekkür ederim Simon. Doğru, ODD Kollectif'i kullanıyorduk bu gösteriden hemen sonra programımızı değiştireceğiz; Şimdi “Bilinçle- Birleşim” Yuvarlak masa toplantısı yapacağız, şovundan sonra, çalışanlarınla bir grup görüşmesi yapabileceğiz. Çok güzel bir sistem değil mi.... O halde sorulara geçelim. Doğru, ..oh, hiçbirini görmüyorum. Oh.., yanlış.., evet, tamam, ...özür dilerim, nerede..? Özür dileriz Simon, bazı şeyleri değiştirdik...


SP : Zararı yok

JP : Söyleyeceğin başka şeyler var mı…..

SP : Şarkı söylerdim ama dinleyicinin tümünü kaybedebiliriz.

JP : Gerçekten mi.

SP : Evet.

JP : Bütün bunları biliyorsun, bir gün, Mantid'le kantin gibi bir yerde konuştuğundan ve bazı şarkılar söylediklerinden bahsediyordun. Gerçekten şarkı söylemiyorlardı, bizlerin şarkı söylediği gibi şarkı söylemiyorlardı, ama bir çeşit . . .

SP : Bu daha çok chanting (Zikir), ama değil. . . Birçok kişi, Uzaylıların mizah duygusu taşımadığını düşünüyor ve sanırım bu genelde doğru, ancak bazıları, insanlarla çalışırken mizah duygusunun önemli olduğunu bilip uyum sağlamaya çabalamakta. Mizahı kendi yaşamlarında kullanmazlar, çünkü kullanmazlar, fakat mizahın önemini kavrayacaklar ve insanlara duygular göstererek bu bağlantıyı kurmaya çalışacaklar, dolayısıyla bizim anladığımız anlamda şarkı söylemezler, ancak onlar için armonik rezonans oluşturacak sesler çıkarırlar ki bunu yapabiliyorlar ve bunun ses perdeleri ile ilgisinin olup olmadığını bilmiyorum ama, sesleri yükseltip alçaltabiliyorlar. Ve mutlu olduklarında kendini ifade ediyorlar. Memnun olduklarında ya da mutlu oldukları anda bizlere şarkı gibi gelen sesler çıkarmaktalar. Reptililer (Sürüngenler) bunu yapamamaktalar. Sürüngenler şarkı söylemezler ses çıkaramazlar ve kendilerini mutlu bir şekilde ifade etmezler. Muhtemelen, niye gerçekten bu kadar berbat durumda olmalarının göstergesi olsa gerek.

JP : Ah eehh.

SP : Bilindiği gibi, bir ruhu olup mutlu olan ve iletişime girebilen Varlıklar, bizim anladığımız şekilde ve yapıda kendilerini ifade edebilirler, ancak bunları yapabilecek yetenekleri olmayan bazı Dünya-Dışı Varlıklar da vardır. Bu onların hatalı oldukları anlamına gelmez; sadece KAYNAKla (Tanrı) olan bağlantılarının o kadar az olduğu anlamına gelir. Gerçekten KAYNAK’tan ne kadar uzaksanız, o denli az duygusallığa sahipsinizdir.

JP : Büyüleyici. Resmi bir yerde olmadığımızda ve sadece kendiliğinden ortaya çıktıklarında hep bu küçük detayları seviyorum. Bu bütünsellik..., toplam küçük değerler..., çünkü, şarkı söylediğim zaman mutlu olduğumu fark ediyorum,... dolayısı ile sevinç ve şarkı el ele tutuşmuş gibi. Şimdi, soruları cevaplamaya geçelim; soruların hepsini bulmayı başardım. Yüzlerce soru var, ancak web sitesinde her zaman oldukları yereden farklı bir yerde sıkışmış durumda... Bu yüzden bu sabah sorulan sorulardan başlayacağım.... Oh.., hepsi çok geniş kapsamlı sorular... Tamam.., şutlamaya başlıyalım, işte başlıyoruz... Birincisi "geceleri gelen Dünya-Dışı ziyaretçileri."

Soru: Sevgili Simon, dün gece daha önce birkaç kez deneyimlemiş olduğum bir deneyim yaşadım. Gecenin bir yarısında, vucudum havaya kaldırdıldığı sırada dizlerim bükülmüş halde vücudumun geriye doğru eğildiğini hissettim. Konuşmak istedim ama konuşmam engellenmişti. İçimden chanting’e başladım..., işte rastgele çektiğim bir soru(gülüyor)..., koruma için kullandığım chanting’di tekrarladığım ama bana yapılanı engellemeye yetmedi. Devam ettiler. Ayaklarımdan tutup beni ters çevirdiğini hissettim ve yüzüm yatağıma bakar duruma getirildim. Yatağımın üstünde havada duruyordum ve bu bana iradem alınmadan yapılmaktaydı. Karşı koyabildiğim her şeyi yaptım; Aniden tekrar uyandığımı hissettim. Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum, ancak bu sabah saat 7:30 da uyandım, tamamen tükenmiştim. Bana neler olduğunu açıklayabilir misin? Kulağımda bir kaç kez çınlama sesinden önce başımda garip bir his oluştu, sol kulağıma birşeylerin iliştirildiği hissi geldi bana. Tekrarlanırsa kendime nasıl yardım edebilirim? Yirmi kez, farklı yoldan size ulaşmak için denedim ancak e-postalarım size ulaşmadı. Bu sizin hatanız değil. Sanırım engellendim. En son size soru sorduğumda İnternet'im birkaç ay kapandı ve sonra aniden tekrar bağlantı kuruldu. Radyo programınızı haftada bir yapmayı göz önünde bulundurmanızı dilerim, sorulacak çok soru var ve bilgeliğinizden daha da fazla faydalanmak çok güzel olurdu. Bu soruyu cevapladığınız için teşekkür ederiz. İyi dileklerimle, Theo.
SP : Sonunda sorunuzu sordunuz, bana e-postayla soru soramadınız, ama en azından bu yolla bir soru sorma imkanı elde ettiniz. Denemeye devam edin; günün birinde e-postanızın bir bana ulaşacak. Doğru ve evet, hepsi Kundalini'nizi açılımı ile ilgili. Burada olan şey, Kundalini'nizi açmak için fiziksel pozisyonunuz değiştirildi, psişik yeteneklerinize, ki açıkçası sahipsiniz, aksi takdirde bunu yapamazlar, erişilmek istenmesidir. Dizlerin bükülmesi, bacakların yükselmesi ile, Kundalini'yi harekete geçirirsiniz. Vücudunuzda morarma olup olmadığını ve bunun nasıl oluştuğunu bilmek isterim. Masaya mı çarptın? Üzerine birşeyler mi düştü? Sandalyeye mi çarptın, bu şekilde olmadığınızdan eminseniz ve vucudunuzda morarmalar varsa, o zaman oldukça güçlü kanıtınız vardır. Bunu nasıl engellersiniz?...

Ne zaman Uzaylılarla ilgili konular ile uğraşıp tam emin olmadığımda, büyük şirketlerle veya gizli askeri operasyon birimleri ile uğraştığımızı düşünme eylimindeyim. Annenizin veya babanızın psişik kabiliyetinin olup olmadığını bilmek isterim; genelde bir ebeveyn vasıtasıyla geçer bu özellikler, doğrudur ve aile üyelerinizden herhangi birisinin işiyle de ilgili olabilir. Ertesi sabah Everest Dağı'na tırmanmış gibi hissedip gerçekten çok yorgun olabilirsiniz ve bazen bacaklarınız titreyerek, gerçekten yoğun bir gece geçirmiş gibi gerçekten yorgun hissedebilirsiniz, gerçekten eğlenceli bir gece geçirmediniz, bunun nedeni enerjinizin alınmış olması ve büyük olasılıkla belirli kişiler tarafından, Psişik ortamda uzaktan izleme veya hedeflemeye tabi tutulmuş olabilirsiniz. Bu, onları incittiğinizden dolayı değil; onları izleyip ya da psikolojik olarak takip ettiğinizden dolayı olabilir; bana verdiğiniz çok az kanıttan başınıza gelenin bu olduğu ortaya çıkıyor, bana bir e-posta gönderebilirseniz sizden Skype yolu ile daha fazla bilgi edinip size daha ayrıntılı bilgi verebilirim.

Ancak dinleyiciler için söylüyorum, ne yazık ki bu gezegende yaklaşık yirmi beş yıldır yapılan çok büyük operasyonlar olmakta, Kesinlikle Amerika’da, Büyük Britanya'da ve az da olsa bazı Avrupa ülkelerinde, normalden daha fazla sıklıkta karşımıza çıkan büyük yetenekleri olan sıradan insanların, tanımlamak için özel deyimini bilerek kullanmaktayım, psişik bir armağanları olduğu için özelsiniz. Tüm insanlara verilen ve büyük bir hediye olan psişik yetenekler vardır, ancak insanların yalnızca küçük bir kısmı hediyelerini kullanabilmekteler. Ve tabi ki ben "psişik değilim" diyebilirsiniz. Evet belki, 3 Boyut’ta psişik değilsiniz. Fakat Kundalini'niz aktif hale geldiğinde dördüncü Boyutta çalışıyorsunuz demektir. Umarım yardımcı olmuştur açıklamalarım. E-posta göndermeye devam edin. Görüştüğümüzde sizinle daha fazla konuşabiliriz. Teşekkür ederim.

JP : Simon, seni kopyalayamamaları gerçek utanç verici bir durum.., çünkü biriniz e-postaları yazabilir; biriniz web siteleri yapabilir ve diğer biriniz ise kişisel görüşme yapabilirdi... Şaka yapıyorum ama işte. . .

SP : Hayır biliyorum, iyi bir noktaya değindin ve buna cevap vermem gerekecek. Bence bu büyük bir radyo şovu, onunla bir cok yere varabiliriz, öyle değil. . .

JP : Bu senin şovun. Ne istersen yapabilirsin. İnsanlara meditasyon yaptırabilirsin.

SP : Sanırım yapabilirim. Onlar beni klonladılar aslında. Benim klonlarım var ama işlevsel değiller, birileri ya da herhangi bir şey beni gezegenden yok ederse, o zaman klonlarımı yaptığım işi devam ettirmek için devreye sokacaklar. Omuriliğim kırılıp ta öldüğüm, gerçekten öldüğüm konusunda açıklama yaptım. Oh, o zaman çok güzel bir şey olmuştu, sponsorlarımdan biri, omurga röntgeni için ne kadar harcayacamam gerektiğini öğrenmemi istedi, çok pahalı değilse bunun ücretini ödeyebileceğini söyledi, çünkü röntgen bir kanıt olabilecekti.
Bu, tam anlamıyla bir duvardan düştüğümü hatırlayıp, yatağıma nasıl geri dönüp yattığımı hatırlamadığım bir hikayeydi. Çok uzun yıllar sonra çok küçük bir araba kazasından sonra sırtımdan röntgene girdim, doktor omurgamdaki hasarın nedenini sordu, omurgamdaki hangi hasar diye sorduğumu hatırlıyorum, doktorun detaylı tarifinden sonra kazayı hatırlamadığımı söyledim. Doktor hanım kazadan sonra hastaneye gitmedin mi diye sordu. Doktor, omuriliğimin çatırdayıp ikiye bölündükten sonra iyileşen, eski bir yaram ortaya çıkınca bu Dünyada böyle bir kırığı neyin iyileştirebildiğini bilmediğinden paniğe kapıldı. Duvardan düştükten sonra Dünya-Dışı Varlıklarla birlikte olduğumu ve tam anlamı ile kırılan omuriliğimi bir araya topladıklarını hatırladım.
Diğer yandan, kanıt olarak kullanılmak için röntgen ücreti ödendiğinde. Biliyormusun artık, hala yaşayan Simon Parkes ve dünyadaki herhangi bir doktor çekilen rötgene bakıp "evet omurga kırılmış", altı hafta, sekiz hafta ya da daha uzun bir süre, hastanede kalmış olmalısın diyebilecek. Elbette bunların hiçbiri olmadı. Bunu söylememin nedeni, benim bir klonumu yapmaktan ziyade, Mantid’ler omurgamı iyileştirmeyi tercih ettiler çünkü bir klonun devreye sokulması ile bazı özelliklerin kaybedildiğini bilmekteler. Biliyorsun, burada olan herkes gibi benim bedenim de Kaynak'ın bir parçası. Bedenim Büyük Yaratan tarafından yaratıldı, içinde olan ruhum da bedenin içinde olmayı seçti ve bu da benim kimliğim. O benim. Biliyorsunuz, bir klona girebilirsiniz, ama Kaynak ile aynı bağlantıyı sağlayamazsınız. Gerçekten sen değilsin. Tüm niyet ve amaçlar senin amaçlarına benziyor, ama aslında senin değil, Mantid'lerin durumu anlamış olmasına şükür ediyorum. Çünkü, “bunun bedeni tamamen kullanışsız; ama Dünyadan uzaklaştırılmasını göze alamayız, O’nu klonlanmış bir bedene koyalım” diyebilirlerdi. Yapmadılar, ancak geri dönülemez bir biçimde imha edilmem halinde, benim hali hazırda olan klonlarımı devreye sokacakları söylendi bana ancak bu durum hala oluşmadı. Dolayısı ile, bu benim, gerçek benim. Klon değilim, gerçek vücut. Bunu sana söyleme gerektiğini düşündüm.

JP : Gerçekten büyüleyici bir şey çünkü gerçek Simon Parkes'in benzersiz bir imzası var.., onun omurgasında da kırılma var... Hangi omurda olduğunu biliyor musun?

SP : Oldukça alt kısımda. Eğer elimi omurgamdan aşağı doğru gezdirirsem bir yumru hissediyorum.

JP : Evet hissedebiliyorsun.

SP : Kaynama var. İki kemik kaynaştı.

JP : Evet, çok ilginç. Bu çok, çok ilginç Simon.

SP : Finans desteği hazır olduğunda, bu röntgeni çektireceğim, çünkü devlet hastanesi röntgeni çekmiyor. Özel olmalı. Özel bir doktora gitmek zorundayım, bana destek olan kişi çok pahallı olmadığı sürece bunun bedelini ödeyeceğini söyledi, olup olmadığını konferanslarımın birinde söylerim, bundan ibaret. Şuna bak ve umarım ki, genellikle vardır; konferansımın birinde, bir tıp uzmanı, bir hemşire ya da bir doktor olduğunda "bu röntgen filmine bakarak, hastanede ne kadar kalmış olabilir?" diye soru sorabilirim. " biliyorsun, ölmemiş isen bu kırıktan sonra hareket etmen mümkün olmaz" diyebilecek bir tıp profesyonelinin olması ilginç olabilir, ama yine de söyleyeyim, beni muayene eden doktor bilgisayar kayıtlarını kontrol ettikten sonra, “Kırık bir omurilikten dolayı hastanede yattığınıza dair hiçbir kayıt yok” dedi. Ve çok uzun zaman önce olsa bile tüm kayıtlar bilgisayardadır diye ekledi. Biliyor musunuz, aslında 70'li yıllarda mikrofiş olarak adlandırdıkları, şimdi dijital formda saklanmakta. Doktor hanım, hastanede herhangi bir tedaviye sahip olduğunuza dair herhangi bir kayıt olmadığını söyledi. Hiç kayıtlarımız yok; Bu yüzden size geri dönüp sordum. Ve ben doktora "bunların hiç birinden haberim yok" dedim. Ona yardımcı olamayacağımı ekledim; bu durum karşısında doktorun kafası daha da karışıktı ve zaman kaybetmeden odadan hızlı bir şekilde ayrıldı. Olduğunca acizane bir durum, işte böyle. Daha fazla kanıt istenirse, Boom! İşte istedikleriniz burada diyebilmek isterim.

JP : Kazadan sonra, bir Uzay Gemisine alınıp, tedavi edildikten sonra dikkatlice yatağına geri getirildiğine dair bir hissin, bir düşüncen var mı Simon?

SP : Sahip olduğum bellek oldukça hayret edici.

JP : Pekala, öyleyse neler olduğunu hatırlıyorsun.

SP : Ah evet hatırlıyorum. Oh evet, ama tam olarak hepsini hatırlamıyorum. Sadece hatırladığım, tabiri yerinde ise, uyanmak ve doktorlarım olarak adlandırdıklarımı görmekten ibaret. Bunlar uzun yıllar boyunca bedenimele ilgilenip, bedenim üzerimde çalışan Mentid’ler, sonra telepatik olarak onlara "ne oldu" dedim, Mantid'ler "sen öldün, fakat tasalanma, seni geri gönderdik" cevabını verdiler. Hatırladığım bir sonraki şey; hepsi bahçede oldu, hatırladığım daha sonraki şey se kendimi yatağımın yanında ayakta beklerken bulmak. Kendimi pek iyi hissetmediğimi düşünerek yatağa yattım, o zamanlar en yakın arkadaşım benimleydi, evin içinde sağa sola koşarak yardım istiyordu, “ ben öldüğünü sandım çünkü seni uyandıramadım, sana seslenip seni sallıyordum ama sen hiç kımıldamadın. Öldüğüne kanaat getirdim” dedi daha sonra. Paniğe kapılıp koşuşturduktan sonra yatak odama gelip beni yatağımda bulduğunda şaşkınlık içinde kafasını çevirip çevirip yatağıma nasıl çıkıp ta yattığımı anlamak için bakıyordu. Annem yarım saat sonra eve geldi ve sanki hiç bir şey olmamış gibi, birlikte çay içtik, hatırladıklarım bunlar. Beni bir plastik bedene tıkmadıklarından, "işte, yeni bir bedenin var artık" demediklerinden dolayı müteşekkirim. " şimdi bu bedeni yamalayacağız " dediler. Ve eğer biri elini omurgamın altına koyarsa, şişliği hisseder, röntgeni çektirebilirsek gerçekten çok memnun olacağım. Her neyse başka bir soruya geçelim.

JP : Evet, konuya eşlik etmek istiyorum çünkü benim de sırtımda aynı yerde sakatlığım var. Otuz bir yıl önce bisiklet kazası geçirdim ve omurgamın alt kısmı birbirine kaynadı bu çok ilginç, çünkü ortak olduğumuz birşey daha eklendi listeye. Bu soru, Kaptan'dan. 1953, Yahudilerin, Aryanların ve Asyalıların kozmik şecere sistemi;

SP : Evet.

JP : Lütfen Simon, gezegendeki şimdiki ırkların kozmik şeceresini anlamamıza yardımcı olun. Annunaki bakış açısından Yahudi halkıyla Aryan halkı arasındaki fark nedir? Her ikisi de Annunaki'den mi geliyor? Neden ikisi de Tanrı tarafından seçildiklerine inanıyorlar ve diğer ırklardan hoşlanmayıp onlara güvenmiyorlar. Bazı insanlar İsrail'deki Yahudi halkın gerçek Yahudi olmadığını düşünüyorlar. Onlar Hazarlar, zenciler gerçek Yahudiler mi. Bunun hakkında ne düşünüyorsun? Ayrıca, Asya ırklarını kim yarattı. Japonlar ve Çinliler arasındaki fark ne....?

SP : Çok fazla soru bir arada...

JP : Çok fazla soru var, tamam, hadi geri dönelim ve Annunaki bakış açısından Yahudi halkla Aryanlılar arasındaki fark nedir? Bu soru ile başlayalım. Olur mu?

SP : Evet. Yahudi halkının kanı kendine has ve seçilmiş bir ırktır, ben bu kelimeyi kullanacağım çünkü ENLİL kendisini Yahudilerin Tanrısı olarak sundu ve hep buna inanacakları bir sistem yarattı. Saf ırktırlar, dolayısı ile kendi aralarında ürediklerinden melezleşmemişlerdir. Yahudilerin kendisine ibadet etmelerinden emin olmak için, kurban vermeyi sürdürmeleri ve Sürüngen kültürünü izlemeleri için onlara kurallar ve yasalar verdi. Yani Annunaki'den tamamen farklılar. Anunaki’den farklı olan Yahudilerin ana organı dışında olanlar, Yahudi ırkını yöneten insanlar, Annunaki'den gelmişlerdi. Bu iyi anlaşılmalıdır. Hazar Yahudileri ile Kutsal Topraklardaki Yahudilerin görüşleri farklıdır. Farklı değerlere sahip olup, kültürel dinlerini farklı ifade ederler. Amerikan operasyonunun en büyük nedenlerinden biri de, Obama'nın eski hükümet rejimine göre, Ukrayna'da bir savaş başlatıp Ukrayna Yahudilerine Ukrayna'nın bir bölümünün kontrolünü vermektir. Hazar Yahudileri Rusya'nın ve Ukrayna’nın bir bölümünün gerçek ana vatanları olduğunu iddia ediyorlar. Ülkenin bu bölümlerini, Rusya'dan ayırmaya çalışmanın gerçek nedeni budur. Ukraynalılar daima Rusya'dan farklıydı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman birlikleri ülkeye girdiğinde, SS ülkeye giripte kadınları ve çocukları öldürene kadar, Ukrayna’lıların çoğu Almanya’yı destekledi. Ve elbette Almanlara karşı direnişe geçtiler, ancak o ara dönemde Ukrayna'daki birçok insan, Almanların gelmesini memnuniyetle karşılıyorlardı, çünkü onları Stalin ve Rusya'dan ayıracaklarına inandılar. Fakat Hazar Yahudileri, dünyanın bu parçasında hakları olduklarına inanıyor. Ve Kutsal Topraklar'daki Yahudi halkın üzerinde tamamen farklı bir kontrole sahipler. Yani soru doğru. Açıkçası, soruyu soran oradaki insanların kendilerini tamamen farklı gördüklerini anlamış. İki gruptan biri daha esrarengiz. Hazar Yahudileri soylarına, genel Yahudi grubundan daha köklü bağlıdırlar. Konuşmanı durdurmamın tek sebebi, sonraki soruların Asya halkıyla ilgili olmasıydı ve biliyormusun soru, Yahudi ırkı hakkında konuşmak için oldukça kapsamlıydı, konuya sadece deyinip diğer konulara devam etmem mümkün değil. Çok önemli bir konu Çokluğu kontrol altına... İtalya'da yaygın olan Mogdalılar (Merovingian) ile Hazar Yahudileri arasında çizgi vardır, bunların çoğu bankacıdırlar. Bunların çoğu büyük zenginlik ve arazi sahibidir, büyük olasılıkla gezegenin yarısının sahibi bu iki gruptur.


Yüklə 166,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin