1980 SONRASI TÜRK ŞİİRİ
1980 sonrasında Türk şiiri 12 Eylül askeri müdahalesinden sonra geçmişteki ideolojik ve siyasi havasından uzaklaşmış, yeni arayışlar içine girmiştir. Bu dönemde ortak bir şiir hareketi oluşmamıştır. Bir grup şairin Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra “açıklık politikası” soncu “yeni bütüncü” adını verdikleri bir yapılanma oluşmuşsa da, şiirde bir değişiklik yaratmamıştır.
Dönemdeki baskı yazın üzerinde olduğu gibi şiir üzerinde de etkisini göstermiş; bireyin kendini yalnız ve yabancılaşmış hissetmesi şiire de yansımıştır. Dönemde insanlara umut aşılayan tek girişim yayımladığı dergi ve haftalık kültür gazetesiyle “Yazko” olmuştur. 1980 sonrası şiirin ilk kaynakları, Üç Çiçek, Poetika, Şiir Atı, Fanatik, daha sonra da Sombahar….
Dönemin siyasi koşullarıyla kendi içine kapanan şairler, şiirin kendi iç meselelerine yönelmiş; kendinden önceki şiirleri özümsemiş, değerlendirmiş ve kavramıştır. Bunun sonucu olarak da dönemin en önemli eğilimi “geleneğe dönüş”; nu anlayışın en önemli temsilcisi de Hilmi Yavuz’dur.
Şairler, şiirin bir araç değil amaç olduğunu ve şiirin asıl konusunun insan olduğunu dile getirmişlerdir. “II. Yeni”nin imge anlayışına tekrar dönülmüş; şiir, dil üzerine kurulmuş ve çeviriler bu dönemin ana kaynaklarından birini oluşturmuştur.
“Şiir özgür ve bağımsız olmalıdır. Şiir bir parti veya örgütün düşünceleri doğrultusunda yazılmamalıdır. Şiirin toplumcusu bireycisi olmaz, şiir şiirdir.” Anlayışıyla şiirler yazılmışsa da şairler idealist ise bireyci, materyalist ise toplumcudur görüşü hakimdir. Ancak 1980 sonrası bireycilik ön plana çıkmış, şair baskılar sonucunda içe dönük bir şiir anlayışıyla yazmıştır.
Dönem şairlerinin ortak özellikleri şunlardır: Politikleşen ve sloganlaşan ve gündem dışı kalan şiiri yeniden gündeme getirmeye çalışmak, Şiirle ilgili sınıflamalardan kaçınmak, şiiri bir araç olarak değil bir amaç olarak görmek, Şiir geçmişimize sahip çıkmak(İkinci Yeni de, 40 kuşağı da, Garip de, Divan Şiiri de, Halk Şiiri de bizimdir) vb..
1980’li yıllarda şiirde belirgin bir yoğunluk olmadığı için şairlerin şiir anlayışları da birbirleriyle uyum göstermemiştir. Şairler, imgeci, mitolojik, gelenekselci, toplumcu, yeni garipçi vb. olarak değerlendirilebilir.
Bu dönemin önde gelen temsilcileri Haydar Ergülen ve “1960 Kuşağı şairleri”nden Hilmi Yavuz, Süreyya Berfe, Ataol Behramoğlu’dur.
HAYDAR ERGÜLEN(1959-…)
1980 sonrası Türk şiirinin önemli isimlerindendir. İlk şiiri 1972'de Eskişehir'de Deneme dergisinde "Umur Elkan", ilk yazısı da aynı yıl Yeni Ortam gazetesinde "Mehmet Can" adıyla yayımlandı. İstanbul'da Üç Çiçek (1983) ile Şiir Atı (1986) dergilerini yayıma hazırlayanlar arasında yer aldı. İnsan-dünya ilişkisini, insanın var oluşunu, ölüm-yaşam karmaşasını sade, lirik bir tarzla sorgulamış; şiirlerinin ana temasını ölüm, yalnızlık, yabancılaşma oluşturmuştur. Her şiirini bir imge etrafında kurgulaması şiirlerinin en önemli özelliği olmuştur.
Şiir: Karşılığını Bulamamış Sorular, Sokak Prensesi , Sırat Şiirleri, Eskiden Terzi , Kabareden Emekli Bir Kızkardeş, Kırk Şiir ve Bir, Karton Valiz, Hafız’a, Ölüm Bir Skandal, Toplu Şiirleri: Nar (1.cilt, 2000), Toplu Şiirleri: Hafız ve Semender (2. cilt, 2002), Keder Gibi Ödünç , Üzgün Kediler Gazeli, Yağmur cemi, Eski Yazı, Zarf
Deneme: Üvey Sokak, Düzyazı: 100 Yazı, Azıcık Cihangir, Haziran-Tekrar (Açık Mektup),
HÜSEYİN ATLANSOY(1962-…)
İlk, orta ve lise öğrenimini Eskişehir’de tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü mezunu. Şiirlerini Diriliş, Yönelişler, Yedi İklim, Bürde, Kayıtlar, İpek Dili, Dergâh, Kaşgar ve Hece dergilerinde yayımladı. Batıda kar var ilk şiiridir. 1980 Kuşağının en önemli şairlerindendir. II. Yeni şiirinden etkilenmiş, imge ve çağrışımlara yer vermiştir.
Eserleri: İntihar İlacı, Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi, Şehir Konuşmaları, İlk Sözler, Kaçak Yolcu, Karşılama Töreni, Güldeste, Su Burcu.
ENİS BATUR(1952-..)
Şair, deneme yazarı, yayıncı.
Şiir kültürü bakımından donanımlı bir şairdir. Sadece şiir yazmakla kalmayan aynı zamanda şiir üzerine yazılar da yayımlayan bir entelektüeldir.
Şiir: Nil, kandil, Sarnıç, Perişey, Darb ve Mesel, Doğu-Batı Divanı, Kanat Hareketleri, Yazılar ve Tuğralar, Eros ve Hgades…..
Deneme: Ayna, Şiir ve İdeoloji….
1980 Kuşağının Poetik Yönelimleri:
1.İmgeci Şiir: “İmge”nin en kısa tanımı, “duyduğumuz veya okuduğumuz bir söz yoluyla zihnimizde oluşan görüntü, dünyada gördüklerimizin zihnimizde yansıması” şeklinde yapılabilir. (Ahmet Haşim, İkinci Yeni izinde…)
Tuğrul Tanyol: Elinden Tutun Günü, Ağustos Dehlizleri, Sudaki Anka, Oda Müziği, İhanet Perisinin Soğuk Sarayı, Büyü Bitti.
Haydar Ergülen: Karşılığını Bulamamış Sorular, Sokak Prensesi, Eskiden Terzi…
Metin Celal: Adım Ölüm, Kendi Kendini Tatmin, Konformist,
Mehmet Müfit: İstanbul’un Ağır Sultanları
Akif Kurtuluş: Yalan Şiirler, Herkes Gitmiş,
Seyhan Erözçelik: Yeis ile Tabanca, Hayat Kumpanyası, Gül ve Telve,
Enver Ercan: Sürçüyor Zaman, Geçtiği Her Şeyi Öpüyor Zaman
Oktay taftalı: Suların Durulduğu Yerde Yalnız Askerler, Sivil Aşk Yoktur
Ahmet Güntan: Köpüklü Bir Kan Bir Duman, Romeo ve Romeo,
Sina Akyol: Su tadında,
Sami Baydar: Dünya bana Aynısını Anlatacak, Çiçek Dünyalar
Adnan Azar: Unutmak Suları, Parçalanmış Zamanlar, Rüzgar istasyonu
Nilgün Marmara(1958-1987): Daktiloya Çekilmiş Şiirler, Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi, Kırmızı Kahverengi Defter
Turgay Kantürk: İlk Gibi Son,
Engin Turgut: Kışkırtıcı Erguvan, Bayan Elma,
2. Anlatımcı Şiir: Başı sonu belli bir hikayesi olan, sunuluşunda olay örgüsüne, neden-sonuç ilişkisine, olay kahramanlarının veya olayın geçtiği yerin tasvirine de yer veren şiirdir. (A.A.Poe: Annabel Lee)
Şavkar Altınel: Kraliçe Viktorya’nın Düşü, Gece Geçilen Şiirler,
Roni Margulies: Her Rind Bilir, Gün Ortasında, Mağrur Olma Padişahım, Bilirim Niye Yanık Öter ney, Elsa, TK1980
Turgay Fişekçi: Kuşkuluyum Yaşadığımdan, Yitik Bahar, Dipsevgi, sevgi bağları
3. Folklorik veya Mitolojik Şiir: Bu anlayış, öncülüğünü Yaşar Miraç ve Adnan Özer’in yaptığı “Yeni Türkü” hareketiyle görünürlük kazanmıştır.(Halk şiiri, destanlar, mitolojik metinlere yaslanarak; Yahya kemal, Behçet Necatigil, Hilmi Yavuz izinde….)
Yaşar Miraç: Trabzonlu Delikanlı, Trabzon’dan Çıktım Yola,
Adnan Özer: Ateşli Kaval, Rüzgar Durdurma takvimi, Çıngırağın Ölümü,
Hüseyin Ferhad: Deniz Çobanları, Ve Yürüdük Gecenin Ateşleri İçinden, Söyle Gölgen de Gitsin, Hayal Ülkesinin Keşfi
MURATHAN MUNGAN(1955-…)
Yazar, oyun yazarı ve şairdir. Bir tanesi filme alınan üç tane de film senaryosu yazdı(Dağınık Yatak). Şarkı sözlerini, genellikle Yeni Türkü grubu besteleyerek seslendirdi(Olmasa Mektubun….)
Şiir kitapları: Osmanlıya Dair Hikayat, Kum Saati, Sahtiyan, Yaz Sinemaları, Eski 45’likler, Mırıldandıklarım , Yaz Geçer Oda, Poster ve Şeylerin Kaderin , Omayra, Metal, Oyunlar İntiharlar Şarkılar, Mürekkep Balığı, Başkalarının Gecesi
Diğer: Kırk Oda, Lal Masallar, Bir Garip Orhan Veli, Yüksek Topuklar, Kadından Kentler,
Müslim Çelik:
4.Mistik-Metafizikçi Şiir: (Dergiler: Dergah, Yönelilşer, Kaknüs) (Şeyh galip, Cahit Zarifoğlu, İsmet özel, Sezai Karakoç, Ebubekir Eroğlu izinde…..)
İhsan Deniz: Mağara Külleri, Yalnız Sana Söylenen, Adımlarımın Gizli Sokağı, Hurufi Melal,
Lale Müldür: Uzak Fırtına, Buhurumeryem, Divanü Lügatit-Türk, saatler/Geyikler, Ultra-Zone’da Ultrason, Anemon,
Hüseyin Atlansoy: İntihar İlacı, Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi, Şehir Konuşmaları, İlk Sözler, Kaçak Yolcu, Su Burcu(toplu Şiirler)
Gülseli İnal: Sulara Gömülü Çağrı, Lale Sesiydiler ve Yoktular, Letoon, Dans Natura,
Ali Günvar: çarpık Hüzünler kantatı, Anthropomorphus, Eyzen
Necat Çavuş: keşifler, Ölümden Önceki Sözler, Yolcunun Gözleri Parlıyor,
Mehmet Ocaktan: Rüzgarla Yaslı, Kırık Bir Rüya Denizi, Aşk Meleği
Arif Dülger: Şiir Nöbetleri, Geçmiş Zaman Düşleri,
Osman Konuk: Seni yalnız Ben Anlarım,
5. Gelenekselci Şiir:
Osman Hakan A. : Göç ve Ölüm Şarkıları,Gül Odası,
Vural bahadır Bayrıl: Melek Geçti, Şer Cisimler,
Sefa kaplan: Sürgün Sevdaları, İnsan Bir Yalnızlıktır, Seferberlik şiirleri
6.Toplumcu Gerçekçi Şiir ve “Yenibütün”:
Ahmet Erhan: Yaşamın ufuk Çizgisi, Ateşi çalmayı Deneyenler için, Ölüm Nedeni Bilinmiyor, Çağdaş Yenilgiler Ansiklopedisi
Salih Bolat: Yaşanan, Sınır ve Sonsuz, Uzak ve Eski, Açılmış kanat
Şükrü Erbaş: Bütün Mevsimler Güz, Dicle üstü, Ay Bulanık, Kül uzun Sürer, Derin Kesik
Metin Cengiz: Bir Tufan Sonrası, Zehirinde Açan Çiçek, şarkılar Kitabı
Hüseyin haydar: Sudan Gövde, Kara Şarkılar,
Orhan Alkaya: parçalanmış Divan, Yenilgiler Tarihi Cilt I, A! Etika, Tuz Günleri
Ali Cengizkan: Çocuk Ömrümüz, bağımlı Şiirler, Sürek Avında Dünya, Şairin nergisi,
Nevzat Çelik: şafak Türküsü, Müebbet Türküsü, Suda seken hayat, Sevgili Yoldaş Kurbağalar,
Ali Asker Barut: Karanfil Kırıkları, Sarhoş Böcek Şarkıları,
7.Beatnik-Marjinalji Şiir: 1950’lerin sonlarıyla 60’ların başlarında Amerika’da gelişen “Beat Generation” hareketi uçlarda yaşayanların dünyaya bakışlarını, kurallara karşı çıkışı, isyankarlığı, aykırılığı temel alan alternatif bir yaşam biçimi ve edebiyat anlayışı getirmiştir. Şiirin bir ruh çarpıntısı, bilinç akışı, kuralsızlık olduğuna inanan beatnikler bizim şiirimizde 1980’lerden önce Ece Ayhan’ın ve Can Yücel’in şiiri üzerinde etkili olmuştur.
KÜÇÜK İSKENDER(1964-…):
Asıl adı Derman İskender Över. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi son sınıfında okulu bıraktı. Ardından İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümüne girdi, 3 yıl sonra bıraktı. 1980'li yıllardan başlayarak günümüze kadar çeşitli dergilerde şiirler, eleştiriler, denemeler yazdı. Yeni şiirin çok yönlü deneyimi içerisindedir. Onun şiiri her türlü kurulu düzene karşıdır. Girmedik çıkar ya da çıkmaz yol, denemedik oyun, kullanmadık sözcük, alay, küfür, argo, ağız, deyim, ön-ek, son-ek bırakmamış, her şeyi şiir alanına sokmuştur. Umarsız değil, umursamaz bir şair vardır. Başkaldırının şiirini yazar. İki filmde (ağır Roman, O Şimdi Asker) rol aldı.
Şiir: Gözlerim Sığmıyor Yüzüme, Periler Ölürken Özür Diler, Ciddiye Alındığım Kara Parçaları, Yirmi5April, Suzidilara, Papağana Silah Çekme!, Gözyaşlarım Nal Sesleri, Bir Çift Siyah Deri Eldiven, İpucu Bırakma Sanatı, Bahname, Klarnet, Kahramanlar Ölü Doğar, Siyah Beyaz Denizatları, Dicle ile Fırat, Bir Daha Bana Benzeme Angel!, Sarı Şey ( 2010)
Serbest Metinler: Dedem Beni Korkuttu Hikâyeleri, İkizler Burcu Hikâyeleri, Galileo'nun Pergeli, The Kırmızı Başlıklı İstasyon Şefi, Belden Aşağı Aşk Hikâyeleri, Pop H'art, Balık Burcu Hikâyeleri, Made In Hell, Necronomicon / Ölüm Kitabı
Romanlar : Flu'es, Cehenneme Gitme Yöntemleri, Zatülcenp
Özel Derlemeler: Kanlı Lağım Fareleri'den küçük İskender'e, Aşk Şiirleri Kolonisi,
İnceleme / Eleştiri: Şiirli Değnek, Eflatun Sufleler, Rimbaud'ya Akıl Notları
Günce : Cangüncem
8. Yeni Garipçi Şiir: Garip’in espriye, ironiye, sokak diline dayalı kolay söyleyişi benimseyen tutumu, şiirin günlük konuşma biçimiyle yazılabileceğini düşündüren karakteri bu anlayışı benimseyen şairlere yol gösterici olmuştur. 1950’lerdem sonra Can Yücel, Metin eloğlu, Salah Birsel Gibi şairlerin yanı sıra 1980’lerde Sunay Akın, Oğuzhan Akay, Akgün Akova, Metin Üstündağ gibi isimler yer yer Garip etkisi taşıyan bir şiirin peşinde olmuşlardır.
SUNAY AKIN(1962-…) :
İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!.. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!.. 1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Arkadaşlarıyla birlikte 1989'da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından, 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. Adını Cemal Süreyya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler. Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreyya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir. tek kişilik oyunlar hazırlayıp oynamaya başladı. Türkiye'nin çok sayıda merkezinde ve yurtdışında (Frankfurt, Nürnberg, Londra) sayısız kez tek kişilik oyunlarını sergiledi.( Sunay Bey Tarihi). 23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, yıllardır hayalini kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta açtı. Müze, Türkiye'de türünün ilk ve tek örneğidir.
Kitapları: Çorap Kaçığı, Ay Hırsızı, Tuncay Terzihanesi, Kule Canbazı, Kırdığımız Oyuncaklar, Onlar Hep Oradaydı İstanbul'da Bir Zürafa, Önce Çocuklar ve Kadınlar, Ayçöreği ve Denizyıldızı, Kız Kulesi'ndeki Kızılderili, Antik Acılar Makiler, 62 Tavşanı, Kırılan Canlar, İstanbul'un Nazım Planı... , Kaza Süsü, Küçük Asker...Küçük Asker..., Veşaire...Veşaire, Şairler Matinesi, Şiir Cumhuriyeti(Safa Fersal ile birlikte)
Oğuzhan Akay: CinAyetler, O Uzak Ay,
Akgün Akova: Pepetye, baba bana bağırma
Metin üstündağ: Esasen mizahçıdır, şiire mizah arkasından bakar.
(Bu sınıflama “1980 Kuşağı Türk Şiirinin Poetikası – Baki Asiltürk” adlı çalışmadan çıkarılmıştır.)
Dostları ilə paylaş: |