Yasayı kimler istiyor :gayrimenkul ortaklıkları, inşaat şirketleri, taşınmaz değerlendirme expertiz şirketleri, sigorta şirketleri, emlakçılar, gayrimenkul sektörü yatırımcıları, hukuk, denetim, danışmanlık şirketleri, finans kuruluşları (YAYED)
Keyfi uygulamaların önü açılmaktadır. SPO
-
kentsel kırsal, orman, kıyı, sit alanı, mera, Boğaziçi görünüm alanı tüm ülke topraklarını kapsıyor
komisyonda Boğaziçi eklenmiş
tek istisna askeri alanların bir bölümü
rezerv alanlar-
kamunun elinde kalan son araziler de elden çıkarılmaktadır.
-
yeni bir af yasası-???
-
Yylerin insiyatifini tümüyle ortadan kaldırmaktadır. Belediyenin talebi ve bakanlığın teklifi ile bakanlar Kurulunun onayına sunulacaktır.
Kentsel toprak rantının merkezi yönetimi
5393’de de paralel düzenlemeler yapılarak yerel yönetimlerin kentsel dönüşümle ilgili yetkileri Bakanlık ve Bakanlar Kuruluna devredilmektedir.
yasanın gerekçesinde mülkiyet hakkının “yaşam hakkını korumak” adına sınırlandığı ileri sürülmektedir. Yasanın “sosyal hukuk devleti” gereği hazırlandığı savunulmasına karşın gerekçesinde savunduğu ilkelerle taban tabana zıt hükümler getirmektedir.
-“acele kamulaştırma” yetkisi verilmiştir.
anlaşmazlıkları deprem, afet gibi olağanüstü koşullar için Bakanlar Kurulunu yetkisine verilen “acil kamulaştırma” kapsamında değerlendirerek “Bakanlar Kurulu kararı alınmaksızın kamulaştırma” (madde, 7(6)) yapma yetkisini Bakanlığa vermektedir.
-“ya yıkılacak ya yıkılacak” anlaşma yolunun esas olduğu hükmü bulunmasına karşın anlaşılamaması durumunda taşınmaz sahiplerinin hakları yok sayılmaktadır. Yasada yapı maliklerinin anlaşmaları için tanınan süre çok kısadır. Oldu bittiye getirilmektedir. Binalarını yıkmayanların yapıları Bakanlıkça yıktırılacak ve yıkılan taşınmazlar üzerinde kurulan kat irtifakı veya kat mülkiyeti uyarınca hak sahibi olanların onayları aranmaksızın tapu müdürlüğüne resen terkin edilecek, anlaşmayan maliklerin payları önce açık artırmayla diğer maliklere satılacak ya da kamulaştırılacaktır. Açıkça zor kullanma söz konusudur ve anlaşmaya yanaşmayan mülk sahipleri kamulaştırma ile tehdit edilmektedir.
Bir çok orta gelirli aile için gelirleri düşüktür ve zamanında kooperatif vb uygun koşullarda biçimlerde edindikleri konutları kamulaştırıldığında elde edecekleri parayla yeni bir konut almaları mümkün olamayacaktır. Mülk sahiplerinin mülksüzleştirilmesine neden olacaktır.
en yoksul kesimleri kredi kullanmaya ve borçlanmaya zorlamaktadır.
Riskli yapılar dışındaki diğer yapılar da uygulama bütünlüğünü sağlamak üzere dönüşüme dahil edilebilecektir. Böylece her türlü yapı riskli olsun olmasın bu kanun kapsamına alınabilecektir.
Bakanlık, TOKİ ve İdarelerin gayrimenkuller zerinde her türlü tasarruf hakkına sahip olacaklar.
Yapılaşmamış boş rezerv alanlarında her türlü imar ve yapılaşma işlemleri geçici olarak durdurulmaktadır.
Riskli yapılara verilen kentsel kamusal hizmetlerin (elektrik, su, doğal, gaz)durdurulması
Farklı kentlerde aynı tip konutlar üreten, bina kalitesi açısından tartışmalı, kurumsal altyapısı yetersiz TOKİ’nn kentsel dönüşümün baş aktörlerinden biri olmasının sakıncaları İMO
TOKİ’nin ürettiği konutların kalitesizliği ve yapı denetim sisteminin sorunları göz önünde bulundurulduğunda yeni üretilecek konutların “güvenli” olacağının garantisi de yoktur. Şüpheli İnşşat sektörünün ve imar denetiminin yapısal sorunları giderilmeden, yıkıp yeniden yaparak güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir yapılar ve kentsel çevreler üretmek mümkün gözükmemektedir.
-
“Riskli alan” tanımı belirsiz
Bu alanların ve yapıların belirlenmesinde hangi bilimsel ve teknik verilerin kullanılacağı belli değildir.
MO, İMO keyfi uygulamalara neden olabilecektir. Yasanın kapsamının tüm yapılara içerecek şekilde genişletilmesinin önü açılmaktadır.
Riskli yapıların belirlenmesi pahalı ve uzun süreli bir inceleme gerektirmektedir. Bu nedenle Bakanlık riski yapıların incelemesini maliklere yaptırtmaktadır. Bu ise, düşük gelirli malikler için ciddi bir mali yük getirecektir. Mali sorunlar idarenin kararlarına karşı çıkma ve itiraz da olanaklarını sınırlayacaktır.
-
Halk katılımına yönelik göstermelik de olsa hiçbir hüküm yoktur.
tanımlanacak bölgelerde yaşayan halkın sosyal, kültürel ve ekonomik koşullarına değinmekte ne de halkın katılımı/talepleri ile işleyecek bir dönüşüm süreci öngörmektedir. Aksine bölge halkının itirazlarını yok saymakta, hak sahiplerinin itirazlarının sadece kamulaştırma bedeline olabileceğini belirlemektedir.
kentsel yenilenmeyi fiziksel yenilenmeye indirgeyerek piyasanın acımasız isleyişine terk etmektedir. spo-der
sosyal boyutları ve dönüşüm sürecine katılım ile ilgili olarak da herhangi bir düzenleme de getirilmemektedir. nil, 2006
-
Yargıya müdahale etmektedir. Yargı denetiminin önünü kapamakta, hak arama özgürlüğü kısıtlanmaktadır.
yürütme durdurma kararı verilemez
sadece bina ve enkaz bedeline ilişkin olarak dava açılabilir hükümleri bulunmaktadır.
-
tüm planlama sistemi ve hiyerarşisi ortadan kaldırılmakta
kentsel dönüşüm alanlarında imar mevzuatından muaf tutulması, özel standartlar getirme yetkisi tanıyarak mevcut sosyal av altyapı standartlarının altında ölçütler belirlenmesinin önünün açılması kentleri daha yaşanabilir ve sağlıklı hale dönüştürme amacıyla çelişmektedir.
Tasarını ilk halinde, dönüşüm alanlarında yapılan planlarla üst ölçek planların uyumunun aranmaması, dönüşümün üst kademe planlarda revizyon veya değişiklik yapılmasını gerektirmesi halinde bu revizyonların üç aylık bir süre içerisinde gerçekleştirilmesi önerilmekteydi. Yeni tasarı da böyle bir zorunluluk bile bulunmamaktadır. Dönüşüm planları ne üst ölçekli planlara, ne ima mevzuatına ne de doğal ve kültürel mirası koruyan yasalara uyma zorunluluğu vardır. Dönüşüm alanlarının belirlenmesinde kent bütününü gözetir hiçbir karara referans vermeden ve kent bütününden ve kent planından kopuk dönüşüm alanları belirlenebilecektir. Böylelikle kent planlamasının kentsel mekanların bir bütün şema içerisinde yenilenmesi, sağlamlaştırılması ya da geliştirilmesine yönelik bütüncül işlevi ortadan kalkacaktır. Bu durumda söz konusu tasarının kanunlaşması halinde planlama sürecinde ölçekler arası bütünlük tamamen kaybolarak parçacı yaklaşımlar ön plana çıkacaktır. nil, 2006
-
Hazine arazilerinin özel kişilere devri-kamu mülkiyetindeki alanlar yapılaşmaya açılmaktadır.
Kamunu elinde alan son araziler de elden çıkarılmakta, SPO
Kent merkezlerindeki rant değeri yüksek kamu tesislerinin Bakanlık, TOKi ya da belediyeye devri öngörülmektedir. Kamu taşınmazları idarelere verilen çok geniş bir yetki satılacaktır. Eğitim ve sağlık da dahil olmak üzere
Kamu kurumlarının özel mülkleri özel mülkiyet temelinde rant ekonomisine ve yeniden bölüşüme açılmaktadır.örneğin eski liseler toplumsal yaşamın değerleri, simgeleri ortadan kaldırılmaktadır.
-
Kaynak olarak satılan orman arazilerinden elde edilecek gelirin %95’ine kadar olan kısmı ile Çevre Kanunu gereğince toplanan çevre katkı payının ve idari para cezalarının yarısının kullanılması planlanmaktadır. Çok büyük bir bütçe
-
TOKİ ve yerel yönetimlerin ardından Bakanlık da kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usuller uygulamaya, kat ver hasılat karşılığı inşaat yaptırmaya yetkili kılınmaktadır.
Özel hukuk dışına hareket etmesi
Kamu ihale kurumu devre dışında bırakılmakta
-
Personel istihdamına ilişkin hükümler-657’ye bağlı kalınmaksızın sözleşmeli personel istihdamı öngörülmektedir.
-
Yıkımlara karşı çıkanlara 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun ilgili hükümleri uyarınca suç duyurusunda bulunması-rövanşist kent
Barınma hakkı direnişlerini suç saymakta
Toplumsal muhalefeti ve direnişi zor kullanarak bastırmak amaçlanmaktadır. SPO
-
Orman alanlarının geçici iskan olarak kullanılması
-
Kanunların engelleyici hükümleri uygulanmaz-“her türlü rant amacı için her türlü müdahale yetkisi”
Doğal, kültürel ve tarihi varlıkların korunmasını amaçlayan tüm mevzuat hiçe sayılmaktadır.
-
2981 yürürlükten kaldırılmakta- kazanılmış hakların ne olacağı
-
Atatürk Kültür Merkezi Alanı ile ilgili tasarruf yetkisi Bakanlığa verilmektedir.
2302 Sayılı “Atatürk‘ün Doğumunun 100’üncü Yılının Kutlanması Ve Atatürk Kültür Merkezi Kurulması Hakkında Kanun”un 3. maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır. “Bu alan içerisinde; Milli Mücadele tarihini, Türk Halk Kültürünü ve sanatlarını tanıtan yerler ve çeşitli müzeler, çeşitli sahneler ve toplantı salonları, sergi alanları, arşiv ve kitaplıklar, atölyeler ve benzeri yerlerden meydana gelen Atatürk Kültür Merkezi ile Milli Komitece saptanacak tesis ve alanlar bulunur. Bunların dışında Atatürk Kültür Merkezi alanına hiçbir yapı yapılamaz” denilmiştir. Böylece bu alanda her tür kullanım kararı getirilebilecektir.
4. KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ GENEL BİR DEĞERLENDİRİLMESİ (TOPLUMSAL, MEKANSAL VE SİYASAL ETKİLERİ)
• Sosyal, ekonomik ve siyasal boyutlarıyla birlikte bütüncül bir şekilde ele alınması gereken dönüşüm sadece fiziksel boyuta indirgenmektedir. Toplumsal sorunları fiziksel çevre aracılığıyla çözme amacı-determinist
• emsal artışları -çok yoğun, yüksek katlı, çoğu yerde de kalitesinden, kentsel kalitesinden şüphe duyulacak çok düşük kaliteli mekânlar oluşturulmaktadır.
tek yapı ölçeğindeki gecekondu dokularının çok yoğun, yüksel katlı düşük kaliteli mekanlara dönüştürülmesi-örneğin Altındağ Belediyesinin Asri Mezarlığın yanında yaptığı bir kentsel dönüşüm çalışmasında, projeyi finanse edebilmek için tam ortasında bir benzin istasyonuna yer verilmiştir. Şahin (2006) yüksek katlı lüks konutlarda kaliteli bir kentsel çevre ve yüksek yaşam standardı sunmamakta.
-
kamu gücü ve kamu kaynağı kullanılarak farklılık rantı yaratılmakta ve bu rantın sermayeye aktarılmaktadır. Devlet rantın oluşumuna ve bölüşümüne aracılık etmektedir
-
yoğun yapılaşma ve altyapı yatırımlarının maliyeti kamuya yüklenmektedir (menaf, 2009 sy 287)
-
planlama sisteminin ortadan kaldırılmakta, kapsamlı planlama anlayışının terkedilmektedir. parçacı planlamayı kurumsallaştırmaktadır.
esnek planlama anlayışı
kapsamlı planlama anlayışından piyasaya hizmet eden bir planlamaya geçişi öngörüyor-projeci anlayış
istisnalar, özel standartlar
dönüşüm alanlarında tüm üst ölçek plan kararlarına son vermekte, “dönüşüm amaçlı imar planları” ile bölgeye kent bütününden ayrıksı biçimde yeni yapılaşma kararları getirme hakkı tanımaktadır-SPOder
planlamanın bilimsel esaslarını ve kamu yararını göz ardı eden, kentleri planlama süreçleri içerisinde değil parçacı rant odaklı “dönüşüm projeleri- SPOder
-
Bir anlamda kentsel dönüşüm alanı, üst ölçek planlama sistematiği içerisinde elde edilemeyen, dönüştürülemeyen alanların yapılaşmaya açılması, rant alanlarına açılması, sermaye mantığı içerisinde dönüştürülmesi için yeni bir araç haline gelmiştir. Zafer Şahin kentsel dönüşümün arazi geliştirme anlamında kullanılmaya başlanmasına dikkat çekmektedir. Ankara’nın makroformunun çeperindeki bütün alanlar KDA ilan edilmiş (protokol yolu buna dahil değil) boş arsalar ya da alanın %5-10’u gecekondu ola çok geniş arsalar KDA ilan edilmiştir..
Ankara’da KDA olarak imara açılan 1970’li yıllardan bu yana imara elverişli olmadığı için –su havzalar gibi-yeşil alan olarak korunmak üzere bırakılan alanlar imara açılmakta
-
Kamusal alanların özelleştirilmesi- “gated community” yaratılması
Haydarpaşa kentsel tasarım projesi plan notlarında park, otopark gibi alanların kamuya terkedilmeyeceği girişimciye bırakılacağı belirtilmektedir.
-
Radikalleşen burjuva demokrasisi-rövanşist kent
-
Mekansal ve toplumsal ayrışmalar derinleştirmektedir
-
Kamu finansmanının ortadan kalkması projenin mali kaynağının proje gelirlerinden sağlanması yoğun yapılaşmaya neden olmaktadır. Projenin kendisi bire gelir kaynağı olarak görülmeye başlanmıştır.
Hiçbir araştırmaya, planlama, fizibilite çalışmasına gerek duyulmadan kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi (Ulusoy, mo)
-
kentsel mekanlar arasındaki eşitsizlikleri daha fazla derinleştireceği, kentsel sorunlara/çelişkilere yenilerini ekleyeceği ve yeni çatışmalara yol açacağını kestirmek
-
Yeni kentsel mekanlar kentin imajını iyileştirmemekte, tersine olumsuz etkilememektedir. Kent bir gökdelenler ve apartmanlar yığınına dönüşmektedir. Parçacı bir planlama anlayışla, üst ölçekli planlarda kopuk hazırlanan projeler ve getirilen işlev ile yoğunluklar zaten yetersiz olan kentsel alt ve üst yapıyı olumsuz etkilemektedir. Projeler, kent bütünü kapsamında değerlendirilmeden, ulaşım bağlantıları, kentsel alt ve üst yapıda yaratacağı yük ve sorunlar düşünülmeden ve çözümlenmeden hayata geçirildiğinden kentsel ulaşım başta olmak üzere hem yeni geliştirilen alanları hem de kentin tümünü etkileyen çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca birbirinden kopuk ve yalıtılmış kentsel mekanlar yaratmaktadır.
5. SONUÇ
2000’ler sonrasındaki kentsel dönüşüm yasa ve politikaları yeni bir rant paylaşım süreci ve biçimi öngörmektedir. Büyük sermayenin kentsel yatırımlara yönelmesiyle ve kentsel mekan üretiminin karlı bir sermaye birikim alanına dönüşmesiyle küçük sermayenin (yapsatçıların) ve arsa sahibi hanehalklarının yapı üretim sürecinden ve de dolayısıyla kentsel rantların bölüşümünden giderek dışlandıkları, mekanın büyük sermaye için yeni bir yatırım alanına dönüştürüldüğü savunulacaktır. Rant paylaşımının ön planda olduğu kentsel dönüşüm politikaları ve uygulamaları nitelikli ve sağlıklı yaşam çevreleri üretmekte yetersiz kalmakta, değişim değerlerinin kullanım derlerine önüne çıktığı rant odaklı projelerde kentlilerin asıl ihtiyaçları olan kamusal alanlar, açık alanlar, yeşil alanlar, toplu taşım gibi ihtiyaçlar görmezden gelinmektedir. Kamunun elindeki arsalar da alışveriş merkezi, kentsel yenileme gibi yüksek rantlı alanlara dönüştürülerek kamu elinden çıkarılmakta, kentsel kamusal alanlar özelleştirilmekte ve hijyenleştirilmekte, hem bugünün hem de gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşama hakları yok sayılmaktadır.
Kentsel yenileme ve kent merkezlerinin canlandırılması girişimleri yoksul kesimlerin kent çeperlerine atmakta, ev-iş yolculuklarının süresinin uzamasına neden olmakta ve kent mekanındaki kutuplaşmayı büyütmektedir. Kentsel yenileme ayrıcalıklı orta sınıf için yeni bir yapılı çevre yaratılırken, toplumsal yoksulluğu azaltmamakta, sadece mekanda yer değiştirmesine yol açmaktadır.
Merkezi ve yerel yönetimler de rantların yaratılması, paylaşılması sürecinde anahtar bir role sahiptir. Yerel yönetimler kentsel gelişmeye, Logan’ın analizindeki önemli yer tutan geleneksel arazi kullanım kararlarının ötesinde çok daha derinden dahil olmaktadır. 74 Kent mekanı artık sermaye birikim alanına dönüştürülmüş, kentsel topraklar tamamen metalaşmıştır.75 Gayrimenkul geliştirmek kent ekonomisinde başlı başına bir amaç haline gelmiştir. Kentsel yönetişim de sermaye birikimin ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirilmiş, merkezi yönetim ile yerel yönetim arasındaki ilişkiler bu doğrultuda yeniden yapılandırılmıştır
Yap-sat zihniyetinin kendini yeniden üretmesi-balamir
Kentsel toprak mülkiyetinin evrilmesi-mücella
Kamu taşınmazlarının aflarla özel mülkiyete geçirilmesi
80 ve 90’larla birlikte ulusal burjuvaziye, şirketlere devri
Gecekondu dönüşümü-kent içerisinde kârlı olarak yıkıp yeniden yapılabilecek arsa tükendi.
MADDE 16 – 5366 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasından ve 4 üncü maddesinin mevcut üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Yenileme projelerinin gerektirdiği uygulamalar, verilen süre içinde yapı malikince yapılmadığı takdirde, il özel idaresi veya belediye tarafından yapılarak masrafı yapı malikinden tahsil edilir. İl özel idaresi veya belediye tarafından, yapı malikinin uygulama masraflarını ödemesini kolaylaştırıcı tedbirler alınabilir. Bu tedbirlere ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”
“Bu Kanun kapsamında açılacak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın tesciline ilişkin davalarda görev alacak bilirkişiler, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi olarak faaliyet gösteren değerleme uzmanları arasından seçilir. Bu uzmanlar, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından oluşturulan değerleme standartlarını esas alarak raporlarını düzenler.”
-
KAYNAKÇA
AALBERS, M.B. (2010) “The Revanchist Renewal of Yesterday’s City of Tomorrow”, Antipode, 43(5), 1696-1724.
AKDAĞ, C. (2009) “Dönüşüm Sürecinde Kentler, Afetler ve Kentsel Projeler”, TMMOB İzmir Kent Sempozyumu, 757–766.
AKIN, E. (2007) “Kentsel Gelişme ve Kentsel Rantlar: Ankara Örneği” Yayınlanmamış doktora tezi, AÜ, Ankara
ALTINÖRS Ç. A. ve YÖRÜK, N. (2006) “İzmir Onur Mahallesi Örneğinde Farklı Söylemler ve Taraflar Açısından Kentsel Dönüşümün İki Yüzü”, Planlama 2006/3: 79–95.
ANDERSON, H. S. (2004) “Konut Alanlarında Bozulma ve Konut Alanları Yenileme Stratejilerinde Avrupa ve Amerika Deneyimleri”, Istanbul International Urban Regeneration Symposium, Workshop of Küçükçekmece District: 151–162.
ATAÖV, A. ve OSMAY S. (2007) “Türkiye’de Kentsel Dönüşüme Yöntemsel bir Yaklaşım”, METU JFA 2007/2,(24:2): 57–82.
BACQUÉ, M.H. ve diğerleri (2010) “Social Mix Policies in Paris: Discourses, Policies and Social Effects”, International Journal Urban and Regional Research,35 (2), 256-273
BALABAN, O. (2007) “Bir Finansman Aracı Olarak Mortage Sisteminin Türkiye’de Olası Etkileri Üzerine”, içinde Kent ve Planlama Geçmişi Korumak Geleceği Tasarlamak, A. MENGİ (ed), İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, s. 247-258.
BALAMİR, M. (1969) “Spread of Ownership Fragmentation in Rapid Urbanization”, unpublished dissertation proposal submitted to University Collage London, 25 pages.
BALAMİR, M. (1975) “Kat Mülkiyeti ve Kentleşmemiz “, O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Dergisi, cilt 1(2), Ankara, 295-318
BALAMİR, M. (1982) “Kentleşme, Kentsel Süreçler ve Kent Yapısı”, Türkiye Birinci Şehircilik Kongresi, cilt1, O.D.T.Ü. Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Ankara, 13-54
BALAMİR, M. (1992) “Dördüncü Bölüm: Türkiye’de Kent Topluluklarının Ayrışmasında Kat Mülkiyeti Etkeni”, Yayınlanmamış doktora tezi, Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi, s.119-173
BALAMİR, M. (1994) “Kira Evi’nden ‘Kat Evleri’ne Apartmanlaşma: Bir Zihniyet Dönüşümünün Tarihçesinden Kesitler”, Mimarlık Dergisi, 260, Ankara, 29-33
BALAMİR, M. (1995) “Türkiye’de Kiracılar ve Kiralık Kesimde Politika Seçenekleri”, (Tenants in Turkey and Policy Alternatives in the Rental Sector), in Konut Araştırmaları Sempozyumu, (Housing Research Symposium), HDA, Ankara, 75-88.
BALAMİR, M. (1996) “Making Cities of Apartment Blocks: Transformation in Built Environment in Turkey by means of Reorganizations in Property Rights” (Apartkentlerin Oluşumu), in Y. Sey (ed.), Housing and Settlement in Anatolia: A Historical Perspective, The Economic and Social History of Foundation of Turkey, İstanbul, 335-344.
BALAMİR, M. (1999) “Private Rental Sector and Its Context: The Case of Housing Production and the Formation of Private Rental Stock in Turkey”,
BALAMİR, M. (2006) “Kentsel Dönüşüm yuvarlak masa toplantısı”, Kentsel Dönüşüm Tartışmaları-I” TMMOB Mimarlar Odası Bülteni, 40: 20-23
BAYRAM. A. M. (2006) “Kentsel Dönüşüm Tartışmaları”, Kentsel Dönüşüm Tartışmaları-I., TMMOB Mimarlar Odası Bülteni 40: 7-12.
BRENNER, N. (2003) “Metropolitan Institutional Reform and the Rescaling of the State Space in Contemporary Westen Europe”, European Urban and Regional Studies, 10 (4): 297-324.
CASTELLS, M.(1997) Kent, Sınıf, İktidar, A. Erendil (çev.), Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.
ÇINAR T., ÇİNER C.U., ZENGİN O. (2009) Büyükşehir Yönetimi Bütünleştirme Süreci, TODAİ, Ankara.
ÇINAR T (2005) “Kentsel Altyapı Finansman Modeli Olarak Yerel Kredi Piyasası Sistemi: Türkiye Örneği”, A.Ü. SBF Dergisi, S.60/4, (Ekim-Aralık 2005), s.57-74.
ÇINAR T (2004) “Yerel Kredi Sistemi ve Yerel Yönetimlerin Dış Borçlanması”, Kamu Yönetimi Dünyası, sayı 17-19, sy. 22-30, Ankara.
DİNÇER, İ. (2011) “The Impact of Neo-Liberal Policies on Historic Urban Space: Areas of Urban Renewal in İstanbul”, International Planning Studies, 16 (1), 43-60.
DOYDUK, U. (2008) An Urban Renewal story in Ankara Metropolitan Area: Case study Cevizlidere, Yayınlanmamış YL tezi, ODTÜ, Ankara.
DUZCU, S. (2006) The Assesment Criteria Of Urban Regeneration Projects: The Case ofthe Fener Balat Districts in İstanbul, Yayınlanmamış YL tezi, ODTÜ, Ankara.
DÜNDAR, Ö. (2001) “Models of Urban Transformation Informal Housing in Ankara”, Cities, 18 (6): 391–401.
DÜNDAR, Ö. (2003) “Kentsel Dönüşüm uygulamalarının Sonuçları Üzerine Kavramsal Bir Tartışma”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, YTÜ, İstanbul: 65-74.
EĞİLMEZ, B. (2009) İzmir’de Kentsel Dönüşüm ve Seçim. html
http://www.planlama.org/.../izmir-de-kentsel-donusum-ve-secim-d.-burcuegilmez.
ENLİL, M.Z. (2000) “Yeniden İşlevlendirme ve Soylulaştırma”, Domus, Aralık 2000: 46-49.
Fırat, S. (2002) “Kentsel Mekanlarda Kamusal Alan”, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, c.11, Ekim, sy.4,ss.41-72.
GERAY, C. (2007) “Toplumsal Konut Yöneltisi ve TOKİ‟nin Tutum ve Yöneltilerindeki Son Değişiklikler”, içinde Kent ve Planlama Geçmişi Korumak Geleceği Tasarlamak, A. MENGİ (ed), İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 283-341.
GILBERT, P. (2009) “Social Stakes of Urban Renewal: Recent French Housing Policy”, Building Research and Information, 37 (5-6), 638-648.
GOTHAM K. F. (2001) “A City without Slums: Urban Renewal, Public Housing, and Downtown Revitalization. in Kansas City Missouri”, American Journal of Economics and Sociology, 60 (1):285-316.
GÖKSU, S. (2005) “Kentsel Dönüşüm ya da ‘Yeni Şisede Eski Şarap’”, EgeMimarlık, 2005(1), 9-12.
GÜNAY, B. (1994) “Kentlerin yeniden üretilmesi süreçleri” Mimarlık, 249:11-14.
GÜNDOĞAN, Ö. (2006) “Kentsel Dönüşüm, Tarihsel ve Güncel Bir Kırılma Noktası mı?”, Planlama, Sayı 36, s. 39-47.
GÜRSEL, Y. (2004) “Türkiye’de Kent Yenilemesi Sorunları”, Mimar-İst, Sayı: 2, 69-72.
GÜRLER, E. (2003) “Kentsel Yeniden Üretim Süreci Üzerine Karşılaştırmalı Çalışma: İstanbul Örneği”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu Bildiriler Kitabı, (yh:P.P.Özden vd.), İstanbul, YTÜ yayını, ss: 113-158.
HALL, P. (2002) “Planning for Cities and City Regions from 1945 to 2000”, Urban and Regional Planning, 4th edition: 27–55.
HALL, T ve HUBBARD, P. (1998) “The Enterpreneural City and the ‘New Urban Politics’” içinde Hall, T ve Hubbard, P. (ed) The Enterpreneural City, Geographies of Politics, Regime and Representation,John Willey & Sons Ltd., England, 1-23.
HAMAMCI C. (2010) “Yerel Yönetimler ve Demokratikleşme Üzerine” -
Dostları ilə paylaş: |