17.09.2012 Tarihli Toplantı
BİRİNCİ OTURUM
AÇILIŞ SAATİ: 13.35
-----o-----
BAŞKAN – Efendim hepiniz hoş geldiniz. İnşallah hayırlısıyla iyi bir çalışma geçiririz.
Ben âdet olduğu üzere toplantıya katılanları arz edeyim. Partilerimizin temsilcileri; Sayın İyimaya, Sayın Kart, BDP’den -herhâlde anlaştığımız üzere- Özgür Hanım katılıyor. Danışman ve teknik elemanlardan katılanları da ifade edelim: Sayın Profesör Doktor Yavuz Atar, Profesör Doktor Ali Akyıldız, Özgür Sevgi Göral, Yardımcı Doçent Doktor Mehmet Ali Zengin, Taylan Barın, Mustafa Kemal Çiçek, Doktor Demirhan Burak Çelik, Yusuf Uygar, Neslihan Hanım?
KANUNLAR VE KARARLAR BAŞKAN YARDIMCISI HALİL İBRAHİM TAVAS - Gelmedi.
BAŞKAN – Gelmedi, evet.
Bugün ele alacağımız konumuz -eğer farklı bir talebiniz olmazsa- konutta barınma hakkı. Dört partinin de teklifleri önünüzde sunulmuş durumdadır. Önce parti temsilcilerimizin düşüncelerini alalım, daha sonra sırasıyla devam edeceğiz.
Evet, Özgür Hanım…
Zaten partilerimizin görüşleri ortak kısımlar, farklı kısımlar belirlenmiş.
Tümü üzerinde mi, fıkralara mı geçelim Atilla Bey?
ATİLLA KART (Konya) – Şöyle efendim: Ben, konut ve barınma hakkıyla ilgili olarak çok fazla bir değerlendirme yapmak istemiyorum ama, zaten, ortak noktaların çok olduğunu görüyorum, müşterek noktaların çok olduğunu görüyorum. Onun üzerinden doğrudan bir çalışma yapalım diye düşünüyorum.
BAŞKAN – Maddelere geçelim.
O zaman birinci.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Başkanım, aradan ben…
Acaba arkadaşlar, Hocam, bilhassa siz bilim adamları; “barınma ve konut hakkı” mı diyelim? Yoksa, “konut hakkı” mı sadece? Şimdi, barınma; barınmayı da düzenlemiş olmuyoruz, sadece konut hakkını düzenliyoruz içeriğe baktığımız zaman konut hakkını düzenlemiş oluyoruz. Gerçi bütün partilerin teklifinde barınma ve konut hakkı da, içeriğe baktığımız zaman da…
ATİLLA KART (Konya) – MHP’de beslenme de var.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Beslenme de var yani bu başlık noktasında, madde başlığı noktasında o zaman ciddi şekilde barınmayı da düzenlememiz lazım. Barınma ile konut farklı. Barınma daha geniş bir ekonomik alanı kapsıyor ve belki üçte 1’i haktır da, üçte 2’si tamamen koşullar, ekonomik koşullarla ilgili. Bu acaba bir özenti gibi mi olur, bir düşünelim sadece. Yani kalsın…
ATİLLA KART (Konya) – Yani burada sanki barınma ve konut birbirini tamamlayan kavramlar değil mi? Yani birinin de diğerini tamamlayan boyutları vardır.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Üstat, konutun dışında kalan barınma var yani barınma bir geçinmeyi de, bir iaşe ibateyi de, beslenmeyi de içeriyor. Zaten MHP’de onun için beslenme… Kalabilir belki, belki faydalı da olur. Hocam nasıl düşünürsünüz?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Başkanım ,evet, biraz “barınma” yeni bir kavram olarak metnimize giriyor. Dolayısıyla yorumunda elbette ki değişik yaklaşımlar olabilir. Ama az önce sizinde ifade ettiğiniz gibi ,burada, işte, kişinin beslenmesi de dâhil olmak üzere, işte önde bakın “sağlıklı bir ortamda ve aile bireyleriyle birlikte yaşayabileceği yeterlilikte konut ve barınma” dediğimiz zaman bir bütün olarak bunu anlayabiliriz. O yüzden anayasamızda da yeni bir kavram, birlikte giriyor. Bunu, işte, sadece bir konut değil de, içinde yaşayabileceği imkânları da…Tabii, bu, elbette devletin mali imkânlarına bağımlı olacaktır. Burada…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – O başka tabi.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yani bu haliyle konut ve barınmanın ben uygun olduğunu düşünüyorum. Elbette ki, bu devletin mali imkânlarıyla, mali imkânlarına bağlı olarak sağlanacak bir haktır. Dolayısıyla da, birlikte mütalaa edilmesinde ve bu şekilde anayasaya girmesinde sakınca bulunmamaktadır diye düşünüyorum.
DR. DEMİRHAN BURAK ÇELİK – Kimi uluslararası metinlerde de, ikiz sözleşmelerde falan da “barınma ve konut” diye geçiyor bildiğiniz gibi.
PROF. DR. YAVUZ ATAR - Geçiyor, biliyorum, birlikte geçiyor da, evet.
DR. DEMİRHAN BURAK ÇELİK – Gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartında da örneğin, CHP önerisinin ikinci fıkrasında ona benzer bir şey var, evsizliğin önlenmesinden falan da böyle söz ediliyor. Biraz, o zaman konuttan daha geniş, barınmayı da kapsayacak şekilde, belki bir içeriğe büründürebiliriz diye düşünüyorum ben de.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Oldu, tamam. Başlıkta mesele yok Başkanım, o zaman “barınma ve konut hakkı…”
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Bu “beslenme”yi de ekliyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ekleyelim mi Hocam? Ya onu bir düşünün, yani şey olur mu?
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Şimdi, efendim, yani, bunlar hepimizin üzerinde ittifak ettiğimiz maddeler. O zaman, burada, her zaman söylüyoruz ya, danışmanlarımıza iş düşüyor. Yani bu işin anayasal standartlar doğrultusunda çıkmasını sağlama gayretine girelim yani en güzeli. Nasıl olsa içerik itibariyle herhangi bir farklılık yok, değil mi Özgür Hanım?
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet evet.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – O zaman, teknik olarak bakalım bu işe.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – O zaman anayasa tekniği bakımından çözeceğiz.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Yani, evet.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ali Bey, beslenme, barınmanın içinde mevcuttur diye düşünüyorum ama farklı bir kanaatiniz var mı?
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yani, burada, tabii, önerileri ortaklaştırmak bakımından da, başlığı ortaklaştırmak bakımından da “barınma ve konut hakkı” şeklinde bir başlık sanki daha uygun.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yeter mi diyorsunuz? Evet.
ATİLLA KART (Konya) – Kapsıyor evet bence de.
AHMET İYİMAYA (Ankara) - Oktaycığım, siz metinde zaten beslenmeyi yazmamışsınız, metinde o yok.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Başkanım, bir şey önerebilir miyim bu beslenmeyle ilgili?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Beslenme de var, var… Yo, yo barınma yok.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ - Tamam “barınma”nın içinde zaten.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bunlar da öyle düşünmüş ama “barınma” daha geniş olduğu için sanırım Ali Bey bize katıldı. Böylece “barınma ve konut” diye herhalde…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Peki, oldu, o bizde ya, dert değil ya.
ATİLLA KART (Konya) – Efendim, pardon…
Metinlerde de insani gereksinimden söz ediliyor, sağlıklı ortamdan söz ediliyor, yani kapsıyor sizin talebiniz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii tabii, o gerekçeyi açıklıyor.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Özgür Hanım’ın da herhalde bir…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bence bu maddede “konut ve barınma hakkı” olarak tutmak bize de çok makul geliyor ama bu beslenmeyle ilgili Vekilim “temiz suya ve gıdaya erişim hakkı” diye ayrı bir madde önerisi vardı, “temel gelir hakkı” vardı. MHP önerisini o maddeler içinde de tekrardan yapabilir ve tartışabilir, yani nasıl dilerseniz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Var var, orada var.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Tabii olabilir yani kavram orada olacağı için.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şimdi, o zaman Başkanım…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – O zaman, teknik elemanlar konuşsun, maddeyi, kompozisyonunu siz yapın, ona göre geçelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii tabii.
O zaman Hocam, sevgili arkadaşlar; şey diyeceğiz, yani bizim benimsediğimiz metotta “Herkes barınma ve konut hakkına sahiptir.” deyip ikincisini tanım cümlesi yazmak lazım. Bu öyle de yazılabilir ama biz o çevrede onu öyle yaptık.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Şöyle yapabilir miyiz Sayın Başkanım…
AHMET İYİMAYA (Ankara) - Yani şey yapınca “bu haklar şunu da kapsar…”
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yani şurada sanırım şöyle olursa itiraz gelmeyebilir: “Herkes sağlıklı bir ortamda…”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – İşte o “sağlıklı ortam” onun tanımı.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Hı, hı… Tanımıyla birlikte bağlayalım ikinci bir cümleye gerek olmasın?
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Yani bugüne kadar sistemi de öyle getirdik.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yo yo “Herkes konut ve barınma hakkına sahiptir, bu haklar şunları şunları da kapsar.” Onu siz yazarsınız.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Peki, o zaman, “konut”u başa alacaksak “konut ve barınma hakkı” diyelim “konut ve barınma” diyeceksek.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olabilir, o mümkün, öncelik sonralık fark etmez. Hangisi şey? “Barınma” mı “konut” mu demek? Konut sanki daha şey, daha ağırlıklı, daha birinci sırada. Değil mi? Birinci sırada, “konut ve barınma hakkı”.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yani “konut” daha sanki öncelikle sağlanması gereken bir ihtiyaç. “Konut ve barınma” dersek sözleşmelerde biraz…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bir, o zaman, gençler, arkadaşlar; burada bir şey var, tanım, şunları da kapsar, bunu yazarsınız. İkincisi -uluslararası metinlerde de var- “Hiç kimse konutsuz bırakılamaz” gibi, Barolar Birliği metninde var, her hikmetinde var. Koyalım mı koymayalım mı, onu düşünelim, ondan sonra, devlet bu şeylerin yaşama geçirilmesi için gereken önlemleri alır, etkin önlemler vesaire, oları yazarız.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – O zaman birinci fıkrayı “Herkes konut ve barınma hakkına sahiptir.” diye geçiyoruz. Bunda ittifak ediyoruz değil mi, Atilla Bey?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet, “Bu haklar şunları da kapsar, şunları da da…
ATİLLA KART (Konya) – Tamam o ifadeyi kullanalım ama tabii sonrasındaki değerlendirme önemli yani.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ha, tabii onlar da neler olsun, onlara tek tek bakalım.
ATİLLA KART (Konya) – Onu konuşalım
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Mesela ne var? Mesela diyelim ki “Sağlıklı ortamda ve aile bireyleriyle birlikte yaşayabileceği…” Şimdi, “aile bireyleriyle birlikte yaşayabileceği” dememiz gerekir mi Hocam?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Tabii yani aynen öyle , zaten “konut” dediğimizde yani aile bireyleri…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bir unsur mu? Bence aileyi koruyacağız, yani aileyle ilgili, aileyi koruyacağız yani konutun bir unsuru mu? Bence…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Aile bireyleri ayrıldığı vakit ne olacak yani? Veya birlikte yaşamak istemiyorlarsa ne olacak?
AHMET İYİMAYA (Ankara) –Tabii yani bence sanki ayrılmayı… Bence şey var… Arkadaşlar, bilemiyorum arkadaşlar ama benim fikrim şu…
ATİLLA KART (Konya) - O zaman da aile bireyini, tabii, bir unsur olarak zikretmek bana göre çok anlamlı gelmiyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bence buradaki şey şu Hocam: Şimdi, bir özgürlüğü tanzim ederken onun saf tanımına giren saf unsurlarını değerlendirelim. Mesela MHP’deki “insan şeref ve haysiyetine yakışır…” tamam, “sağlıklı bir ortamda…” tamam, “yaşayabileceği yeterlilikte…” tamam CHP’de “temel insani gereksinimler…” var, Barolar Birliğinde var tabii…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bu şey olabilir, sanki CHP’nin temel insani gereksinimi ihtiyaçlarını karşılayabilecek…
AHMET İYİMAYA (Ankara) –Tabii, aynen kapsıyor.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Şeyi de benimsenebilir yani.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – İnsan şeref ve haysiyetine yakışır…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii olabilir…
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Temel haklar kural olaraktan bireyi esas alır. Dolayısıyla, burada, aileyi vurgulamak, çok doğru gözükmüyor bana…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Saf koşul…
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Aileyi zaten aile birliğinin yerine vurguluyor, o ayrı…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Zaten aynı vazgeçilmez bir şey…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yeterlilik şartını belirtmek için yazmıştık biz yani konut öyle olmalı ki…
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yeterli bir konut olmalı…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Tabii, yeterliliğin bir şartı gibi koymuştuk ama daha genel bir kavram koyunca bunu karşılar, dolayısıyla…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii “insani gereksinim” diyor ya bunu karşılıyor Ağabey; sağlıklı ortam, insani gereksinim…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – O zaman şey yapalım mı? Yani bu CHP’nin temel insani gereksinim yeterli…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Bir cümle kurmaya çalışsam Yavuz Bey…
Herkes temel insani…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yalnız, şimdi, ikinci bir cümle olmuş olacak. O zaman…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bu haklar, şunları da kapsar…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – “Temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek insan şeref ve haysiyetine yakışır, sağlıklı bir ortamda ve aile bireyleriyle birlikte yaşayabileceği konut ve barınma hakkına sahiptir.”
DR. DEMİRHAN BURAK ÇELİK – Bence de, sanki, Yavuz Hocamın tek cümleyle topladığı burada daha ayrıntılı gibi gözüküyor.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Bir dinler misiniz, Sayın İyimaya.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Özür dilerim Başkanım.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – “Temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan şeref ve haysiyetine yakışır beslenme ve sağlıklı bir ortamda aile bireyleriyle ile birlikte veya o aile bireylerini birlikte yaşayabileceği yeterlilikte konut ve barınma hakkına sahiptir.“
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ha, konut edinmeyi de kapsar.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – O zaman iki kere konut hakkına sahiptir, olmuş oldu.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Sahiptir” değil de, “kapsar” diyeceğiz, zaten onları zikredeceğiz…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Konut ve barınma hakkına ve konut edinme hakkına…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Konut o anlamda zaten…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hayır, hayır “konut edinmeyi de kapsar” hakkı kapsar. “Bu haklar, şunları şunları -onları yazın neyse- kapsar…”
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Başkanım, burada, sizin önce tanım yapıp, sonra niteliği belirtelim şeyinden bu seferlik vazgeçebilir miyiz? Zorlanıyoruz şöyle yani…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olur Ağabey, fark etmez.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Şöyle diyelim: “Herkes, temel insani ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte ve insan haysiyetine yakışır…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yakışır bir şekilde, yakışır bir…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – …şartlarda barınma ve konut hakkına sahiptir.” diyelim.
ATİLLA KART (Konya) – Uygun bence.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Şartlarda” olmaz da “yakışır bir biçimde” diyelim. Şartlarda…
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Düzeyi belirtmiş oluyoruz, oldu mu?
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Sanki, Yavuz Bey, yani siz daha iyi bilirsiniz ama yukarıdaki format daha oturdu gibime geliyor. Sayın İyimaya, yukarıdaki format daha iyi oturdu gibime geliyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olur Ağabey, fark etmez.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Herkes konut ve barınma hakkına sahiptir.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – “Bu haklar, şunu şunu da kapsar.” diye formüle edelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – O işler yapılır işler, şunu şunu arkadaşlar…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Özgür Hanım, yukarıda onu yaptık, ikinci fıkrada onu yaptık.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bu haklar temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek biçimde…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Ben yazdırdım. İkinci fıkra benim söylediğim cümle değil mi? “Bu haklar temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bu haklar temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, virgül…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – “Biçimde” olması lazım.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – İnsan şeref ve haysiyetine yakışır, sağlıklı bir ortamda… Bu “bireysel haklar” dedik ya aile bireyleriyle birlikte yaşayabilecek …
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yo yo, sağlıklı bir ortamda…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Sağlıklı bir ortamda yaşayabilecek…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yaşamayı mümkün kılan…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Evet.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet, kılacak beslenme ve konut edinmeyi de, beslenmeye kavuşmayı ve konut edinmeyi de kapsar.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Ama beslenmeyi ayrıca ele alalım bence.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Beslenmeyi ayrıca ele alacağız.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bununla ilgili uzun bir madde örnekleri var yani.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – O zaman şey barınma ve konut edinmeyi de…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Konut edinmeyi de kapsar.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Barınmayı ve konut edinmeyi de kapsar.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – O şeyi “mümkün kılanı” çıkaracağız. “Yaşamayı –virgül- barınmayı ve konut edinmeyi de kapsar.” diyeceğiz. O cümle düşük oldu, evet “Yaşamayı barınmayı ve konut edinmeyi de kapsar.” Normalde tek cümle daha uygun gibi geldi bana ama…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kapsar, kapsar evet.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Tamam mı efendim?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam, ondan sonra sosyal yükümlülüğe geçiyorsun. Nasıl?
KANUNLAR VE KARARLAR BAŞKAN YARDIMCISI HALİL İBRAHİM TAVAS - Biz zaten birinci fıkrada “konut ve barınma hakkına sahiptir” diyoruz ya…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet kapsar.
KANUNLAR VE KARARLAR BAŞKAN YARDIMCISI HALİL İBRAHİM TAVAS - Bundan sonra, sanki barınma ve konut edinme bundan farklı bir şey değil.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, barınma öyle olacak ki temel insani gereksinimleri karşılayacak. Ondan sonra konut edinme öyle olacak ki insan şeref ve haysiyetine yakışır olacak. Öyle bir olacak ki bunlar sağlıklı olacak, onların nitelemesi. Bu doğru.
DR. DEMİRHAN BURAK ÇELİK - Sayın Başkan, o yüzden sanki burada çevre hakkından farklı bir durum varmış gibi geliyor bana. Orada “herkes çevre hakkına sahiptir” deyip sonra…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam müdahaleyi hiç etme ya!
DR. DEMİRHAN BURAK ÇELİK - Tamam, yok etmiyorum, uzlaşıldıysa bir şey demiyorum da…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Fark etmez efendim, ya efendim, değiştirin.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yazım tekniği bakımından biraz problemli olur.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Barınmayı ve konut edinmeyi yukarıda 1’inci maddede “barınma ve konut edinme hakkına sahiptir” dedik. Aşağıda bir daha bir ortamda yaşamayı barınmayı ve konut edinmeyi kapsar…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ama şu, şu, şu nitelikte…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, şimdi, ben şöyle… Bakın bu, bir tanımın bir de altına bir şey yazmaya çalıştığımızda hakikaten terminolojik sıkıntılarla karşı karşıya kaldık. İsterseniz tekrar başa dönelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Burada totoloji yok ya, gereksiz bir tekrar yok, tamam.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Başkanım, şu konut edinme meselesinde çıktı biraz.
Herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek ve insan haysiyetine yakışır şekilde barınma ve konut hakkına sahiptir.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam, hiç engeli yok.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yani, bu daha iyi oldu gibi, bunu bir yazdıralım Hocam.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek insan -şerefi de çıkaralım da- haysiyetine yakışır bir şekilde, şerefe burada gerek yok.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Barınma ve konut edinme temel haktır.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – İnsan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir. Tamam, bitti, tek cümlede izah edilmiş oldu.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ben karşı koymuyorum ama anayasal kurguya, tasarıma bizimkinin daha uygun olduğunu düşünüyorum.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Şu bir fıkra olsun, diğer ilk ikisini silelim bunu yukarıya yapıştıralım, tamam.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Şimdi, ikinci fıkrada devlete yüklenen ödeve geldik.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Ama ondan önce bizim bir negatif önerimiz vardı.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hayır, yo, konut edinme şeyi var, konutsuz bırakma…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet, yoksun bırakmamak…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Zaten emrediliyor, yoksun bırakmakla siz onu tersinden ifade ediyorsunuz ya…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Ama şöyle bir şey var orada: Bu, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nin iki tane kararı var; biri 4 nolu kararı biri de 7 nolu kararı. 4 nolu kararda biraz konut hakkının ne olduğunu açıyor bu elverişli konut, hani insan şeref ve haysiyetine yakışır konut ya da temel insan ihtiyacının, 7’ncisi de zorla tahliyelerin sözleşmelere aykırılığı.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Şimdi, bakın, zorla tahliye konusu bir kere konut dokunulmazlığının ihlaline girer yani dolayısıyla, onu burada zikretmemiz…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yok, Yavuz Hocam, konut dokunulmazlığının ihlaline girmiyor, neden biliyor musunuz? Burada kastedilen bir kişinin konutuna izinsiz olarak, hakkı ihlal edilerek girilmesi değil. Mesela, bir kentsel yenileme ya da dönüşüm planı çerçevesinde…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – İyi de “tahliye, zorla tahliye edilemez” dediğiniz anda hiçbir zaman bu şeyi yapamaz ki…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Onu demiyor zaten “konutsuz bırakılamaz” diyor.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yani kentsel projelerin hiçbirisi uygulanamaz.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Şöyle uygulanabilir: Orada yaşayanların daha fazla katılımıyla birlikte uygulanabilir, onların rızasıyla…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sen ne diyorsun? Özgür ne diyorsun burada?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bu biraz sıkıntılı…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet, doğru, bu tartışmalı bir konu, biraz tartışalım. Biz burada şunu söylüyoruz: Bir kere tersinden söylüyoruz. Hiç kimse yaşamını sürdürmesi için gerekli barınacak bir yerden yoksun bırakılamaz. Onun sebebi hakkı, tersinden söyleyip daha güçlendirelim değil bu zorla tahliyelere gelmek için. Dediğim gibi bu 7 nolu genel yorumu Birleşmiş Milletlerin “Zorla tahliyeler, konut hakkının ihlalidir.” diyor konut dokunulmazlığının değil, sosyal ve ekonomik bir hak olan konut hakkının.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Konut dokunulmazlığı maddesiyle birlikte mi ele alıyor?
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yo, yo, sosyal ve ekonomik bir hak olan barınma ve konut hakkıyla birlikte ele alıyor. Zaten artık sadece “konut hakkı” diye değil barınma hakkı olarak geçiyor. Belki biliyorsunuzdur bizim Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerinin çok büyük bir bölümünü de bu zorla tahliye yasalarının ihlali olarak gördüler Birleşmiş Milletler Habitat.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ama kentsel dönüşüm planlarının özünde de bu var. Şimdi bunu yasakladığımız anda hiçbir zaman -Türkiye’de çok çarpık bir yapılaşma var- kentsel dönüşüm yapmak mümkün değil.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Katılımcı bir şekilde yapabiliriz ama Yavuz Bey.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Gecekondu; adam işgal etmiş, zor Türkiye’de bu tahliyeyi engellemek büyük sıkıntı yaratıyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Arz edebilir miyim?
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bizim önerimiz bu, buyurun tartışalım.
AHMET İMİYAYA (Ankara) – Değerli Başkanım…
Konuşun, tamamlayın faydalı olur.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Özgür Hanım, bu şeyi de yasaklar bakın, Taylan’ın uyarısıyla söylüyorum: Şimdi, biz kirayı ödemeyen kişiyi tahliye ediyoruz mecbur durumda. Benim bir evim vardı bir buçuk yıl adam oturuyor içinde daha çıkaramadık. Yani herkesin başına gelecek şeyler.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Kötü örnek örnek teşkil etmez hukukta.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Değerli Başkanım…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ama yüzlerce var, binlerce var böyle.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Evet arkadaşlar, dinleyelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Değerli Başkanım, bir defa, konut edinme hakkının -ekonomik olsun veya temel hak ve özgürlük niteliğinde olsun- bir hak olduğu öngörüldü. Bunu “argumentum a contrario”su kimsenin konutsuz kalmamasını içerir. Bu bir yorum maddesi “Kimse konutsuz bırakılamaz.” bir yorum maddesi, anayasaları bir hermeneutik kayıtlar olarak görmemek lazım, yorum kayıtları olarak görmemek lazım. Sistemi de artık bu şekilde yüklememek lazım, hele “Zorla tahliye edilemez.” hele hele bir anayasa sorunu değil. Tahliye hukuku geniş bir alandır, cebri tahliyesiyle vesairesiyle buraya konması mümkün değil. Biz parti olarak “Hiç kimsenin konutsuz bırakılamayacağı” düşüncesinin doğru olduğunu, ancak bu doğrunun anayasanın tedvin edilen normunda veya şu anda ki tedvin edilen normunda var olduğunu düşünüyoruz. “Tahliye edilemez” gibi şu anda dahi derinliği ne, boyutu ne, çevresi ne, kestiremeyeceğimiz bir alandan, bilmediğimiz bir alanda bir anayasa normu üretmenin de pek rasyonel olmadığını düşünüyoruz, arz ederiz.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Teşekkür ediyorum.
Yavuz Bey, anayasa hükümleri, maddeleri tavsiye midir, emir midir?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Anayasa hükümleri emirdir, ancak sosyal haklarda yazılırken biraz programatik bir dil kullanılabilir.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Emirdir değil mi? Biz zaten Sayın İyimaya’ya baktığımız vakit “herkes” dediğimizde zaten o emir içerisinde, yani bunu artık tadat etmeye gerek yok, yani biraz da biz, şimdi, Avrupa İnsan Hakları diyoruz, şu diyoruz, bir takım spesifik konularda oraya geliyor. Ya zaten, eğer bu sosyal yapı içerisinde yaşıyorsak biz onlara uyacağımızı taahhüt etmişiz. Yani, onların her söylediklerini de ille de referans alıp anayasamıza geçirmek mecburiyetinde değiliz. Biz, genel hükümlerle hareket ettiğimiz vakit, eğer bu yapı içerisinde yaşamak istiyorsan -Avrupa İnsan Haklarına, Birleşmiş Milletler sözleşmelerine de, işte bir sürü şeyleri zaten imzalıyoruz- onları yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Üstelik de onlar sürekli de değişiyor, sürekli de değişiyor, bir sonra gelen bir öncekini iptal edebiliyor, daha genişletebiliyor. O bakımdan, biz sanki burada, bu genel hükümleri biraz ön plana çıkarırsak her şeyi onun içerisinde zaten ifade etmiş oluyoruz. Daha da kolay uzlaşma zemini bulmuş olacağız yani.
Dostları ilə paylaş: |