“Her maddede ayrı ayrı gösterilecektir. Gösterildiği zaman bu maddeye burada gerek kalmayacaktır.” diye yazacağız.
FARUK BAL (Konya) – Şimdi şöyle yapalım mı Sayın Başkanım, uzlaşmayı temin etme adına söylüyorum, isterseniz burayı hatırlanma babında kırmızı bırakılım, altına da diyelim ki: “4 siyasi parti de ilgili madde geldiğinde nitelikli…”
ALTAN TAN (Diyarbakır) – AKP katılıyor mu?
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Katılmıyor bazı noktalarda.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hayır, ilgili maddelere katılıyoruz, buna katılmıyoruz. İlgili maddelerde nitelikli çoğunluğa katılmıyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Mutabakat var, birbirimizi dolanmazsak ilgili maddeler geldiğinde o maddede bunu tartışacaktır. Eğer o maddelerde bir mutabakat sağlanabilirse böyle bir hüküm tesis edebiliriz veya ilgili madde de kalabilir.
ATİLLA KART (Konya) – Yani sağlanamadığı takdirde böyle bir genel çerçeveyi, onu önce bir açıklığa kavuşturalım. Yani o noktada siz de…
FARUK BAL (Konya) – Şimdi, Atilla’cığım, ben önce bir toparlayarak anlatayım ki yani ayrışmadan, uzlaşma aradığımız için. Bir, biz parti olarak nitelikli çoğunluktan yanayız. Zaten, biraz önceki fedakârlığımız uzlaşma adına olmuştur salt çoğunluktan 1/3’e inmeyi. İki, bazı konularda nitelikli çoğunluğun artırılmasından da yanayız.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bazen de azaltılmadan yana.
FARUK BAL (Konya) – Nitekim, geçtiğimiz günlerde yaptığımız İç Tüzük değişikliğinde anayasa usulünü önerdik ve herkes de bunu kabul ettiği için böyle kararlaştırılmıştır. Şimdi, bunun gibi, af kanununda da nitelikli bir çoğunluk kurmamız lazım. Bu çoğunluk da salt çoğunluk olmaması lazım, 5’te 3’te muhtemelen anlaşabileceğiz gibi. Şimdi buraya her maddede farklı sonuçlara ulaşacağımız hususları genel hüküm hâline getirirsek ileride hassasiyet gösterdiğimiz, korunmasına önem verdiğimiz anayasal değerleri aşağıya çekmek anlamına gelebilir, İç Tüzük örneğinde görüldüğü gibi veya af örneğinde görüleceği gibi. İkinci mahzur: “Seçim” dedik, biraz önce anlattık. Seçim Kanunu’nun içerisine her şey girer yani kravat seçimi hariç. Belki Genel Kurulun gündemine o bile girebilir yani kravat seçimi bile girebilir. Dolayısıyla, kastedilenin elbette ki biz genel seçim, elbette ki mahallî idare seçimleri olduğunu biliyoruz ama RTÜK’e yapılacak seçimleri de işte Başkanlık Divanına yapılacak seçimleri de burada yorumlamak, böyle yorumlamak gerekebilir bu yazım tarzı itibarıyla. Mesela aklıma şimdi geldi, Sayıştaya yapılacak seçimler Türk demokrasisi önünde çok önemli bir sorun hâline gelmiştir. Bu ne olacak? O maddeye bunu yazmamız lazım.
ATİLLA KART (Konya) – HSYK’ya yapılacak seçimler.
FARUK BAL (Konya) – Dolayısıyla, bunları ilgili maddelerinde önemine ve özelliğine göre tartışmalıyız. Buradaki bir genel hüküm o maddedeki önemi ve özelliği gözden kaçırmamıza neden olabilir. Dolayısıyla, bunu biz buraya kırmızı yazalım, altına not düşelim diyelim ki: CHP kararında ısrar etti veya etmedi ancak mutabakat ilgili maddelerde bu hususun görüşülmesi şeklinde.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman şunu tamamlayayım: “Genel ve yerel seçimler” diyelim oraya.
FARUK BAL (Konya) – Ama o zaman Sayıştay seçimi eksik kalır.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, “yargı organı” dedik, “bağımsız idari kurullar” dedi orada.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yargı organları var, bağımsız idari kurullar…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Var.
Şimdi “yargı organı” dediğimiz an, mesela o yüzden yaptık bunu. Arkadaşlar, konusunda çıkarılacak… Şöyle demedik: Yargı organının ne seçimine ne işleyişine ne örgütlenmesine değil, hepsini içeriyor. Yani yargıyla ilgili bir kural çıkarttığımızda o yüzden böyle genel bir ifade kullanmak istedik ama…
Bunu kırmızı yapıyorsunuz, altına da bir not yapıyorsunuz: “Bu, BDP ve CHP’nin önerisi.” diyoruz.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – İç Tüzük değişikliklerini çıkartıyoruz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Orada bir şey soracağım size değerli arkadaşlar, tamam dün karar vermişsiniz, buna hiç karşılığım yok, yalnız, bir tek şey söyleyeceğim: İç Tüzük değişikliği, hepimiz biliyoruz, şeklî açıdan bir Parlamento işlemi, Parlamento kararı. Şimdi bunu biz şeklî açıdan bir anayasa değişikliği şekline dönüştürüyoruz, doğru mu?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, normal o.
FARUK BAL (Konya) – Gizli anayasa.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, ben tamam, kabul ettim. Yani kanunla kabul ettiyse ben de siz de…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, zaten kanun da karar, kanun o.
FARUK BAL (Konya) – Hocam, orayı tartışmayalım artık, geçtik orayı.
ATİLLA KART (Konya) – Şöyle efendim: İç tüzük yapımını anayasa yapımı usullerine tabi tutmadık mı?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tuttuk, evet.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Şeklî olarak öyle yaptık.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şeklî olarak bir anayasa kuralı şekline dönüştürdük.
ATİLLA KART (Konya) – Ayrıca yazmaya gerek var mı o zaman? Çıkartalım.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki, ben değiştirmiyorum.
Sevgili arkadaşlar, bunu yaz. AK PARTİ önerisi değil. Altına not yaz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, ben yazacağım o notumu, AK PARTİ’nin notunu ben yazacağım. “Bu tür nitelikli nisaplar anayasanın ilgili maddesinde ve değişken şekilde –çünkü her maddeninki değişken şekilde - öngörülebilir. Ayrıca, milletvekillerinin mali statülerini…” Yazmayalım mı arkadaşlar?
ATİLLA KART (Konya) – Yani bu işleme karıştırmanın yeri de değil.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam, o kadar.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bitti mi? Bitti.
Yalnız, şu konuda MHP’yle AKP’nin arasında bir ayrım olduğunu görüyorum ve şu anda Başkanım, bunu söylemeyeyim ama siz diyorsunuz ki: Bu konuya ilişkin düzenlemeleri biz o maddelere yazalım daha güvenceli olsun. AKP ise diyor ki benim anladığım kadarıyla: Olağanüstü yönetim usulleri geldiğinde biz belki bunu kabul etmeyeceğiz, yargı organı geldiğinde belki kabul etmeyeceğiz. Yani arada bir farklılık var.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Fark yok.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Biz şimdi bunu ikisi de aynı şeyi söylüyormuş gibi yapıyoruz, arada ciddi fark var.
FARUK BAL (Konya) – Müsaade edersiniz biz de yazdıralım.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Siz de yazın o zaman.
FARUK BAL (Konya) – “MHP notu: İşin önemine ve özelliğine uygun olarak bazı tasarı ve tekliflerin yasalaşması için nitelikli çoğunluk aranması zorunludur. Nitelikli çoğunluğun bu maddeye kapsayıcı bir istisna fıkrası şeklinde yazılması uygulamada sorun doğurabilir. Bunların giderilmesi için öncelikli olarak nitelikli çoğunluğun ilgili maddelerde müzakere edilmesi, bu müzakerelerde ortaya çıkan sonuca göre gerektiğinde bu fıkraya dönülmesi gerekir.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şimdi, efendim, son fıkraya geldik.
FARUK BAL (Konya) – Niye böyle uzun yazdım onu da anlatayım da, bazı arkadaşların olumlu değerlendirmesi açısından.
Döndüğümüz zaman, “Hepimiz burada zaten müşterektik.” diyebilmek için.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çok güzel.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yani orada bir ortak şey varsa buraya genel bir hüküm koyarız yine.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam Hocam.
Efendim, 3’üncü fıkrada, CHP ve BDP’de, Bakanlar Kurulu üyelerinin oy kullanmalarına yönelik bir düzenleme var. “Bakanlar Kurulu üyeleri, Meclisin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin katılamadıkları oturumlarında -ikisi de aynı şeyi yazmış- kendilerinin yerine oy kullanmak üzere bir bakana yetki verebilirler ancak bir bakan kendi oyuyla birlikte en çok 2 oy kullanabilir.” diye bir düzenleme var, diğer partilerde bu yok.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, yeri burası değil ki ya.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ama yani çok güzel olmuş. Şöyle: Nasıl oy kullanacağını, Bakanlar Kurulunun buraya yazalım.
ATİLLA KART (Konya) – Uygun ve yerinde efendim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Oy kullanırken adam nasıl kullanacağını yazmak için…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, burası toplantı ve karar nisabı, parmak kaldırma yeri değil.
FARUK BAL (Konya) – Nereye yazalım?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – 113’üncü maddenin karşılığı neydi?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Eskiden var ama yanlış Hocam.
ATİLLA KART (Konya) – Tam yeri efendim, tam yeri yani.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bence o yani.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Oy kullanacak adam nisaba dâhil mi, değil mi?
FARUK BAL (Konya) – Yazmayın işte, 30 tane oy eksik kalsın, 30 da vekâlet; etti 60. 60 tane oy kafadan gitti. Niye itiraz ediyorsunuz yani?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hiç yazmayalım.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Efendim, ben bir görüş olarak arz edeyim. Tabii, takdir…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buyurun.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – İki parti özel hüküm getiriyor buraya. Ben yerinin milletvekilleriyle ilgili hükmü düzenleyen bu maddede değil, bakanları, yürütme organını düzenleyen maddede olmasının daha isabetli olacağını düşünüyorum. Ama bu şey değil tabii…
ATİLLA KART (Konya) – Esasa yönelik bir değerlendirme yapmıyorsunuz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Var zaten ya.
FARUK BAL (Konya) – Efendim, Bakanlar Kurulu maddesi 112 ve onların kurulmasına ilişkin 113’üncü maddelere oy kullanması yazılamaz çünkü orada siyasi sorumluluk ve kurulmasıyla ilgili organik bir hüküm var. “Organik” dediğim biraz önce anlatılan organik anlamda değil, organların teşkili anlamında. Yazacaksak buraya yazalım ama bizim asıl düşüncemiz, bunun İç Tüzük’te olması lazım. “Oyun kullanılması” filan anayasanın işi değil, İç Tüzük’te olması lazım.
ATİLLA KART (Konya) – Gerekçeniz farklı.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Efendim, böyle bir şey çıktı şimdi. Zaten bu, CHP’yle BDP’nin önerisi.
FARUK BAL (Konya) – Yani bunu İç Tüzük’e de bırakabiliriz.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – BDP söz istiyor mu, bilmiyorum?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Hayır.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bunda MHP de buna katılıyor zannediyorum.
FARUK BAL (Konya) – MHP “İç Tüzük’te yasılması” yeşil olarak, yeşil mi mavi mi ne yapıyorsak, yapalım. Biz İç Tüzük’te yer alması gerekir diyoruz ama yazılması gerekirse burasıdır diyoruz.
ATİLLA KART (Konya) – MHP’nin notu olarak düşelim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – AKP “Bunu öngörmüyoruz.” diyor, MHP de “İç Tüzük’te yazılması yeterlidir.” diyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bizim sorunumuz değil bu zaten. Bizim önerdiğimiz sistemde böyle bir problemimiz yok.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Zaten, evet, başkanlık ya da yarı başkanlık önerdiğiniz için.
FARUK BAL (Konya) – Şimdi, arkadaşlar, bakın, İç Tüzük yapılacaksa hakikaten, bu anayasa da yapılacaksa hakikaten bir paralellik oluşması lazım. Bunu bizim anayasaya metin olarak yazmamızın bir anlamı yok çünkü İç Tüzük’te nasıl kaldıracak, nasıl olacak, işte açık oy. Bunların hepsi İç Tüzük’ün işi.
ATİLLA KART (Konya) – Şöyle üstadım, bakın…
FARUK BAL (Konya) – Ama hatırlamak bakımından buraya yazalım, not düşelim. Bunun İç Tüzük’te yer alması gecikirse, vesaire olursa buraya koyalım diyorum.
ATİLLA KART (Konya) – Efendim, oy kullanmaya ilişkin bir konuyu düzenliyoruz. Bence gerçekten tam da yeri. Burada milletvekilinin oy kullanmasına ilişkin bir konu ve kavram olduğu için burada düzenlemek…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Milletvekili değil ya.
ATİLLA KART (Konya) – Hayır, oradaki bakan da aslında milletvekili sıfatı öne çıkarak orada oy kullanıyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bence bakanın Genel Kurulda temsili oluyor bu oy. Takdir sizin tabii.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bunun böyle kalmasında ve MHP’nin bu önerisiyle kalmasında çok büyük yarar da var çünkü Ahmet İyimaya’nın varlığında, böylece başkanlık sistemi gibi bir sistemden vazgeçtiklerini, bizim parlamenter rejimi görüştüklerini ve muhalefet şerhi kullanmadıklarını da burada görmüş oluyoruz. Yaz bunu lütfen, yeşillendir.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, zımni irade burada işlemez.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tutanağa geçti değil mi bu söylediğim? Lütfen bunu atlamayın. Ahmet İyimaya’nın varlığında başkanlık sistemi burada ortadan kalkmıştır bir kez daha.
FARUK BAL (Konya) – Öyle suçlayıcı değil de… Zaten görüştüğümüz sistem parlamenter sistemin…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ne yaptık burada?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bunu yaptık, MHP dedi ki…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bizim notumuzu, şöyle AK PARTİ notu olarak: “Önerdiğimiz hükûmet sisteminde böyle bir kuruma ihtiyaç yok.”
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yalnız, usule ilişkin bir şey söyleyebilir miyim?
ATİLLA KART (Konya) – Siz şu lafı kullanınca işte bize de gene laf çıkardınız yani.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Niye? Hangisini? Dedik ya, parantezle yazdık ya.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, öyle demeyin, deyin ki: Biz buna katılmıyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Sayın İyimaya, böyle dediğin zaman olmaz. Niye olmaz? Çünkü baştan aldığımız kararı 40 defa tekrar etmeyelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hangisini?
FARUK BAL (Konya) – Yasamayla ilgili müzakereler parlamenter sistemin yasama organına göre…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sevgili kardeşim, yasamayı dün demedik mi? Ortak kavramları bunların içerisine koyup… Bu madde müzakere edilmedi, bitti.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, bak, ne güzel oldu. Böylece, değerli dostlarımızın her seferde aklında onun olduğu ortaya çıkmış oldu. Yani böyle bir şey olabilir mi? Her şeye muhalefet şerhi kullanacağız çünkü… Biz neyi tartışıyoruz o zaman?
FARUK BAL (Konya) – O zaman bu “İç Tüzük”ten vazgeçtik. Tamam. Oraya, ortaya da “MHP” yaz, CHP’yle BDP’nin ortasına. Yani iş başkanlık sistemiyse ben de oraya iştirak edeceğim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Biz katılmıyoruz. Bu da müzakere edilmemiştir, bizim cümlemiz müzakere edilmedi. Gerek yok, müzakerede yapmıyoruz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Başkan olarak bir şey söyleyeceğim: O zaman diğer partilerin de bu önerilmediği, bu görüşülmediği için, mesela CHP’nin de veya MHP’nin de veya BDP’nin de “Bu müzakere olmadığı için böyle bir öneriyi biz kabul etmedik.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Müzakere dahi edilmedi.
ATİLLA KART (Konya) – Arkadaşlar, burada AKP’nin önerisi başkanlık sistemi çağrısını, algısını, bağlantısını gösteren bir madde değil. Dolayısıyla, daha evvelki madde notu benzeri bir ihtirazı kaydı düşmemize gerek yok, böyle bir tartışmayı açmamıza gerek yok. Yani sizin o noktadaki o şerhiniz, kusura bakmayın, anlamsız. Yani bir muhalefetiniz varsa, maddeye muhalefetiniz varsa onu söyleyin ama kalkıp sanki burada başkanlık sistemi tartışması, bağlantısı varmış gibi bir izlenim yaratmanın gereği yok, anlamı yok.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bağlantısı yok zaten.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Değerli arkadaşlar, çok az söz aldım ama burada bir söz alma ihtiyacı hissediyorum izniniz olursa.
Şimdi, her seferinde bu başkanlık meselesini tartışacaksak ve bir pratik de yaratmayacaksa o zaman yasamayla ilgili olan kısmı topyekûn müzakere dışı tutalım, ittifak sağlanmamıştır ve müzakere dışı tutalım.
FARUK BAL (Konya) – O zaman o mantığı kabul edersek yürütme de aynı, yargı da aynı, devletin organları da aynı.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hepsi… Kırmızı olacak o zaman baştan.
ATİLLA KART (Konya) – Bu noktada lütfen…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şöyle yapalım o zaman Atillacığım…
ATİLLA KART (Konya) – Üstadım lütfen, anlatabiliyor muyum?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Dünkü ilkemiz şu: Açıkça başkanlık sistemine atıf yapılırsa maddede…
ATİLLA KART (Konya) – Maddede işte açıkça veya dolaylı bir atıf yok efendim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – İşte onu diyorum ya.
ATİLLA KART (Konya) – Tamam.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ya arkadaşım, niye böyle şeylere…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman kaldırıyoruz bunu.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kaldırmıyoruz ya, “Böyle bir hükme gerek yok.” diyoruz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bitti, böyle bir hükme gerek yok.
ATİLLA KART (Konya) – Tamam, olabilir.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bizim için gerek yok.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, böyle bir kuruma ihtiyaç yoktur veya böyle bir…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hükme…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Böyle bir hükme ihtiyaç yoktur.
FARUK BAL (Konya) – Bırakın, AKP kendisi yazdırsın Başkanım.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ben yazdırdım ağabey.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Arkadaşlar, bu madde bitmiştir. Çok teşekkür ederiz, sağ olun.
Şimdi, “Görüşmelerin açıklığı ve yayınlanması”na geçmeden önce isterseniz bir on dakika ara verelim.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bir şey sorabilir miyim?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buyurun.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bu bağlamda değil ama başka bir bağlamda belki tartışılır diye son dönemde yaşanan bir tartışmaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu vekâletle oy kullanma meselesi acaba gizli oy gerektiren ve dolayısıyla milletvekilinin vicdanına bırakılmış olan alanlarda geçerli olacak mıdır? Söz gelimi Meclis soruşturması, söz gelimi dokunulmazlığın kaldırılması gibi alanlarda vekâletle oy kullanma geçerli olacak mıdır?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çok doğru. Olmayacaktır.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Şimdi, burada geçerli olmaması gerekir ama bu da son dönemde tartışıldığı için belki Meclis soruşturması bağlamında, belki yasama dokunulmazlığının kaldırılması veya üyeliğin düşmesi bağlamında yani vicdani kanaate sıkı sıkıya ve kişiye sıkı sıkıya bağlı olan alanlarda özel bir hüküm sevk etmek tartışmaları sonlandırabilir. Ben, bu hâlinde de zaten söz konusu olamayacağını düşünüyorum ama tartışılmıştır.
FARUK BAL (Konya) – “Kanunlarda” deriz, kararları istisna tutarız.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şöyle diyebilir miyiz? “Gizli oylamalarda gizli oyun zorunlu olduğu hâllerde vekâlet geçerli değildir.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, öyle değil.
ATİLLA KART (Konya) – Bunu tartışalım.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bunu tartışacağız.
On dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 16.02
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.26
BAŞKAN: Bedii Süheyl BATUM (Eskişehir)
-----0-----
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şimdi, toplantı ve karar yeter sayısı maddesini bitirdik ancak son anda Bertil Hanım’ın söylediği bir öneri vardı. Öneri de şuydu ve çok haklı bir öneri: Bakanlar Kurulu üyeleri vekâletle oy kullanabilirler ama uygulamada ortaya çıkan gizli oylarda vekâletle oy kullanmanın mümkün olmadığı yönünde bir düzenleme gizli oylamalarda hakikaten nasıl kullanacak? “Git benim yerime lehe ver, aleyhe ver.” mi diyecek? Bağdaşması mümkün değil. O yüzden bir şey önerdi Cumhuriyet Halk Partisi: Gizli oylamalarda… Veya kendileri söylesinler neyi önerdiklerini, ona göre de siz onu verdikten sonra -aceleniz de var- gidebilirsiniz.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – “Gizli oylamada vekâletle oy kullanılamaz.” şeklinde bir kısa düzenleme eklenebilir.
KÜRŞAT TÜRKER ERCAN – Hocam, cümle olarak değil de “Gizli oylar hariç.” diye cümlenin içine yedirsek uygun mu?
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – “Gizli oylama hariç.” Evet uygun.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Olabilir. O zaman “oturumlarında”yı sil, “Gizli oylamalar hariç.” de oraya. Ondan sonra, “Gizli oylamalar hariç…”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ama hocanın dediği daha ilkesel.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Daha ilke tabii.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Çok açık şekilde oraya koymuş oluyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii, tabii.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki, sil. Kendileri önerdiği için alta “Gizli oylamalarda…”
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – “…vekâleten oy kullanılamaz.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Vekâletle oy kullanılamaz.” Bence çok güzel oldu.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Gizli oylamada vekâlet cari olmaz.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Cari olmaz.” ama onun Türkçesi daha iyi.
Tamamdır, bu da uygundur.
KOMİSYON UZMANI ÖZCAN ALTAY – Vekâletle verebilir.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Vekâletle çünkü yukarıda “Yetki verebilirler.” dedik.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Aslında şunu tartışmanız lazım arkadaşlar: Acaba istisnai hâllerde milletvekiline vekâletle oy kullanma yetkisi çok şey mi? Mesela genel merkezde toplantınız var, Ankara’dasınız veya İç Tüzük’te belki düzenlemek lazım. İç Tüzük’te, diyelim ki Parlamentonun içindesin, öyle bir teknolojik yapılanma varsa Parlamentonun hududuna girebilir.
ATİLLA KART (Konya) – Onu konuşalım, bir de şunu konuşalım arkadaşlar, bunu demin uzman arkadaşlarla da görüştük: Bu vekâlet, genellikle uygulamada yasama dönemi başında veriliyor, ona dayalı olarak bir yasama dönemi boyunca kullanılıyor. Bu da beraberinde çok ciddi sorunlar yaratıyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Talimat verilmiyor.
ATİLLA KART (Konya) – Evet. Çünkü nedir? O konuya göre veriliyor, hele hele gizli oylama gerektiren özellikli konularda. Dolayısıyla burada bunu da bir istişare edelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Atillacığım, bence onlar İç Tüzük işi. Not olarak konulsun.
ATİLLA KART (Konya) – Evet, not olarak “Madde notu” diyelim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Söyleyin.
ATİLLA KART (Konya) – “Vekâletin dönem başında verilmesi ya da belli aralıklarla verilmesi hususunun İç Tüzük çalışmalarında değerlendirilmesi” diyelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii tabii.
ATİLLA KART (Konya) – Böyle bir not düşelim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “İç Tüzük çalışmalarında değerlendirilmesi gereklidir.” diyelim.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bunun dışında şöyle bir soru yöneltebilir miyim ben? Ayrılmak üzereyim.
Acaba milletvekillerinin etkinliğini ve verimliliğini ölçecek türde çalışmalar Mecliste hâlihazırda yapılıyor mu?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ne gibi Hocam?
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bu konuda çok fazla akademik çalışma var örneğin. Yani son beş yılda milletvekili verimliliği açısından yani kaç defa soru önergesi vermiş, kaç defa söz almış konuşmuş, devam durumları…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Var tabii var, istatistikler var onunla ilgili.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Var.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Yani bunu yükseltecek yönde bazı çalışmalar var. Mecliste de herhâlde bu konuda bir girişim var. Belki, İç Tüzük şu anda da biliyorsunuz gündemde…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tartışıyorlar tabi.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bilemiyorum buradaki üyeler oradaki komisyonda da görev alıyorlar mı? Belki bu tarz hükümler de eklenebilir. Karşılaştırmalı çalışmalarda Parlamentolararası Birlik’in, Inter-Parliamentary Union’ın birtakım çalışmaları var. Tabii bunları da kamuoyuyla paylaşma konusunda bir tavır izlerse Meclis özellikle İnternet sitesinden, takip bakımından bizim açımızdan da çok iyi olur.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bunu şey dışında söylüyorum: Bizde şöyle bir algılama da var, mesela buraya girdikten sonra gördüm, bazen çok yanlış algılanıyor bu, o yüzden mesela, milletvekillerinin inanılmaz derecede soru önergesi verdiğini gördüm, inanılmaz kanun teklifi, yüzlerce, aynı adam…
ATİLLA KART (Konya) – Bu bir etkinlik gibi…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “ve” çıksın “veya” olsun, “virgül” çıksın “noktalı virgül” olsun, “noktalı virgül” çıksın “virgül” olsun diye çalışınca bir bakıyorsun sayısız soru önergesi, sayısız teklif ama hiçbiri…
ATİLLA KART (Konya) – Niteliği yok.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Niteliği yok. O da biraz böyle şey bizde… Ya bunu hakikaten işlevsel bir hâle dönüştürmek de lazım ama bu yapılıyor. Yani ne kadar verdin? Neye katıldın? Neye soru verdin? Yayınlanıyor onlar hatta da “Milletvekili ne yaptı?” filan diye de.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Böyle kişisel notları artık Atilla Kart Bey’in ifadesi içerisinde yani CHP değil, değil mi?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “CHP notu” deyin.
ATİLLA KART (Konya) – Siz katılıyorsanız hepimizin notu olsun.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Veyahut da o zaman isimsiz not olur.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – İsimsiz oldu.
Efendim, yeni maddeye geçtik, çok az bir maddedir, hemen şey yapıyoruz. “Görüşmelerin Açıklığı ve Yayınlanması”
İlk fıkrada, gördüğüm kadarıyla bütün partiler aynı. Bir tek MHP, bunların İç Tüzük’te düzenlenmesi gerektiğini söylemiş. Kesinlikle burada yer almasın mı diyorsun? Ama şöyle bir şey var: Görüşmelerin açıklığı özellikle kamuya aktarılması açısından Anayasa’da yer alması gerektiği bir husus var yani belki İç Tüzük’e katılıyoruz ama televizyondan yayınlanması, adamın sesini duyurabilmesi açısından vazgeçilmez bir nitelik oluşturmuyor mu?
KÜRŞAT TÜRKER ERCAN – Hocam şöyle diyeyim: Milletvekilliğinin düşmesi, iptal istemi de aynı kapsamda değerlendirilmişti. İşte “İç Tüzük’te düzenlensin.” denilmişti ama dünkü müzakerelerde müzakere ortamına bakılınca ona ilişkin görüş bildirdik orada, dolayısıyla…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bunda da bildirebilirsiniz.
KÜRŞAT TÜRKER ERCAN – Bildirebiliriz. Bakan Bey’i bekleyelim en son söz alırız.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam.
O zaman birinci fıkrada MHP’nin bu birazdan söyleyeceğini göz önüne alarak üç parti içerisinde bir değişiklik var mı? “Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam yetiyor mu bu, arkadaşlar yetiyor mu? Şimdi dijital şeye geçtik yani dergi… Acaba, başka bir şey var mı yani bu modern iletişimde?
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bir de “Açık oturumun yayımı serbesttir.” demişiz.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bir de o televizyon kısıtlamalarını kaldırmak lazım.
ATİLLA KART (Konya) – Asıl oraya geleceğiz.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bence de.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Neyi? Gizli oturumları mı?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Hayır hayır, televizyon yayını saat yediden sonra yok ya…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Oraya geleceğiz.
ATİLLA KART (Konya) – Oraya geleceğiz, önerimiz var.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Açıklık o zaten yani açık olduktan sonra…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bence de.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet, açık olsun.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yalnız burada BDP’nin bir önerisi var: “Halka açık olarak yapılır.” diyor. Diğerleri “görüşmeler açıktır” demiş, burada “Halka açık olarak yapılır.”
ATİLLA KART (Konya) – Onun anlamı nedir? “Halka açık olarak” derken neyi kastediyorsunuz?
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – İnsanların Meclise gelip izlemesini, katılmasını, buna itiraz gelmemesini…
ATİLLA KART (Konya) – Zaten onun önünde bir engel yok efendim.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Onun önünde bir engel yok. Onu çıkarıp, diğer televizyon şeyini koyabiliriz. Yani bir ortak metin şey yaparsanız uyarız.
ATİLLA KART (Konya) – Yeşil tamam zaten.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yeşil yalnız MHP’nin, şimdi gelip görüşünü açıklayacak, olmazsa MHP’nin “Biz bunu istemiyoruz.” diye şeyini koyacağız. Aksi takdirde birinci fıkrada tamamıyla anlaştık.
İkinci fıkraya geliyoruz…
ATİLLA KART (Konya) – Faruk Bey’i bekleyelim olmazsa.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bekleyelim mi?
ATİLLA KART (Konya) – Acaba gecikecek mi?
KÜRŞAT TÜRKER ERCAN – Ben bir kere daha yoklayayım. Geçici bir işi vardı ama…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yoklama canım gelir şimdi.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Gelir gelir, rahatsız etmeyelim, biz devam edelim, olgunlaşsın…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet gelmezse, “Hayır katılmıyorum.” derse söyleriz. Hiç rahatsız etmeyin yani herhâlde bir işi vardır.
Hem AK PARTİ’nin hem CHP’nin hem de BDP’nin önerisinden alıyorum: “Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlarda görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararına bağlıdır.” Biri “Meclisin” demiş, biri “Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır.” demiş.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Biz orada salt çoğunluk…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – BDP de “Açık oturumların yayımı serbesttir.” demiş.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yok yok, bizim ikinci fıkramız onunla ilgili Başkanım. Yani “Tek oturum için geçerli olmak üzere ve salt çoğunlukla kapalı oturum kararı alabilir.” dedik biz. Bizim ikinci fıkramız o konuyla ilgili ve bu durumda da üye tam sayısının yarısının Genel Kurulda olması gerekir.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman bir dakika… İki parti, “İç Tüzük’te belirlenen hallerde kapalı oturumlar yapabilir.” demiş. BDP “Tek oturum için geçerli olmak üzere ve salt çoğunlukla kapalı oturum kararı alabilir.” demiş.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet, bir oturum daha devam edecekse bir daha karar alması gerekecek dolayısıyla.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, şimdi o zaman bitti.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam burada bir sakınca var.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Bu durumda üye tam sayısının yarısının da Genel Kurulda olması gerekir.” demiş.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Aynen öyle. Kapalı oturumda…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yani 184’le yani o üçte 1’le değil, 276’sının orada olması gerekir demiş.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yarısı…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet efendim.
FARUK BAL (Konya) – Sayın Başkan…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Biz, merak etmeyin, şöyle yaptık: Birinci fıkrada sizin bir şeyiniz vardı “Bunlar İç Tüzükte düzenlensin.”
FARUK BAL (Konya) – Evet.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Fakat dün tartıştığınız için bugün de ilk fıkrayı görüştük, siz şimdi görüşünüzü iletin.
FARUK BAL (Konya) – Değerli arkadaşlar, biz kısa ve özlü bir anayasa düşüncesiyle bu maddenin İç Tüzükte yer alması gerektiğini ifade etmiştik ancak sistem tartışmaları ortaya çıkınca, parlamenter sistemin yasama organındaki görüşmelerin açık yapılması veya gizli yapılmasına ilişkin bölümünde ortaklaşa bir hükmün kurulması hâlinde buraya yazılmasını kabul ederiz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam.
O zaman “Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır.” da şu anda hiçbir sıkıntı yok.
İkinci fıkraya geldik. Kapalı oturumlarla ilgili BDP görüşünü -net yazmış da buraya- açıklayacak mı? Diğer partiler diyor ki: “Kapalı oturum yapabilir.” Onlar ise diyorlar ki: “Bir tek oturum için karar alabilirsin ve salt çoğunlukla alırsın.”
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Biz bunu İç Tüzük hükümlerine bırakmadık yani “İç Tüzük hükümlerine göre yapar.” mantığından gitmedik, biz her bir kapalı oturum için ayrıca karar alması gerektiğini, çünkü kapalı oturum yapmak istisnai bir şey, esas olan aleniyet Meclis çalışmalarında. “Kapalı oturum yapacaksa her bir oturum için ayrıca bunun kararını alarak ve salt çoğunlukla alarak yapsın.” diye öneriyoruz yani.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki.
Esasında çok doğru ama gerekli mi onu da bilmiyorum. Buyurun “Hayır” diyen var mı? veya “Evet” diyen var mı?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Değerli arkadaşlar, burada doğru gerçekten CHP’ninki. “İç Tüzük’te belirlenen hallerde” diyemeyiz. Parlamento meselenin önemine göre İç Tüzükte belirtilmese bile İç Tüzük’te belirtilen nisap ile kapalı oturum yapabilmeli. Biz sınırlamışız “İç Tüzük’te belirtilen hallerde” demişiz. Yarın öyle bir hâl olur ki, Parlamento bunu öngörebilir ki, kapalı oturum olsun. CHP’ninki o anlamda doğru.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – İkisi de doğru, aynı şeyi konuştuk.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok yok, İç Tüzük hükümlerine göre…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – İç Tüzük hükümlerine göre… Ama onlar diyor ki: “İç Tüzük’e bırakmayalım, net, tek oturum için ve salt çoğunlukla bu karar alınır.” diyelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – İki, salt çoğunlukla kesinlikle şey etmiyorum, Parlamentoya açık oturumu üçte 1’e tanıyorsunuz, gizli oturum mutlaka yarısı olacak… Parlamentoyu sınırlamaya gerek yok.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet çünkü gizli oturum istisnai bir şey.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hiç gerek yok. Parlamentonun üçte 1 çoğunluğu saygın bir çoğunluktur yani açık için de, kapalı için de. Ben niye şey edeceğim ki onu. Ya, kardeşim siz yarıdan fazla olmazsanız bu oturumu yapamam diyemeyiz yani Parlamentonun esnekliğini şey etmeyelim.
FARUK BAL (Konya) – Şimdi, ikinci fıkrayı mı konuşuyoruz?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – İkinci fıkrayı efendim, kapalı oturumlar…
FARUK BAL (Konya) – Değerli arkadaşlar, bu aslında “kapalı oturum” dediğimiz olay Meclisin ilk kurulduğu yıllarda, ilk Mecliste bir anlam ifade etmiş.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kesinlikle etti.
FARUK BAL (Konya) – Ancak son zamanlarda hiçbir anlamı yok. Yaşadığımız kapalı oturumlarda kapalı oturumu gerektiren hiçbir görüşme bizim açımızdan yapılmamıştır. Kapalı oturum, milletvekillerine verilecek özel bilgilerin belirli nedenlerle orada kalması amacıyla yapılır. Bu kapalı oturumlarda verilmiş olan bilgilerin hiçbirisi İnternet ve basına düşenlerin ötesine geçmemiştir ve hesap verme mükellefiyetini yerine getirecek olan Adalet ve Kalkınma Partisi son kapalı oturumlarda, gizli oturumu önererek oy çokluğuyla kabul ettirerek hesap vermekten kaçınmak için kapalı oturum maddesini çalıştırmıştır, dolayısıyla bu bir demokrasi sorunudur. Bu demokrasi sorununa anayasada burada çare bulmamız gerekir.
Çarelerden birisi, kapalı oturum kararının yeter sayısını yükseltmektir.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet.
FARUK BAL (Konya) – Onun dışında anayasa, tabii ki iktidara ne söyleyeceğini, ne söylemeyeceğini emredecek bir konumda değil, bundan sonrası da siyasi kültürle oluşacak teamüllerle bağlıdır. Ama biz burada yapmamız gerekeni yapalım, kapalı oturum kararını belirli bir nisabın üzerine çıkaralım.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, o zaman şöyle mi diyeceğiz: “Türkiye Büyük Millet Meclisi salt çoğunlukla karar vermek suretiyle kapalı oturum yapabilir.”
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Salt çoğunluk şimdi canım. Şu anda genel hüküm özellikli olmadığı için zaten salt çoğunluk. “Üye tam sayısının salt çoğunluğu” diyeceğiz değil mi?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Üye tam sayısının tabi “üye tam sayısının salt çoğunluğuyla” diyeceğiz.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet, evet.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Arz edebilir miyim?
Değerli arkadaşlar, bir, demokrasinin vazgeçilmez şartı “sine qua non”, “lazımı gayri müfarık” diyorlardı meşrutiyette. Bir defa saydamlık. Gizlilik ihtiyaç içerisinde olur. Parlamento gizli kararlara, gizli oturumlara muhtaç olabilir. Çok önemli bir şey, savaş kararı, şu bu filan olabilir yani Parlamentoyu böyle bir imkândan yoksun kılamayız. Yeter sayı buna dediğiniz gibi ben şey etmiyorum yani konjonktürel anayasa yapmıyoruz. Eminim ki, MHP iktidarda olsa, CHP iktidarda olsa, ki oldu, her ikisi de oldu, ihtiyaç duyması hâlinde eğer Anayasa imkân veriyorsa onu en yoğun şekilde kullanabilir. Bence burada rasyonelleştirme yapmak lazım. Biz “üye tam sayısının salt çoğunluğu” diyebiliriz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki, o zaman.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ama şöyle diyeyim: Öyle bir ihtiyaç hasıl olur ki, o çoğunluğu bulamazsınız ama memleket menfaatleri bakımından açık müzakere şey edebilir. Yani, o ihtiyacı da gözden uzak tutmamalıyız. Bence bunu İç Tüzük’e bırakalım.
FARUK BAL (Konya) – Sayın İyimaya salt çoğunluğunu bulamamak demek, güvensizlik oyunun altına düşmek demektir.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, o orada olur, bu burada olmaz. Yani birbirini şey etmeyin. Yani kurumları bir analoji yapmayalım. Anayasa hukukunda en büyük tehlike analojidir. Yahu, bulut olduğuna göre yağmur olacak. O kolay analojilerden vazgeçmek lazım. Yani, Türkiye'nin muhtaç olduğu öyle bir süpleks gelir ki Hocam, gerekebilir. Bence şöyle diyebiliriz: İç Tüzük’te yüksek nisaplar konulabilir. Hani Anayasa’mızda şey vardı ya, anayasada aykırı hüküm olmadıkça karar nisabını… Burada yasama organına böyle bir yetki verebiliriz. “İç Tüzük kapalı oturumlarda yüksek nisap, nitelikli nisaplar öngörebilir.” diyebiliriz, takdir sizin, ben ona da razıyım yani ona varım.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki.
Buyurun.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Şimdi, zaten herkes onu dile getirdi, Meclisin çalışmalarında aleniyet esas yani açık olması… Bu yani birçok açıdan böyle hem şeffaflık açısından hem demokratik ilkeler açısından hem de zaten yani Meclis çalışmasıyla yurttaşların ilişki kurması, haberdar olması vesaire açısından. Kaldı ki mesela bu örgütlenme hakkında sivil toplumun katılımını falan konuştuğumuzda gene bütün partiler aslında değil sadece partilerin, vekillerin devamı aynı zamanda sivil toplum örgütlerinin katılımı… Yani prensip olarak biz zaten aleni işleyiş, açık işleyiş vesaire…
Şimdi, üye tam sayısının salt çoğunluğu da, bir iktidar çoğunluğu olduğunu varsaydığımız durumda zaten bu kadar saat bulunması zor bir şey değil. Şimdi, gizli bir görüşme yapılacaksa eğer bu istisnai bir durumda ancak yapılabilir. O istisnai durumda da Parlamentonun salt çoğunluğu buna karar versin diyoruz. Bu yani işlemez…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Üye tam sayısının…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Üye tam sayısının salt çoğunluğu, evet. Yani, 1/3’ü de çok saygın tabii ki, salt çoğunluğu da…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ben azınlık hükûmetleri ve koalisyonlar gerçeği karşısında bunun zihnî ihtiyaçları karşılayamayacağını düşünüyorum.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Ama gizlilik zaten istisnai bir şey vekilim. Eğer bu kadar koalisyon hükûmetlerini, azınlık hükûmetlerini aşacak kadar güçlü bir çıkar olduğunda Parlamentonun rasyonalitesine de biraz güvenmek gerekmez mi? Yani herhâlde bunu diğer partiler de idrak edebilecek seviyededir diye düşünüyoruz yani, sırf bu yüzden bir kilitlenme olmaz. Onun için mutlaka bir kere farklı bir nisap öngörmek gerekiyor burada. Yani belirli sayıda bir vekil gelip kendi kafasına göre kapalılık kararı alamasın ya da iktidarlar kendi iktidarlarının devam etmesiyle almasın. Onun için salt çoğunluk olabilir ya da tamamen İç Tüzük’e bırakmak değil ama İç Tüzük’te farklı nisaplarla ağırlaştırılmış nisaplar da diyebiliriz. Ama bunun ayrı bir nisapla karar verilmesi gerektiği… Dediğim gibi bu salt çoğunluk olabilir, eğer öbüründe uzlaşacaksak öbürü de olabilir ama İç Tüzük’e bırakarak değil.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam.
Zaten İç Tüzük’te buna gönderme yapacak bir şey yazmak çok zor.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yani kapalı oturum kararı alabilir, bu iş için İç Tüzükte “nisap öngörülür” demek veya “zor bir nisap öngörülü.” filan demek daha şey.
Eğer kabul edildiyse “Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar almak üzere kapalı oturumlar yapılmasına karar verebilir.” Tamam mı?
FARUK BAL (Konya) – Olur. Olur mu Ahmetçiğim?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Benim için şey yok…
Şöyle Hocam: “Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …kapalı oturum yapılmasına karar verebilir.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok yok, “kapalı oturumlar yapabilir.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Salt çoğunluğuyla…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Hayır, salt çoğunluğuyla oturum yapabilir gibi… Hayır, salt çoğunlukla kapalı oturum yapmaya karar verebilir.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – İşte salt çoğunluk oyuyla…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam “yapabilirler” aynı.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Ama “yapabilir”den salt çoğunluk geldiğinde direkt kapalı oturum yapabilir gibi oluyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, bunun anlamı o. “Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının çoğunluğuyla…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Oturum kararı alabilir.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika…
kapalı oturum kararı alabilir.”
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yapar ya…
KÜRŞAT TÜRKER ERCAN – Hocam ortayı bulayım mı? “Çoğunluğun kararıyla kapalı oturumlar yapabilir.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Şahane.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Salt çoğunlukla” demek ne demek? “Kararıyla” yapmayın ya… Yok böyle terminolojimiz Hocam, ayıp ya.
Bir, kapalı oturum salt çoğunlukla olacak; iki, yapılacak veya yapılmayacak. Ha, yapılacaksa salt çoğunlukla olacak, bu kadar basit Hocam ya.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sinirlenme Hocam ya.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Oturum yapma kararı salt çoğunlukla alınacak.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, o var zaten, “tahtında müstetir” diyoruz, gizli o.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki, şimdi üye çoğunluğuyla…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – …kapalı oturumlar yapabilir.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Arkadaşlar, bu şu demek değil: Üye tam sayısı oraya gelecek demek değil.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Kararını üye tam sayısının çoğunluğuyla alması gerekiyor.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Üye tam sayısının kararı demek bu. Değil mi yani…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabi Hocam.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buradan anladığımız başka bir şey varsa…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok Hocam.
FARUK BAL (Konya) – “Oturumlar” olmaz Hocam, “oturum yapabilir.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “…kapalı oturum yapabilir.” Evet.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Genelde tüm dönemlere sâri, Anayasa’mızdaki terminoloji…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ama “kapalı oturum” daha iyi çünkü bir tane yapılacağını da şey yapmış oluyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olur olur.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bir de biz, evet, tek oturum için geçerli olmak kaydıyla… Ona ne dersiniz?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hem de sizinkini karşılıyor biraz yani.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Zaten böyle alınacak.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Peki, tamam.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yaz, yeşille.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olur olmaz kullanılmasın ya, doğru.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çok güzel oldu bu. “Bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararına bağlıdır ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır.” “Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararına bağlıdır.” diyeceğiz herhâlde değil mi?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Meclisin kararına.
FARUK BAL (Konya) – Meclisin…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “…yayımı Meclisin kararına bağlıdır.” “Hayır” diyen var mı?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, yok Hocam.
FARUK BAL (Konya) – Boya yeşile.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yeşile boya.
Şimdi, geldik önemli bir şeye.
FARUK BAL (Konya) – “Önemli” deyip herkesin konsantrasyonunu farklı noktalara çekmeyin Sayın Başkan.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Meclisteki açık görüşmelerin canlı ve her türlü araçla yayımı esastır, Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun bir kanalı bu iş için tahsis edilir.” Tamam mı?
FARUK BAL (Konya) – Tamam. AKP ve CHP “Evet” diyor, biz de “Evet” diyoruz.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet, evet.
FARUK BAL (Konya) – Bir de karar alalım, “Meclis Başkanı bunu engelleyemez.” kararı alalım.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Güzel.
FARUK BAL (Konya) – Şimdi arkadaşlar bakın, Meclis televizyonu dediğimiz televizyonla yayının sınırlandırılması ne sonuç doğurmuştur: Bütün siyasi partiler, muhalefet partileri engelleme haklarını kullanırken saat üç ile yedi arasında zaman ölüyor; bu, Meclisin bir defa mesai kaybı.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kesinlikle.
FARUK BAL (Konya) – İki, iktidar partisinin de yediden sonra kanunların geçmesi işine yarıyor. Dolayısıyla alınmış olan bu karar Meclis faaliyetlerinin yayınlanmasındaki demokrasinin açıklık şeffaflık ilkesini örtüyor. Buna bir çare bulunması lazım. Bu çarenin siyasi bir kararla olmaması lazım, demokratik esaslara dayalı olması lazım.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kesinlikle.
FARUK BAL (Konya) – Her parti, muhalefet partisi başka türlü kendini ifade edemediği için olmadık konularda gündemi kendilerine uygun hâle getirebilmek için gündeme geçilmesini engelleyici görüşme, araştırma, soruşturma önergeleri veriyor. Yanlış mı Sayın İyimaya?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Doğru diyorsunuz.
Faruk Bey, oy birliğiyle sağlanan maddede müzakere beyanında bulunarak bize değil geleceğe çünkü bu zabıtlar çağları dağları deliyor, elli yıl sonra yüz yıl sonra… Biz şeyi, aynen oy birliğiyle kabul ettik artık.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yalnız bir dakika, çok güzel yaptınız. Bir şey soracağım, Başkan olarak da Atilla Bey’e vereceğim sözü.
Bir tek şey var burada: Sayın Bakanın söylediğinden sonra bir şey geldi.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ne geldi?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şimdi bakın, maddede hiçbir söyleyeceğim yok, ben sadece size soruyorum: “Açık görüşmelerin canlı ve her tür araçla yayını esastır. Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun bir kanalı bu iş için tahsis edilir.” demişiz.
FARUK BAL (Konya) – Tamam, öyle dedik.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çok güzel ama söylediğiniz bir şey var, ki bu doğru, prensip olarak bu düzenlemenin benzeri var fakat yapılmıyor.
FARUK BAL (Konya) – İşte bu anayasa hükmü hâline gelecek.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman engelleyebilir mi?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok canım…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Engelleyemez değil mi? Esastır, yani gece birde de olsa Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun bir kanalı bunu verecek, gece dörtte de olsa Türkiye Radyo Televizyon Kurumu bunu verecek; bunu algılıyoruz değil mi?
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tutanağa da geçti.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bunun için bunu koymadık mı zaten?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şu şart mı Faruk Bey, Özgür Hanım: Yani bu canlı bir şeyi var mı, Anayasa’da böyle bir norm… “Canlı” bilemiyorum, onu iletişimcilere soralım, gözden geçirelim. Yani anında mı demek lazım acaba?
FARUK BAL (Konya) – Sayın İyimaya “canlı yayın” ifadesi RTÜK Kanunu’nda var, Basın Kanunu’nda var.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Var mı? RTÜK Kanunu’nda var mı?
FARUK BAL (Konya) – Var tabii, hepsinde var.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam “canlı yayın.”
Atilla Bey de bir şey söyleyecek.
Buyurun.
ATİLLA KART (Konya) – Tabii Faruk Bey’in gerekçelerine tümüyle katılıyorum.
Şimdi şu andaki uygulamayla öylesine yanlış sonuçlara yol açıyoruz ki, Meclisin işlevini etkiliyoruz olumsuz yönde. Meclisin verimliliğini zaafa uğratıyoruz ve aleniyet ilkesini, hesap verebilirliliği, demokrasinin özünü ihlal ediyoruz. Burada tabii “Canlı” ifadesi gene kalsın, bu aslında teknik bir ifade. Bakın yani televizyonlar o “canlı” notunu hep düşerler.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok yok ben olmasın demiyorum da, anından…
ATİLLA KART (Konya) – O tabii “Canlı” ifadesinin kalmasında da, zikredilmesinde de yarar var, yani bu şekliyle…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ben de iki cümle söyleyeyim: İletişim ve enformasyon çağında Parlamentoyu toplumdan gizleyecek teknik mekanizmalara yer yoktur.
FARUK BAL (Konya) – Tebrik ederim.
ATİLLA KART (Konya) – En güçlü gerekçe bu oldu yani.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buyurun efendim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bitti bitti.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Madde bitti. Başka şeyimiz kaldı mı?
ATİLLA KART (Konya) – Bir maddemiz daha var. Bu tempoyla onu da çıkartırız.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hangisi o?
TBMM YASAMA UZMANI ÖZCAN ALTAY – Türkiye Büyük Millet Meclisinin Görev ve Yetkileri.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok yok…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O çok uzun. Ödenek var mı?
FARUK BAL (Konya) – Ödenekler yok hiç.
Yarın arkadaşlar bizim kampımız var. Ya sabah erkenden geleceğiz çalışacağız, çalışamazsak yarın…
ATİLLA KART (Konya) – Olursa 14.00 olur yani benimki…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki.
Pazartesi günü “Meclisin görev ve yetkileri”nden başlamak üzere saat 14.00’te tekrar toplanmak üzere bugün bitiriyoruz.
Hepinize teşekkürler.
Kapanma Saati: 16.58
Dostları ilə paylaş: |