2 nolu yazim komisyonu tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 6,49 Mb.
səhifə82/84
tarix30.04.2018
ölçüsü6,49 Mb.
#49645
növüYazi
1   ...   76   77   78   79   80   81   82   83   84

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet, müzakere etmedik…

FARUK BAL (Konya) – “Müzakeresine katılmamıştır.” yani Başkanlık sistemi tartışılmamıştır burada. Zaten Komisyonun da baştan beri ifade ettiği “Başkanlık sistemi müzakere dışındadır, parlamenter sistemi tartışıyoruz biz burada.” Dolayısıyla, şuraya ilave edilen hükümlere baktınız mı Hocam? “Başkanlık sistemi önerdiği için müzakeresine katılmamıştır.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bitti. Tabii, tabii Hocam.

FARUK BAL (Konya) – Tamam mı?

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Nasıl katılalım? Çünkü biz sisteme öyle bir şey öneremiyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sonra, Hocam…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir şey söyleyeceğim, sizin için söylüyorum: “TBMM’nin görev ve yetkilerinin bu şekilde sayılmamasını düşündüğü için katılmamıştır.”

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yok, yok; olmaz Hocam.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok yok.

Hocam izin verin, Hocam, Sevgili Hocam…

Biz, sizin yokluğunuzda orada anlaştık deyince… Bugün Atilla Bey’in bir hassasiyeti var. Müşterek bir metin yazıyoruz, yeşile boyalı bir metin yazıyoruz. “Başkanlık sistemi sebebiyle o metnin içerisine parantez içi muaraza çıkarmayın, ihtirazi kaydınızı oraya koymayın.” deyince biz dedik ki: “Tamam, bunu aşağıya madde notu olarak yazalım, daha güzel, daha şık duruyor.”

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yazın.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yazdık işte, madde…

Bize demezler mi “Bunlar ne biçim anayasacı!” Yani bir gerekçesiz şerh olur mu Hocam ya? Biz müzakeresine katılmadık bunun için. Oraya “…müzakeresine katılmadık.”

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bir de, Sevgili Hocam…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bir dakika Hocam, bitireyim.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, yarın, müzakeresine katılmadığınız bir şeyde nasıl uzlaşacağız, getireceğiz yani nasıl sunacağız bunu?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yani nasıl “Müzakeresine katılmadığın bir anayasa yaptık.” mı diyeceğiz?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, bir dakika Hocam. Bu bir iş, taslak… Muhterem Hocam yapmayın yani, süreci bir bütün olarak ele alın.

Burada üç hâl var Hocam, Sevgili Süheyl Hocam, üç hâl var.

Birinci hâl: Bizim, madde bütünü olarak farklı teklifimiz vardır, onun için bu teklif müzakere edilmemiştir. AK PARTİ sadece gerekçelerini izah etmiştir, tutanağa geçmiştir. Birinci hâl o, işte demin ki o uzun metin onunla ilgiliydi.

İki: Parlamenter sistemde Başkanlık sistemiyle bağdaşmayan öyle hâller var ki şu madde, bu madde öyle. Niye? Hükûmeti denetlemek, sert kuvvetler ayrılığı… Ve hükûmeti denetlemek yok, parlamentonun böyle bir yetkisi yok. O gibi durumda da şu: Ben de müzakeresine diyeyim, tamam, müzakere… Zaten Hocam orada bir mutabakat sağlanmıyor ki yani biz öyle desek de, böyle desek de mutabakat sağlanmıyor yani senin dediğini desek de mutabakat sağlanmıyor. Ama ben, gerekçesiz, içi dolmamış, anlam ifade etmeyen, bir şairin bile şiirinde saklayamayacağı…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Geçen hafta niye kabul ettiniz Sevgili Başkan?

PROF. DR. YAVUZ ATAR – O konsept pratiğiydi.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, pratik olarak geçtik onu yani orada pratik olarak geçtik onu ya, ilke olarak değil yoksa, kolay geçsin diye geçtik; yoksa şey değil.

Evet.

FARUK BAL (Konya) – Evet, bu şekilde yazdık mı arkadaşlar?



AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet.

FARUK BAL (Konya) – Geçtik.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam.

FARUK BAL (Konya) – Tamam mıyız? Bu maddenin…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, Hocam…

FARUK BAL (Konya) – … düzeltilmesi tamamlandı mı arkadaşlar?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocamın şeyinde ben…

ATİLLA KART (Konya) – Öbür ikinci notu da düşüyoruz.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – İkinci buraya uymuyor ki Atilla Bey. O, bizim önerdiğimiz hâllerde; bu, bizim önermediğimiz hâller.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, biz de bunda ısrar ediyoruz çünkü böyle bir şeyin müzakeresine katılmadığımızı, burada Başkanlık sisteminin müzakere edilmediğini zaten…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – O, sizin notunuz olacak ama.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …sizin kendiliğinizden katılmadığınızı burada ifade etmeniz lazım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, sebepsiz şerh koymanın mantığı…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sebepsiz şerh… Bizim için çok sebepli bu şerh.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Aa, olur mu Hocam?

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, bir şey sorabilir miyim?

Burada, Uzlaşma Komisyonunda herhangi bir grup…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Canım, CHP’nin işine neden karışıyorsunuz? Herkes kendi notunu koyar. Lütfen o notu ekler misin.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ben koyuyorum Hocam bunu.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika, notuna ekler misin lütfen.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ben koyuyorum.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır.

Madde notu, CHP’nin madde notu; yaz, bitirelim.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, bu Komisyonda…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Not… O dediğimizi yukarı yaz.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yok yok, ben usulle ilgili bir şey söylüyorum, usulün esasa önceliği var ya.

Her grubun ya da birden fazla grubun bir araya gelerek istediği notu yazdırma hakkı vardır değil mi?

FARUK BAL (Konya) – Vardır, evet.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – E, tamam. AK PARTİ yazdırdı, CHP de istediğini yazdırabilir elbette, bitti.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yazdırabilir, bitti. Teşekkür ederiz.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bunu diyorum, her parti istediği notu yazdırabilir.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yazdır.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Burası özgür tartışma platformu.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, faydasız… Usul özettir Hocam ya, teferruat değildir.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sevgili Hocam, usul falan değildir. Pişmiş aşa su katmak istemiyorum…

FARUK BAL (Konya) – Sayın Hocam, buyurun.

ATİLLA KART (Konya) – Bugünkü çalıştığımız metni bir açar mısınız?

Şimdi, benim deminden beri söylediğim şu: AK PARTİ katılmıyor. Onu oraya yazmayalım artık, onu çıkaralım, iptal edelim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii çıkaralım.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Olur olur, çıkarın. Onlara gerek kalmadı artık.

ATİLLA KART (Konya) – Onu çıkardığımıza göre, o yukarıya yazmaya gerek yok. O yukarıdaki, katılmadığının gerekçesini aşağıya yazmış olduk.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii, tabii, tabii. Onu çocuklar kaldırmamış, söyledim ben zaten. O zaman da bir şey kalmıyor ağabey.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hâlâ CHP not yazdırma özgürlüğüne sahip.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yazdırmıyor ya, vazgeçti, onu kaldırınca Süheyl Hocam vazgeçti.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, neden vazgeçelim?

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Karışma, yazdırsın Başkanım ya.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Böyle bir müzakere etmedik, siz etmediniz, biz de etmedik. Her seferinde yazalım.

FARUK BAL (Konya) – Evet, buyurun.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hadi kardeşim, o vardı, yukarıdaki metin aynısı. Hani yaptık, hep bunu yaptık dediğiniz…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ama siz CHP’nin ağzından yazdıracaksınız.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, fark etmez, onu yaz.

Bitti.


AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ha, öyle mi?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ne diyor? Bir dakika, okuyalım ama: “Adalet ve Kalkınma Partisinin parantez içinde düştüğü not…”

Bizim öyle bir notumuz yok ki.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır.

“Adalet ve Kalkınma Partisi bu maddede öneri yapmamış…”

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bu maddede mi?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bu maddede değil, bazı bentlerde Hocam. Lütfen dikkat. Olur mu? Bizim maddede katıldıklarımız var.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Adalet ve Kalkınma Partisi…”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Notunda belirttiği bentlerde” deyin Hocam.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “…notunda belirttiği bentlerde teklifte bulunmamış, bu nedenle Komisyon tarafından müzakere edilmemiştir.”

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Şimdi bunu CHP yazdırıyor, Komisyonu bağlayan bir söz oldu bu yani Sayın Başkanın nazarıdikkatlerine sunarım.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – CHP’nin notu efendim.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – CHP’nin notu ama Komisyona şamil oldu. Neyse olabilir, herkes her şeyi yazdırmakta özgürdür.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Problem değil ya. Olsun müzakere ettik, sadece not yazıyoruz Hocam.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Arkadaşlar, beraber iş yapıyoruz, birbirimizi yüzdürmeye çalışmayalım. Çok şeyle söylüyorum gitsin diye…

Sevgili arkadaşlar, burada baştan beri hep söylediğiniz şeyin ben ısrarındayım. Başka her maddeye, her fıkraya “Başkanlık sistemi önerdiğimiz için buna karşıyız.” dediğiniz anda bunun bir anlamı yok.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hocam, mecburen onu diyeceğiz yani iki türlü diyeceğiz. Bir: Önerdiklerimizde. Diğeri: Önermediklerimizde de…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, siz önerdiğinize çekmiyorsunuz ki.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Siz aranızda ilk önce şunda anlaşın.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Biz anlaşıyoruz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Anlaşın anlaşın.

Sevgili Yavuz Bey, senin yokluğunda Hocam bunu kabul etti.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hangisini?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “AK PARTİ bu öneriyi kabul etmemektedir.” dedi. Biz bunu…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hocam, herhâlde anlatamadım ben.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, onu yazdık, o pratik olsun diye Hocam ya.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – İşte, artık uzatmayalım, geçelim şeye.

FARUK BAL (Konya) – Bu madde tamamlandı mı arkadaşlar?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamamlandı efendim.

FARUK BAL (Konya) – Evet, AKP ve CHP’nin madde notları düşüldü. Ben de zapta geçsin diye ifade ediyorum; her ikisinin de Türkçe meali aynıdır. Dolayısıyla, Komisyonda, başkanlık sisteminin gereği olan hususlar burada tartışılmamıştır. Daha önce konuşulmuş olan parlamenter sistemin yasama meclisinin çatısı kurulur iken yasama organının görevleri bu maddede bu şekilde görüşülmüştür.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam Hocam, bitti.

FARUK BAL (Konya) – Evet, bitti arkadaşlar.

2’nci madde: Kanunların teklif edilmesine ilişkin esaslar.

Şimdi, buna şöyle mi dememiz lazım: “Kanun teklifleri ve tasarılarına ilişkin esaslar.” Çünkü Bakanlar Kurulunun ki tasarı…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Mevcut Anayasa’da da “Kanunların teklif edilmesi…”

FARUK BAL (Konya) – E, mevcut Anayasa’nın zaten yanlış olduğunu söylüyoruz.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Anayasa hukuku literatüründe teklif hepsini kapsar. İçeriğe girince ayrışıyoruz, başlıkta ayrışma yok.

FARUK BAL (Konya) – Yani, biz doğru olanını yazalım

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Doğrusu bu ağabey ya.

FARUK BAL (Konya) – Değil mi Atilla Bey?

“Kanun teklif ve tasarılarının görüşülmesine ilişkin esaslar.”

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hayır, bakın, CHP’nin önerisinde de “Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi.”

FARUK BAL (Konya) – Olabilir canım, değiştiririz yani şey değil ki. Önemli olan, bakanlar kurulunun tasarısını da yazmamız lazım.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – O zaman biz şöyle bir şerh yazacağız tekrar, aşağı not yazacağız.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Şimdi, burada “teklif edilme” dediğimiz zaman… Hep biz derslerde teklif, tasarı ve teklif şeklindedir diye anlatırız. O yüzden, hani buradaki teklifin hem tasarı hem teklifi içerdiğini düşünmüştüm.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Üst başlık tekliftir. Mevcut Anayasa’da da böyle.

FARUK BAL (Konya) – İtiraz var mı?

Sayın Batum?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yok.

FARUK BAL (Konya) – Atilla Bey, var mı?

ATİLLA KART (Konya) – Yok efendim.

FARUK BAL (Konya) – Peki, biz de “tasarı” kavramının Bakanlar Kurulunun tasarrufu olduğunu ifade ediyoruz ancak anayasa hukuku açısından teklifin, hem milletvekili teklifini hem de Bakanlar Kurulu tasarısını kapsadığını, zapta geçirmek kaydıyla böyle kabul ediyoruz.

Fıkra bir…

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Daha yeni mi geldik fıkra bire?

PROF. DR. YAVUZ ATAR – İşte burada ayrışıyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Burada da hepsi yan yana.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, değerli arkadaşlar, başlamadan önce ben bir açıklama yapayım, Milliyetçi Hareket Partisinin burada önerileri yazılmamıştır, şu sebeple: Biz gerek kanun tekliflerinin gerekse Bakanlar Kurulunun kanun tasarılarının Meclis işi olduğunu düşünüyoruz ve bunların Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nde usul ve esaslarının yazılması gerektiğine inanıyoruz.

Anayasanın kısa ve öz olması çerçevesi içerisinde, anayasada bunların yer almaması gerektiğini düşünüyorduk. Ancak başkanlık sistemi tartışmaları ile konu genişlediği için, parlamenter sistemin yasama organını görüştüğümüz için bu düşüncemizde haklı olmakla birlikte, anayasada kurulan hükûmet sisteminin parlamenter sisteme dayandığı esasını kuvvetlendirme açısından bu konuyla ilgili düşüncelerimizi şifahi olarak burada ifade edeceğiz.

Evet, şimdi, diğer partilerin görüşlerini dinlemeye devam edelim.

Birinci fıkrada AKP, CHP farklı, BDP de farklı, biz de farklıyız. Dolayısıyla, daha önce yaptığımız tartışmayı tekrar tartışmaya gerek yok, kes-yapıştır usulüyle zamandan tasarruf için birinci fıkrada siz bunun müzakerelerini…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Birinci fıkranın tümü değil, birinci fıkradaki “Bakanlar Kurulu ibaresi” diyeceğiz sadece.

FARUK BAL (Konya) – Evet, onu yazdırırsınız.

O zaman ortaklaştığımız, 3 partinin görüşü şöyle: “Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir.” Doğru mu?

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bizim bir de ekimiz var, doğru, “Halk inisiyatifi.”

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Parti gruplarını da koymuşsunuz, şart mı?

FARUK BAL (Konya) – Siz BDP’nin görüşü olarak ilave edebilirsiniz.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet, aynen.

FARUK BAL (Konya) – Yazdın mı? “…yetkilidir.” Boya yeşile, yanına “BDP görüşü” de.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bizim öneride var ya, “Parti grupları ve…”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Başkanım, burada bizim madde notu yazdırmamız lazım.

FARUK BAL (Konya) – Tabii, tabii, yazdırın.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bakanlar kurulunun teklif etme yetkisini istemiyoruz, istemediğimiz için karşıyız, üstelik bakanlardan çekiniyoruz.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – İsterseniz Hocam, başkanlık sistemini de bakanlar önersin, tasarı istiyorsanız.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Kabul ediyor musun, bitti, tamam, koy.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Katılabiliriz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet, birinci şey kabul edildi.

FARUK BAL (Konya) – Özgür Hanım, “parti gruplarından” kastınız ne?

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Parti grupları. Çok açık değil mi?

FARUK BAL (Konya) – Zaten milletvekilleri verdiğine göre, gruplar da verir.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet, gruplara da vermek istedik biz o yetkiyi.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki, bir şey söyleyeceğim: Parti gruplarını biz koymadık çünkü tek tek bile açabiliyor dedik. Ayrıca parti grubu…

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Tek tek de açar, bütün parti grubundan oluşan milletvekilleri de bir arada verir.

FARUK BAL (Konya) – Zaten verir, evet.

Evet, tamam mı BDP önerisi? Okudunuz mu önerinizi Altan Bey?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet.

FARUK BAL (Konya) – Sorun yok.

Tamam, peki geç.

İkinci fıkra: “Kanun teklif ve tasarılarının Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi usul ve esasları İç Tüzük’te düzenlenir.” AKP’nin önerisi.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bizim de.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Herkesin önerisi.

FARUK BAL (Konya) – CHP buna anlam yükleyerek “Demokratik müzakere anlayışı ve muhalefetin söz hakkının etkili biçimde kullanılması esasları gözetilerek.” diyor. Altında da “Kanun teklif ve tasarılarının Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarında görüşülmesi sırasında ilgili meslek ve kişi gruplarının, uzmanların… düzenlemeye.” diyor. “Konu ve içerik bakımından birbirlerine bağlantılı olmayan kanunlar…”

ATİLLA KART (Konya) – Başkanım, izninizle, ben onları bu aşamada açıklamak istiyorum.

FARUK BAL (Konya) – Buyurun.

ATİLLA KART (Konya) – Çok önemli olduğuna inandığımız birtakım düzenlemeleri öneriyoruz.

Değerli arkadaşlarım, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bakanlar Kurulunun -bunları kayıtlara geçirmek istiyorum- 19/12/2005 tarih, 2005/9986 sayılı Kararı’yla “Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” hazırlamıştır. 22’nci Dönem milletvekillerinden Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın da ciddi katkılarının olduğunu bildiğim bu yönetmelik, diyebilirim ki Adalet ve Kalkınma Partisinin bu 3 dönem içindeki en önemli çalışmalarından birisidir. Gerçekten, burada yasal çalışmalar yapılırken, söz gelişi çevreyle ilgili düzenlemeler yapılırken ilgili kurumlardan rapor alınması -düzenleyici etki analizi adı altında- o mevzuat hazırlamanın esasları, torba kanun anlamına gelebilecek uygulamaların yapılmaması gereği, temel kanundan neyin anlaşılması gerektiği mükemmel bir şekilde düzenlenmiş.

Gelgelelim bunun uygulaması: Bu düzenlemeyi yapan siyasi iktidar, parlamenter sistemi, aradan geçen altı yedi yılın sonunda ortadan kaldırmış durumdadır, sabote etmiş durumdadır. Yani kendi hazırladığı usul ve esasları ayaklar altına almıştır. Gerçekten böylesine çok trajik bir süreci yaşıyoruz demokrasimiz adına.

Ben yeri gelmişken şunu hatırlatıyorum: İktidardan fazla bir şey istemiyoruz, kendi hazırladığı yönetmeliğe uymasını istiyoruz.

Şimdi, bu anlayışla diyoruz ki: Burada, başkanlık sistemi önerilerinin tartışıldığı bir dönemde siyaseten tutarlı olmanın, dürüst olmanın gereği… Israrla hep bu kavramları dile getiriyoruz. Ne güzel, 2005 yılında bu esasları getiriyoruz ama uygulamaya bakıyoruz; torba kanun uygulaması, temel kanun uygulaması hiçbir parlamento döneminde olmadığı kadar, âdeta kural hâline geliyor, artık istisna olmaktan çıkıyor, kural hâline geliyor. Ondan sonra da “Efendim, parlamenter sistem işlemiyor.” Ne yapalım? Parlamenter sistemin işlememesini bırak, orada altı yedi yıldır uyguladığınız yöntemle yirmi dört saatte istediğiniz yasal düzenlemeyi yapıyorsunuz, yirmi dört saatte aynı kanunla -hatırlıyorum, belki abartılı olabilir burada, ilk nazarda- 35-36 kanunda düzenleme yapıldığını hatırlıyorum arkadaşlar, aynı torba kanunda, 35-36 kanunda düzenleme yapıldığını biliyoruz.

Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal mevzuatı talan edilmiştir, delik deşik edilmiştir, altüst edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nde o kanunları çıkaran parlamenterler artık o kanunları yorumlamakta çaresiz kalmakta, yargıçlar ve avukatlar çaresiz kalmakta; bırakın içtihat oluşturmayı, gerçekten o kavram bütünlüğünü yakalamakta zorlanmaktalar. Sistem âdeta işlemez hâle getirilmiştir. Bu, tabii, bilinçli yapılmıştır, bilinçsiz yapılmıştır. Bana göre bilinçli olarak yapılmıştır çünkü bir fetret yapılanması dönemini yaşıyoruz. Böyle bir fetret yapılanması döneminde de her türlü karambolü yaratan bir siyaset anlayışıyla Türkiye karşı karşıya. Bunları ortadan kaldırmak gerektiğine inanıyoruz.

Parlamenter sistemin Türkiye’nin kazanımı olduğuna inanıyoruz. Bunu kurum ve kavramlarıyla işler hâle getirmek gerekiyor, yasama denetimini işler hâle getirmek gerekiyor, parlamenter sistemin işlerliğini sağlamak gerekiyor. Bu anlayışla diyoruz ki: Demokratik müzakere anlayışı ve muhalefetin söz hakkının etkili biçimde kullanılması esasları. Bunun devamında sivil toplumun kanun yapımı sürecine katılmasını olabildiğince somut olarak düzenliyoruz. Yine, bunun devamında ayrı bir fıkrayla konu ve içerik bakımından birbiriyle bağlantılı olmayan hükümler ya da bu tür hükümlerde yapılan değişiklikler tek bir kanunda düzenlenemez diyoruz, yani torba kanunu anayasal düzenlemeyle engellemek istiyoruz. Yine, bunların devamında o, daha evvelki, geçen hafta içinde görüştüğümüz -madde başlığını şu anda tam hatırlamıyorum ama- organik kanun düzenlemesine aslında bağlantı kurarak, oradaki konu başlıklarından söz ederek, bunların Meclis komisyonları ve Genel Kurulda görüşülmesine ilişkin olarak o kırk sekiz saatlik sürenin aşılmaması noktasında anayasal düzenlemeyi getiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu dönemde temel kanun niteliğindeki, torba kanun niteliğindeki pek çok kanun kırk sekiz saatlik süreye dahi uyulmadan, bir oldu bittiyle, doğru dürüst bir tartışma ortamı, müzakere ortamı, hazırlık ortamı sağlanmadan âdeta bir baskınla Meclis gündemine getiriliyor. Bunları engellemek gerekiyor. Yine, bütün bunların devamında da İç Tüzük’ün 91’inci maddesinde kısmen düzenlenen ama eylemli İç Tüzük ihlali yoluyla ayaklar altına alınan temel kanun konusunda da yine anayasal düzenleme getiriyoruz.

Bu temel kavramların ben, öncelikle bir kavram düzeyinde tartışılmasında yarar görüyorum. Ona göre tahmin ediyorum ve inanıyorum ki diğer gruplar da bizim bu önerdiğimiz, somut olarak önerdiğimiz kurumlar üzerinde değerlendirme yapacaklardır, katkı sunacaklardır diye temenni ediyorum.

FARUK BAL (Konya) – Evet.

Altan Bey söz talebiniz var mı bu Atilla Bey’in açıklamaları konusunda, zatıalinizin? Yoksa ben söz alacağım, kendime vereceğim sözü.

ALTAN TAN (Diyarbakır) - Yok.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Değerli Başkanım…

FARUK BAL (Konya) – Buyurun…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Değerli Başkanım, yıllardır Parlamentoda komisyon başkanlığı sıfatıyla görev yaptım. Parlamento hukukunun derin tahlillerini hem uygulayarak hem kritiğini yaparak özümsedim. Şu anda Parlamento kendi iç hukukunu kuramamış bir güç.

Bir defa Cumhuriyet Halk Partisinin geliştirdiği yapı veya işlev, mevcut yapıyı koruyan bir işlev. Paradigmayı değiştirmeliyiz Atillacığım. Paradigma ne? Biz, Genel Kurul müzakerelerini âdeta insana eziyet sistemi üzerinde yürütüyoruz. Paradigma hukuk komisyonda kurulur, Genel Kurulda müzakere edilip oylanır. Genel Kurulda önerge vererek, Genel Kurulda 3 tane, 4 tane, 5 tane grup başkan vekili “Anlaştık.” diyerek hukuk oluşmaz. Eğer, gerçekten hukukun üstünlüğünü yakalamak istiyorsak, kaliteli bir norm standardına ulaşmak istiyorsak sonuna kadar, uzunca bir şekilde Parlamentoda bir taslak, proje müzakeresi yapılmalı. Komisyon aşamasında yapılmalı, olgunlaştırılmalı, ciddi şekilde olgunlaştırılmalı. Genel Kurula inilir, Genel Kurulda iki saat, üç saat her gruba söz verilir, ciddi şekilde konuşurlar. Çok temel rezervler veya aykırılıklar ortaya çıkmışsa komisyon çeker, o aykırılıkları telafi edici çalışmasını yapar yoksa 1’inci maddeyi… Soruyorum arkadaşlar, 10 fıkralık bir madde var, niye fıkraları oylamıyoruz, 100 cümlelik bir madde var, cümleleri niye oylamıyoruz? Dünya bundan vazgeçmiş artık, madde oyluyor.

ATİLLA KART (Konya) – “Buyurun, bunu yapalım.” diyoruz efendim, işte. Bunu yapalım.” diyoruz biz. “Niye engelliyorsunuz?” diyoruz. Şimdi, çok özür dilerim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Aynı eksende konuştuğumuza göre aynı taraf yani şey etmeye gerek yok. Yani bu paradigma çok önemli.

FARUK BAL (Konya) – Paradigmayı Ahmet Bey de eleştiriyor

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, yok, partiyi de eleştirmiyoruz. Bakın, Parlamentoda şu… Ben, bir defa anayasa… Hocam, Süheyl Hocam, anayasa tasarımında, Uzlaşma Komisyonunda konjonktürel tartışmaların yeri olmadığını düşünüyorum, iktidar tahlillerinin yeri olmadığını düşünüyorum. Gerek yok buna ya, gereksiz. Bir o, paradigma değişikliği o yani…

İki: İşaret ettiniz, yürütme organının çıkarttığı bir kanun yapma usulleriyle ilgili şey… Bizim anayasamızda temel ilke yasa oluşturulması değil, norm oluşturulması değil… Usulüne ilişkin şey İç Tüzük’te yazılır, o burada olmalı yani yürütme organının işi değil, o teklif hazırlama sırasında ama biz, onu mesela İç Tüzük’e aktarabilmeliyiz fakat burada Cumhuriyet Halk Partisinin ortaya koyduğu konsept bir anayasa konsepti değil, anayasa konusu değil bunlar, İç Tüzük konusu.

İlke şu, o anlamda biz şey ettik. Bu, benim metnimdir. Zannediyorum 2010’da olması lazım.


Yüklə 6,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   76   77   78   79   80   81   82   83   84




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin