2010 YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETLERİ
İÇİNDEKİLER
-
Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı
-
Fizik Anabilim Dalı
-
Biyoloji Anabilim Dalı
-
Matematik Anabilim Dalı
-
Moleküler Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı
-
-
Orman Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Orman Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı
-
Kimya Anabilim Dalı
-
Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Makine Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı
-
-
Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı
-
İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Anabilim Dalı
-
Savunma Teknolojileri Anabilim Dalı
-
Biyomedikal Mühendisliği Anabilim Dalı
-
-
Su Ürünleri Yetiştiriciliği Anabilim Dalı
-
Su Ürünleri Temel Bilimleri Anabilim Dalı
-
Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı
1.30 Enformatik..........................................................................................................................................
ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
VANİOĞLU Adnan Rıdvan
Danışman : Doç. Dr. Yüksel KARATAŞ
Anabilim Dalı : Astronomi ve Uzay Bilimleri
Mezuniyet Yılı : 2010
Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Yüksel KARATAŞ
Prof. Dr. Salih KARAALİ
Prof. Dr. M. Türker ÖZKAN
Doç. Dr. Serap AK
Doç. Dr. Selçuk BİLİR
Galaksimizdeki F, G Ve K Tipi Yıldızların Kinematiği
Bu çalışmada Galaksimizdeki 189 yıldızın kinematiği, metal ve element bolluğu ile dinamiği üzerinde çalışılmıştır. 189 yıldızın kinematik ve metal bolluğu bilgisinden itibaren X ve P kriterlerine göre yıldız popülasyonlarının ayırımı yapılmış ve bu popülasyonların rotasyonel, element bolluğu ve dinamiği arasındaki ilişkiler araştırılıp bunlara ilişkin ortalama değerler elde edilmiştir.
X kriterine göre, kalın diskte sınıflandırılan iki bileşenin ortalama metal bollukları <[Fe/H]> = -0.44 ± 0.18 ve -0.82 ± 0.16 dex, hız dispersiyonları W = 32 ± 4 km/s ve W = 46 ± 6 km/s ve dönme hızları ф> = 166 ve 133 km/s’ dir. Bu sonuç, Gilmore ve Wyse (2002) tarafından F/G tipi yıldız örneğinde kalın diskte biri Zmax = 1200 pc’ de lag> = 100 (Vrot = 120) km/s, W = 35 km/s değerinde, diğeri ise Zmax = 600 pc’ de lag> = 35 (Vrot = 185) km/s, W = 60 km/s değerinde gözlenen iki mod ile benzerlik taşımaktadır. P kinematik kriterine göre, kalın disk <[Fe/H]> = -0.71 ± 0.40 dex ortalama metal bolluk, ф> = 143 ± 4 km/s dönme hızı ve W = 53 ± 4 km/s hız dispersiyonu değerine sahiptir. Her iki kritere göre kalın disk yıldızlarının hesaplanan uzunluk ölçeği hR = 2.9 ± 0.8 kpc ve hR = 2.3±1.0 kpc değerlerinde olup literatür ile uyum içindedir.
X ve P kriterlerine göre ayırımı yapılan ince disk ve halo popülasyonlarının kinematik özellikleri literatürdeki sonuçlar ile uyumludur. X ve P kriterlerine göre sınıflandırılan metalce fakir kalın disk bileşeninde Zmax ve Rap uzaklığına göre zayıf ve ihmal edilebilir bolluk gradiyenti, prograde yörüngelerde dolanan cüce uydu galaksilerin Galaksimiz ile etkileştiği zamanda bırakılmış olabilir. X kriterine göre <[Fe/H]> = -0.44 dex metal bolluğuna sahip metalce nispeten zengin kalın disk, ya cüce uydu galaksilerden Galaksimize bırakılan gazca zengin yapıların çökmesinden ya da cüce uydu galaksilerin diskin başlangıcında oluşan disk yıldızlarını ısıtarak düzlemden belirli uzaklığa saçma prosesi sonucunda oluşmuş olabilir (Brook ve diğ. 2003).
[α/Fe] – [Fe/H] ilişkilerinde, [Fe/H] -0.40, -0.30 ve -0.25 dex kesiklilik değerlerinde, alfa element bolluğunun <[α/Fe]> ~ +0.25 dex’ den <[α/Fe]> ~ +0.10 dex Güneş değerine azalması, Tip Ia süpernovalarının devreye girmesi ve yıldızlararası ortamı demir bakımından zenginleştirmesi ile açıklanabilir. Rm < 7 kpc’ deki disk yıldızlarının alfa element bolluğunun -1.14 [Fe/H] -0.25 dex aralığında <[/Fe]> = +0.23 dex değerinden, -0.28 [Fe/H] +0.21 dex aralığında <[/Fe]> = +0.04 dex değerine azalması, Tip Ia süpernovalarının Galaksinin iç kısımlarında demire önemli katkıda bulunmasından dolayıdır (Edvardsson ve diğ. 1993). Alfa element bolluğunda gözlenen bu ikili yapının varlığında radyal göç mekanizmasının da etkisi vardır (Haywood 2008). Rm > 9 kpc ve [/Fe] < +0.16 dex değerindeki alfa element bolluğunda -0.65 < [Fe/H] < -0.07 dex metal bolluğu aralığında bir değişim yoktur. Değişimin olmayışı kimyasal evrimin daha yavaş işlediği anlamına gelmektedir.
Kinematics Of F, G And K Type Stars In The Galaxy
In this study we have studied the kinematics, elemental abundances and dynamics of 189 stars in the Galaxy. By means of the information of kinematics and abundance, stars in our sample have been resolved into thin and thick disks and halo populations, according to the population criterions X and P. Having determined the mean values of rotational velocities, elemental abundances and dynamics of the stellar populations, the relations between those have been revealed.
According to the population criteria X, two disk components of the thick disk have been observed: one as metal-rich component with (<[Fe/H]>, W, ф>) = -0.44 ± 0.18 dex, 32 ± 4 km/s, 166 km/s, and the other as metal-poor component with (<[Fe/H]>, W, ф>) = -0.82 ± 0.16 dex, W = 46 ± 6 km/s, 133 km/s. The two components of the thick disk are in almost concordance with the values of lag> = 100 (Vrot = 120) km/s, W = 35 km/s at Zmax = 1200 pc and of lag> = 35 (Vrot = 185) km/s, W = 60 km/s at Zmax = 600 pc, observed in the thick disk by Gilmore et al. (2002). Population criteria P provides us the mean values of (<[Fe/H]>, W, ф>) of thick disk to be (-0.71 ± 0.40 dex, 53 ± 4 km/s, 143 ± 4 km/s). The radial scale lengths of the thick disk for X and P criterions have been estimated as hR = 2.9 ± 0.8 kpc and hR = 2.3±1.0 kpc which are in quite coincident with the literature.
A weak and negligible abundance gradient in the thick disk between [Fe/H], Zmax and Rap is observed. Taking into consideration these all findings, our thick disk component would represent the remnants of a shredded satellite from an early merger on prograde orbits. Whereas the component with <[Fe/H]> = -0.44 dex would be resulted from either the typical scattered former the thin disk stars at a distance from the Galactic center or from the collapsing of accretion gas of infalling satellite galaxies (Brook et al. 2003).
At cut-off values of [Fe/H] -0.40, -0.30 and -0.25 dex, alpha element abundance decreases from <[/Fe]> +0.25 dex to solar value <[/Fe]> +0.10 dex. This points out that Type Ia supernovae contribute much to iron production. For stars with Rm < 7 kpc (inner regions of Galactic disk), <[/Fe]> = +0.23 dex at -1.14 [Fe/H] -0.25 dex is declining to <[/Fe]> = +0.04 dex at -0.28 [Fe/H] +0.21 dex, which does necessarily mean that the chemical evolution has proceeded faster in the inner parts of Galactic disk than in the outer parts, due to the activity of Type Ia supernovae (Edvardsson et al. 1993). The observed dichotomy in [/Fe] is also caused by the radial migration process including blurring and churning effects (Haywood 2008). Stars with Rm > 9 kpc and [/Fe] < +0.16 dex, do not show any significant change in [/Fe] for the range -0.65 < [Fe/H] < -0.07 dex. This means a slower chemical evolution.
ERKURT Adnan
Danışman : H. Gökmen TEKTUNALI
Anabilim Dalı : Astronomi ve Uzay Bilimleri
Mezuniyet Yılı : 2010
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. H. Gökmen TEKTUNALI
Prof. Dr. H. Hüseyin MENTEŞE
Prof. Dr. E. Nihal ERCAN
Doç. Dr. Yüksel KARATAŞ
Doç. Dr. Selçuk BİLİR
Galaksi Kümeleşmesinin Galaktik Evrim Üzerindeki Fiziksel Etkileri
Bu tezin amaçlarından biri, galaksi kümesi ortamlarının ve galaksi kümelerinde meydana gelen galaksilerarası aktivitelerin, üye galaksilerin evrimini nasıl etkilediği sorusuna cevap bulmaktır. Bunun için, kümelerde bulunan galaksilerin X-ışın özelliklerini ortaya çıkarmak ve küme dışında, alanda bulunan galaksilerle kümelerde bulunan galaksileri karşılaştırmak amacıyla XMM-Newton uydusu arşivinden, yakın mesafede (z<0.14) bulunan beş adet galaksi kümesi (A194, A1056, A1674, A1882, A2638) seçilmiştir. Seçilen galaksi kümeleri, küme içi gazlarının (ICM) tam olarak oluşmadığı ve bu nedenle de kaynaklarının (galaksilerinin) net olarak gözlenebildiği, yeni oluşmakta olan kümelerdir (proto galaksi kümeleri). Tezin diğer amacı da, seçilen kümelerin genel spektrel özelliklerini ortaya çıkarmaktır.
Bu çalışmada, XMM-Newton uydusunun EPIC MOS ve PN dedektörlerinin verileri kullanılmıştır. Seçilen kümeler, XMM-Newton SAS 7.1.0. X-ışın veri analiz programıyla analiz edilmiştir. Seçilen kümelerin gözlem verileri NASA’nın yüksek enerji astrofiziği arşivinden indirilmiştir. Gözlem veri dosyalarından (ODF) olay listeleri, EMCHAIN ve EPCHAIN komutları kullanılarak oluşturulmuştur. Daha sonra, kümelerin verileri Güneş parlamalarından arındırılmak suretiyle, gerçek verileri (GTI-Good Time Interval) elde edilmiştir. Nokta kaynak (galaksi) tespiti Maximum Likelihood (Cash, 1979) yöntemiyle üç ayrı bantta (yumuşak [0.3-1 keV], orta [1-1.6 keV], sert [1.6-10 keV]) yapılmıştır. Spektrum analizi, XSPEC 11.3.2. X-ışın spektrum analiz programı ile yapılmıştır. ICM ve nokta kaynakların spektrum analizi için sırasıyla MEKA (Mewe ve diğ., 1985) ve POWERLAW modelleri kullanmıştır.
Tüm kümelerden seçilen parlak nokta kaynaklar, PN dedektörüyle tespit edilen akı değerlerine göre, log(N)-log(S) grafiğine (2-10 keV) yerleştirilmiştir. Ayrıca, Hasinger ve diğ. (2001) tarafından alan galaksileri (Lockman Boşluğu’nda) için çizilen log(N)-log(S) grafiğinde elde edilen eğri de bu çalışmada elde edilen log(N)-log(S) grafiği üzerinde gösterilmiştir. Böylece, bu çalışmada elde edilen log(N)-log(S) grafiği ile Hasinger ve diğerlerinin (2001) log(N)-log(S) grafiği karşılaştırılmıştır.
The Physical Effects of Galaxy Clustering on the Galactic Evolution
One of the reasons of this thesis is to find an answer to the question of how affect galaxy cluster environments and intergalactic activities of evolution of member galaxies. For this purpose, five nearby (z<0.14) galaxy clusters (A194, A1056, A1674, A1882, A2638) have been selected from XMM-Newton archive in order to determine X-ray properties of galaxies which in clusters and to compare galaxies belong to a cluster with galaxies do not belong to any cluster where any field. Selected galaxy clusters are newly forming clusters (proto galaxy clusters), their intra cluster medium (ICM) hasn’t formed completely and thus individual sources (galaxies) well stand out particularly. The other reason of the thesis is to find out global spectral properties of selected clusters.
In the study, data of EPIC MOS and PN cameras of XMM-Newton have been used. The clusters have been analyzed by SAS 7.1.0. X-ray data analysis program of XMM-Newton. Observational data of the clusters have been downloaded from NASA’s High Energy Astrophysics Science Archive Research Center. Event lists have been made from observation data files (ODF) by commands of EMCHAIN and EPCHAIN. After that, data of the clusters are cleaned from the Sun flares and thus real data (GTI-Good Time Interval) of the clusters are obtained. Point source (galaxy) detection has been made by Maximum Likelihood (Cash, 1979) method in three different band (soft [0.3-1 keV], medium [1-1.6 keV], hard [1.6-10 keV]). Spectral analysis has been made by XSPEC 11.3.2. X-ray spectral fitting package. For the spectral analysis of ICM and point sources have been applied by MEKA (Mewe et al. 1985) and POWERLAW model, respectively.
Selected bright point sources from all clusters have been put on a log(N)-log(S) graph (2-10 keV) according to their flux values which have been estimated from the PN data. Also, curve of field galaxies (where in Lockman Hole) which was obtained by Hasinger et al. (2001), has been put on the same log(N)-log(S) graph. Therefore, log(N)-log(S) graph of this work has been compared with Hasinger’s (Hasinger et al. (2001)) log(N)-log(S) graph.
CİVELEKLER Betül
Danışman : Yrd. Doç. Dr. M. Taşkın ÇAY
Anabilim Dalı : Astronomi ve Uzay Bilimleri
Mezuniyet Yılı : 2010
Tez Savunma Jürisi : Yrd. Doç. Dr. M. Taşkın ÇAY
Prof. Dr. H. Gökmen TEKTUNALI
Prof. Dr. H. Hüseyin MENTEŞE
Prof. Dr. M. Türker ÖZKAN
Doç. Dr. Hülya ÇALIŞKAN
Yıldız Atmosferlerinde Mikrotürbülansın Derinlik Bağlılığı
Mikrotürbülans, yıldız atmosferlerinde karakteristik büyüklüğü fotonun ortalama serbest yolundan daha küçük olan türbülant yapıların hareketidir.
Bolluk analizi çalışmalarında mikrotürbülansın yıldız atmosferi boyunca sabit olduğu kabul edilir. Bununla birlikte literatürde mikrotürbülansın atmosfer boyunca derinlikle değiştiğini gösteren çalışmalar da vardır.
Bu çalışmada mikrotürbülansın derinliğe bağlılığı F spektrel tipinden üç yıldız (41 Cyg (F5Ib), α Per (F5Ib), γ Ser (F6V)) üzerinde araştırılmıştır. Yıldızların spektrumlarından seçilen uygun çizgiler için Fourier analizi yöntemi ile mikrotürbülans hızları tayin edilmeye çalışılarak, bu hızların ortalama çizgi oluşum derinliği ile olan ilişkisine bakılmıştır.
Yapılan analizler sonucunda, α Per ve γ Ser yıldızlarının çizgileri için mikrotürbülans hızı tayin edilememiştir. 41 Cyg yıldızı için mikrotürbülansın, atmosfer boyunca derinlikle arttığı şeklinde yorumlanabilecek sonuçlar elde edilmiştir.
Depth Dependence of Microturbulence in Stellar Atmospheres
Microturbulence is the small scale motions of the turbulent elements, having the sizes smaller than the mean free path of the photons in a stellar atmosphere.
In the elemental abundance analysis works, microturbulence is assumed to be constant. However, certain works in the literature suggest that the microturbulence changes with the depth in the atmosphere.
In this work, three F-type stars (41 Cyg (F5Ib), α Per (F5Ib), γ Ser (F6V)) have been analized to investigate the depth dependence of the microturbulence in stellar atmospheres. For this purpuse, microturbulence velocities for the suitable lines of the stars have been estimated using the Fourier Transform Analysis techniqe, then they are compared to the mean line formation depth of these lines.
As the result of the analysis, while for the lines of α Per and γ Ser, it is not possible to estimate microturbulence velocities, 41 Cyg suggest that in the atmosphere of this star the microturbulence velocity has increasingly higher value with the depth in the atmosphere.
FİZİK ANABİLİM DALI
AKBAY Aydan
Danışman : Yard.Doç.Dr.Kubilay BALCI
Anabilim Dalı : Fizik
Programı : Atom ve Molekül Fiziği
Mezuniyet Yılı : 2010
Tez Savunma Jürisi : Yard.Doç.Dr.Kubilay BALCI
Prof.Dr.Sevim AKYÜZ
Prof.Dr.Gönül BAŞAR
Prof.Dr.Ayşen E.ÖZEL
Doç.Dr.Yasemin AKKAYA
Ibuprofen Molekülünün Oda Sıcaklığındaki Kararlı Konformerlerinin Belirlenmesi Ve Deneysel Titreşimsel
Spektrumlarının Analizi
Bu tez çalışmasında, Cyclooxygenase grubu enzim inhibitörlerden birisi olan Ibuprofen molekülünün oda sıcaklığındaki kararlı konformerleri teorik moleküler modelleme yöntemi kullanılarak incelendi. Kararlı konformerlerin belirlenmesi amacıyla yapılan konformasyon çalışmasının ilk adımını MM2 kuvvet alanı ile gerçekleştirilen moleküler mekanik ve moleküler dinamik hesaplamalar oluşturmuştur. Ardından, bu düşük teori düzeyinde gerçekleştirilen ön hesaplamalardan elde edilen konformerlerin herbirisi için B3LYP/6-31G(d) ve B3LYP/6-311++G(d,p) teori düzeylerinde elektronik yapı hesaplamaları gerçekleştirildi.
Elde edilen sonuçlar serbest haldeki Ibuprofen molekülünün oda sıcaklığında en az beş adet kararlı konformerinin bulunduğunu ve bunlardan ikisinin diğerlerine kıyasla belirgin derecede daha kararlı olduğunu ortaya koymuştur. Molekülün kaydedilen deneysel titreşimsel spektrumlarına en baskın katkıyı sağlayacağı belirlenen bu iki konformerin titreşim modları ve ilişkili IR ve Raman spektral veriler harmonik ve anharmonik titreşici modelleri kullanılarak ayrı ayrı hesaplandı.
B3LYP/6-31G(d) teori düzeyinde hesaplanan harmonik kuvvet alanı ve harmonik dalgasayıları literatürde “SQM FF” olarak adlandırılan ampirik bir ölçekleme yaklaşımı kullanılarak iyileştirildi. Benzer şekilde B3LYP/6-311++G(d,p) teori düzeyinde hesaplanan harmonik dalgasayıları da literatürde “İkili ölçek çarpanı” olarak adlandırılan bir diğer ampirik ölçekleme yöntemi kullanılarak iyileştirildi. Elde edilen iyileştirilmiş teorik titreşimsel spektral verilerin ışığında, molekülün oda sıcaklığında kaydedilen deneysel IR ve Raman spektrumlarında gözlenen temel bandların doğru bir işaretlemesi gerçekleştirildi.
Determination Of The Stable Conformers Of Ibuprofen Molecule and Analysis Of Its Experimental Vibrational Spectra
In this thesis study, the stable conformers of Ibuprofen molecule which is one of the Cyclooxygenase enzyme inhibitors were investigated by the aid of the theoretical molecular modelling method at room temperature. The molecular mechanics and molecular dynamics calculations have constituted the first step of the conformational study carried out in order to determine the stable conformers. Afterwards, electronic structure calculations were carried out at B3LYP/6-31G(d) and B3LYP/6-311++G(d,p) level of theories for each of the conformers determined from these preliminary calculations performed at the low-level theories.
The obtained results have demonstrated that free Ibuprofen molecule has at least five stable conformers at room temperature, and the two of them are considerably more stable than the others. The vibrational modes of these two conformers, which were determined to make the dominant contribution to the recorded experimental vibrational spectra of the molecule, and the associated IR and Raman spectral data were calculated by using the harmonic and anharmonic oscilator approaches.
The harmonic force field and wavenumbers calculated at B3LYP/6-31G(d) level of theory were improved by using an empirical scaling approach, called “SQM FF” in the literature. Similarly, The harmonic wavenumbers calculated at B3LYP/6-311++G(d,p) level of theory were improved using another empirical scaling approach, called “Dual scale factors” in the literature. In the light of the obtained improved theoretical vibrational spectral data a correct assignment of the fundamental bands observed in the room-temperature experimental IR and Raman spectra of the molecule
GÜLTEKİN Özgür
Danışman : Prof. Dr. K. Gediz AKDENİZ
Anabilim Dalı : Fizik
Programı : Yüksek Enerji ve Plazma Fiziği
Mezuniyet Yılı : 2010
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. K.Gediz AKDENİZ
Prof.Dr. Emine RIZAOĞLU
Prof.Dr. Haşim MUTUŞ
Prof.Dr. A.Talat SAYGAÇ
Doç.Dr. Ekrem AYDINER
Güneştacı Plazmasında İyon-Cyclotron Rezonansı
Güneş’in renkküresinde sıcaklık 5500-6000 K mertebesinde iken, güneştacında ortalama sıcaklık 106 K olmaktadır. Güneştacı sıcaklığının aşırı yüksek olmasının nedeni henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Güneştacının ısınması için önerilen mekanizmalardan biri iyon-cyclotron rezonans sürecidir. Uydu gözlemleri ve bu gözlemlere dayanan çeşitli çalışmalar, güneştacı plazmasında sol çembersel polarize iyon-cyclotron dalgaları ile ortamdaki iyonların rezonansa girdiğine işaret etmektedir. Uydu verilerine göre güneştacında herhangi bir iyonun manyetik alanlara dik ve paralel yönde iki farklı sıcaklığı bulunmaktadır. Ayrıca uydu verileri bu sıcaklık dağılımlarının bi-maxwellian olduğu varsayımını desteklemektedir.
Bu tez çalışmasında soğuk plazma temelinde geçerli olan dalga denklemi, güneştacı plazmasına uygulanmıştır. Dalga denklemindeki dielektrik sabit, Vlasov eşitliği kullanılarak bulunmuştur. Böylece güneştacında sol çembersel iyon-cyclotron dalgalarının dağınım bağıntısı elde edilmiştir. Bu hesaplamaları yapabilmek için iyon- cyclotron dalgalarının en azından bir kısmının güneştacı tabanında üretildiği ve sıcaklık dağılımının bi-maxwellian olduğu varsayımları yapılmıştır. Elde edilen dağınım bağıntısının grafiği O VI iyonları için çizdirilmiş ve sol çembersel polarize dalgaların O VI iyonlarıyla rezonansa girdiği frekans aralığı 1.5-3 R uzaklığında 2000-8000 Hz olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, sol çembersel polarize dalgalarla O VI iyonlarının rezonansa girmesi, güneştacını ısıtan etmenlerden biri olabilir.
Ion-Cyclotron Resonance in The Solar Coronal Plasma
Temperature of solar chromosphere is in the order of 5500-6000 K while temperature of solar corona is approximately 106 K. Reason of extremely high temperature of solar corona has not been understood exactly. One of the proposed mechanisms about coronal heating problem is ion-cyclotron resonance model. Satellite observations and various studies based on these observations indicate that left circularly polarized ion-cyclotron waves come into resonance with ions in the environment in the solar coronal plasma. According to satellite data, any ion in the solar corona have two different temperatures: perpendicular and parallel temperature. In addition, satellite data supports the assumption that the temperature distributions are bi-maxwellian.
In this thesis, wave equation which is valid for cold plasma was applied to the solar coronal plasma. Dielectric constant at the wave equation was found by using Vlasov equality. In this way, dispersion relation of left circularly polarized ion-cyclotron waves in the solar corona were obtained. For these calculations two assumptions were made: One of them is that some of the ion-cyclotron waves are generated at the bottom of solar corona and the other is that temperature distribution is bi-maxwellian. The graph of dispersion relation was drawn for O VI ions and frequency band was found 2000-8000 Hz between 1.5-3 R that left circularly polarized ion-cyclotron waves come into resonance with O VI. As a result, left circularly polarized ion-cyclotron waves come into resonance with O VI is maybe one of the factors of coronal heating.
KUŞOĞLU Aslı
Danışman : Prof. Dr. Melih BOSTAN
Anabilim Dalı : Fizik
Programı : Nükleer Fizik
Mezuniyet Yılı : 2010
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Melih BOSTAN
Prof. Dr. M. Nizamettin ERDURAN
Prof. Dr. Metin SUBAŞI
Doç. Dr. İskender A. REYHANCAN
Doç. Dr. Yeşim ÖKTEM
Spin-Yörünge Potansiyelinin Valans Nükleon Sayısı ile Değişimi
Bu tez çalışması kapsamında, spin-yörünge etkileşmesinin nükleer potansiyele getirdiği katkı ve kapalı kabuk enerji yarılmalarının değişimi artan nükleon sayısı ve izospin bağımlılığı açısından, kararlılık bölgesindeki yarı-sihirli çekirdeklerden başlayarak, kararlılık vadisinin uzağında yer alan nötron veya proton zengin çekirdeklere kadar sistematik olarak incelendi. Spin-yörünge partnerleri arası enerji yarılmasının, valans nükleon sayısı ile azalması, artan nötron yüzey geçirgenliği açısından tartışıldı. Tensör teriminin bu azalmadaki katkısı bazı çekirdekler için değerlendirildi. Kapalı kabuk seviyeleri ve spin-yörünge partnerleri arası enerji yarılmaları, tek-parçacık enerjilerinden elde edildi. Tek-parçacık enerjileri, harmonik salınıcı potansiyelinin kullanıldığı Hartree-Fock hesaplamaları ile elde edildi. Nükleon-nükleon etkileşmesi için etkin kuvvet olarak, sıfır erimli, merkezi Skryme türü etkileşme seçildi. Hesaplanan kapalı kabuk enerji yarılmaları, mevcut deneysel kapalı kabuk enerji yarılmaları değerleri ile karşılaştırıldı. Kararlılık bölgesinden uzakta nötron zengin ve nötron eksik çekirdekler için spin-yörünge partnerleri arası enerji yarılmalarındaki değişim, açısal momentum bağlılığı açısından incelendi. Bu bağımlılık, spin-yörünge etkileşmesinin artan açısal momentum değeri ile nükleer potansiyele getirdiği katkının artış hızı açısından, özgün bir öneri olarak tartışıldı.
Evolution of Spin-Orbit Potential with Valence Nucleon Numbers
In this thesis, the contribution of the spin-orbit interaction to the mean nuclear potential and the evolution of the energy gaps of closed shells with increasing valence nucleon number and isospin are systematically investigated starting from the semi-magic nuclei in the stability region to the neutron or proton-rich nuclei far from the stability-line. The reduction of spin-orbit partners energy splitting is discussed with the increasing neutron difusseness. The effect of tensor interaction on the spin-orbit reduction is evaluated for some special cases. Closed-shell energy gaps and spin-orbit splittings are derived from the effective single-particle energies. The effective single-particle energies are obtained by Hartree-Fock method utilizing a harmonic oscillator potential. The microscopic effective nucleon-nucleon interaction is assumed as zero-range, central Skyrme type effective force. The calculated energy-gaps are compared with the available experimental closed-shell energy gaps. The evolution of spin-orbit partners energy splitting with angular momentum is investigated for the neutron-rich and neutron-deficient nuclei far from the stability-line. This angular momentum dependency of the spin-orbit splitting is discussed as a novel proposal in relation with the increment of the spin-orbit force contribution to the mean nuclear potential with increasing angular momentum.
Dostları ilə paylaş: |