2011 yili cezaevi raporu iÇİndekiler



Yüklə 1,06 Mb.
səhifə3/16
tarix17.11.2018
ölçüsü1,06 Mb.
#83141
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   16

*Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 550 tutuklu ve hükümlü yaptıkları yazılı açıklamada, son günlerde artan cezaevi sürgünlere dikkat çekti. Açıklamada, Diyarbakır Cezaevi'nde yaşatılan uygulamaların 12 Eylül "faşist" uygulamalarından farksız olmadığına vurgu yapıldı. AKP hükümetinin 2010'lu yılların cilasıyla örtülmeye çalıştığını 90'lı yıllardaki gibi mahkemelerin hukuk değerlerini ayaklar altına alarak ağır cezalar verdiğini diğer yandan tutuklanan PKK'li tutsakların özellikle Karadeniz Bölgesi'nde bulunan cezaevlerine sürgün edildiği bildirilen açıklamada, şunlarlar kaydedildi: "Bulunduğumuz Amed zindanında son süreçte sürgün politikası uygulanmaktadır. Amed zindanında birinci müdür olan Abdurrahman Çoban 1990'lı yıllarda Amed zindanında uygulanan baskı ve işkence sürecinde 2. Müdür olarak görev yapmıştır. Yıllar sonra birinci müdür olarak geldiği Amed zindanında hükümetin biz tutsaklar üzerinde uygulamaya koyduğu yeni saldırı konseptinin gönüllü aktif bir uygulayıcısı olmuştur."Son günlerde 150'ye yakın tutuklunun Giresun, Bafra, Rize, Erzurum ve Kandıra F Tipi cezaevlerine sürgün edilmesinde bizzat Çoban'ın aktif rol oynadığı belirtilen açıklamada, "Özelde ilk defa Kandıra F Tipi'ne tamamıyla özenle hazırlanmış bir listeyle yapılan sürgün manidardır. Elbette bu sürgünler bizi yıldıramayacaktır. Direnmeye devam edeceğiz. Halkımızın 'An azadî, an azadî" diyerek sürdürdüğü mücadelenin onurlu birer neferleri olmaya devam edeceğiz. Siyasi kimliğimizden, canımız pahasına asla taviz vermeyeceğiz." (28.08.2011/DİHA)



*04.08.2011 tarihinde şubemize başvuran Taybet Kalkan, şu beyanlarda bulundu:Eşim olan Nesimi Kalkan, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak kalmaktadır. Eşim yaklaşık olarak 18 yıldır cezaevinde kalmakta ve kendisi 5 yıldır çölyak hastası olup bakıma muhtaç bir durumdadır. Eşimin Erzurum ilindeki cezaevine nakli konusunda karar verilmiş ve en kısa zamanda nakil olacağı belirtilmiştir. Ben Şırnak ilinin Cizre ilçesinde ikamet etmekteyim. Maddi imkânlarım da Erzurum iline gidip gelmek için uygun değildir. Ben eşim hakkında verilen nakil kararının durdurulmasını veya ikamet adresime yakın bir ile naklinin sağlanmasını talep ediyorum. ” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 13 PKK'li hükümlü önceki gece koğuşlarında bulunan yataklarını yakarak, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etti. Bu sabaha karşı gardiyanlar tarafından tutukluların koğuşları basılarak eylem gerçekleştiren 13 tutuklu ile birlikte toplam 75 tutuklu apar topar Mardin, Antep, Adıyaman, Samsun ve Amasya'da bulunan cezaevlerine sürgün edildiği belirtildi. Diyarbakır Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu'na (TUHAD-FED) başvuran aileler yakınlarının hayatlarından endişe duyarken, avukatların cezaevi yönetiminden sürgün listesi alma talebi ise cezaevi yönetimi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedildiği belirtildi. (07.09.2011/DİHA)
*21.09.2011 tarihinde şubemize başvuran Fuat Demirtaş, şu beyanlarda bulundu: Kardeşim Nihat Demirtaş 1992 veya 1993 yılında tutuklandı. Müebbet hapis cezası verildi. Sırasıyla Diyarbakır E tipi cezaevi, Yozgat, Elbistan, Midyat ve son olarak da bize çok uzak olan Rize cezaevine kardeşimin istemi dışında 2 ay önce gönderildi. Rize’nin çok uzak olması nedeni ile görüşmelerimiz zorlaştı. Özellikle annem rahatsızlıklarından dolayı kardeşimi ziyaret edememektedir. Kardeşimin en kısa zamanda yakın bir cezaevine nakledilmesi için gerekli hukuki desteği talep ediyoruz. Kardeşimin nakli için gerekli masrafları karşılayabiliriz.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*04.10.2011 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Sabri Narman, şu beyanlarda bulundu: Kardeşim Abdulbaki Narman, yaklaşık 1 yıl 4 aydır tutuklu bulunmaktadır. İlk dönem Kocaeli Cezaevindeydi. Yaklaşık 4 ay önce Diyarbakır iline sevk edildi. Kardeşimin kesinleşmiş cezası 23.01.2013 tarihinde sona eriyor. Ancak Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden bir dosyası mevcuttur. Bugün Kardeşimin Rize Cezaevi’ne sevk edildiğini öğrendim. Diyarbakır’da dosyası devam ettiğinden Rize’den getirilip götürülmesi mümkün değil. Bu nedenle kardeşimin Diyarbakır Cezaevi’nde kalması için hukuki destek talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*Van F Tipi Kapalı Cezaevi'nden Erzurum H Tipi Cezaevi'ne nakil edilen 24 tutuklu ve hükümlünün ailesi, İHD Van Şubesi'ne başvurdu. İHD, Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUYAD-DER) ile tutuklu yakınları, sevke ilişkin İHD toplantı salonunda basın toplantısı düzenledi. 1 Ekim'de derneğe başvuran Miyeser Ersayan'ın eşi Sadrettin Ersayan'ın ve Aladdin Kalçık'ın ise oğlu Sedat Kalçık'ın nereye nakledildiği hakkında bilgilendirilme dahi yapılmadığını belirten İHD Şube Başkanı Ömer Işık, başvuru üzerine cezaevinden aldıkları bilgiye göre, 24 tutuklu ve hükümlünün Van F Tipi Kapalı Cezaevi'nden Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevine gönderildiğini öğrendiklerini dile getirdi. Uygulamanın yasal olmadığını belirten Işık, özelikle ailelerin ciddi bir şekilde mağdur edildiğini söyledi. (04.10.2011/DİHA)
*“KCK” adı altında Kürt siyasetçilere yönelik tutuklama furyasının arttığı bir dönemde Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden sürgün haberi geldi. Hak ihlalleriyle sık sık adından söz ettiren cezaevinde 14 PKK’li tutsak Amasya Cezaevi’ne sürgün edildi. Sürgün edilen PKK’li tutsakların, Devran Balkaş, Mehmet Oral, A. Selam Erin, Şehmus Ata, Ramazan Ütsek, Zeynettin Oktay, Agit Eren, Bahattin Alpoğlu, M. Emin Turan, Ali Kaya, M. Emin Yıldırım, Şeref İnaç, Ayhan Bayar, Şehmus Amale oldukları öğrenildi. Öte yandan önümüzdeki günlerde de A. Kadir Irmak, Ramazan Özdemir ve Mahsum Çelik’in Erzrum H Tipi Cezaevi’ne, İbrahim Oğur, Şükrü Özalp, Vahap İlhan, Suat Sansur ile Feyzi Aslan’ın ise Gümüşhane E Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edileceği bildirildi. (08.10.2011/ANF / DİHA)
*Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 4 mahpus, Gümüşhane E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edildi. Gümüşhane’ye gönderilen Ahmet İmecik ve 3 arkadaşının siyasilerin koğuşuna geçme talebinin cezaevi yönetimi tarafından reddedildiği, bu nedenle 4 tutuklunun açlık grevi başlattığı belirtildi. Aynı cezaevinde açlık grevine başlayan Kasım Sözen isimli siyasi hükümlünün ağabeyi Müslüm Sözen de, "Kardeşim baskı ve işkence gördüğünü bildirdi. İnsan hakları savunucularının duyarlı olmasını istiyoruz" çağrısında bulundu. (09.10.2011/DİHA)
*Batman M Tipi Cezaevi'nde sürgünler devam ediyor. Bugün 23 kişinin cezaevinden Giresun ve Rize cezaevlerine nakledileceği belirtildi. Çocukları ve yakınları ile görüşen aileler, cezaevi önünde sürgünlere tepki gösterdi. Cezaevinde bulunan babası Hacı Aksoy'u ziyaret eden ve kısa bir açıklama yapan Hüseyin Aksu, tutuklu ve hükümlülerin sürekli baskı altında tutulduğunu ifade ederek, gittikçe baskı dozajının arttığını kaydetti. Tutukluların kendilerine bugün 23 arkadaşlarının Giresun ve Rize cezaevlerine nakledileceği bilgisi verdiğini kaydeden Aksu, önümüzdeki salı günü de yaklaşık 50 tutuklunun daha sürgün edileceğini belirtti. Tutukluların Karadeniz'de bulunan cezaevlerine nakledilmesinin özel bir politika olduğunu söyleyen Aksu, tutuklulara rehin muamelesi yapıldığını dile getirdi. (13.10.2011/DİHA)

*Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'nden Giresun ve Rize cezaevlerine sürgün gidecek 5'i adli 23 tutukludan 18 siyasi tutuklunun isimleri öğrenildi. Rize Kalkandere L Tipi Cezaevi'ne sürgün edilecek tutukluların isimleri şöyle: Necmettin Beyaz, Ahmet Süren, Beşir Çakır, Ramazan Taş, İbrahim Karaman, Kamuran Aytaş, Yusuf Şen, Ramazan Tanrıverdi, Lokman Demir, Maruf Erdem, Mehmet Taş. Giresun E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün gidecek olan tutukluların ise isimleri şöyle: Yılmaz Çelik, Mehdi Ay, İbrahim Aslan, Mehmet Tatlı, Mustafa Çakmaz, Halil Şimşek, Haci Aksu. Söz konusu 18 kişinin birkaç gün içinde sürgün edileceği öğrenilirken, yaklaşık 50 tutuklunun daha önümüzdeki günlerde sürgün edileceği kaydedildi. (17.10.2011/DİHA)


*12.10.2011 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Cemal Öklav, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Murat Öklav, işlediği iddia edilen bir suçtan dolayı yargılandığı mahkemece suçlu bulunup yaklaşık 16 yıl cezaya çarptırıldı. Şuan da Erzurum kapalı cezaevindedir. Ben inşaatlarda çalışmaktayım. Eşim kalp hastasıdır. Ayrıca okutmakta olduğumuz 5 çocuğumuz bulunmaktadır. Oğlumun yaklaşık olarak 3 yıldır Erzurum cezaevine sürgünü olacak ama görüşüne maddi sıkıntılardan dolayı gidemiyoruz. En son Ramazan bayramında gidebildik. Oğlum Diyarbakır, Mardin, Midyat veya Batman ilinde bulunan cezaevinden birine naklinin talebini istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*10.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Galip Güneş, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Mehmet Güneş, 28.09.2009 tarihinde gözaltına alındı. Daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İki yıldır Diyarbakır D Tipi Kapalı cezaevinde kalmaktaydı. 12.10.2011 tarihinde Samsun/Bafra cezaevine sürgün edildi. Kardeşim telefonda yaşadığı işkenceleri anlattı. Gece geç saatlerde kaldırıp hakaret ve küfürlere maruz bırakıldıklarını, ellerini arkadan bağlayarak kendilerine işkence ettiklerini anlattı. Yemeklerimizi köpeklerin önüne bırakıp bize yedirmeye çalışıyorlar. Kardeşimin can güvenliğinden endişeliyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*17.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Mehmet Boncuk, şu beyanlarda bulundu:Oğlum olan Ahmet Boncuk, Dicle Üniversitesi Kimya bölümünde okuyordu. Patlayıcı madde bulundurmaktan yargılandı ve 10 yıl 5 ay ceza aldı. Yaklaşık 2 yıldır Diyarbakır D Tipi cezaevinde bulunuyordu. 09.10.2011 tarihinde Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden Bafra Cezaevine nakledildi. Bafra cezaevine gittikleri günden beri fiziki ve psikolojik olarak yoğun işkencelere maruz kaldıklarını öğrendik. İlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli bekletmişler. Ayrıca gardiyanların saldırısında 5 arkadaşının çok ciddi bir şekilde yara aldıklarını söyledi. Yemek verilmemiş, küfür ve hakaretlerde bulunmuşlar. Sabaha kadar yüksek sesle istiklal marşı dinletip uyumalarına izin vermiyorlarmış. Baskı ve işkenceler halen devam etmektedir. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*17.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Fatma Cinaklı, şu beyanlarda bulundu: “Eşim olan Edip Cinaklı, Diyarbakır D Tipi Kapalı cezaevinde hükümlü olarak kalmaktaydı. 6 yıl 3ay ceza aldı. 4 ay önce Samsun/Bafra cezaevine sevk edildi. Cumartesi günü yaptığı telefon görüşmesinde kendisi ve diğer koğuş arkadaşlarının gardiyanlar tarafından saldırıya maruz kaldıklarını belirtmiş. Saldırı sonucunda eşim ve arkadaşı Mahsum Oruç, kaşında patlama olmuş ve vücutlarında darp izleri oluşmuş. Raporu olduğunu da öğrendik. Eşimin hayatında endişeliyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*17.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Selahattin Çetin, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Murat Çetin, siyasi suçtan dolayı 8 yıl 9 ay hüküm giydi ve Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde bulunuyordu. 05.10.2011 tarihinde görüşe gideceğimiz zaman Samsun/Bafra cezaevine sevk edileceklerini söyledi. Ancak 15.10.2011 tarihinde Cumartesi günü saat 16.00-16.30 sıralarında telefon ederek bize haber verdi. Onlara sevk sırasında çok ağır hakaretler yapıldığını, çırıl çıplak soyulup saatlerce ayakta beklediklerini, elbiselerinin tümü verilmediğini söyledi. Sevk edilen diğer arkadaşlarının da aynı şekilde işkencelere tabii tutulduğunu anlattı. Hükümlü ve tutuklu da olsa insan guru ile alay edilmesi suç olarak, işkenceyi de bir insanlık suçu olarak bildirmek ve suçluların hakkında gerekli soruşturmanın yapılması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*17.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Sadiye Aydın, şu beyanlarda bulundu: “Eşim olan Tahsin Aydın, siyasi suçtan dolayı 10 yıldır yargılanıyordu. 10 yıllık zaman aşımına çok az bir süre kala 6 yıl 3 ay hüküm verildi. Eşim Diyarbakır cezaevinde hükümlüyken 3 ay önce Samsun/Bafra cezaevine gönderildi. 15.10. 2011 tarihinde sürgün edildikleri Samsun/Bafra cezaevinde bulunan 50’ye yakın gardiyanların saldırılarına maruz kaldıklarını ve birçok arkadaşlarının da ciddi bir şekilde yara aldıklarına anlattı. Arkadaşlarının doktordan darp raporu aldıklarını ve ilgili kişilerden şikâyetçi olduklarını söyledi. İnsan tutuklu ve hükümlü de olsa insan onuruyla alay edilemeyeceğini ve işkenceye tabii tutulamayacağını düşünüyorum. Bu darp ve saldırı olaylarını gerçekleştiren kişilerin bulunup cezalandırılması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*17.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Muhabbet Kaya, şu beyanlarda bulundu: “Eşim olan Mehmet Ramazan Kaya, işlemiş olduğu iddia edilen bir suçtan dolayı yargılandığı mahkemece 6 yıl 3 ay ceza aldı. Yaklaşık 2 yıldır cezaevinde kalmaktadır. 15.10.2011 tarihinde Diyarbakır D Tipi Cezaevinden Samsun/Bafra cezaevine sevk edildi. Maddi imkanlarım el vermediği için eşimi ziyaret etmem imkansızdır. Ben emekli maaşımla 4 çocuğa bakıyorum. Çocuklarımdan biri spastik özürlüdür. Yatalaktır. Onun bakımıyla ben ilgileniyorum. Bu nedenlerden dolayı eşimin Diyarbakır, Mardin, Midyat veya Batman’da bulunan cezaevinden birine naklinin yapılmasını talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*18.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Evrim Akkurt, şu beyanlarda bulundu: “Arkadaşım olan Hasan Basri Bozdemir, yaklaşık olarak 2 yıldır cezaevinde bulunmaktadır. 10 gün önce Samsun/Bafra cezaevinde sevk edildi. Cumartesi ailesini arayarak burada kötü muamelelere maruz kaldıklarını anlatmış. Götürülen tutuklu ve hükümlülere işkence yapıldığını söyledi. Ailesi burada olmadığından arkadaşımın durumundan endişe ediyorum. Onun hakkında bildi edinmek istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*26.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Süleyman Çetin, şu beyanlarda bulundu: “ Kardeşim Cengiz Çetin, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden Bafra Cezaevine nakledildi. Bafra cezaevine gittikleri günden beri fiziki ve psikolojik olarak yoğun işkencelere maruz kaldıklarını öğrendik. İlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli bekletmişler. Yemek verilmemiş, küfür ve hakaretlerde bulunmuşlar. Sabaha kadar yüksek sesle istiklal marşı dinletip uyumalarına izin vermiyorlarmış. Hobi saatlerinde diğer koğuşlarla birlikte çıkmalarına izin vermiyorlar. Sadece 1 ayakkabı ve sınırlı sayıda giysi bulundurabiliyorlar. Haftada sadece 2 defa sıcak su veriliyor ve sular sık sık kesiliyor. Taleplerine ve dilekçelerine çok geç cevap veriyorlar. Eski hükümlüleri, cezaevindeki örgütlülük ve ilişkileri engellemek için sürgüne gönderiyorlar. İstedikleri birçok kitaplar verilmiyor. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*26.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Fikriye Tanrıkulu, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Mehmet Tanrıkulu, yaklaşık 1 ay önce Bafra cezaevine nakledildi. Cezaevinde ciddi sıkıntılar yaşadığını öğrendik. Oğlum evli olup 2 çocuğu bulunmaktadır. 24.10.2011 tarihinde oğlumu görmek için Samsun/Bafra cezaevine gittik. Ben aile tablosunu götürmediğim için beni içeri almadılar. Yalnız gelinimin içeri girmesine izin verdiler. Ama onun görüşmeleri de kısa sürdü. Eşi kendisiyle görüştüğünde, kendisine orada büyük mağduriyet yaşadıklarını, hakaret ve işkenceye maruz kaldıklarını, hiçbir hakkını kullanamadıklarını belirtmiş. Sabaha kadar yüksek sesle istiklal marşı dinletip uyumalarına izin vermiyorlarmış. İlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli bekletmişler. Fiziki işkence uygulatmışlar. Gönderdiğimiz kıyafetlerin çoğunu vermemişler. Ayrıca benim eşim çok yaşlı, ben ise çok ağır hastayım. Çok ciddi sağlık sorunları yaşamaktayım. Bu nedenlerden dolayı Bafra’ya gidemiyorum. Nakil için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*Bölgedeki cezaevlerinden Karadeniz illerine yönelik sürgünler devam ediyor. Batman'da 18 tutuklunun sürgün haberinin ardından Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi'nde de 20 tutuklu Karadeniz'deki çeşitli cezaevlerine sürgün edildi. Edinilen bilgilere göre, Hamdullah Sevik, Şükrü Abide, Kamuran Taş, Eşref Hüsnü, Cemal Özgür, Mehmet Kanıt, Hasan Ortak, Hüsen Müste, Mustafa Seydo, Abzullah Kaçmaz isimli tutuklular Tokat Cezaevi'ne; Yasin Dere, Ömer Çeken, Tekin Çakmak, Osman Demir, Seyithan Ay, Metin Gümüş, Selahattin Demir, Ahmet Işık, Salih Öztürk ve Serbest Süleyman isimli tutuklular ise Samsun Bafra Cezaevi'ne sürgün edildi. (18.10.2011/DİHA)
*Van'da daha önce Adli Tıp Kurumu raporuyla tahliye olan ve geçtiğimiz yıl "örgüte yardım ve yataklık" suçlamasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan felçli tutuklu Mehmet Emin Akdağ tahliye edilmeyi beklenirken, tutuklu bulunduğu Van F Tipi Cezaevi'nden, Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Tekerlekli sandalye ile yaşam mücadelesi veren ve tahliyesi için dönemin BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan tarafından durumu Meclis gündemine taşınan Akdağ, bir tarafı felçli olduğu için bütün ihtiyaçları arkadaşları tarafından karşılanıyor. (19.10.2011/DİHA)
*25.10.2011 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Behçet Ok, şu beyanlarda bulundu: Oğlum Gökhan Ok, örgüt üyeliği suçundan ötürü yaklaşık 3,5 yıldır cezaevindedir. Yakalandığında Diyarbakır D Tipi Ceza evine konuldu. Ancak yaklaşık 10 -15 gün önce Bafra’ya sevk edildi. Benim diğer oğlum Tuncay Ok da yaklaşık 10 gün önce tutuklanıp D Tipi Cezaevine konuldu. Ben emekliyim ve ekonomik durumumuz oldukça kısıtlı. Eşim Şükran Ok Ostim hastasıdır ve buna dair raporu bulunmaktadır. Bizim oğlumuz Gökhan Ok’u Bafra’da ziyaret etmemiz hem maddi imkânsızlıktan hem de eşimin sağlık problemlerinden dolayı mümkün değildir. Zaten diğer oğlum Tuncay’da Diyarbakır D Tipi Ceza evinde tutuklu bulunmaktadır. Oğlum Gökhan’ın da Diyarbakır D Tipi Cezaevine getirilmesini istiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*26.10.2011 tarihinde şubemize başvuran Mehmet Boncuk, şu beyanlarda bulundu:Oğlum olan Ahmet Boncuk, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden Bafra Cezaevine nakledildi. Bafra cezaevine gittikleri günden beri fiziki ve psikolojik olarak yoğun işkencelere maruz kaldıklarını öğrendik. İlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli bekletmişler. Yemek verilmemiş, küfür ve hakaretlerde bulunmuşlar. Sabaha kadar yüksek sesle istiklal marşı dinletip uyumalarına izin vermiyorlarmış. Baskı ve işkenceler halen devam etmektedir. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)
*01.11.2011 tarihinde şubemize Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Mehmet Tanrıkulu, şu beyanlarda bulundu: “Ben yaklaşık olarak 22 aydır cezaevinde bulunmaktayım. Dosyam şuan da Yargıtay da olduğu için almış olduğum ceza kesinleşmedi. Ben 8 Ekim 2011 tarihinde Samsun/Bafra cezaevine sevk edildim. Buraya sevk edildiğimiz günden beri kötü muamele yapılıyor. Geldiğimiz ilk gün kıyafetlerimiz soyulmak istendi. Soyulan kıyafetlerimizin hepsi makineden geçirildi. Bize diğer arkadaşlarımızla birlikte bir araya gelmemize izin vermiyorlar. Ailelerimiz uzaklardan geldiği halde görüşmemize sadece 20 dakika izin veriyorlar. Bazı aileler en son görüşe geldiklerini gerekçe gösterilerek sadece 5 dakika görüşebiliyorlar. Annem aile tablosu getirmedi diye görüşüne izin vermediler. Burada arkadaşımız olan Musa Sertkan’ın hücrede olduğu duyumunu aldık. Ama burada hücre yoktur. Biz bu arkadaşımızın durumunu merak ediyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. (İHD Diyarbakır Şubesi)
*01.11.2011 tarihinde şubemize Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Ahmet Boncuk, şu beyanlarda bulundu: “Ben yaklaşık olarak 21 aydır cezaevinde tutuklu olarak kalmaktayım. 10 yıl 5 ay ceza aldım. Ancak dosyam şuan Yargıtay da olduğu için henüz cezam kesinleşmedi. Ben daha önce Diyarbakır D Tipi cezaevinde kalıyordum. Ancak 8 Ekim 2011 tarihinde 30 kişi Samsun/Bafra T Tipi cezaevine sevk edildik. İlk sevk edildiğimiz gün elbiselerimizi soymak isteyince bizde karşı çıktık. Karşı çıkınca da darp etmeye başladılar. Birçok arkadaşımız yara aldı. Sabah-akşam sayıma gelince 10 gardiyan birden içeri giriyorlar. Kötü muamelede bulundukları için arkadaşımız olan Mahsum Oruç ailesine bunu anlattı. Ailesi de basına yansıtınca gardiyanlar apar topar İzmir Kırıklar F tipini sürgün ettiler. Diğer bir arkadaşımızı da ailesinin haberi olmadan onu da sürgüne gönderdiler. 6 metrelik alanda 16 kişi havalandırmaya çıkarılıyoruz. Cezaevi yönetimi şikâyetlerimizi dikkatte almıyorlar. Adalet bakanlığı için yazdığımız dileklerin gönderilip gönderilmediğini bilmiyoruz. Sevk edildiğimiz zaman kitaplarımız verilmedi. Bizi tahrik edici şarkılar dinliyorlar. Diğer koğuşlarda bulunan arkadaşlarımızla bir araya gelmemize izin verilmiyor. Cezaevi yönetimi bize F Tipi cezaevlerinin uygulamalarını yaptırıyorlar. Arkadaşlarımız darp edildiklerinde cezaevi müdürü de bulunduğu halde gardiyanlara hiçbir tepki göstermedi. Bize masa verilmiyor, yemeklerimizi yerde yiyoruz. Bunu için dilekçe ile adalet bakanlığından talep ettik. Bize masa karşılığında para talep ediyorlar. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. (İHD Diyarbakır Şubesi)
*01.11.2011 tarihinde şubemize Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Cengiz Çetin, şu beyanlarda bulundu: “Ben daha önce katıldığım bir etkinlikten dolayı 13,5 yıl ceza aldım. Yaklaşık 1 aydır Bafra T Tipi cezaevine sevk edildim. Buraya geldiğimizden beridir bize yönelik onur kırıcı davranışlar sergilenmektedir. Buraya 30 kişilik bir arkadaş grubuyla geldik. İlk sevk edildiğimiz gün elbiselerimizi soymak isteyince bizde karşı çıktık. Karşı çıkınca da darp etmeye başladılar. Sosyal faaliyetlerimizi yapmaya izin vermiyorlar. Bizi tahrik edici şarkılar dinliyorlar. Diğer koğuşlarda bulunan arkadaşlarımızla bir araya gelmemize izin verilmiyor. Revire çıkmamız için talep ediyoruz keyfi muamelede bulunuyorlar. Bize masa verilmiyor, yemeklerimizi yerde yiyoruz. Bunu için dilekçe ile adalet bakanlığından talep ettik. Bize masa karşılığında para talep ediyorlar. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. (İHD Diyarbakır Şubesi)
*01.11.2011 tarihinde şubemize Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Gökhan Ok, şu beyanlarda bulundu: “Ben yaklaşık 3 yıldır cezaevinde bulunmaktayım. Ben daha önce Diyarbakır D Tipi cezaevinde kalıyordum. Ancak 8 Ekim 2011 tarihinde 30 kişiyle birlikte Samsun/Bafra T Tipi cezaevine sevk edildik. İlk sevk edildiğimiz gün elbiselerimizi soymak isteyince bizde karşı çıktık. Karşı çıkınca da darp etmeye başladılar. Sosyal faaliyetlerimizi yapmaya izin vermiyorlar. Bizi tahrik edici şarkılar dinliyorlar. Bize karşı kışkırtıcı tavırlar sergileniyor. Bunlarla ilgili dilekçeler yazdık. Ama cevap bulamadık. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. (İHD Diyarbakır Şubesi)
*05.11.2011 tarihinde şubemize başvuran Besra Boztaş, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Veysi Boztaş, 02.11.2011 tarihinde Diyarbakır D Tipi cezaevinden Amasya cezaevine sürgün edildi. 04.11.2011 tarihinde telefonla yaptığımız görüşmede ilk nakil sırasında kendilerinin soyunmalarını, bunu yapmadıkları içinde dayak yediklerini anlattı. Can güvenliklerinin olmadığı saldırı sırasında vucütlarında yara ve darp oluştuğu ve durumlarının çok kötü olduğunu anlattı. Kardeşim buradaki cezaevindeyken tedavi görüyordu ve belinde felçlik vardı. Bütün bu nedenlerden dolayı kardeşimle görüşmenizi ve bu konuda hukuki yardımda bulunmanızı istiyoruz.(İHD Diyarbakır Şubesi)
*05.11.2011 tarihinde şubemize başvuran Abdulhalık Nergiz, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Çayan Nergiz, 02.11.2011 tarihinde Diyarbakır D Tipi cezaevinden Amasya cezaevine sürgün edildi. Oğlum 2 yıl 3 aydır Diyarbakır D Tipi cezaevinde bulunuyordu. Oğlum 04.11.2011 tarihinde telefonla yaptığımız görüşmede ilk nakil sırasında kendilerinin soyunmalarını, bunu yapmadıkları içinde dayak yediklerini anlattı. Can güvenliklerinin olmadığı saldırı sırasında vucütlarında yara ve darp oluştuğu ve durumlarının çok kötü olduğunu anlattı. Bütün bu nedenlerden dolayı oğlumla görüşmenizi ve bu konuda hukuki yardımda bulunmanızı istiyoruz.(İHD Diyarbakır Şubesi)
Yüklə 1,06 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin