Organizations For Torrent Control Works İn Turkey
Although utilization of forested areas has been arranged by forest regulations that legislated in 1869, term of “erosion control” has not been referred. Afforestation works out of the forests have been encouraged by an ordinance firstly in 1911. Forest improvement has been provided with regeneration cuttings in the areas exposed to erosion between the years of 1908-1920.
On the other hand, after foundation of new republic of Turkish Government, although some afforestation works and legislations between the years 1923 and 1937, there was no legal regulation and work about torrent control. In 1937, torrent control have become one of the duty of the state whereby the first forest law (no. 3116) legislated. But torrent control works have been started in the upper watershed of Tokat Behzat Creek in 1955. In 1957 Soil Conservation and Range Improvement Application Department and in 1969 General Directorate of Afforestation and Erosion Control have been established and important results obtained in torrent control.
Ministry of Forestry has been established first in 1969 but evolved to Ministry of Agriculture and Forestry in 1981. In 1991 Ministry of Forestry has been reestablished and in 2003 changed to Ministry of Environment and Forestry. Forest laws also have been changed in time. The law no. 3116 has been changed to the law no. 6831 and finally according to 58th article of the law no. 6831, Ministry of Environment and Forestry has been assigned as coordinator on torrent control works in 2003.
In 1960’s both General Directorate of State Hydraulic Works (DSI) and General Directorate of Forestry (OGM) have reclaimed slope and stream bed in the upper watershed. A protocol has been arranged between DSİ and OGM and General Directorate of Soil and Irrigation Works (TOPRAKSU) for cooperation about torrent control in1969. A new cooperation protocol has been signed between DSİ and OGM due to AGM was closed according to reorganization in 1984.
In 1995, many of ministries, army, universities, general directorates and DSİ have been assigned to afforestation and torrent control by acceptance MASK act. Ministry of Environment and Forestry has enforced The Afforestation Action Plan which has begun in 2007 and gained speed in 2008, by prime ministry circular.
Changes in name and number of the institutions, reorganizations, turn backs show that institutions couldn’t have a consistent organizational structure about torrent control. It is shown that running cooperation was broken by the founding and closing of institutions frequently decreased the success rate, while it has been expected to increase the number and capacity of institutions, which carry out the studies about torrent control especially effecting large part of our country.
ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
GÜRSOY Samet
Danışman : Doç. Dr. Tuncer DİLİK
Anabilim Dalı : Orman Endüstri Mühendisliği
Programı : Orman Endüstrisi Makinaları ve İşletme
Mezuniyet Yılı : 2011
Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Tuncer DİLİK
Prof. Dr. Ahmet KURTOĞLU
Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ
Prof. Dr. Küçük Hüseyin KOÇ
Yard. Doç. Dr. Emine Seda ERDİNLER
Kent Mobilyalarında Ahşap Kullanımı Üzerine İncelemeler
Teknolojik, ekonomik ve kültürel şartlara bağlı olarak değişen toplumsal yaşam alanı ve kullanım açısından kent ortak mekanlarının insan yaşamındaki önemi, kent öğelerini ve kent mobilyalarını da aynı derecede etkilemektedir. Kent mobilyaları konusunda yapılacak çalışmaların tümü kent insanına daha konforlu ve rahat bir yaşam tarzı sunmak, ve kent mobilyaları endüstrisinin gelişimine katkıda bulunmak için önem taşımaktadır.
“Kent Mobilyalarında Ahşap Kullanımı Üzerine İncelemeler” isimli bu çalışmada ilk olarak araştırmanın amacına yönelik literatüre dayalı genel bilgilere değinilmiştir.
İlk bölümde, araştırmanın amacı ve kapsamı hakkında bilgiler verildikten sonra, ikinci bölümde kent ve kent mobilyası kavramı, ahşap malzeme kavramı, ahşap malzemenin üstün özellikleri, kent mobilyalarının sınıflandırılması, kent mobilyalarında konstrüksiyon özellikleri, kent mobilyalarındaki üretim yöntemi özellikleri ve vandalizm konusundan bahsedilmiştir. Ayrıca, bu bölümde kent mobilyalarında ahşap malzeme kullanımının değerlendirilmesi yapılmıştır.
Üçüncü bölümde ise, araştırmanın konusu ve yöntemi ile kent mobilyaları üreticilerine ve tüketicilerine yönelik olarak yapılan anket çalışmasının içeriği açıklanmıştır. Dördüncü bölümde de, araştırma çerçevesinde elde edilen üretici ve tüketici anketi bulguları sunulmuştur.
Araştırma bulgularının değerlendirildiği Tartışma ve Sonuç Bölümü olan Beşinci bölümde ise, Türkiye’deki kent mobilyası sektörünün yapısal durumu ve gelişimiyle ilgili olarak ulaşılan ve aşağıda özet olarak belirtilen sonuçlar açıklanmıştır.
-
Ülkemizde kent mobilyası üretimi yapan 20 adet firmanın değerlendirmeye katıldığı bu araştırmada, üreticilerin genellikle Marmara Bölgesinde yoğunlaştığı (%60) sonucuna ulaşılmıştır.
-
Araştırmada, üreticilerin tek bir ürün grubunda uzmanlaşmadığı, birden fazla ürün grubu ürettikleri belirlenmiştir. Üretim şekli olarak % 50’sinin bazı ürünler için seri, bazı ürünler için sipariş üretimi yaptığı ortaya çıkmıştır.
-
Kent mobilyaları üreticilerinin % 63’lük kısmının üretimde, Türk Standartlarını esas aldığı belirlenmiştir.
-
Kent mobilyası sektöründe üreticilerin % 90’ının üretimde kullanılan hammaddeleri, hem yurtiçi hem de yurt dışı olmak üzere her iki yoldan temin ettiği tespit edilmiş ve üreticilerin % 75’inin üretimde öncelikli olarak ahşap malzemeyi seçtiği belirlenmiştir.
-
Kent mobilyaları üretiminde, üreticilerin yerli ağaç türlerinden en çok Çam ve Meşe, ithal ağaç türlerinden ise Tik ve Iroko ağaçlarını kullandıkları tespit edilmiştir.
-
Araştırma sonuçlarına göre, mobilya sektöründe kullanılan ahşap malzemeler olarak sektörün, en çok lamine malzeme (% 32), sonra masif malzeme (% 30), MDF (% 14) ve kontrplak (% 10) kullandığı ortaya çıkmıştır.
-
Araştırmada, kent mobilyaları kullanıcılarının (belediyeler) % 76’sının kent mobilyalarını özel firmalardan temin ettiği tespit edilmiştir.
-
İstanbul’daki belediyelerin % 55’inin kent mobilyalarını 2 yıldan az bir sürede kullandığı veya bu süre içinde yenilediği araştırma bulgularından belirlenmiştir.
-
İstanbul’da kullanılan kent mobilyalarının en çok ahşap malzemeden üretildiği, tüketicilerin (belediyeler) kent mobilyaları alımlarında ahşap malzemeden üretilmiş kent mobilyalarını öncelikle tercih ettiği belirlenmiştir.
-
Araştırmada, kent mobilyası üreticilerinin % 75’inin vandalizmi bilmediği ortaya çıkmıştır.
Ayrıca, araştırmadaki bu sonuçlar çerçevesinde; sektörün gelişmesi ve sorunların giderilmesine yönelik öneriler yapılmıştır.
Investıgatıons On The Usage Of Wood İn Urban Furnıture
Social life area changed by technological, economic, cultural conditions, and common city areas is important for usage in people's life, affects city units and urban furnitures also on the same level. Many works about urban furnitures are important to offer more comfortable life style for people who live in cities. For this reason, these studies are important for city furniture industry's progression.
In this study, First general knowledge about the literature on survey's reason was emphasized . In first part, survey's reason and knowledge about content were given, in second part urban and urban furniture concept, wooden material concept, superior qualities of wooden material, classification of urban furniture, construction features in urban furnitures, production method features in urban furnitures and subject of vandalism were investigated. Besides, in this section, assessment of wooden product usage in urban furniture was discussed.
In third part, survey's Material and Method with survey's work content about urban furniture producer and consumer was detailed. In fourth part, producer and consumer survey's findings were presented. In fifth part, Disscussion and Conclusion part, research findings were evaluated in this thesis which were Turkey's urban furniture sector's constitutinal case and progression findings. Besides, advices were given according to sector's progression and solutions about problem solving.
Conclusions were found as follows:
-
In this study, 20 companies were included which produced urban furniture. According to results, it is estimated that nearly more than half of producers belong to Marmara Region (% 60).
-
According to survey analysis, furniture producers were not specialized only on one product but instead specialized on more than one product line. As a producing method % 50 produced serial for some products, some products were being produced on order.
-
63% of the urban furniture producers was based on Turkey standarts in production.
-
In urban furniture sector, 90% of the producers had raw metarials in 2 ways: domestic as well as overseas. % 75 of producers primarily chose wooden material in production according to the survey analysis.
-
In urban furniture production, it was found that producers use naturally grown tree species, mostly pine and oak, and exotic tree kinds which are teak and iroko trees.
-
Wooden materials often used in the furniture sector are; laminated material (% 32), solid material (% 30), MDF (% 14), and plywood (% 10) according to survey analysis.
-
% 76 of urban furniture users (municipalities) supply urban furnitures from private companies.
-
Municipalities in Istanbul (% 55) consume urban furnitures less than 2 years or they renew their urban furnitures in 2 years.
-
Urban furniture used in Istanbul have been mostly produced from wooden material, and consumers primarily choose rather than urban furniture that is made from wooden material.
-
It was revealed that % 75 of urban furniture producers do not know vandalism.
PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI
ÇAKIROĞLU Gamze
Danışman : Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ
Anabilim Dalı : Peyzaj Mimarlığı
Mezuniyet Yılı : 2011
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ
Prof. Dr. Kamil ŞENGÖNÜL
Prof. Dr. Hüseyin DİRİK
Prof. Dr. Hüseyin E. ÇELİK
Prof. Dr. Ömer KARAÖZ
Peyzaj Tasarımında Su Tasarrufuna Yönelik Güncel Uygulamaların İrdelenmesi: İstanbul Örneği.
Bu araştırmada peyzaj tasarımında su tasarrufu amaçlı olarak neler yapılabileceğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Genel olarak iki kısma ayırabileceğimiz bu tez çalışmasının ilk kısmında suyun önemi, işlevi, tarihteki kullanımından bahsedilmiştir. İkinci kısımda ise İstanbul’da görülen aşırı şehirleşme, ısı adası oluşumu ile hava kirliliğinin özellikle yağış üzerinde azaltıcı etkisi olması ve su kaynaklarının giderek daha da değerli hale gelmesi sonucunda bu kaynakların korunmasına ve sürdürülebilir kullanımına yönelik önlemler araştırılmıştır.
Yeşil alanların küresel ısınma ile gittikçe artacak olan susuzluğa uygun olmayan yaklaşımda düzenlenmesi yerine daha az çim alan oluşturma ve su ihtiyacı az olan bitkiler kullanarak su kullanımını minimuma indiren ve su kaynaklarını korumanın asıl amaç olduğu “Kurakçıl Peyzaj” yaklaşımı ele alınmıştır. Bu yaklaşıma göre uyulması gerekli ana prensipler açıklanmıştır.
Ayrıca, peyzaj tasarımının önemli bileşeni olan yağmur suyu yönetim planları kapsamında geliştirilen yağmur bahçeleri gibi özel uygulamaların ve kurakçıl peyzaj düzenlemelerinin dünyadaki örnekleri incelenmiştir. Çeşitli kaynaklardan faydalanarak kurakçıl peyzaj yaklaşımına göre kullanılması gereken az su gereksinimi olan bitki türleri belirlenmiştir.
Ülkemizde, özellikle İstanbul’da Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Karayolları Bölge Müdürlüğü, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi gibi kamu kuruluşlarının ve bazı özel kuruluşların konuyla ilgili yaklaşımları, çalışmaları ve uygulamaları ele alınmıştır.
Sonuç olarak da dünyadaki konuya ilişkin güncel uygulamalar değerlendirilerek, ülkemizdeki peyzaj tasarım çalışmalarında kullanılabilecek öneriler (tasarım, uygulama, bakım açısından) geliştirilmiştir. Bu önerilerden bazıları aşağıdaki gibi sıralanmıştır:
-
Su tasarrufuna yönelik çalışmalara öncelikle planlama ve tasarım aşamasında başlanmalıdır. Gerek sert peyzaj (hard landscape) gerekse yumuşak peyzaj (soft landscape) çalışmalarında öncelikli amaçlardan biri olarak su tasarrufu ele alınmalıdır.
-
Toprak koşullarının iyileştirilmesi, kuraklığa dayanıklı bitki türü seçimi, çim alanların azaltılması, yeşil alanlarda etkin sulamanın gerçekleştirilmesi, malç kullanımının yaygınlaştırılması ve amaca uygun bakım çalışmalarının gerçekleştirilmesine önem verilmelidir.
-
Yeşil alanlarda kullanılabilecek kurakçıl bitki listeleri yetkili kuruluşlar tarafından hazırlanarak kişilere, fidanlıklara, özel ve kamu kuruluşlarına, yönlendirici olmak amacıyla dağıtılmalıdır. Mümkün olabilirse bu konunun yasal düzenlemelerle desteklenmesi sağlanmalıdır.
The Examination of Recent Implementations on Water Saving in Landscape Design: Istanbul Case Study
This research aims for examining what can be done for water saving purposes in landscape design. This thesis which can be, in general sense, divided into two parts refers to importance, function and historical use of water in the first part. The second part, on the other hand, is intended for researching methods for protection and sustainable use of water resources which have become more valuable due to overpopulation, formation of heat island and air pollution in İstanbul having a decreasing effect especially on rains.
Instead of landscaping green fields in a way which is not suitable for drought which will gradually increase due to global warming, this study deals with the “Xeriscaping” approach where water use is minimized and the main purpose is to protect water resources by creating less turf areas and using plants that need less water. It explains main principles which are required to be observed according to this approach.
Moreover, this thesis examines worldwide examples of special implementations such as water holding gardens and rain gardens as well as xeriscaping. Plant species that need less water and that should be use according to xeriscaping approach have been determined by making use of various sources.
This study, also, deals with approaches, studies and implementations of public institutions such as Directorate of Parks and Gardens, Regional Directorate of Highways, Istanbul Water and Sewerage Administration as well as some private organizations in our country, particularly in Istanbul.
In conclusion, suggestions (in terms of design, implementation and maintenance) which can be used in landscape design studies in our country have been developed by considering worldwide recent implementations related to this issue. Some of these suggestions are listed as follows:
-
Water saving studies should be initiated in planning and design stage and should be considered as one of the priority objectives in both hard landscaping and soft landscaping.
-
Improving soil conditions, selection of drought-resistant plant species, use of less turf areas, implementation of efficient irrigation systems, increase the use of mulch and maintenance work should be considered.
-
Water-wise plant lists which prepared by the competent authorities should be given to the members of public, nurseries, public institutions and private organizations in order to guide. It may be possible; this issue must be supported by legal regulations.
ALTINOK Ece Sultan
Danışman : Prof. Dr. Adnan UZUN
Anabilim Dalı : Peyzaj Mimarlığı
Mezuniyet Yılı : 2011
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Adnan UZUN
Prof. Dr. Hüseyin DİRİK
Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ
Prof. Dr. Kamil ŞENGÖNÜL
Yrd. Doç. Dr. Nurgül ERDEM
Çed (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Raporlarında Kullanılan Değerlendirme Yöntemlerinin İrdelenmesi
ÇED; Korunan çevre üzerinde yapılması planlanan bir girişimin bütün etkilerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve analizidir.
ÇED kapsamında iki konu çok önemlidir. Birincisi, faaliyet yapılacak alandaki doğal potansiyel ve mevcut kullanımlar ile planlanan faaliyet ile ilgili verilerin toplanması ve etkilerinin belirlenmesidir. Ikinci önemli nokta ise toplanan verilerin doğru, güvenilir ve objektif bir şekilde değerlendirilmesidir. Etkilerin belirlenmesinde ve verilerin değerlendirilmesinde değişik yöntemler kullanılmaktadır.
Bu yüksek lisans tez çalışmasında ÇED kavramı, tarihçesi ve gelişimi hakkında bilgi verilmiş, ÇED’in amacı ve önemi belirtilmiştir. ÇED aşamaları hakkında açıklama yapılmış, ÇED’ de kullanılan değerlendirme yöntemleri sırasıyla anlatılmıştır.
Daha sonra seçilen ÇED raporu örnekleri oluşturulan inceleme – değerlendirme formları yardımıyla irdelenip, kullanılan değerlendirme yöntemlerinin incelenmesi ve kullanılan metotların tartışılması amaçlanmıştır.
Son aşamada ise elde edilen veriler ışığında Türkiye de hazırlanan ÇED Raporlarında değerlendirme yöntemlerinin ne derece uygulandığının, yerinin ve öneminin belirtilmesi ve bundan sonra yapılacak çalışmalara ışık tutması amaçlanmıştır.
Analysıng Of The Evaluatıon Methods Used For Eıa (Envıronmental Impact Assesment) Reports
EIA; on the protected environment of a planned intervention and evaluation of a comprehensive analysis of all effects.
Two issues are very important in the scope of EIA. Primary one is the determination of natural potential, existing usages and gathering the information about the planned activity in the future and determination of its effects. The second important point issue is the assesment of the gathered information in a right, reliable and objective way. Different methods are used to for evaluation of the datas and determination of the effects.
In this master thesis, the concept of EIA, provides information on the history and development, stated purpose and importance of the EIA. EIA has been describe the stages of the EIA and the methods had been used in the evaluation are described, respectively.
Then, the selected samples of the EIA report generated study - evaluated with the help of evaluation forms, assessment methods used in the investigation and the methods used are examined.
In the last stage in the light of the data obtained from EIA Reports prepared in Turkey, to what extent the assessment methods implemented, specifying the place and importance, and aimed to shed light on the studies.
CANDAN Burcın
Danışman : Ppor.Dr. Yahya AYASLIGIL
Anabilim Dalı : Peyzaj Mimarlığı
Mezuniyet Yılı : 2011
Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr. Yahya AYASLIGIL
Prof.Dr. Huseyin DIRIK
Prof.Dr.Adnan UZUN
Prof.Dr.Hakan ALTINCEKIC
Yrd.Doc.Dr.Nurgul ERDEM
Peyzaj Duzenlemelerınde Bıtkılendırme Ile Aydınlatmanın Uyumunu Saglayacak Tasarım Stratejılerı Uzerıne Arastırmalar
Dış mekan odaları insanoğlunun her türlü sosyal, fiziksel ve rekreatif gereksinimlerini karşılayan yeşil alanlardır. Planlı ve dengeli bir aydınlatma sistemi, gündüz saatlerinde yoğun olarak kullanılan bu alanların gece saatlerinde de etkin bir biçimde kullanılabilmesine olanak tanır. Bir aydınlatma tasarımı güvenliği sağlamanın yanı sıra mekanın peyzajına gün ışığından farklı bir yorum katar ve çekicilik kazandırır. Ancak bu görevleri yerine getirirken de bitkisel tasarım ile aydınlatma tasarımının uyumlu ve dengeli olması önemlidir.
Bu çalışmanın amacı dış mekanlarda bitkisel kompozisyon ile aydınlatma tekniklerinin ve her iki bileşenin uyumunu sağlayacak tasarım stratejilerinin irdelenmesidir. Bu nedenle tez çalısmaşı, genel aydınlatma bilgilerini; aydınlatma kaynakları ve armatür tiplerini; dis aydınlatmanın amacı ve dışmekan olarak tabir edilen yol, park, otopark, meydan gibi alanların aydınlatma ilkeleri; dış aydınlatmada kullanılan aydınlatma tekniklerini; bitkilerin sahip olduğu fiziksel özellikler ile aydınlatma tekniklerinin ilişkisini açıklayarak, seçilen 9 farkli diş mekan aydınlatma projesinin bu bilgiler doğrultusunda değerlendirilmesinden oluşmaktadır.
Studıes On Desıgn Strategıes For Conformıty Of Plantıng Desıgn Wıth Landscape Lıghtıng
Outdoor rooms are the green areas covering any kinds of social, physical and recreational requirements of human. A well planned and balanced lighting system, makes possible these areas being used intensively during the daytime hours to be capable to use also during the night time hours in effective way. The lighting design which differs from the daylight to the landscape and gives attraction alongside provides security. However, balance and conformity which are between planting design and lighting design are important while the lighting design performs these duties.
The target of this study to establish the lighting techniques and plant design and the design strategies which provide conformity of these components. In the study performed, at first, the literature data are collected in collection with the subject. For this reason, this study consists of; main lighting issues; lighting sources and lighting fixtures models; outdoor lighting purposes and lighting principles of the areas which call outdoor areas, like road, park, carparking, public square; the physical characteristics of plants and relations with lighting techniques; the assessement of 9 outdoor lighting projects, which are choosen for this study, thruogh these informations.
KIVRAK Emire Tuğçe
Danışman : Prof. Dr. Adnan UZUN
Anabilim Dalı : Peyzaj Mimarlığı
Mezuniyet Yılı : 2011
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Adnan UZUN
Prof. Dr. Kamil ŞENGÖNÜL
Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ
Prof. Dr. Hüseyin DİRİK
Yrd. Doç. Dr. Nurgül ERDEM
Beykoz-Polonezköy’ün Kültürel Peyzaj Analizi Ve Değerlendirilmesi
İnsan ve doğa etkileşiminin olduğu her yerde görülebilen, yeryüzünün farklı bölgelerine ve üzerinde yaşayan toplumun kültürüne göre çok çeşitlilik gösteren kültürel peyzajlar; kültürel, doğal, görsel nitelikleriyle ifade edilebilen ve coğrafi sınırları ile tanımlanabilen alanlardır. Dünya üzerinde çok farklı çeşitlerine rastlanabilen kültürel peyzaj alanları; insanların sosyal gelişimlerinin, yaratıcılıklarının ve kültürel zenginliklerinin yansımalarıdır ve ait oldukları coğrafyanın da kimliğini oluştururlar. Kültürel peyzaj kavramı; ait olduğu coğrafyanın yaşanları tarafından anlaşılmalı, korunmalı ve sahip çıkılmalıdır. Sahip olunan ve kazanılmış bu değerlerin geleceğe doğru aktarılması bir gerekliliktir.
Bu çalışmada kültürel peyzajın kapsamlı bir şekilde anlaşılmasına yönelik olarak; kültürel peyzaja getirilmiş tanımlamalar, kültürel peyzajın gelişim tarihi, kültürel peyzaj tipolojileri ve kültürel peyzajın korunmasına değinilmiş ve kültürel peyzaj alanı olarak tanımlanmış olan alanların nasıl incelenip çalışılması gerektiğine dair yöntemlerin yer aldığı kaynaklar incelenmiştir. Elde edilen tüm verilerin, arazide uygulamasını anlamak ve bir model sunmak için, İstanbul’da Beykoz İlçesi’nde yer alan Polonezköy yerleşkesi örnek alan olarak seçilmiştir.
Polonezköy, Polonyalı köylülerce bir koloni yerleşkesi olarak başladığı hayatına bugün Tabiatı Parkı olarak seçilmiş gür ormanların arasında bir Polonez köyü olarak devam etmektedir. Polonezköy; gerek Polonya, gerek Türk yaşama biçimlerine ait kültürel biçimleri barındırması, köyün yer aldığı doğal çevre tarafından yaşamlarının şekillenmiş olması, bugün içinde bulunduğu koruma sorunları ile uygulanmakta ve uygulanması ön görülen stratejileriyle birlikte, benzer alanlar için örnek olabilecek önemli bir çalışmadır.
Doğa ve kültür mirası ve Polonezköy’ün değerlerinin yitirilmemesi açısından, seçilen örnekler üzerinden saptanması ve bunun korunarak gelecek nesillere bir kültür aynası olarak sunulmasına yönelik verilerin kayıt altına alınması amacıyla, kültürel peyzaj özelliklerinin değerlendirilmesi bu çalışma için uygun görülmüştür.
Bu çalışmanın içeriği bir kültürel peyzaj alanı olarak seçilen çalışma alanının geçmişten günümüze nasıl bir değişimden geçtiğinin, bu değişimden ne kadar etkilendiğini ve bugün nasıl kullanıldığının araştırılmasının ardından; araştırma sonucunda alanın kültürel peyzaj karakter alanlarının ortaya konarak, günümüz kentlisinin değişen gereksinim ve beklentileri ile kültürel peyzaj alanlarına gösterilmesi gereken hassasiyet arasındaki dengenin oluşması için dikkat edilmesi gereken noktaların saptanmasıdır.
‘Kültürel peyzaj’ bir kavram olarak olarak kabul edilerek, literatür incelemelerinin ardından, Polonezköy için bir kültürel peyzaj yaklaşımı oluşturulmuştur. Kültürel peyzajların analizinde masabaşında ve arazide yapılan inceleme ve surveylerin ardından, bulguların derlenmesi için alan doğal ve kültürel peyzaj özelliklerinin net bir algı ile okunabilmesi amacıyla, Polonezköy iki farklı karakter alanına arılmıştır.
Birinci peyzaj karakter alanı olarak seçilen alan ‘Ormanlık Alan’ olup; içerisinde yer alan ‘doğal ve yaban hayatını koruma’ amaçlı oluşturulmuş yapılar incelenmiştir. İkinci peyzaj karakter alanı olarak seçilen alan ise ‘Polonez Yerleşkesi’ olarak belirlenmiş ve bu karakter bölgesi kendi içerisinde alt başlıklara ayrılarak, yapılan saha incelemelerinin, sonra ki çalışmalara da model oluşturabilmesi adına, daha belirleyici ve anlaşılabilir olması sağlanmıştır.
Peyzaj karakter alanlarının saptanması ve analizine üzerinde yaşayan insanların beklentileri ve alanı kullanma istekleri ve kullanış biçimleri, dünden bugüne yorumlanmıştır. Alanda yapılan görüşmeler ile fotoğraflamalar ve eski fotoğraflarla aralarındaki farklılıkların tespiti sağlanmıştır.
Çalışmanın son aşamasında ise, önceki aşamalarda gerçekleştirilen incelemelerin sonunda ortaya çıkan tüm veriler baz alınarak, Polonezköy’ün kültürel peyzaj niteliklerinin korunmasına yönelik ve gelecekteki olası ihtimaller ve tehlikeler öngörülmüş ve çözüm önerileri sunulmuş; alanın geleneksel, coğrafyanın doğal yapısı bozulmadan, yerleşke yapısının korunmasına yönelik bir yaklaşım belirlenmiştir.
Dostları ilə paylaş: |