2012 yili programi


B. SAĞLIK SİSTEMİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ



Yüklə 4,97 Mb.
səhifə31/37
tarix26.07.2018
ölçüsü4,97 Mb.
#58565
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   37

B. SAĞLIK SİSTEMİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ

1. Mevcut Durum


Sağlık alanında son yıllarda yürütülen çalışmaların ve Sağlıkta Dönüşüm Programının etkisiyle hizmet sunumu, hizmete erişim, temel sağlık göstergeleri ve sağlık hizmetlerinden duyulan memnuniyet düzeyinde olumlu gelişmeler gerçekleşmiştir. Ancak, fiziki altyapı ve sağlık personelinin kent-kır ve bölgeler arası dağılımındaki farklılıklar ile sağlık hizmetlerinin finansmanın sürdürülebilirliğine ilişkin sorunlar önemini korumaktadır.

TABLO IV: - Nüfusa İlişkin Temel Sağlık Göstergeleri




2006

2007

2008

2009

2010

2011

OECD

(3)

AB-27

(4)

Nüfus Artış Hızı (Binde)(1)

12,1

11,8

11,5

11,3

11,0

10,8

-

-

Toplam Doğurganlık Hızı(1)

2,17

2,15

2,14

2,12

2,11

2,09

1,71

1,57

Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi (Yıl)(1)

73,2

73,4

73,6

73,7

73,9

74,1

79,1

79,6

Anne Ölüm Oranı (100.000 canlı doğum) (2)

-

-

19,4

18,4

16,4




-

6,3

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü

1) 2008 verisi Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA)-2008 çalışmasından, diğer yıllar ise TNSA ve ADNKS sonuçlarına göre yapılmış Kalkınma Bakanlığı ve TUİK tahminidir.

2) 2008 yılı verisi TNSA-2008’e, diğer yıllar Sağlık Bakanlığına aittir.

3) 2008 yılı verileridir (OECD Factbook 2010 ve Health at a Glance 2009).

4) 2009 yılı Health for All Database verileridir.

GRAFİK: - Bebek Ölüm Hızları (1.000 Canlı Doğum)



Kaynak: 1988-2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları, Hacettepe Üniversitesi,

Not: 2009 ve 2010 yılı verileri Sağlık Bakanlığına aittir.

Bebek ölüm oranı, yıllar itibarıyla ciddi düşüş göstererek 2010 yılında bin canlı doğumda 10,1’e gerilemiştir. Bebek ölüm oranı, OECD ülkelerinde binde 3,9 AB-27 ülkelerinde ise 2009 yılında binde 4,3’tür. Bebek ölüm oranı, gelir seviyesi ve annenin eğitim düzeyiyle orantılı olarak azalmaktadır. Kırsaldaki ölüm oranları kentsele göre, doğu ve güney bölgelerdeki ölüm oranları ise diğer bölgelere göre daha yüksektir.

Anne ve bebek sağlığı açısından önemli olan doğum öncesi bakım alma ve doğumun bir sağlık kuruluşunda yapılma oranlarında, yürütülen çalışmaların da etkisiyle iyileşmeler görülmektedir. 2003 yılında yüzde 80,2 olan doğum öncesi bakım alma oranı 2008 yılında yüzde 92’ye yükselmiş, doğumun sağlık kuruluşunda yapılma oranı ise 2003 ve 2008 yıllarında sırasıyla yüzde 78,2 ve yüzde 89,7 olarak gerçekleşmiştir. Ancak, kırsal alanda doğumların yüzde 20,4’ünün, kentsel alanda ise yüzde 5,4’ünün evde yapıldığı görülmektedir. Annenin eğitim seviyesi değerlendirildiğinde; lise ve üzeri eğitim almış annelerde evde doğum yapma oranı yüzde 0,3 iken eğitim almamış annelerde yüzde 28,3’e ulaşmaktadır.

2003 yılında yüzde 54 olan tam aşılı çocuk oranı 2008 yılında yüzde 74’e yükselmiştir. Kızamık ve BCG aşıları sırasıyla 2003 yılında yüzde 79 ve yüzde 88 iken, 2008 yılında yüzde 83 ve yüzde 96’ya yükselmiş olup, bağışıklık kazandırmaya yönelik yürütülen çeşitli programların da etkisiyle, son 5 yılda aşılanmayla ilgili önemli bir gelişme kaydedilmiştir. Diğer taraftan, annenin eğitim seviyesindeki farklılıklar bebeklerin aşılanma oranları üzerinde etkili olmaktadır. En az lise mezunu olan annelerin bebeklerinin aşılanma oranı yüzde 80 iken, eğitimsiz annelerin bebeklerinin ancak yarısı tam aşılıdır.

Dünya Sağlık Örgütüne göre bulaşıcı olmayan hastalıklar en önemli ölüm sebebi olup, bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin toplam ölümler içindeki oranı 2008 yılında dünyada yüzde 63 iken Türkiye’de yüzde 85 düzeyindedir. Kalp-damar hastalıkları ve kanser başta olmak üzere bulaşıcı olmayan hastalıklara neden olan temel faktörler tütün kullanımı, fiziksel aktivite eksikliği, aşırı alkol kullanımı ve düzensiz beslenmedir. Ülkemizde yaşlı nüfusun oranının giderek artacağı da dikkate alındığında bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin çeşitlendirilmesi önem arz etmektedir.

2010-2014 yıllarını kapsayan Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı kapsamında, çocuklarda dengesiz beslenmenin ve obezitenin engellenmesi amacıyla, okul kantinlerinde ve yatılı pansiyonların yemekhanelerinde enerji yoğunluğu yüksek ancak besin değeri düşük yiyecek ve içeceklerin bulundurulması yasaklanmıştır. Bunun yerine, süt, ayran, yoğurt, meyve suyu, taze sıkılmış meyve suyu ve tane ile satılabilecek meyvelerin bulundurulması zorunlu hale getirilmiştir.

Sağlık hizmet altyapısında son yıllarda özellikle yatak kapasitesi açısından iyileşmeler görülmektedir. 2005-2010 döneminde yatak kapasitesinde yüzde 13,6 oranında artış olmuştur. 2010 yılında yoğun bakım yatakları hariç yatak kapasitesinin yüzde 60’ı Sağlık Bakanlığına, yüzde 17,5’i üniversitelere, yüzde 14’ü özel sektöre ve yüzde 8,1’i MSB’ye ve diğer kamu kurumlarına aittir. Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki hasta odalarının içerisinde banyosu ve tuvaleti bulunan en fazla ikişer kişilik odalara dönüştürülmesine yönelik çalışmalara devam edilmektedir. Bu dönüşüm neticesinde Bakanlığa ait hastanelerde 2002 yılında 6.839 adet olan nitelikli yatak sayısı 2010 yılında 35.747’ye ulaşmıştır.

TABLO IV: - Yıllar İtibarıyla Toplam Hasta Yatağı Sayısı ve Doluluk Oranları






2005

2006

2007

2008

2009(2)

2010(3)

OECD (4)

AB-27 (5)

Yatak Sayısı (1) (Bin)

192,6

196,6

200,8

204, 1

211,6

218,9

-

-

10.000 Kişiye Düşen Yatak Sayısı

28,1

28,3

28,6

28,7

29,2

29,9

38

52,9

Yatak Doluluk Oranı (Yüzde)

64,5

64,4

61,7

63,8

62,9

63,9

75

75,5

Kaynak: Sağlık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, WHO

(1) Yoğun bakım yatakları dahildir.

(2) Sağlık Bakanlığı İstatistik Yıllığı 2009

(3) Sağlık Bakanlığı, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Genel Bilgi Kitapçığı, Mart 2011 ve Sağlık Bakanlığı İstatistik Yıllığı 2010.

(4) OECD, Health at a Glance 2009

(5) WHO, Health for All Database, 2009

Sağlık Bakanlığının 2010/50 sayılı Genelgesiyle başta sağlık insan gücü olmak üzere, sağlık tesisi, ileri tıbbi teknoloji ve finansman gibi sağlığa ayrılan kaynakların dengeli dağılımını sağlayarak bunları etkin ve verimli bir şekilde kullanabilmek amacıyla sağlık hizmet sunumunda bölge merkezli sağlık uygulamasına geçilmiştir. Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığınca, bölgenin sağlık hizmeti ihtiyacı, coğrafi yapısı, hasta akışı, ulaşılabilirliği, sosyo-ekonomik yapısı dikkate alınarak, 29 Sağlık Bölgesi belirlenmiştir. Söz konusu Genelgeye göre 2009 yılında Sağlık Bakanlığınca belirlenen hastane hizmet rolleriyle birlikte değerlendirilerek hastaların tıbbi bakım ve tedavilerinin öncelikle bulunduğu sağlık bölgesi içerisinde sağlanması esastır. Bunun yanında yeterli şartların sağlanamadığı ve ileri tetkik ve tedavi için başka bir sağlık tesisine sevk gerektiren hâllerde hastanın sevk edileceği en uygun ve tıbbi yeterliliğe sahip olan sağlık tesisinin belirlenmesi, sağlık tesisleri arasındaki hasta sevk ve nakil işlemlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi, hastane entegrasyon programına uygun olarak 112 Komuta Kontrol Merkezi sorumluluğunda yapılacaktır.

Sağlık hizmetlerine olan talep her yıl artmakta olup 2006-2010 döneminde hastanelere yapılan toplam müracaat sayısı yüzde 39,3 artarken, özel sektörde bu artış yüzde 205,6 olarak gerçekleşmiştir. Özel sektörün toplam müracaatlar içerisindeki payı 2002 yılında yüzde 4,6 iken 2010 yılında yüzde 15,7’ye yükselmiştir. Toplam müracaat sayısının artışında sağlık altyapısının iyileştirilmesi ve hizmete erişimin kolaylaştırılması etkili olmuştur.



TABLO IV: - Sağlık Kuruluşlarına Göre Toplam Hastane Müracaat Sayısı ve Dağılımı

(Bin)





2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

Sağlık Bakanlığı

109 737

113 935

135 169

164 758

189 422

209 630

216 724

228 279

235 173

Üniversite

8 891

9 638

10 685

11 494

12 589

15 025

18 291

19 365

20 099

Özel

5 681

6 161

6 997

11 048

15 529

24 486

38 688

47 618

47 455

Toplam

124 309

129 733

152 851

187 300

217 540

249 141

273 703

295 262

302 984

Toplam İçindeki Pay (Yüzde)




2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

Sağlık Bakanlığı

88,3

87,8

88,4

88,0

87,1

84,1

79,2

77,3

77,6

Üniversite

7,2

7,4

7,0

6,1

5,8

6,0

6,7

6,6

6,6

Özel

4,6

4,7

4,6

5,9

7,1

9,8

14,1

16,1

15,7

Kaynak: Sağlık Bakanlığı İstatistik Yıllığı, 2010

Not: MSB Hastaneleri dahil değildir.



TABLO IV: - Sağlık Kuruluşlarının Durumu ve Hizmet Değerlendirmeleri, 2010

Kurum

Yatak sayısı(bin)

Müracaat Sayısı

(Bin)


Yatan Hasta Sayısı

(Bin)


Ameliyat Sayısı

(Bin)


Ameliyat Sayısının Müracaat Sayısına Oranı (%)

Ameliyat Sayısının Yatak Sayısına Oranı

Yatak Doluluk Oranı (%)

Hastanın Ortalama Kalış Günü

Yatak Devir Hızı (Hasta)

Sağlık Bakanlığı

120

235 173

6 361

5 659

2,4

44

64,4

4,4

53,1

Üniversiteler

35

20 099

1 509

1 126

5,6

29

72,9

6,2

43,1

Özel Hastaneler

28

47 455

2 658

1 829

3,9

52,8

50,8

2

91,1

Kaynak: Sağlık Bakanlığı İstatistik Yıllığı, 2010

Not: MSB Hastaneleri dahil değildir.

2010 yılında toplam yatak kapasitesinin yüzde 14’üne, uzman hekim sayısının yüzde 23,3’üne sahip olan özel sektör, tüm ameliyatların yüzde 21’ini gerçekleştirirken, toplam yatak kapasitesinin yüzde 17,5’ine ve uzman hekim sayısının (asistan hekimler dahil) yüzde 29,6’sına sahip olan üniversite hastaneleri yapılan ameliyatların sadece yüzde 13’ünü gerçekleştirmişlerdir. Özel sektördeki devir hızının yüksek olması da yapılan ameliyat sayıları ile bağlantılıdır. Hem müracaat sayılarının hem de hasta devir hızlarının üniversitelerde daha düşük olduğu görülmektedir. Kronik hastaların uzun süreli yatışları bunda etkili olabilmektedir. Ancak, üniversite hastanelerinin son yıllarda finansal açıdan sıkıntılarının arttığı ve birçok üniversite hastanesi döner sermaye işletmesinin zarar ettiği ve borçlarının giderek artan bir seyir izlediği gözlenmektedir. Bu nedenle, 2008-2011 döneminde yapılan düzenlemeler ve ek kaynak aktarımları ile üniversite hastanelerinin finansal zorlukları aşılmaya çalışılmakla beraber yapısal çözümlere yönelik ihtiyaç sürmektedir.

Yatak kapasitesindeki iyileşmelere rağmen ülke genelindeki dağılım sorunları devam etmektedir. 29 Sağlık Bölgesi incelendiğinde, on bin kişiye düşen yatak sayısı, en gelişmiş bölge olan Ankara Etlik Bölgesinde 41 iken Urfa Bölgesinde ise 13’tür. Yatakların bölgeler arasında dengesiz dağılımı, sağlık personelinin de dengesiz dağılımına yol açan faktörlerden biridir.

Yatırımlarda etkinliğin sağlanması amacıyla Sağlık Bakanlığı hastanelerinin üniversitelerle ortak kullanımına imkân veren 5947 sayılı Kanun uyarınca Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesisleri ve Üniversitelere Ait İlgili Birimlerin Birlikte Kullanımı ve İşbirliği Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yayımlanmıştır. Bu çerçevede atıl yatak kapasitesi oluşturulmadan tıp eğitimi için yeterli nüfus ve vaka sayısına ulaşılabilmesi hedeflenmektedir.

2010 yılında toplam hekim sayısı 123.447, diş hekimi sayısı 21.432 ve hemşire sayısı ise 114.772’dir. On bin kişiye düşen hekim sayısı 16,9 ve hemşire sayısı 15,7 iken AB-27 ülkelerinde bu sayılar sırasıyla 33 ve 82,4, DSÖ yüksek gelir grubu ülkelerinde ise 28 ve 81’dir. Sağlık personeli ülke ortalaması, AB ve DSÖ ülkeleri ortalamasının gerisinde olup, özellikle hemşire açığı daha belirgindir.

Hekim açığını azaltmak amacıyla 2007-2008 döneminde 4.751 olan tıp fakültesi kontenjanı (GATA hariç) yüzde 80 oranında artırılarak 2011 yılında 8.529’a yükseltilmiştir. Aynı dönemde hemşire kontenjanı ise yüzde 60,5 artırılarak 5.674’ten 9.105’e çıkartılmıştır. Ülkemizde yüz bin kişiye düşen hemşire mezun sayısı 2010’da 5,5 olup, on bin kişiye düşen hemşire sayısı ülkemizin yaklaşık beş katı olan AB-27 ülkelerinde bile 32,7’dur. Hemşireler temel olarak halk sağlığında ve klinik hizmetlerde görev alabildiklerinden, hemşire sayısının artırılması uzun vadede sağlık hizmetlerinde kaliteyi artırıcı ve maliyetleri düşürücü etkiye sahip olacaktır. Halen 0,93 olan doktor başına hemşire oranının artırılması için hemşire kontenjanlarının daha fazla yükseltilmesi önem arz etmektedir.

650 sayılı KHK ile hekimlerin ve öğretim elemanlarının tam gün çalışması yeniden düzenlenmiş ve memur olarak çalışan hekimlerin muayenehane açarak ya da herhangi bir kuruluşta çalışarak, işyeri hekimliği yaparak mesleklerini icra etmeleri yasaklanmıştır.

Acil sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi yönündeki çalışmalar sürdürülmekte olup, bu kapsamda kar paletli ambulans, hasta kabinli kar aracı, özel donanımlı ambulans ve hava ambulans sistemi yaygınlaştırılarak kullanılmaktadır.

2011 yılı itibarıyla Aile Hekimliği Bilgi Sistemi 81 ilin tamamında kullanılır hale gelmiş olup, bu sistem ile hastanelerden toplanan verilerin entegrasyonunun 2012 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Mevcut durumda 69 ilde uygulamakta olan Merkezi Hastane Randevu Sisteminin 2012 yılında tüm yurda yaygınlaştırılması hedeflenmektedir.

Evde Sağlık Hizmetleri uygulaması kapsamında şu ana kadar 98.000 hastaya ulaşılmış olup halen 75.066 hastanın aktif takibi yapılmaktadır. Bu uygulama kapsamında 140.000 hastaya ulaşılması hedeflenmektedir.

Kamu sağlık harcamalarının GSYH’ya oranı 2001 yılında yüzde 3,2 iken 2010 yılında yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu oran AB-27 ülkelerinde yüzde 8,5, OECD ülkelerinde yüzde 6,4’tür.

Yaşam Memnuniyeti Araştırmasının sonuçlarına göre; 2010 yılında hastalanma durumunda tedavi masraflarının karşılanma yollarına bakıldığında, yüzde 74,1’inin bir sosyal güvenlik kurumundan, yüzde 11,7’sinin kişinin kendisi tarafından, yüzde 12,6’sının yeşil karttan, yüzde 0,8’inin ise özel sigortadan karşılandığı görülmektedir. 2004 yılında yüzde 28,2 olan tedavi masraflarını kendi karşılama oranı yeşil kart ve sağlık sigortası alanındaki gelişmelerin de etkisi ile 2010 yılında yüzde 11,7’ye gerilemiştir.

Aynı araştırmaya göre, son yıllarda sağlık alanında gerçekleştirilen iyileşmeler sonucunda genel olarak sağlık hizmetlerinden memnun olan kişilerin oranı 2003-2010 döneminde yüzde 39,5’ten yüzde 73’e yükselmiş, sağlık hizmetlerinin kalitesinde sorun olduğunu düşünenlerin oranı ise aynı dönemde yüzde 21,2’den yüzde 17,6’ya düşmüştür.


2. Temel Amaç ve Hedefler


Vatandaşların ekonomik ve sosyal hayata sağlıklı bireyler olarak katılımını sağlamak ve yaşam kalitelerini yükseltmeye katkıda bulunmak sağlık politikasının temel amacıdır.

Bu amaca ulaşmak için öncelikle koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkinleştirilmesi, altyapı ve sağlık personeli ihtiyacının karşılanması ve ülke genelindeki dağılımlarının dengelenerek bölgeler ve sosyo-ekonomik gruplar arasındaki farklılıkların azaltılması, sağlık hizmetlerinin eşitlik ve hakkaniyet ilkesiyle, hasta haklarına saygılı, erişilebilir, etkin ve kaliteli bir yapıya kavuşturulması, akılcı ilaç kullanım mekanizmalarının oluşturulması ve Sağlık Bakanlığının yeniden yapılandırılarak düzenleme, planlama ve denetleme rolünün güçlendirilmesi hedeflenmektedir.


3. Politika Öncelikleri ve Tedbirler


Öncelik / Tedbir

Sorumlu /İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar

Süre

Yapılacak İşlem ve Açıklama

Öncelik 99. Sağlık hizmetlerinin erişilebilirliği, kalitesi ve etkinliği arttırılmaya devam edilecektir.

Tedbir 201. Sağlık personeli sayısının artırılması ve yurt genelinde dengeli dağılımına ilişkin çalışmalara devam edilecektir.

Sağlık Bakanlığı (S), MEB, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, YÖK, DPB, Üniversiteler

Aralık Sonu

Öncelikle hekim, hemşire ve fizyoterapistler olmak üzere personel açığı bulunan alanlarda sağlık personeli yetiştiren eğitim kurumlarının kontenjanları artırılacaktır. Sağlık kuruluşlarının hedef nüfus, hizmet bölgesi, fiziki yapı ve hizmet sunum özelliklerini esas alan ve somut hedefleri içeren personel dağılım planı çalışması güncellenecek ve Sağlık İnsan Kaynakları Stratejik Planı hazırlanacaktır.

Tedbir 202. Sağlık tesislerinde teşhise dayalı fiyatlandırma yaygınlaştırılacaktır.

SGK (S), Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Üniversiteler

Aralık Sonu

Tüm sağlık kuruluşlarının geri ödeme işlemlerinin Teşhisle Gruplara dayalı olarak gerçekleştirilmesine ilişkin çalışmalar yapılacaktır. Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlarda tüm geri ödeme işlemleri teşhise dayalı gruplandırmaya göre yapılacaktır.

Tedbir 203. Ulusal Sağlık Bilgi Sistemi güçlendirilmeye devam edilecektir.

Sağlık Bakanlığı (S), SGK, Üniversiteler, Kalkınma Bakanlığı, YÖK, İlgili Bakanlıklar, Özel Sağlık Kuruluşları

Aralık Sonu

Sağlık kayıtlarının tek veri tabanında toplanması ve sağlık kurumları arasında paylaşıma açık hale gelmesi sağlanacaktır. 69 ilde 739 hastanede uygulanmakta olan Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS) tüm Sağlık Bakanlığı kurumlarına yaygınlaştırılacaktır.

Tedbir 204. Evde sağlık hizmetleri güçlendirilecektir.

Sağlık Bakanlığı (S), SGK, Maliye Bakanlığı

Aralık Sonu

Evde sağlık hizmetleri, hizmet sunumunun niceliği ve niteliği artırılarak sürdürülecektir.

Öncelik 100. Koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilerek yaygınlaştırılacaktır.

Tedbir 205 Koruyucu Sağlık Stratejisi ve Eylem Planı çalışmaları sonuçlandırılarak hayata geçirilecektir.

Sağlık Bakanlığı (S), MEB, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Üniversiteler, Yerel Yönetimler, STK’lar, SGK, TAPDK

Aralık Sonu

Vatandaşların bedenen ve ruhen tam iyilik halinde olması için kişiye sosyal, biyolojik ve fiziki çevreye yönelik eylemlerin bütüncül bir yaklaşımla planlanması ve uygulanması amacıyla Koruyucu Sağlık Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanacaktır.

Tedbir 206. Bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik mevcut programlar sürdürülecek ve yeni programlar geliştirilecektir.

Sağlık Bakanlığı (S), MEB, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Üniversiteler, Yerel Yönetimler, STK’lar, SGK, TAPDK

Aralık Sonu

Sağlığın geliştirilmesi ve teşviki kapsamında vatandaşın farkındalığı artırılacak, bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik koruyucu sağlık programlarının geliştirilmesine ve uygulanmasına devam edilecektir.

Tedbir 207. Bulaşıcı hastalıkların kontrolünü sağlamak amacıyla, Sağlık Bakanlığının tanı koyma, bildirim ve izleme fonksiyonları güçlendirilecektir.

Sağlık Bakanlığı (S), Üniversiteler, Özel Sağlık Kuruluşları, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu

Bulaşıcı hastalıkların tanısının geliştirilmesi için ülke genelinde laboratuvar altyapısı iyileştirilecektir. Standart vaka tanımları rehberleri güncellenecektir. Uluslararası sürveyans ağına katılım sağlanacaktır. Sürveyans sisteminin idari kapasitesi sistemin gerekliliklerini karşılar hale getirilerek antimikrobiyal direnç sürveyansı için bir sistem oluşturulacaktır. Hastane enfeksiyonları sürveyans sistemi geliştirilerek yaygınlaştırılacaktır.


Tedbir 208. Ulusal Zehir Danışma Merkezi (UZEM) personel ve altyapı yönünden geliştirilecektir.

Sağlık Bakanlığı (S), Avrupa Zehir Merkezleri Birliği, Üniversiteler

Aralık Sonu

Zehirlenmelerde farkındalık ve bilinçlendirme için doğru mesajları içeren farklı eğitim materyalleri geliştirilecek ve yaygın kullanımı sağlanacaktır. Zehirlenmelerde müdahale yapacak olan sağlık çalışanlarına konuya özel hizmet içi eğitimler verilerek personelin hizmet kalitesi artırılacaktır.

Öncelik 101. İlaçların etkin ve bilinçli kullanımını sağlamak amacıyla sağlık hizmet sunucularına ve vatandaşlara yönelik bilgilendirme faaliyetleri ve gerekli denetimler artırılacaktır.

Tedbir 209. Gereksiz ilaç tüketimini önlemek üzere doktor, eczane ve hastalara yönelik etkin denetimler ve yaptırımlar hayata geçirilecektir.

SGK (S), Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Üniversiteler, Sağlık kuruluşları

Aralık Sonu

İlaç Takip Sisteminin 2. fazı kapsamında ecza depoları da sisteme dahil edilecektir. Gereksiz ilaç tüketimini önlemek üzere veri madenciliğini de içeren istatistiksel yöntemlerle hizmet sunucularının geçmiş davranışları dikkate alınarak doktor, eczane ve hastalara yönelik denetimler yapılacak ve yaptırımlar hayata geçirilecektir.

Tedbir 210. Akılcı ilaç kullanımı geliştirilecektir.

Sağlık Bakanlığı (S), YÖK, SGK, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Üniversiteler, sağlık kuruluşları

Aralık Sonu

Kanıta dayalı tıp uygulamalarına ait süreç başlatılacaktır. Başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının ve vatandaşın farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar yapılacaktır. Sağlık eğitimi müfredatlarına akılcı ilaç kullanımı eğitimlerinin dahil edilmesi yönünde çalışmalar yapılacak, SGK veri bankası da kullanılarak akılcı ilaç kullanımı davranışlarını teşvik etme ve izleme-değerlendirmeye yönelik bir sistem geliştirilecektir.

Tedbir 211. Yerli ilaç geliştirilmesi amacıyla bilimsel çalışmalar desteklenecek ve bu kapsamda ilaç sanayii teşvik edilecektir.

Sağlık Bakanlığı (S), TÜBİTAK, Üniversiteler, Sağlık Kuruluşları, Kalkınma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Özel Sektör ve Meslek Kuruluşları

Aralık Sonu

Yerli ilaç üretimini teşvik edecek yeni uygulamalar geliştirilecek ve düzenlemeler yapılacaktır. İyi Klinik Uygulamaları ile ilgili araştırma merkezleri kurulması desteklenecektir.

Tedbir 212. Tıbbi cihazların yurt içinde üretimine yönelik destek sağlanacaktır.

Ekonomi Bakanlığı (S), Kalkınma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK

Aralık Sonu

Büyük oranda ithal edilen ve sağlık yatırımlarında önemli bir payı olan tıbbi cihazların yurt içinde geliştirilmesi ve üretiminin desteklenmesine yönelik çalışmalar yapılacaktır. Mevcut durumda bu ürünlerin yurt içinde üretiminin önündeki sorunlar tesbit edilecek, teşvik ve vergi mevzuatı incelenecek, Tıbbi Cihaz Üretim Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanacaktır.

Öncelik 102. Sağlık Bakanlığının düzenleme, planlama ve denetlemeye ilişkin rolleri güçlendirilecektir.

Tedbir 213. Sağlık Bakanlığının yeniden yapılandırılmasına ilişkin mevzuat çalışmaları tamamlanacaktır.

Sağlık Bakanlığı (S), Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, SGK, Yerel Yönetimler, Üniversiteler

Aralık Sonu

Sağlık Bakanlığının düzenleme, denetleme ve planlama rolünün güçlendirilmesi amacıyla yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalar tamamlanacaktır.




Yüklə 4,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin