Ulaştırma
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın faaliyetleri içerisinde ciddi problem alanları görülmektedir. Kamuoyunda icracı bakanlık olarak bilinen ve yapılan yollar, köprüler, havalimanları vs. gibi yatırımlarla anılan bakanlığın arka planında bu yapılanların doğaya zararları, iktisadi ve kültürel maliyetinin, yani bir bütün olarak olumsuz toplumsal etkilerinin çok büyük olduğu açıkça görülmektedir. AKP Hükümetleri ülkeyi ekosistemi olmayan bir inşaat alanı, bir arsa olarak görmektedir. Yapılan yollar ve köprü projelerine halkın ihtiyaç ve talepleri gözetilmesinden çok kamuoyunun yönlendirilerek merkezi yönetimin farklı saiklerle hayata geçirmeyi hedeflediği projelerin dayatılması söz konusudur. Ulaştırma eski Bakanı, bugünün TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın “Her şeyi çevreye odaklarsak bu sefer ülkenin ihtiyacı, ülkenin kalkınması bir başka bahara kalır” sözleri, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın; “Bakıyorsunuz, birileri çıkıyor, aman yarabbi, 'yok şu kadar ağaç kesildi, yok bu kadar ağaç söküldü. Bizim değerlerimizde yol engel tanımaz. Önünde cami bile olsa eğer yol oradan geçecekse, biz o camiyi yıkarız” sözleri, AKP’nin bu Bakanlığın icrasında yer alan kamu hizmetlerini; çevreyi, ekolojik dengeyi, kültürü, kimliği talan ederek yaptığının ve popülist bir politika izlediğinin açık göstergesi niteliğindedir.
Köprü-Otoyollar ve Garanti Ödemeleri
Kamu özel ortaklığı kapsamında yap-işlet-devret, yap-kirala-devret modeli ile yapılan 3. Köprü, Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli ve şehir hastaneleri karşılığında Hazine’den verilen garantiler bütçede görünen açıklar içerisinde yer almamakla beraber ciddi bir açık oluşturmaktadır.
Osmangazi Köprüsü için Onursal Adıgüzel’in, Ekim ayında yaptığı, BİMER başvurusuna gelen yanıt bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Buna göre Temmuz 2016-Temmuz 2017 aralığında Osmangazi köprüsünden geçen araç sayısı 6.159.685 olarak açıklanmıştır. Osmangazi’de günlük araç garantisi 40 bin olup, yıllık araç garantisi ise 14.600.000’dir. Otomobil eşdeğer/gün araç sayısında 12 ayda geçen ücretli araç sayısı 6.159.685’te kalmıştır. Buna göre garanti edilen araç sayısının yarısına bile ulaşılamazken, geçmeyen 8 milyondan fazla aracın maliyeti Hazine’den karşılanacaktır. Tünel ve köprülerin sürekli zarar ettiğini belirtilmesinin yanında, yılın ilk 4-5 ayındaki araç geçişlerine göre, Hazine'nin Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü için işletmeci firmalara 803 milyon TL ödeneceği ifade edilmiştir.
Edinilen bilgilere göre bugünkü tablonun devam etmesi halinde, yılsonunda işletmeci firmalara 2 milyar 410 milyon TL ödenecektir. Daha önce Osmangazi Köprüsü'nün maliyetinin 2 milyar 355 milyon TL olduğunu açıklanması ve yılsonunda tahmininin gerçekleşmesi halinde, zarar tutarının Osmangazi'nin yapım maliyetini geçeceğini ifade etti.
Avrasya Tünelindeki Zarar Hazine’den Ödenecek
Avrasya Tüneli 20 Aralık 2016'da açılmıştır. Hazine tarafından yıllık 25 milyon araç geçişinin garanti edildiği, vaat edilen aracın geçmemesi durumunda aradaki farkın işletmeci şirkete Hazine'den ödeneceği belirtilmiştir. İlgili yıldan itibaren tünelin geçiş ücretleri otomobil başına 4, minibüs başına da 6 dolar artı KDV olarak belirlenmiştir. Yılın ilk 5 ayında Avrasya Tüneli'nden 4 milyon 690 bin araç geçişi yapılmıştır. Yıllık garanti rakamlarına göre Avrasya Tüneli'nden günlük yaklaşık 68 bin araç geçişi yapılması gerekirken, ortalama 34 bin araç geçişi sağlandığı, kalan ortalama 34 bin aracın bedelinin ise 5 aylık süreçte 77 milyon 914 bin TL hazine tarafından işletmeci firmaya ödeneceği belirtilmiştir.
Yaklaşık 37,8 dolar olarak belirlenen geçiş bedeli sonrasında günlük 40 bin aracın yarısının bile sağlanamadığını, mart ve nisan aylarında günlük ortalama 14 bin aracın geçiş yaptığı Osmangazi Köprüsü için yılın ilk 4 ayı için Hazine'nin işletmeci firmaya ödeyeceği tutarın ise 585 milyon 200 bin TL olduğu basına yansımıştır.
3. Köprü için Ödenecek Zarar 140 Milyon TL
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde günlük tek yönlü olarak 135 bin araç garantisi verilirken 12.20 TL geçiş ücreti belirlendiği, 1 Ocak- 30 Nisan tarihlerinde 16 milyon 200 bin araç geçişi garantisi verilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden 4 milyon 600 bin araç geçişinin sağlandığını açıklandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü için yılın ilk 4 ayı sonunda Hazine'den işletici firmaya ödenmesi gereken tutar 140 milyon 376 bin TL olmuştur.
Haberleşme (Bilgi Teknolojileri)
AKP Hükümeti, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nu fiili olarak kamu denetiminden muaf tutma çabası içerisindedir. Bu durum Hükümetin internet erişimi engellemelerine dair politikalarına yöneltilen “kamu yararı yerine dar iktidar çevrelerini koruma çabası” yönündeki çabalarıyla örtüşmektedir. Güçler ayrılığı ilkesinin erozyona uğradığı ve iki savaş arası dönemin dünyasına özgür bir parti-devlet bütünleşmesi tablosunun belirdiği bir dönemde internet düzenlemelerine yönelik harcamaların şeffaf olmaması kaygı vericidir. Sosyal medyayı manipüle etmek için, iktidarı eleştirmenin bir linç kampanyasına dönüştürüldüğü ve adeta yargıya talimat verircesine bir hedef haline getirmenin aracı haline gelen Ak-troll faaliyetleri, BTK’nın şeffaflaşması ve hesap verilebilirliği ihtiyacını da ortaya koymaktadır. Bilgi Teknolojileri ve polis devletinin gözetim mekanizması görevine soyunmakta ve bu konuda zirveye oynamaktadır. Milyonlarca liralık bütçe açığı devlet güvenliği adı altında gayrimeşru bir harcama kalemine dönüştürülmektedir. Twitter, Facebook gibi erişim engellemeleri, muhalif sitelerin kapatılması, yeni düzenlemelerle artık keyfi bir alana çekilmektedir.
Anayasa’nın 22. Maddesi haberleşme hürriyetini, 26. maddesi de düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini garanti altına almıştır. Ancak buna rağmen 21. yüzyıl Türkiye’si sansür ve erişim engelleri ile anılmaktadır. Son on yılda 110.000’in üzerinde internet sitesi yasaklanmıştır. Bu sayı içinde mahkeme kararı olmaksızın, sadece BTK tarafından engellenen sitelerin sayısı bile fikir özgürlüğü ve demokrasi adına büyük bir sorundur ve başlı başına bir tartışma-araştırma konusudur. Örneğin, kullanıcıları tarafından ortaklaşa olarak birçok dilde hazırlanan, özgür, bağımsız, ücretsiz, reklamsız, kâr amacı gütmeyen bir internet ansiklopedisi olan Wikipedia’ya 29 Nisan 2017 tarihinden bu yana Türkiye’den erişim yasağı bulunmaktadır. İnternet özgürlüğünde de gidişat kaygı vericidir. Freedom House’un “İnternet Özgürlüğüne’’ ilişkin raporunda Türkiye, “İnternetin özgür olmadığı” ülkeler arasında yer almaktadır. İnternet özgürlüğünde Türkiye, Bangladeş ve Zimbabve ile aynı seviyelere gelmiştir.
Türkiye’de engellenen internet sitelerinin sayısını yayımlayan engelli web sitesi de engellenmiştir. Engellenen sitelerin sayısının 120.000’i aştığı söylenmektedir. Freedom House’un, internet özgürlüğüyle ilgili raporuna göre Türkiye’de internet özgürlüğü puan kaybederek 'özgür değil' kategorisine girmiştir. Türkiye’deki internet özgürlüğü, 2015 raporunda “kısmen özgür” iken 2016 raporunda “özgür değil” kategorisinde gruplandırılmıştır. Bu anlamda Türkiye; Mısır, Gambiya, Myanmar, İran, Çin gibi ülkelerle aynı grupta yer almaktadır.
Mahkeme kararları veya diğer devlet kurumlarınca bir tweetin ya da hesabın erişime engellenmesi için Twitter'a toplam 6084 adet talep iletildiği belirtilirken, Twitter'ın bu talepler doğrultusunda 1463 tweeti ve 297 hesabı erişime engellediği ifade edilmiştir. En fazla erişime engelleme talebinde bulunan ülke ise Türkiye oldu. 715'i mahkeme kararı 1995'i ise diğer yetkili kurumların isteği üzerine Türkiye'den Twitter'a toplam 2710 adet talep iletilirken Twitter, talepler doğrultusunda 497 adet tweeti ve 204 adet hesabı erişime engellemiştir.
Dostları ilə paylaş: |