“Bugün katıldığımız Uğur Kurt’un katledilmesini protesto yürüyüşünün ardından eylemliliklerimizle ilgili düşünce ve duygularımı sizlerle paylaşmak istedim. Uzun süredir Kadıköy’de birbirinin tekrarı sayabileceğimiz, kitleselliği azalmış, etki gücü zayıflamış eylemlilikler süreci yaşıyoruz. Birçoğumuz bu eylemlerin zayıflamasından ve rutinleşmesinden kaynaklı memnuniyetsizliğimizi paylaşıyoruz.
Soma katliamın ardından mahalle forumları olarak hızlı bir refleks geliştirerek bir hafta boyunca hemen hemen her gün bir araya gelip, eylem öncesi ve sonrası uzun değerlendirmelerde bulunarak farklı bir eylemlilik tarzı hayata geçirmeye çalıştık. Günü kurtarmak ve yapmış olmak için yapmaktan öte yaşanan sürecinin toplumsal ruh halini yakalayacak eylemler için kolektif olarak kafa yorduk. Ve uzun zamandır alıştığımız rutinin dışına çıkan, kendine göre etki ve kitlesellik yaratabilen –bahariye’de mumlarla oturma ve mahallerden rıhtıma yürüyüş-gibi eylemlilikler düzenledik. Ardından Soma için neler yapabiliriz sorusunu en katılımcı şekilde planlayabileceğimiz ortak bir forum düzenledik. Okmeydanı’ndaki saldırı olmasaydı bu akşam Soma Holding’in önünde sermayeye yine farklı ve yaratıcı bir yöntemle sözümüzü söyleyecektik.
Bu akşam katıldığımız Uğur Kurt protestosu ise; daha önceki onlarca benzer eylemin tekrarı, etkisi zayıf, kitleselliği düşük ve moral açıdan üzüntü vericiydi. Mahalleler olarak ortak akılla toplumsal ruh halini iyi analiz eden ve ona uygun eylemler yaratma çabamızın iyi sonuçlar verdiğini birlikte gördük. Yakaladığımız bu yöntemle devam etmeyi zorlayalım derim. Bizi bekleyen zor dönemlerde bu şekilde güçlü karşı duruşlar yaratabileceğimize inanıyorum.”