Ölümümüz için de gerekli ! Anlamak güç :
Alınan her nefesde ! Yanıp paslanır demir !
Rûh da kanı terkeder ! ‘“Ölüm ALLAH’tan emir !”’
‘“Hepimiz öleceğiz ! ‘“ ‘“Yaratıldık ölümlü !”’
Yine de ölümsüzüz ! Bu ölümler bölümlü !
Çünkü doğum ve ölüm şeffaflaşmak için farz !
Cehennem cennet olur ! Ahirete döner Arz !
“Şeytanını Müslüman yaptı !” Dikkat et RESÛL !
Peygamber sünnetine ! Sen de uy usul usul !
‘“Kimseyi ortak koşma özüne ! Hanif ol da !”’
Yanlış oturma ! ‘“Şeytan gibi sen doğru yolda !”’
‘“Kan dökecek”’ diyen bak ! Kan döktürmeye bakar !
‘Öz su !’ Burun köküne değil ! Rahime akar !
M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ
ANKARA – 06.12.2001
İBLÎS’İN KİMLİĞİ !
‘Güneş devri’ bitince, bak Ay devri başladı !
Şimdiki Ay’la ayni ! Sâdece onun adı !
Zîrâ içinde idi hem Arz ! Hem Mars ! Hem de Ay !
Çekirdek ateş ! Kabuk su idi ! Çıktı olay :
Birbirine zıt idi iki sınıf ! Doğrusu :
‘“İblîs’in özü ateş idi !”’ Meleğinki su !
Çekirdeğe yerleşti İblîs, şeytanlar ile,
Ve Melekler kabuğa ! Savaş başladı bile !
Dışarıya atıldı içindeki Ay’la Arz !
Ve İblîs ile de Mars ! ‘“İblîs sürüldü bu tarz !”’
Ve daha sonra Ay da dışarıya atıldı !
Cebrail, melekleri ile Ay’a katıldı !
Ay devrinin en yüce insânı Yehova bil !
Kur’andaki RAHMÂN’a veya RABB’a mukabil !
Ay devri insânları, ‘melek’ adını alır !
Melek olamayanlar ‘şeytan’ olarak kalır !
Cebrail, meleklerin başkanının ismidir !
İblîs de şeytanların ! Mars, cin evi cismidir !
Mars’a ‘kızıl gezegen’de deniliyor ! Niye ?
Kızıl kan yapan demir, Mars’tan ilk indi diye !
İblîs eliyle ‘“Demir dünyâya indirildi !”’
Sıcak kırmızı kana ‘“RÛH”’ girip can dirildi !
Her nefes oksijenle yanıp paslanır demir !
Güneş, ‘“Ol !”’ Mars ‘öl’ diye insâna verir emir !
Bu nedenle, AZRAİL, öbür adı İBLÎS’in !
Önce üyesi idi o da ‘“YÜCE MECLİS”’in !
RAB, ‘“Arz’ı ve Âdem’i inşâ”’ emrini verdi !
CİBRİL uydu ! ‘“Reddetti İblîs : Toprak pis !”’ Derdi !
‘“İBLÎS’İN İZNİ !”’
‘“Kovulunca istedi RABB’inden İBLÎS izin!”’
‘“RAB izin verdi !”’ ‘“Oldu düşmanı hepimizin !”’
RAHMÂN, İblîs’i göbek kordonuyla bağladı :
Rahim içinde ona bu ceza şans sağladı :
Cibril ‘Yengeç’de kalbe ‘ilk hücre’yi rapteder !
Dört ay sonra Azrail, ‘Akreb’den ‘ateş al’ der !
Sekizinci ay ‘Balık : ’su ile dolar rahim !
Azrail ‘Koç’da kovar suyu ! Doğar İBRAHİM !
Koç, ateş burcu ! Yengeç, Akreb ! Balık ise su !
‘“Kitab ilmi”’nde ‘dört burç’ işlemi ! Bu doğrusu !
Bebek, rahimde yine bak ‘dört devre’den geçer !
Bu mikro evreleri, ancak ‘has doktor’ seçer !
Azrail, Mars’da Akreb ! Cebrail, Ay’da Yengeç !
Burçlar ‘12 imâm !’ Başka ‘gök ilmi’ni geç !
İblîs oluşumdaki bu payına güvenip :
Dedi ‘“İnsân tutmazsa ilk genden gelen bir ip,
Genlerini bozarak verdiğin bu imkânla,
Yakacağım ateşle ! Ve boğacağım kanla !”’
RAB dedi : ‘“Son derece doğru senin bu sözün :”’
‘“İnsân şeytanları”’yla çünkü bir senin özün !”’
‘“RAHMÂN ve İblîs nesli ayrılacak bu tarzda !”’
‘“Onlar olacak benim halîfelerim Arz’da !”’
‘“Meydan okudu İblîs !”’ RAHMÂN’a böyle ilk kez !”’
Kâlb ve beyindir savaş alanı ! Bilsin herkez !
Orta hakem omurgan ! ‘“İyi-kötü ağacı !”’
‘“Onun yasak meyvesi”’ hem tatlıdır ! Hem acı !
‘“Kur’an ALLAH’ın ipi der !”’Doktor, omurilik !
‘Öz suyu’nu yukarı akıt ! Kalksın ‘ikilik !’
Beşer, ‘ikilik’ demek ! ‘İkiz’lik sözcüğü RAB :
‘R’ : Anne ! RESÛLULLAH ! ‘B’ : Baba ! EBUTTURAB !
‘“İNSÂN ŞEYTANI !”’
Bakın, pompalanmayan su, hep aşağı akar !
Doğada herşey ! İşin en kolayına bakar !
Özsu aşağı aksa ! Aşağıda kalınır !
Ters ilişkide ise ! ‘“Ters yüz öcü ! Alınır !”’
Azrail Mars rûhunun elçisi ! İlk cin sâde :
Cin şeytanı can alır ! Pise âitse vâde !
Küçümseme ! Güçlü o ! Aldığı izin ile :
‘“Parazit yapabilir âyet inerken bile !”’
Azrail’in Kur’anda ‘“Ölüm meleği”’ adı !
‘“Yücelikten düşürdü onu !”’ Kendi inâdı !”’
Her insâna İblîs, bir şeytan tayin eder :
‘Beynine gir ! Tamamla eksik evrimini’ der !
Evriminde yardımcı olmadı mı o kişi :
Kendine yoldaş yapıp ! Şokla bitirir işi !
Satanist’in Kur’anda adı ‘insân şeytanı’ !
Onu, şeytandan beter insân olarak tanı !
Ölür ölmez canını, zapteden şeytan yutar !
Cinin ömrü çok uzun ! Yanana kadar tutar !
‘“Yoktur şeytanın gücü !”’ ALLAH’a dayanana :
‘“ALLAH’a değil de o !”’ ‘“Karşı geldi RAHMÂN’a !”’
Çok önemli üç âyet anımsatayım sana :
‘“Şeytan iner !”’ ‘“ALLAH’a inanmayan insâna !”’
‘“Şeytan ALLAH’tan korkar !”’ ‘“Azabı çetindir !”’ Der !
ALLAH’tan da korkmayan ! Bunu yok olup öder :
‘Hiçbir şey yok olmaz’ der ! Bilgin LAVUAZİYE
Satanist ‘şey’ de değil : sıfırlar riyâziye !
Satanist ve ateist hemen siliniverir !
Hiç var olmamış gibi ! Kara delikte erir !
M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ
ANKARA – 04.02.2002
‘“İBLİS”’İN ÖZGEÇMİŞİ
Güneşi terk edince içindeki Ay’la Arz,
Çift cinsli insân için ‘ben bilinci’ oldu farz !
Kaplıydı kızıl, kızgın, lâvla şeffaf bedeni !
Rüyâ gibi içinde görürdü halkedeni !
Seks olmadığı için bir dev gibiydi cismi !
Ne beyin ! Ne lisan var ! ‘“Anmaya değmez ismi !”’
Kendini kopyalardı, fışkırıp şeffaf beden !
Ay atıldı ! İki cinsi amacı buna neden !
Ayrılan Ay vücuda iskelet etti ihsân !
Şeffaf bir kopya artık fışkırtamadı insân !
Herkeste cinsel gücün kaldırıldı bir yanı !
Kemikten çıkmış Havvâ ! Şok etti her duyanı !
‘Yan’, ‘Kaburga kemiği’ diye yanlış okundu !
Bu elbet kadınların şerefine dokundu
Bütün din adamları hor gördüler kadını !
‘Eksik eteğe’ kadar çıkardılar adını !
Hâlbuki ikisi de bir bütünün yarısı !
Hiç eksik yok ! Kocası tamamlıyor karısı
Dikey bir gırtlak ile sıcak kan ! Bir de beyin !
Tam bir insân olmanın üç şartıdır ! Belleyin !
Bir beyin yapacaktı kazanılan cinsel güç !
İblisde demir vardı ! Bunu çözmek değil güç :
Ruh, ısı yoksa kanda, yönetemez bedeni !
Demir, kanda yanmadan ısı yok ! Bu nedeni !
Ay devrinde melekken İblis, sınıfta kaldı !
Yehova Mars’a sürüp melekliğini aldı !
Oldu, melek ve insân arası bir yaratık !
‘“RABB’ine ve insana düşmandı İblis artık !”’
Melek bilge ! Beyine yok onun ihtiyacı !
İblis beyine muhtaç ! Arz’da doğamaz ! Acı !
Melek çift cinsli ! Şeffaf ! Renkle konuşabilir !
‘“İblis ise fısıldar !”’ Az şeffaf ! Seksi bilir !
Omurilikten beyne çıkıp kanda demirle,
Yönetir seni ! Senden gelmiş gibi emirle !
Seni, hep sekse itip zevkini birlikte yaşar !
Bu ikinci eşini, tek dostun vicdân boşar !
Son tuzağı, sana hep namûsu telkin eder !
‘Helâlının dışında uçkurunu çözme’ der !
M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ
ANKARA – 29.04.2002
‘“İBRAHİM MİLLETİ !”’
Horasan neresidir ! Viyana bak neresi !
HACI BEKTAŞ VELİ’yi ! Müjdeler ‘“RÛM”’ sûresi !
Tamamlamaya geldi ! Gasp olan misyonunu !
Halife atamıştı zîrâ MUHAMMED onu !
HACI BEKTAŞ’a çıkar ! Osmanlının temeli !
‘“HANİF DİN”’i kurmaktı ! Onun birtek emeli !
Netekim ! Sarı Saltuk Balkanları kazandı !
Halk İsâ’yı anlayıp özüne içti andı !
Ganimete dönüştü ! Ama fetih zamanla !
Zâlimler sultan oldu ! Gerisini sen anla !
Yıldırım Beyazıtı ! Rezil etti kibiri !
‘“Hortumunu dağladı !”’ Fil ile gelen biri !
Arzı paylaşamadı ! Bir şaşı ! Ve bir topal !
‘Topal Timur’ ismini ! Lânetle ağzına al !
FAZLULLAH’ı ! Bu topal şehid edip harcadı !
Bak ! HAZRET-İ MUHAMMED MUSTAFA’ya denk adı ! (1729)*
Selim ! Kestirdi kırk bin genç Türkmen alevîyi !
Yavuz ! Diye anılır ! Demek cellâtmış iyi !
Araptan hilâfeti ! O aldı başa belâ !
O Arap ki ! Davacı yarın ondan KERBELÂ !
Yeniçeri cellâdı Mahmud ne ? Gözünü aç :
Annesi ölüyorken ! Öpsün diye verdi haç !
Bu olay daha sonra özenle yalanlandı !
Ama kesin ! MÂHMUD’un tutmadığı ! ‘“İlk and”’ı !
‘Ganimet ordusu’nun defterini o dürdü !
Art niyetle yüzünü Avrupaya döndürdü !
‘Art niyet !’ Şimdi artık ilk meyvesini verdi !
‘Haçlı’nın rehiniyiz süresiz ! Akıl erdi !
Aklını başına al ve zincirlerini kır !
‘Özümden başkasına bağlanmam’ diye haykır !
Osmanlı neden çöktü ? Bakıp ibret alınız !
Yıldönümünü kutlar ! Gerici ümmet yalnız !
Gâzinin soyadında iki mesaj var ! Niçin ?
“Dinim şaman ! Aslım Türk benim” dediği için !
Japon Şinto dininde de var ! ‘ATA’ya secde !’
‘“Âdem’e secde emri”’ bu ! Herkes dikkat ede !
‘“İBRAHİM’in dini ve milleti”’ bak ayni söz !
‘Hanif Dünyâ Devleti !’ Demek bu ! Açılsın göz !
‘Evrensel anne baba !’ Gerçekleştirir onu !
‘“MELK-İ SEDEK”’çıkınca ! Şeytanın gelir sonu !
‘“Kum gibi çoğalacak İbrahimin kuşağı !”’
Özünden başkasının olmayacak uşağı !
‘“Hem ALLAH !”’ ‘“Hem Yehova !”’ ‘“Bil söz verdiler böyle !”’
HAK, sözünden döner mi hiç cancağızım söyle ?
‘“İBRAHİM’e yüzünü dön emri var AHMED’e !”’
‘İkisi geldiğinde yüz yüze !’ İlk Âdem de !
‘“Arzdan çıkarak”’ İslâm yapacak evlâdını !
Ve ‘“İBRAHİM MİLLETİ”’ koyacaktır adını !
Millet ! Yâni devletle ! Ayni şey olacak din !
MELK-İ SEDEK de böyle yapmıştı ! Dikkat edin !
Şeytan sorunca ‘Arzdan çıkan’ ikiz kim diye !
HAK diyecek ! ‘“Selâm”’ ver ! Hep beklenen MEHDÎ’ye !
M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ
ANKARA- 03.09.2000
*1729 = HAZRET-İ MUHAMMED MUSTAFA
1729 = ŞİHAB-ÜD DİN FAZLULLAH EŞ ŞEHİD
İBRET !
Yer açların açlarla ancak doyduğu yerdir !
Kendi açken ! Açları doyuran en mert erdir !
Fakirin karşısında her zengin, taştan anıt !
Kâlbi olduğuna yok ! Nabzından başka kanıt !
Eğer tatlı olmasa ! Acı biber yemezdik !
Kötü olmasa ! ‘İyi iyidir !’ Diyemezdik !
Taş devri ! Uzay devri ! Târih farkı : ‘bir Nisân !’
Nesli tükenmeyecek tek canavardır insân !
Polis köpeği olur ! Eğitildiğinde it !
Memeli hayvân geldin ! HAKK’a insân üstü git !
‘“Âdem”’in başına HAK açtı cennette derdi !
Çinli yaratılsaydı o ! Yılanı ilk yerdi !
Şikâyet etme Uluğ ! Hâlâ fakirsin diye !
Şâiri yapmaz zengin ! Hiçbir zengin kafiye !
M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ
ANKARA - 1954
İÇ KIYÂMET !
A : ACEMİ AVCI !
‘Acemi avcı’ diye Allahsız alay eder !
‘ALLAH bir tek kuş için ! ‘Yüz bin fişek harcar’ der !
Bilse ki o ! Gebelik değil bir şans oyunu !
‘“ALLAH kurutur onun ! En sonunda soyunu !”’
Siz tesâdüf demeyin ! Gebe kalmaya sakın !
Kızdan çok, erkek doğar ! Savaştan sonra ! Bakın !
İki cins arasında sayıyı ! HAK dengeler :
İlkel ırk hep çiftleşir ! Yine de onu eler !
Ovüle ‘Ay meleği’ koyar ilk ! Şeffaf beden !
Sonra bir ‘öz sperma !’ Gebeliğe bu ! Neden !
İlk fizik hücre konur ! Yalnız bir spermaya !
Bu ‘öz sperma’ yoksa ! Dişi gebe kalmaya !
Hakeren ! Hak edene sonra ‘“Rûh”’u nakleder !
Ne mutlu ! Sen de ‘“BİZ’den biri oldun artık !”’ Der !
‘“RÛH”’u, ‘“Rûh”’ koydu bakın ! ‘“Meryem’in ovülüne !”’
‘“Îsâ’yı doğurmuşken !”’ Erdi ‘“Bâkire”’ üne !
Her gece beraberken RESÛL ! Bir eşi ile,
En yaşlısından oldu FÂTMA ! Fikir edile !
Has ilk fizik hücre ve ovüle şeffaf beden,
Hakerence konulur ! ‘“O’dur Rûh’u nakleden !”’
FÂTMA, AHMED’in sırrı ! ÂLÎ, AHMED’in kendi !
HASAN ve HÜSEYİN kim ? Burda ‘“Fıtrat”’ tükendi !
B : FÂTMA SIRRI !
Yahya, Meryem ve İsâ ! Üç tür mûcize ! Neye ?
Üst şeffaf teni arıt ! Akort et ‘“Sekine”’ye !
RAB ve Yehova gibi ! Ol hem erkek ! Hem dişi !
Sesle yarat ! Kes artık zürriyete gidişi !
Hûri’nin kökü ‘havra !’ Bu sözcük ‘oğlan’ demek !
Vücûdundan çift cinsli çıkmaya sarfet emek !
‘Hermafrodit’tir ismi çift cinsin efsanede :
Hermes ile Afrodit ! ‘“Rûh”’ ile ‘“Sekine !”’ De !
Işık saçan tel bağlar ! Ampûlde zıt çift kutbu !
O tel çift cinsli ! Betûl ! FÂTMA’nın sırrıdır bu :
İlk, MUHAMMED ÂLÎ’ye gelir ALLAH’tan her güç !
FÂTMA olmadan ! Onu dağıtabilmek çok güç !
‘“Rûh ve kelime özdeş !”’ Ama erkek ve dişi !
İki zıttı Mesih’e çevirmek ! Meryem işi !
Âdem düşmeden önce ! Havvâ onun içinde !
Ona da, FÂTMA gibi ! ‘İkiz cinsli Betûl’ de !
Erkek erince olur pozitif ! Şeffaf beden !
Hep erkek olmasına nebinin ! Budur neden !
Kadında şeffaf beden hep pozitifte kalır :
Aybaşı ve gözyaşı ! Fazla kanını alır !
Rahimde O’dur mimar ! Sâf hayâl gücü ile !
Erdi mi ! Erişemez çoğu Veliler bile !
Herkeste fizik beden hep pozitiftir ! Niçin ?
İnsân fizik âlemin RABB’i olduğu için !
‘“Fetih”’tir fizik arzı ! İnsânın ilk amacı !
Hâlâ ! Hem biz ! Hem dünyâ yoğun ! Ne kadar acı !
C : ÜÇ YOL !
‘Eren’ sözcüğünde bak ! Var bir ‘ermek’ işlemi !
Ne, nereye ve nasıl varır ? Sen öğren emi !
Bu süreçten geçmeyen, ancak ‘eren’dir ismen :
‘“Saat’in depremini”’ yaşamamıştır cismen !
Omurilikte varsa cinsel güç birikimi !
Kimisi ‘mistik’ olur ! Veyahut ‘eren’ kimi :
O güç, sağ kanaldan kâlb, ipofiz, epifiz’e,
Gidip ‘O göz’e varsa, mistik görüş var size !
Sol kanaldan izlerse ayni yolu cinsel güç,
‘Eren’ olunur ! Ama ‘Hakeren’ olmak çok güç :
Hakeren olan zâtın değişir iç sistemi !
‘Merkez’le iletişim, onun bütün istemi !
Sempatik sistem olur gerçek bir omurilik :
İki kanal birleşip artık kalkar ikilik !
İkiz kanala ! Baskı yapınca hak irâde !
Omuriliğe, yanıp tutuşmuş ‘“Sekine !”’ De !
Ateş olup art arda ‘Yedi Şakra’dan geçer !
En sonunda ‘“İki kaş arası”’ gözü seçer !
İnsândaki merkezi ‘En Yüce Rûh’un ! O göz !
ALLAH’tan gelen ışın ! ALLAH ile ayni öz !
Herbir şakra gökte bir gezegene ayarlı !
Orada her ne olsa ! Ona her an duyarlı !
ÂLÎ dedi “Bilirim kaç karınca hâmile !”
Sırrı çöz üçüncü göz ve yedi şakra ile !
Boşuna denmez ona ‘Evliyalar Sultanı !’
Yedi evreden geç de ! Kim imiş ÂLÎ, tanı !
M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ
ANKARA – 29.11.2001
‘“İKİ AĞAÇ !”’
‘Sayın ; Bayan Kezban HATEMİ’ye !’
‘Cennet dünyâda idi’ dedin, tebrik ederim !
‘Âdem yüksekten indi’ dedin, bu doğru derim !
Ama sizce ‘Bir bahçe imiş dağda bu cennet !’
‘Ve ovaya inmişler !’ Uluğ getirdi cinnet !
Bu çeşit tahminlerle ! Ekranı bastı buğu !
Uzmana şans verir mi, bilmem, ‘Ceviz Kabuğu ?’
Uzman olmadığını zîrâ o etti kabûl !
Bilmediğini bilmek de bir erdem en makbûl !
Şimdi beni dinleyin artık ! Hanımefendi !
Bir kez kadını yenmiş olsun ! Erkeğin fendi !
Cennette dağ yok ! Kur’an ile Tevrât’ı oku !
Âdem öyle inmedi ! Onda değişti doku !
Şeffaf, yoğun olunca ! Titreşimleri düşer !
Yüksek perdeden iner ! Ve perdelenir beşer !
“Nefsini bilen, bilir RABB’ini !” En doğru söz !
‘“Bilen bilmeyen farklı !”’ Çünkü bahse konu öz !
Nefis dişi kelime ! ‘Havvâ’, bu nefsin ismi !
Havvâ ! Âdem’in şeffaf ve soyut olan cismi !
Âdem’in sol yanından zevcesi çıkmış ! Niçin ?
Sol,cana ! Ve sağ, Rûha ! Simge olduğu için !
‘“Nefsiniz eşinizdir”’ diyor bak bize âyet !
Âdem üfürülen rûh ! Zevç odur ! Açık gayet !
Han, Hanım ! Ve Beg, Begüm ! Man, Woman ! Ve Bay, Bayan !
Dişi sözcük, erkekten çıkmış ! Bu ayân ! Beyân !
‘“RAB kendi sûretinde halk eyledi Âdem’i !”’
‘“Dişi ve erkek yaptı !”’ İşte bu çift cins demi !
Pırıl pırıl şeffaftı ! Bu halk edilen Âdem !
Nûr olan RABB’inin o, benzeri idi mâdem !
Tevrât ;‘“Onu değil de ! Onları halk etti”’ der !
Bu birçok olduğuna onun işâret eder !
‘“Sizleri halîfeler yaptık arzda”’der âyet !
Biz Arzı devralan ilk ırkız ! Bu açık gayet !
Cennetteki ağaçlar ilk mâsûm ırk ! Bilinç az !
Nefes temiz ! Şehvet yok ! Sırf ışıktan alır haz !
Sâde Rûh bilinç vermez ! Beden fizik değilse !
Kök toprağa girmeli ! Şarttır toprak elbise !
Upuzundu her insân ! Dört beş boy kavak gibi !
Boyuna büyüyordu ! Değildi hırs sahibi !
‘“Dirilme !”’ Kıyâmete dek ertelenmemişti !
Tekrâr doğma, ölümden hemen sonraki işti !
Şeffaf ten gidip ! Daha şeffafı geliyordu !
Hiç farkına varmadan, vücûd inceliyordu !
Bazı ağaçlar gibi, hem erkekti ! Hem dişi !
Üçüncü ırkta oldu ayrı cinslerde kişi !
Dikkat et, âyet : ‘Dünyâ’ demiyor da, diyor ‘“Arz !”’
Yoğun ‘Dünyâ’dan, şeffaf ‘“Arz”’ı ayırır bu tarz !
Bu Arz’ın dokusundan halk edilmişse Âdem ,
Arz da şeffaf olmalı ! Âdem şeffaftı mâdem !
Cennet ilk şeffaf Arzdı ! Irk, İbrâhim milleti !
Fosil ilmi ne bilsin ! Yoktu ki iskeleti !
‘“Sekîne”’ giydirilmiş idi ! Arzda ilk ırka !
Arzda ‘Sâkîne’ dendi ! Irk ise, yedi fırka !
‘“Yedi deniz yazamaz kelimelerimi”’ der !
ALLAH, yedi alt ırka burda işâret eder !
‘“Sîna ateşi”’ gibi idi Arz ! Herkes volkan !
Alınırdı ateşle aptes ! Kutubdu mekân !
‘“Çıplağım, üşüyorum, açım”’ dedi bak Âdem !
Cennetten kovulup da, Sekîne bittiği dem !
Demedi HAK ‘Âdem’e : ‘Bana secde et !’ Niçin ?
Sâf ırka dîn ve namaz gerekmediği için !
Hep trans halindeydi ! Henüz yok idi aklı !
RABB’ini seyrederdi ! Özü değildi saklı !
Bu nedenle Âdem’in ‘“SÂFİYULLAH”’ tır ismi !
‘İlk Âdem’den çıkmıştır ! Bu şeffaf ırkın cismi !
‘İlk Âdem !’ Bu sâf ırkın ALLAH’taki modeli !
‘“ALLAH’ın fıtratı”’ O ! İsmi MUHAMMED ÂLÎ !
HAYÂT AĞACI !
Cennet bir rûh okulu ! Meyve bahçesi değil !
‘“Hayât ağacı”’ndan kast, ‘“Sekîne !”’ Rûha eğil !
Can dünyâda buğday yer ! Ve cennette Sekîne !
Sekîne’ yi isteyen ! Arz merkezine ine !
Tevrât ‘“Hayât ağacı doğu tarafında”’ der !
‘“Meryem yıkanmak için, doğuya doğru gider !”’
Kâbe’nin kapısı da bakar ‘doğu’ yönüne !
Kâbe Dünyâ merkezi olmakla erdi üne !
‘“Cennetlikler sağ yanda !”’ Acaba bu söz niçin ?
Doğu ! And ! Ve sağ ! Ayni kelime ! Onun için !
Arz merkezinden dikey hat kutublardan geçer !
Mıknatısın iğnesi, Kuzey Kutbunu seçer !
Değirmenin taşını çeviren eksen, kutup !
‘Kutubdur !’ Kim ererse kendi rûhunu tutup !
‘Hâcer-i Esved’ HAKK’ın sağ eli ! Doğu yönü !
Zemzem hiç kurumayan kaynak ! Kapının önü !
Yoğunlaşmaya, ilkin o taştan başladı Arz !
Dünyâ oluştu ! Ak taş siyah oldu ! Secde farz !
Kâbe’de İbrâhim’in var bak ! Bir ayak izi !
Arz demek yumuşakmış ! Düşündürüyor bizi !
‘Bir tek hücreyle başlar !’ Minik evren insân da !
Bir kadın, bir erkekten gebe kaldığı anda !
Îsâ ! ‘“Seçkin dostunun adını koydu Piyer !”’
Dedi : ‘“Piyer üstüne tapınak kurun ! Değer !”’
Piyer ! ‘Taş’ demek ! Yâni mâbedin temel taşı !
Bu taştan inşâ oldu soyut Arz ! Başta taşı !
Fisagor ! ‘Taş’ ardından vaaz verirdi ! Niçin ?
‘Tercüman’ olduğunu taşın öğretmek için !
Taş ! ALLAH’a tercüman olan halîfesi ‘“Rûh !”’
Cennetteki Âdem o ! Bunu bilmez ham güruh !
Papanın evi artık Sen Piyer kilisesi !
Taşla taşlandı Îsâ ! Duyulmaz oldu sesi !
Kâbe için ALLAH der: ‘“Dünyâdaki ilk mâbet !”’
Bu taştan yüz çeviren ! Taş olur ilelebet !
Dünyâ ! ‘Alçak yer’ demek ! Kelime kökü ‘Deni !’
Yâni yoğun kaldıkça ! Olamayız medenî !
‘“Arz ağırlık atacak kıyâmette”’der RAHMÂN : !
‘“Ölüler dirilecek !”’ Arz şeffaflaştığı an !
Bu Arz hem dünyâ ! Hem de senin toprak bedenin !
‘Perdenin arkasından !’ Çıkacak halk edenin !
Çıkacak olan ! Yine senden başkası değil !
Melek ilk Âdem oldu ! Kendi önünde eğil !
HAKK’ın her özelliği, bir ismine bürünür !
Ve isim, tam yansıtan bir velîde görünür !
Hem FÂTMA ! Hem MUHAMMED ! HAKK’ın ERRAHÎM ismi !
Biri Arzın, öbürü ise Dünyânın cismi !
Bu yüzden RESÛL dedi :“FÂTMA benden bedeldir !”
Nasıl ki bak ! Sağ elin karşılığı sol eldir !
Bu yüzden onu “Kendim” deyip ÂLÎ’ye verdi !
‘“İki deniz, kanalla biribirine erdi !”’
HAK der : ‘“İki denizden çıkar inci ve mercan !”’
Biri elmas tozuyla ! Biri kanla ! Verdi can !
HASAN-HÜSEYİN ! Oktav farklı MUHAMMED-ÂLÎ !
‘Evlât, babanın sırrı’ sözünün bu, meâlî !
YASAK AĞAÇ !
Sözü burada kesip dönelim biz Âdem’e !
RABB’inden bilgilerle mest olduğu o deme !
‘“HAK bilgi”’ soyut meyve ! O şeffaf yapar canı !
Canın gittikçe artar rûhuna heyecânı !
‘“Meyve yemek denildi bilgi almaya !”’ Niçin ?
Yenen şey hücre olup sonra çıktığı için !
Âdem’e vahyolan sır ! Soyut hücre dokurdu !
Her hücrede ‘“ALLAH’ın fıtratı”’nı okurdu !
Bunlar yasaklanmamış bilgiydi ! Hepsi soyut !
Rûhun gıdası idi ! ‘“Cennet”’ kaldı hep boyut !
Soyut , tene girince çıkmaz ! Posası yoktur !
Somut, tene girince kalmaz ! Pisliği çoktur !
‘“Yasak meyve”’ çekmişti Âdem’in ilgisini !
Çünkü kapsıyordu o ! ‘“Kıyâmet”’ bilgisini !
Ölü diriltme sırrı ! Kendinden saklanmıştı !
Sandı ! ‘Hep yaşamasın’ diye yasaklanmıştı !
‘“Sekine”’ ile canı hep yenileniyordu !
‘Ölümsüz değilim ben’ diye o bunu yordu !
Zaten kuşkulanmıştı ! ‘Ayırım oldu’ diye !
‘“Yüceler”’ secde emri almamıştı !”’ Bu niye ?
HAKK’a sorunca bunu ! O şöyle açıkladı :
“ON İKİ İMÂM, AHMED, FÂTMA onların adı !”
Her âleme ! Ona hâs vücûd ile inerler !
Olurlar Üçler ! Beşler ! Altılar ! Denen erler !
Asılları sâbittir ! Yansırlar aynalara !
Buna ‘“İstivâ etmek”’denir ! Kendinde ara !
Senden gelecek onlar ! Cennet âleminde de !
‘“Biz”’lerden olacaksın ! ‘Ben Arzda ÂDEM’im !’ De !
‘Korkma ! Ölüm sırrını sana vermedim’ diye !
Diriltme hakkı âit ! En son İMÂM MEHDÎ’ ye !
‘“Yasak ağaç”’ işte bu ! Kökü fıtrat bilgisi !
İçiçedir fıtratın ‘“HANÎF DÎN”’ le ilgisi !”
Havvâ dedi Âdem’e : ‘Mehdî gelene kadar,
Doğan herkes ölecek ! Olsalar bile dîndar !
Öğretelim her cana diriltmeyi ölüyü !’
Ve Âdem sırrı kaptı ! Bozuldu en son büyü !
Vücûd yoğunlaşınca ! Anladı Âdem niçin :
Ölü olmak lâzımdı ! Önce dirilmek için !
Ölmek ise ! Dünyâda ancak mümkündü ! Neden ?
Çünkü yalnız Dünyâda mevcûddu çamur beden !
Cennet de Dünyâ oldu ! O bürününce ete !
Bağlandığı için o ! Canı ile cennete !
Zîrâ ‘“Artık diken ver”’dedi ! Dünyâya da HAK !
Deve gibi ! Dikene oldu Âdem müstahak !
Âdem’i çivileyen haç oldu ! Her bir ağaç !
Derisi hayvân postu idi ! Ve her öğün aç !
‘“Fıtratını emânet etmişken”’ halk edeni !
‘“Kitab yüklü merkebe”’ döndü yazık bedeni !
‘“Câhil”’, yâni ‘kendini bilmez Âdem !’ Dedi HAK !
Kendine yazık eden! Bir ‘“Zâlim”’dir muhakkak !
İlk Arzı ‘“Altı günde”’ yaratmışken HAK bile !
Beklemedi yedinci ırkı ! Acele ile !
RAHMÂN insân hakkında ‘“O acelecidir !”’ Der !
ERRAHMÂN ! ‘“O sabırlı”’ ismine eşit eder !
‘Penis ile vagina !’ Oldu ‘“Hayât ağacı !”’
Gönül dili yerini ! Ses dil aldı ! Ne acı !
Diriltme formülünü unuttu fizik cismi !
Dostları ilə paylaş: |