42 yil öncesi



Yüklə 3,62 Mb.
səhifə3/38
tarix25.10.2017
ölçüsü3,62 Mb.
#12912
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   38

HAK hariç,‘On Dört çift Zat tam yirmi sekiz ’ eder !

Üçler, Beşler, Altılar, denen bu üç kademe,

HAKK’ın emrini tatbik eden birer hademe !

Üçler HAK’tan vücûdu alarak mevcûd yapar !

Altılar soyut sûret giydirip nûru kapar !

Sûret yoğunlaşınca perde açılsın diye,

Beşler ‘“RÛH”’ üfleyerek aslı eder hediye !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 1996


‘“A L L A H”’ II
Her özelliğin olmuş bir ismin ! Sana özel !

‘“Güzel”’ olduğun için, senin her ismin güzel !

Hangi adınla övsem seni, bir’in katmanı !

Her biri emânetçi! ‘“Övülen”’ ‘“Emin”’ bir el !


‘“Övülen’in ok atan eline elim dedin !”’

‘“Emin olanı gördü mîrâçta, MUHAMMED’in !”’

Demek, MUHAMMED emin bakmış öz aynasına !

Birbirinizi kâlbde seyretmekmiş yâni din !


‘“MUHAMMED RESÛLULLAH”’ yedi gökleri aştı ! (454)

‘“Kuvvetleri şiddetli olan”’ ona yaklaştı ! (454)

‘“İki deniz birleşen yer”’ bu iki söze denk ! (454)

Belli ki elçin kendi fıtratına ulaştı !


Demem ‘“Sana bir oğul doğurdu Meryem ana !”’

‘“Yoksa, ahrette gider her çalışmam yabana !”’

‘“Çamurken, beni önce insân ! Sonra dost yaptın !”’

Senin gibi Tanrım var ! Artık ne mutlu bana !


ÂLÎ en yakın kulun ! Öz babam ! EBÛ-T-TURAB !

Namazda yöneldiğim fıtratın olan mihrab !

MUHAMMED ise, benim rûhumun öz annesi !

O, nûrun ! ÂLÎ, aynan ! Aynadaki aksin, RAB !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 17.03.1999

‘“ALLAH’IN FITRATI !”’
“Görmediğim ALLAH’a ! Ben tapmam” diyor, ÂLÎ !

HAK der :‘“ORTAKSIZ DÎNÎ, bilmez çoğu ahâli !”’

Gayb’a îmân etmekle ! Onlar iktifâ eder !

ALLAH, insânda saklı fıtratı için ‘“GAYB”’der !

Bu yüzden ! ‘“Gayb’ı ancak ALLAH biliyor !”’ Niçin ?

‘“Kendi fıtratı !”’ Zaten bildiği ! Onun için !

‘“Fıtratını”’ bulan kul ! Olur ALLAH’a yakın !

Zîrâ ‘“Fıtrat !”’ ALLAH’a en yakın şeydir bakın !

‘Kendi öz gen’i adı ! ALLAH’ın yâni ‘“Fıtrat !”’

O formüle göre der o kendisine ! ‘Yarat !’

Yarattığı her şeyde ! Kendi geni gömülü !

Ölmeden kendinde bul ! O ! Yaratım formülü !

ALLAH gibi ! Ölümsüz sen de yarat kendini !

‘“İslâm dini”’nin adı ! Bu yüzden ‘“Fıtrat dini !”’

‘“ALLAH’ın fıtratı”’dır asıl : kopyalanamaz !

‘“ALLAH’tan başka ilâh ! Bu nedenle olamaz !”’

Bizde iki tür gen var : ALLAH gen ! Ve hayvân gen !

‘ALLAH gen’den sorumlu insân ! Olunca ergen !

‘“Gayb’ı bilmezsin”’ dedi ALLAH, meleğe niçin ?

Melekte, tam fıtratı bulunmadığı için !

Melek bilir ! ALLAH’ın verdiği ‘bir tek ismi !’

‘Her ismi’ öğrenemez ! İnsân olmadan cismi !

İnsân olarak doğsun ! ‘“Fıtrat !”’ İçine girer !

Onu dinlerse kâlbde ! HAKK’ın sırrına erer !

Cibril ! İnsân şeklinde ! RESÛL’e âyet verdi !

RAHMÂN ! ‘“iki eliyle !”’ MUHAMMED’i severdi !

‘“RABB’iniz değil miyim ?”’diye sorarken RAHMÂN !

‘Âdem kılığındaydı !’ ‘“Secde et !”’ Olma pişman !

Her atom bir melektir ! İnsân olmak amacı !

İnsâna çıkana dek ! Her kalıpta var acı !

‘“İlk Âdem de !”’ ALLAH’ın tüm isimleri mevcûd !

Yâni ‘“HAKK’ın fıtratı !”’ Olmuştu bütün vücûd !

Bu ikiz cinsli Âdem ! Cennete konulmadı !

‘“Bir tek nefis !”’ Kur’anda, bu İlk Âdem’in adı !

Bundan çıkan Havvâ ve Âdem cennetten indi !

‘“Fıtratını”’ örterek ! Arzda beden edindi !

‘“Fıtrat !”’ ‘“Gayb”’a dönüştü ! Lâzım oldu ‘“HANÎF DÎN !”’

Her gelen nebî dedi : ‘“Kendinizi fethedin !”’

‘“Gayb”’ın açığa çıkar !”’ ‘“Öldün veya erdin mi !”’

Borç aldığın vücûdu ! Sâhibine verdin mi !

‘“GAYB”’ vücûddan çıkınca !”’ ‘“Apaçık imâm”’ denir !

‘“Bu imâm arkasında gidip !”’ ‘“Hesab ödenir !”’

‘“O ilk ve Son”’ denen Zât ! İmâmdır ! ALLAH değil !

ZÂT ! ‘“İlk ve son”’ olamaz ! ‘Sıfat’ sırrına eğil !

ALLAH’ın her bir ismi ! ‘“Fıtratı”’na bürünür !

RAHMÂN ! RAHÎM ! RÛH ! ÂDEM ! İMÂM ! Diye görünür !

‘“Senden çıkan ‘“Fıtratın !”’ ‘“Secdeye dâvet eder !”’

Ondan başka her kime taparsan ! ALLAH ‘“Şirk”’ der !

Herkese ALLAH kendi ‘“FITRAT”’ıyla bağlandı !

Herkes içti özüyle ! Ona ‘“Seslenme andı !”’

‘“Zekeriya’nın gizli seslenmesi !”’ İşte bu !

‘“Seslen !”’ ‘“YAHYA’nı çıkar !”’ ‘“Ol EHLİBEYT mensubu !”’

Zîrâ ALLAH’tan farklı değil ! ‘“Kendi fıtratı !”’

İçindeki ÂLÎ’dir ! ALLAH’ın tek sıratı !

‘“Bir tek kişi diriltmek gibi kıyâmet !”’ Niçin ?

Kulu ! ‘“Kendi fıtratı !”’ Sorguladığı için !

‘“Fıtrattır !”’ Her hücrenin bağlı olduğu merkez !

Çemberinden koptu mu ! Azrâil olur her kez !

Kopmadan çıkarsa o ! Cebrâil olur adı !

Titreşim sayısına ! Denir ‘“Onun kanadı !”’

‘“Fıtratın”’dır yine bil ! Mikâil ve İsrâfil !

Körün fil tarifi çok ! Hiçbiri değildir fil !

ALLAH ZÂT ! ‘“Fıtrat !”’ Sıfat ! İşte bu sır ezelî !

‘“Ok atarken, ALLAH’ın oldu, RESÛL’ün eli !”’

‘“ÂL-i MUHAMMED !”’ Demek ‘“ELİF LÂM MİM !”’ Kitab bu !

Hidâyet istersen, ol EHLİBEYTİN mensûbu !

‘Bıyıkları terlemiş bir genç !’ Çıktı mîrâçta !

Bu gencin kimliğini öğren ! Gözünü aç ta !

Böyle gencin, Arapça “Şabb-ı emred”dir ismi ! (548)

‘O, yüzü HAK ikrâmlı İmâm ÂLÎ’nin cismi ! (548)

‘Döne döne saldıran aslan !’ Öteki adı ! (643)

‘Beşerin babasının ismi !’ Anımsa ‘“And”’ı !

‘Haydar’ (aslan) ile ‘ÂLÎ’nin ismi o !’ Eşit ! Niçin ? (222)

Hem şeffaf ! Hem de fizik aslan da ! Onun için !

Karın, göğüs düzeyi ! Baş iri ! Saçlar yele !

Bilek, pazıdan farksız ! Bir kükremesin hele !

Aslan gibi, yukarı çıkıktı iki omuz !

Aslan burcunda doğdu ! Tam 29 Temmuz !

Adı ESEDULLAH’tır ! Yâni Tanrı aslanı !

RESÛL miraçta gördü ‘“Gücü müdhîş”’ olanı !

‘“ALLAH gücü sırf yüce ÂLÎ’dedir”’ der âyet !

Pençesiyle parçalar ‘“Evet”’ denmezse şâyet !

Masonlar ‘vaftiz’ yapar ‘Aslan pençesi’ ile !

O aslanın adı ne ? Onlar nereden bile !

Ayni ‘aslan pençe’si ! Îsâ’yı Mesîh yaptı !

‘Vaftizci Yahya’ varken ! Hepsi Îsâ’ya taptı !

Hâlbuki Îsâ kendi, ‘“Yahya, İlyas idi !”’ Der !

‘“Zekeriya evlâdı Yahya”’, ‘“ERRAHMÂN”’ eder ! (329)

Niçin Hızır, İlyas’la hep anılır, bir çeşit ?

‘Hazret-i İmâm ÂLÎ’ ve ‘Hızır’ çünkü eşit ! (1600)

‘Pençe’, farsça ‘Beş’ demek ! Âilesi ‘Aslan’ın !

Yele gibi gür saçlı ‘“Samson !”’ Siz de ! Uyanın !

ÂLÎ’dir ! Aslan burcu erenlerinin başı !

Arzın Zühâl devrinde ! RAHMÂN’dan yaptı aşı !

Zühâl devridir ! Arzın üç önceki evrimi !

Reenkarnasyon ile ! ALLAH yapar devrimi !

Zühâl devrinde, mâden bilincindeydi insân !

Aslan erenlerinden ! Akıldır ! Arza ihsân !

Aslan burcunun ismi, Arapça ‘Burcu esed !’

‘ÂLÎ’ demek ! Kur’anda bil ‘“KAF HA YA AYN SAD !”’

Bu beş harfin toplamı ! ‘“EB İMÂM ÂLΔ’ eder ! (195)

ALLAH bize ! ‘“Babanız”’ yani ‘“İMÂM ÂLΔ’ der !

Esed ve Dünyâ ayni ! Altmış beş ikisi de !

‘“RAB”’, İbrânîce ‘“Adni !”’ O da altmış beş ede !

ÂLÎ Kâbe de doğdu ! Kâbe, el Beyt ! Yâni ev !

‘“İnsânların RABB’i”’nin ismine denk ! Onu sev !

İbrânîce ‘B’ harfi, ‘beyt’ olarak okunur !

Kâbe ‘B’ harfi imiş ! ÂLÎ için ne onur !


Zîrâ, Hazret-i ÂLÎ ; “Ben B harfiyim”dedi !

B ! ALLAH’ın ‘“ERRAHMÂN”’ olan ismi, ebedî !

EL BEYT ! Aynı zamanda Beyt âilesi demek !

EHLİBEYTTİR ‘“Fıtratın !”’ Bulmaya sarf et emek !

Hakkını helâl etmez ! Yoksa MUHAMMED sana !

‘“Kendi nefsinden bile yakındır O, insâna !”’

ÂLÎ için de RESÛL :“O NEFSİM” diyor mâdem !

MUHAMMED ile ÂLÎ ! Olmalıdır İlk Âdem !

Aslan burcunu, Güneş Rûhu idâre eder !

Tevrât, Güneşe ‘“ELYON”’ ; yâni yine ‘ÂLÎ’ der !

‘Pazar’ günü kutsaldır ! Hıristiyanlar için !

Güneş ! Pazar gününün RABB’İ olduğu için !

‘“Birine benzetildi Îsâ !”’ ‘“O asılmadı !”’

‘“Benzetildiği zâtın !”’ Bilin ÂLÎ’dir adı !

“ÂLÎ’nin kimliğini !” “Açıklarsam”der RESÛL !

“Hıristiyanlar ona oğul” der ! Usul usul !

‘“Kitab ehli !”’ ‘“Ölürken Îsâ’ya imân eder !”’

‘“Kitab !”’ ÂLÎ ! Seveni, son nefeste ÂLÎ der !

‘“Herkes elhamdülillâh diye,kabrinden çıkar !”’

‘“Fıtratını !”’ Ölürken görüp ! Edemez inkâr !

‘Cumartesi gününe !’ Zühâl gezegeni RAB !

‘“Yahûdi o gün secde etmezse !”’ Hâli harab !

Yahûdi ! Tanrısına taparken ‘“Yehova”’ der !

YEHOVA, ZÜHÂL, ÂDEM her biri kırk beş eder !

* RAHMÂN ! O, Ebû Talib oğlu ÂLÎ’nin adı !

Bir farkla ayni sayı ! Hiçbir kuşkum kalmadı !

CÂFER-Î SÂDIK ile BEKTAŞ’tır ! ‘“Müezzin”’im ! (723)

ÂLÎ’nin sırrı bitmez ! Ama bitti izinim !


M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 12 .06.1999

İsimlerin ‘Ebced’ ilmine göre açılımı ve sözlük :

* “HÛ İSMİ ÂLÎ İBNİ EBİ TALİB” = 328 = 329= “’ERRAHMÂN”’

(Not : Ebced ilminde , + 1 veya - 1, yakın olduğundan tam kabûl edilir.)

Şirk = ALLAH’a ortak koşmak, kendi özünü bırakıp

başkasının özüyle iletişim kurmak

Sırat = yol

Sıfat = özellik

Hidayet = özüne yönlendirilme

Nefsim = kendim

‘“ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ !”’


İsimler bir bütündü ! ALLAH ayrılın dedi !

Ayrılanların, ‘“Saf saf sıralanır”’ adedi !

İsim bütünde iken ! İsim değil ! Kimliksiz !

Bütün,evvel ! Ezelî ! İsim, sonra ! Ebedî !


Bütünden çıkanlar ! Hep çıkaranı seyreder !

Onu överken ! Kendi ismiyle hitab eder !

HAKK’I göremeyip de ! Kendini bilsin diye !

Onu, ‘“RAHMÂN !”’ ‘“RAHÎM !”’ ‘“RÛH !”’ İle perdeler peder !


Bunlar ! Bütünden çıkan ALLAH’ın ilk üç ismi !

İrâde ! Emir ! İnfâz ! Çizerler fıtrat resmi !

Sonra bu üç kanaldan çıkar ! Daha yedi ad !

Her gezegen ! Bunlardan birisinindir cismi !


HAK’la perdeli sâf ad ! Dört bedene bürünür !

Mâden ! Bitki ! Hayvân ! Ve insân ! Gibi görünür !

Fizik ! Şeffaf ! Arzu ! Ve akıl ! Katmanı bunlar !

Soyunup, üç perdeyi açana dek sürünür !


İsim ezelî değil ! ALLAH ZÂT’tır ! Sıfat, RAB !

Ebedî olduğundan ama, RAB olmaz harab !

Bu yüzden ‘“Halîfe”’dir ! Kur’anda ancak adı !

Zîrâ isimlenen HAK ! İsimleyense mihrâb !


HAK ! ‘“Her şey ölür !”’ ‘“Şeyin yüzü ölümsüzdür !”’ Der !

Hem yüz ! Hem perde ! Hem el ! Her biri on dört eder !

Yâni ALLAH ! İsminin giysisinde görünür !

Gösterdiği hep perde ! Ardında saklı Peder !

RÛH ! ERRAHÎM ! ERRAHMÂN ! Hatta RAB bile perde !

İsim tam mevcûd ! Onu fethedebilen erde !

‘“İblîs ALLAH’a değil !”’ ‘“RAHMÂN’a karşı geldi !”’

‘“Perde !”’ ‘“Son sınır !”’ Geçmek isteyene, ‘“Şeytan !”’ De !


Mîrâçta ! ‘“Son sınır”’dır ‘“ERRAHMÂN !”’Aşılamaz !

‘“En yüce cennet orda !”’Ona kılınır namaz !

“Mü’minlerin Emir-i Toprak babası ÂLÎ !” (1200)

“Son sınır” ile ayni ! Bu sırrı bilen çok az !

ÂLÎ, “Zekeriya’nın oğlu YAHYA bendim” der !

Zîrâ ‘“ERRAHMÂN”’ gibi, bu ayni sayı eder ! (329)

‘“Çift yay boyu”’ yaklaştı mîrâçta HAK, RESÛL’e !

Bu söz de aynı sayı ! Çift kaş ortası Peder !


Her isim farklı bir ses çıkarır ! O hep titrer !

Rezonans yapabilir ! Denk frekanstaki er !

ALLAH “’Dereceleri ben yükseltenim”’ diyor !

Frekansını yükselt ! Bir üst rezonansa er !


‘“RAHMÂN !”’ İle ‘“KUVVETLİ !”’ Adları eşit !Niçin ? (1298)

‘“Güç ALLAH’ın sırf ÂLÎ isminde !”’ Onun için !

ÂLÎ ! ‘Mega volt’ demek ! ‘“O şiddetli !”’ En üst güç !

Bu güce çık ! Bu güçle, dışa çıkmadan için !
‘“O saatin depremi şiddetli”’ diyor âyet !

Mega volt şoku ile ölünür ! Açık gayet !

ALLAH’ın aslanının pençesi canı söker !

O sese, kükremeden, sağır kalmışsan şâyet !


Rûh ALLAH’ın üçüncü alt gücü ! Cibril ismi !

RESÛL’ün bile ilkin ! Ter basıyordu cismi !

Artık anla ! HAK niçin perdesini açmıyor !

‘“Besmelede !”’ ‘“Yüz”’ünü örtmüş HAKK’ın ‘B’ ismi !


‘“MUHAMMED RESÛLULLAH”’ yedi semâyı aştı !

‘“Kuvvetleri şiddetli olan”’ ona yaklaştı ! (454)

‘“İki deniz birleşen yer”’, bu iki söze denk !

Yâni MUHAMMED ! Kendi fıtratına ulaştı ! (454)


‘RESÛLDE fânî olma’ denilir bu olaya ! (548)

ALLAH der :‘“Kıyâmette Güneş girecek Aya !”’

“Bıyıkları terlemiş genç”ti RESÛL’e inen ! (548)

O, CÂFER-Î SÂDIK’tan başka biri olmaya ! (548)


Âdem sende ! Secde et ! Ezel denilen bu dem !

‘“Melek insân şeklinde dünyâya iner”’ mâdem !

Rûh her ismin sesiyle ! Rezonans yapabilir !

‘“O âdem’e üflendi !”’ En yüce isim Âdem !


Hakeren vesiledir HAKK’a ! Değil aracı !

ALLAH’ın fıtratını bulup yapmış mîrâcı !

O fıtrat sende de var ! Ama yatay durumda !

Ayağa kaldıramaz isen onu ! Ne acı !


‘“ALLAH’ın fıtratında !”’ ‘“Tüm isimleri !”’ Mevcûd !

Fıtrat bütünün adı ! O verir isme vücûd !

İsmi verenden başka ! Değil ise de isim !

Variyet ve Âriyet farkı var ! Budur sücûd !


Olsan da Îsâ gibi bir rûh ! Variyete in !

‘“Diriltirken, ALLAH’tan O hep istedi izin !”’

ÎSÂ ! MESÎH ! RÛH ! ÂDEM ! ÂLÎ ! İSİM ! KELİME !

Hepsi ayni şey içte! Sınavınız bu sizin !


‘“Ol”’emri bir kelime ! Kelime ise isim !

İsim, Rûh demek ! Rûhla diriltilir her cisim !

‘“İsminden haber ver sen !”’ Nebî, haberci demek !

HAK adına rûh üfle ! Dîn bu ! Kalan, merâsim!


İsim boş bir lâf değil ! Beşik paşası gibi !

Ses O ! Notasına uy ! Ol o ismin sâhibi !

‘Yedi tam’ ve ‘on iki yarım’ ses var notada !

Yedi nebî ! On iki imâm ! HAKK’ın nâibi !

Hesaplarsan, çok zâta çıkar ad ve soyadım !

Mesajları ! Onların frekansından aldım !

Sevgi, antenin ! Şükran, HAKERENLERİN hakkı !

Övgü ALLAH’a âit ! İsmim, mevt ! Ve mîlâdım !

Mustafa Hüznî Uluğ 1347 tam !

Bu târihte gönderdi beni Arza, İlk Atam !

Bir ! Üç ! Dört ! Ve yedi’nin, karesini al ! Topla !

‘Hüznî’ eder ! O yaşta görevim bulur hitâm !

Bu yıl yetmiş beş ! Yâni ‘Hüznî’ tam hicrî yaşım !

Ama henüz bitmedi ! Âleme ‘“HANİF”’ aşım !

Öte yandan, milâdî yaşım ise yetmiş üç !

Şöyle çözdü hesabı ‘öz’üm ! Çınlarken başım :


Bil ki ! Görev süresi ! Denk değil ömür ile :

Görev bitmeden mümkün ! O zât şehid edile !

Bazan da görev biter ! Başka misyon verilir !

Uzun ömür değil de ! Hayırlısını dile !

Nitekim şehid oldu ! Misyon bitmeden, ÂLÎ !

Bu yüzden var ! Bir sürü ‘sözde İslâm’ ahâli !

RESÛL’ü de ! Yahudi zehirledi Hayber’de !

ALLAH askıya aldı ! Vahiy için, eceli !


Vahiy bitince ! RESÛL ümmete etti vedâ !

Az sonra HAK çağırdı ! Borcunu etti edâ !

Mahşere dek müezzin ismini haykıracak !

Bâkî kalan kubbede ! İşte bu en hoş sedâ !

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 21.07.2001


‘“ALLAH’IN İPİ !”’


İç içe dâireler bütün yaratılanlar !

En iç ortak merkezi, kâlb ‘ALLAH’ diye anlar !

Her ortak merkez bir, öz ! Ve özler ortak eksen :

‘“ALLAH’ın ipi”’ denir ! Onu tutabilsen !

İnersin herbir özden geçip ortak merkeze !

Selâm verirsin yâni ‘Eren’ olmuş herkeze !

Ve ‘EHL-İ BEYT’ karşılar ilk iç merkezde seni !

Artık ‘“RAHMET”’ olarak kullanırsın ekseni !

Merkezin RÛH’un olur ! Çemberin beden : küre !

Dâireler fışkırtıp yükselirsin ‘“Şükür”’e !

Ey uçan dâire ! Kendi ortak merkezini bul !

Başka hiçbir ibâdet, bil ki edilmez kabûl !

Çivisi çıkmış küre, bir yük olur uzaya !

Zerre zerre dağılır o ! Uzaya uzaya !

En korkunç ceza budur ! Sıfır kişisel bilinç !

Çemberini etmiştir reddettiği merkez, linç !

Fışkırtır merkez, yâni RÛH, kendine bir çember !

Çapını da yapar o, ‘“Uyarıcı peygamber !”’

‘“HAKK’ı hak bilgin ancak değerlendirebilir !”’

ALLAH’ı vücûd, kulu mevcûd olarak bilir !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 15.01.2002

‘“ALLAH’IN MERDİVENİ !”’
Bilge ‘iç ve dış gibi ! Üst de alt gibidir !’ Der !

Ne demek olduğunu bunun, anlayan ender :

‘“Her başlangıçta !”’ ZÂT’ın içinde ALLAH çıkar !

‘“Bir tek O !”’ Hiçbir mantık bunu edemez inkâr !

O’nun üç cephesi var : KUDRET ! KELÂM ! HAREKET !

Bu üçüzün merkezi ALLAH ! Buna dikkat et !

En üst birinci, yâni en iç evrende ALLAH !

İçinden çıkar ! ‘“Secde edilen yedi ilâh !”’

Zîrâ herbiri üçüz ! Çıkaran ALLAH gibi !

HAK, olmasa ! ‘“Ona tap demez mülkün sâhibi !”’

Kur’anda da ! ‘“Âdem’e tap emri yedi yerde !”’

‘“Secde âyeti on dört !”’ Âdem ikiz değerde !

‘“İlk yedi !”’ Çıkaranın çevresinde yer alır !

ALLAH’ı tavaf eder ! Hep ilk evrende kalır !

Ordan inmelerine bir gerek yoktur ! Niçin ?

Yedişer HAK çıkarır ! İkinci evren için !

Yâni kırk dokuz eren ! Var ikinci evrende !

‘Yedi’ rakamına ! Hak işlemin temeli de !

En dış evrene kadar ! Bu süreç böyle gider !

Bilgeler ! Bu sürece ‘El ele, el HAKK’a’der !

Yedinci evren en dış ! En alt katında onun,

Güneş sistemleri var ! Sayamaz katrilyonun !

Demek ! Yedi evrenin herbirisi yedi kat !

Güneşler en alt katta ! Buna ediniz dikkat !

Her katta da var yine ! Tam yedi tane âlem !

Dökümünü yaparken ! Mest olur hatta kalem :

Üstte tanrı âlemi ! Güneş tanrısı ile,

İstek ! Emir ! Ve infaz ! Üçüz ! Dikkat edile !

Bu üçüzün aynini ! Bilge Kur’anda bulur :

‘“ALLAH birşey dilerse, ‘Ol’ der ! Ve o şey olur !”’

ALLAH ve tanrı ayni ! Var bir titreşim farkı !

ALLAH, çevirir evren ! Tanrı da, güneş çarkı !

Üçüz HAKK’ın merkezi ! Evrendeki her güneş !

Yedi gezegendeki yedi eren ! O’na eş !

Sistemde ! ‘Yedi’den çok gezegen olabilir !

Eren hangi yedi’de ! ‘“Kitab Bilgini”’ bilir !

Plüton, Üranüs ve Neptün gezegen ! Ama,

Eren yok ! Uydu Ay’da, eren var ! Kurcalama !

‘Güneş’ diye gördüğün de ! Gerçek güneş değil !

‘“Son gün, Ay’a girecek !”’ Bu mûcizeye eğil !

‘Tanrı âlem’ altında ! Var ‘sâf rûhlar âlemi !’

O âlemdeydik biz ilk ! Bunu unutma emi !

‘Tanrısal Rûh âlemi’, altındakinin ismi !

‘Tanrısal Rûh’, nakleder başka güneşe cismi :

Bu rûha çıkan, başka güneşe gidebilir !

Bunun sırrını Arz’da ! Ancak ‘“Zülkarneyn”’ bilir !

‘“Zülkarneyn !”’ Çift boynuzlu : doğar ! Battığı yerde :

‘“RÛH”’un girip çıkışı tenden ! Mîrâç yap ! Er de !

Bunun altında vardır ‘Hayât Rûhu âlemi !’

Ölmeden bu âleme çıkmaya çalış ! Emi !

Çünkü ‘Hayât Rûhu’nun titreşimine çıkan,

Bulur gezegenleri dolaşmak için imkân !

Beşinci âleme, bil, ‘akıl âlemi’ denir !

Her ideâlin hakkı, orda ‘ses’le ödenir !

Altıncı âlem ise, biliniz ‘Arzu’ âlem !

Üst katı renk cenneti ! Alt kat ‘“Cehennem !”’Elem !

‘Fizik âlem’ yedinci, yâni en alt ve son kat !

En büyük sınav yeri ! Hem hayâl ! Hem hakîkat !

ALLAH yedi evrenin, en iç ortak merkezi !

Dev bir mıknatıstır O ! Çeker ermiş herkezi !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 10 KASIM 2001


ALLAHSIZIN DENEYİ !
Kâfir der: ‘Doğa vardır ! ALLAH yok ! Boştur niyâz !’

Su dolu bir bardağa zeytinyağ koyar biraz !

Yağ su üstüne çıkıp darmadağınık yüzer,

Kâfir bu kargaşayı, bilgin bir pozla süzer !

Suya bir kalem koyup çevirir ahenk ile,

Yağ ortada top olur ! Bu, ‘Şems’ der ! Not edile !

Yağdan kopan damlalar döner top etrafında !

Her biri bir gezegen olur kendi safında !

Kâfir, zafer kazanmış olan kumandan gibi,

Der : ‘Her şey mekaniktir ! Yok bu mülkün sâhibi !’

Mü’min der: ‘Allahsızken senin âlemde adın !

Bilmeden bu deneyde ALLAH rolü oynadın !

Bildiğin bir şeyi ilk, açıklamak istedin !

HAK da ilkin bir şeyi ister ! Şey der ‘emredin !’

Sonra merkeze sokup çevirdin sen kalemi !

Bir Kutub kullanmadan, HAK yaratmaz âlemi !

Ancak kalemdeki güç sâdece senden geldi !

Yâni Kutub, ALLAH’ın emrine tâbi eldi !

‘“Yalnız ALLAH’a âit güç ve kudret”’ der âyet !

RAHMÂNDAKİ güç bile emânet ! Açık gayet !

‘“Emin olan güçlüyü gördü mîrâçta RESÛL !”’

HAK ilk emânetçiden görünür ! Budur usul !

RAHMÂN, ‘“Arş sâhibinin yanındakidir !”’ Niçin ?

Arş’ın sâhibi yalnız ALLAH olduğu için !

‘“Kur’an-ı her insâna bizzat öğretti RAHMÂN !”’

RABB’ini ilk görüp de, ona söz verdiği an !

Kendine şâhit oldu, görüp kendi özünü !

Kelime-i şahâdet, tutmak oldu sözünü !

Cebrâil de ‘“Cebbar”’dır ! ALLAH’ın gücü demek !

Vahyi RAHMÂN’dan alıp nakle sarf eder emek !

Mîrâç gecesi Cibril yedinci gökte kaldı !

MUHAMMED ‘“Son sınıra”’, tek başına yol aldı !

‘“Son sınır”’ ALLAH ve RAB arasındaki ayna !

O ayna kırılmadan geçilmez öte yana !

O ayna esâsında mevcûd değil ! Serâbdır !

ALLAH’tan başkası yok ! Her şey hayâl ! O RAB’dır !

Suyu RAHMÂN kaynaktan ! Cibril testiden içer !

Terzi hep sâhibine âit kumaşı biçer !

Kur’anda ALLAH diyor,‘“Bana âit her isim !”’

İsim RAB ve RÛH olur ! Büründüğünde cisim !

‘“ALLAH veya RAHMÂN’dan iste !”’ Fark ve ortak yok !

Her yarı çap, çemberden merkezine giden ok !

ALLAH’a varır ! Senin gibi bir kâfir bile !

ALLAH’ın ‘“Saptırıcı”’ sendeki ismi ile !

Kalemi belli hızla çevirdin muntazaman !

Ölçü ilmi olmasa, kıyâmet kopar o an !

Ne su yağa karıştı ! Ne karıştı yağa su !

Madde ve can iç içe ! Yine ayrı doğrusu !

Bardağa koydukların, bardaktan çıkamadı !

Kalem yâni RÛH hariç ! Bardağın uzay adı !

Bardak görünmez ! Şeffaf ! Bir gün kırılabilir !

Zîrâ sınırlı ! Onun ömrünü ALLAH bilir !

Kalem bardağın yarım, sen tamamen dışında !

ALLAH yapyalnız ! Kutbu, RAB denilen ışında !

Mâlzemeleri kendin yapmadın ! Buldun hâzır !

Özler de yapma değil ! Hep HAK’ta hazır nâzır !

Elin dursa bozulur, kalem hariç,her sûret !

O kalem, senin gibi değil ki su, yağ ve et !

Bardak rahim ! Su dolu ! Kalem penis ! Ol emin !

Bu yüzden ‘“N harfi ve Kalemdir”’ HAKK’a yemin !’


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 1998

Not : Mesajda ‘kâfir’ sözcüğü, hece gereği, ALLAHSIZ anlamında kullanılmıştır.

Aslında ALLAH’a inanmakla beraber putlara da tapar.

ALPARSLAN TÜRKEŞ !
Ey ! ALPARSLAN TÜRKEŞ ! Ey ! TÜRK’ün ulu evlâdı !

Ebedîyen hakkettin sen taşıdığın adı !

Örs, çekiç arasında en soylu ırk inlerken !

‘KORKMA SÖNMEZ’ yerine ‘kızıl marşı’ dinlerken !

‘Titreyip kendine dön ey Türk’ diye haykırdın !

Yasak zincirlerini tek başına sen kırdın !

O köksüz dev ağacın düştü çürük kabuğu !

Târih haklı çıkardı en sonunda başbuğu !

Artık Hilâle bakıp çırpınma Karadeniz !

Yas bitti ! Peçeni aç ! Hepimiz bir bedeniz !

Güneş Batıdan batar ! Doğundan yükselir nûr !

Gökten gelen mesaj bu ! ‘GÖKTÜRK’ olmak ne onur !

Tapmaya lâyık insân ol demek, ‘Dokuz ışık !’

Ülkü bu ! Özünü bul ! Kendinle ol barışık !

Dokuza kadar topla ! Bak kırk beş ! Yâni Âdem !

‘Dokuz ışığını’ yak ! Onun oğlusun mâdem !

ALLAH ilk ışık ! Ondan sırayla yandı ‘BEŞ NÛR !’

Beş Nûrdan, dokuz ışık ! Hepsi kalbde bulunur !

Bu yüzden ALLAH diyor ilk nûru MUHAMMED’e !

‘“Sana iki yediyi verdim !”’ Ben ‘“T H”’yım de !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 08.04.1997


‘“666 !”’
İncil der ‘“Son gün deccal çıkacak ! Korkunç cismi !”’

‘Altı yüz altmış altı’ tutar ! Bu devin ismi !

‘Îsa düşmanı, en son gün o çıkacaktır’ der !

‘Altı yüz altmış altı’ sayısal ismi eder !


Yüklə 3,62 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin