Söz konusu tutarların satın alınan bağımsız bölümüne düşen kısmı ise, prim borcu için ayrı, fark tutar için ayrı olmak üzere, bunlara ilişkin tutarların yapının tüm alanına bölünmesiyle çıkan rakamın bağımsız bölümün alanı ile çarpılması sonucu bulunacaktır. Öte yandan, 5940 sayılı Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanununun değişik 28 inci maddesinde “Fenni mesullerce denetime ilişkin mimarlık ve mühendislik raporları hazırlanan, yapı sahibi, fenni mesuller ve ilgili idare elemanlarının birlikte düzenlediği tespit tutanağı ile tamamlandığı belirlenen, ancak, yapı müteahhidinin yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarının ve diğer sorumluluklarının gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle yapı kullanma izin belgesi verilmesi işlemleri tamamlanamayan yapılar için, yapının müteahhidi olmayan yapı sahibinin talebi üzerine, ilgili idarece durum tespit edilerek yapı kullanma izin belgesi verilir. Bu belgenin bir örneği, ilgili kurumlara ve ilgililerin kayıtlarına işlenmek ve değerlendirilmek üzere ilgili meslek odalarına ve Bakanlığa gönderilir.” hükmü yer almıştır. Bu itibarla, İmar Kanununda yapılan söz konusu değişiklikle, yapı müteahhidinin Kuruma borcu olmasına rağmen müteahhitten bağımsız bir bölümünü satın alan daire sahiplerine ilgili idarelerce yapı kullanma izin belgesi verileceği anlaşılmakla birlikte, söz konusu düzenleme İmar Kanununda yapılmış olduğundan ve anılan düzenleme kapsamında bulunan kişiler için Kurumca düzenlenecek ilişiksizlik belgesi aranılmadan yapı kullanma izin belgesi verilmesinin öngörülmüş olması bu şekilde edinilen yapılara borcu bulunduğu halde Kurumca ilişiksizlik belgesi verilmesi anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla bu şekilde edinilmiş yapılara, idare tarafından verilmekte olan yapı kullanma izin belgesinin (iskan) tanzimi aşamasında, Kurumca düzenlenmiş ilişiksizlik belgesinin istenilmesi halinde edinilen kısma isabet eden borç ödenmedikçe ilişiksizlik belgesi verilmeyecektir.
Tadilat, Tamirat, Tesisat ve Benzeri İşler İçin Araştırma İşlemi Tadilat, Tamirat, Tesisat ve Benzeri İşler İçin Araştırma İşlemi 1-Ruhsata tabi olan tadilat, tamirat, tesisat ve benzeri işler için araştırma işlemi Ruhsata tabi olan tadilat, tamirat, tesisat ve benzeri işlerde ruhsat makamından işin bitiminde yapı kullanma izni alınabilmesi için ilişiksizlik belgesi götürülmesi gerektiğinden araştırma işlemi yapılması gerekmekle birlikte söz konusu işlerin ilave m2 artışı ihtiva etmemesi veya yapılan işin m2 cinsinden ölçülmesinin söz konusu olmaması yada ölçülebilir olması durumunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bu tür işler için birim metre kare maliyet bedeli yayımlanmamış olduğu da dikkate alınarak, öncelikle yapılan işin maliyetinin tespit edilmesi ve sonrasında bu maliyete yapılan işin asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılacak araştırma işleminin sonucuna göre ilişiksizlik belgesi verilecektir. Maliyetin tespitine ilişkin yapılan incelemede işin maliyetinin tespitine imkan verecek bilgi ve belgelerin bulunamaması durumunda işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespiti hususunda konu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına intikal ettirilerek düzenlenecek rapor gereğince yapılacak araştırma işleminin sonucuna göre ilişiksizlik belgesi verilecektir. 2-Ruhsata tabi olmayan tadilat, tamirat, tesisat ve benzeri işler için araştırma işlemi Ruhsata tabi olmayan ve maliyet hesabı yapılamayan tamir ve tadilat işleri için işverenin Kuruma borcu olmaması, ihbar, şüphe veya şikâyetin bulunmaması veya Kurumca aksine bir tespit olmaması halinde işyeri dosyasının tasfiye edilmesi; ihbar, şüphe veya şikâyet bulunması halinde ise Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları marifetiyle incelenmesi istenilerek düzenlenecek rapor sonucuna göre işlem yapılması gerekmektedir.
Seviye tespitine ilişkin belgeler - Bilirkişi raporu, mahkeme kararı, - Ruhsatı veren yetkili merciin yazısı, - Ruhsat veren mercide görevli teknik personel ile birlikte Kurumun denetim ve kontrolle görevli memuru tarafından tanzim edilen denetim raporu, gibi bir belgenin bulunması halinde her iki dosyanın ayrı ayrı tamamlanma oranı dikkate alınarak araştırma işleminin ayrı ayrı yapılması, her iki dosyadan fark işçilik borcu ve bunun dışında başka bir borç bulunmaması halinde ikinci işyeri dosyasından yapı kullanmaya esas ilişiksizlik belgesi verilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, ikinci işyeri dosyasından borcun bulunmamasına karşın birinci işyeri dosyasında borcun bulunması halinde, verilecek ilişiksizlik belgesi inşaatın tamamına yönelik olduğundan, birinci işyeri dosyasında bulunan borç ödenmediği sürece binanın tamamı için ilişiksizlik belgesi verilmeyecektir. Yukarıda açıklanan hallerde araştırma işlemi, inşaatın tamamlanma seviyesinin yüzde(%) olarak belirtilmemesine karşın seviyenin belirlenmesine yardımcı olacak nitelikte bir bilgi/belgenin bulunması durumunda, inşaatın bitirilen kısımlarının uyması halinde SSİY ekindeki “İnşaatın İkmal Edilen Kısmının Bina Maliyetine Oranlarını Gösterir Cetvel”e göre, uymaması halinde ise, yapılmayan kısımlar yapılan kısımlara oranlanarak bulunacak maliyet esas alınmak suretiyle yapılacaktır. Öte yandan, tamamı ikmal edilmemiş aynı ada ve parseldeki inşaatın yarım bırakılması ve başka bir işverence tamamlanması hususunda ikinci bir işyeri dosyası açılmak üzere üniteye müracaat edilmesi halinde, inşaatın bitiminden sonra seviye tespiti hususunda, gerek işverenler(yarım bırakan ve tamamlayan) arasında gerekse ünitelerce yapılacak işlemlerde sorun yaşanmamasını teminen, inşaatın seviye tespitini gösteren yukarıda belirtilen nitelikte bir belge istenilecektir.
Diğer taraftan, tescili yapılmış ancak tamamı ikmal edilmemiş inşaatın bağımsız bölümlerinden yer satın alanların, inşaatın yapılmayan kısımlarının tam tespitinin yapılmış olması kaydıyla, tescil edilen ilk dosyadan inşaatın yapılan kısımla ilgili hesap edilecek prim borcu ile fark işçilik borçlarının hissesi oranında ve daha sonra kalan kısımların ikmali için açılmış olan ikinci işyeri dosyasından satın aldığı bağımsız bölümüne isabet eden prim ve fark prim borçlarının ödenmesi kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilecektir. Diğer taraftan, tescili yapılmış ancak tamamı ikmal edilmemiş inşaatın bağımsız bölümlerinden yer satın alanların, inşaatın yapılmayan kısımlarının tam tespitinin yapılmış olması kaydıyla, tescil edilen ilk dosyadan inşaatın yapılan kısımla ilgili hesap edilecek prim borcu ile fark işçilik borçlarının hissesi oranında ve daha sonra kalan kısımların ikmali için açılmış olan ikinci işyeri dosyasından satın aldığı bağımsız bölümüne isabet eden prim ve fark prim borçlarının ödenmesi kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilecektir. Metrekare maliyet bedeli ile istihkak tutarının mukayese edilmesi 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan kuruluşlar dışındaki şirket ve benzeri kuruluşlardan yapım işi alanlara bu iş karşılığı yapılan ödemelerin, inşaatın yüzölçümü üzerinden yapılan hesaplamalara göre belirlenen yaklaşık maliyet bedelinden daha yüksek olduğu görülebilmektedir. Buna göre, özel nitelikteki inşaatlarda, ödenen istihkak tutarı ile inşaatların metrekare birim fiyatlarının yüzölçümü ile çarpılması sonucu bulunacak yaklaşık maliyet bedelleri mukayese edilerek yüksek olan tutara işçilik oranı uygulanacaktır. Ayrıca, Serbest Bölge ve Organize Sanayi Bölgeleri 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer verilen kurumlar arasında bulunmadığından, bu Müdürlüklerce ihale edilen inşaat işleri özel nitelikte inşaat işleri olarak değerlendirilecek olup, araştırma işlemi yapılırken işin metrekare maliyet bedeli ile o işe ilişkin ödenen istihkak tutarı mukayese edilerek yüksek olan tutar dikkate alınacaktır.
Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasında, «işverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır.» hükmü yer almakta olup, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca yeterli işçiliği bildirmemiş ve çıkan fark işçiliği ödememiş olan işverenler bakımından, işyerinden bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının hesaplanmasına ilişkin usul ve esas belirlenmiştir.
Maddenin yukarıda belirtilen hükmü gereğince kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının tespitine ilişkin değerlendirmelerinin, ünitelerimizce kullanılmakta olan asgari işçilik oranı üzerinden değil, kanunun öngördüğü şekilde «yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü» gibi unsurları dikkate alarak yapılması olmalıdır. Ancak kanunun açıklamış olduğu yol ve yöntemin kullanılması suretiyle yapılacak olan değerlendirmenin, hem zaman hem emek bakımından çok uzun süreyi gerektirmesi, iş yükünün çok denetim elemanı sayısının yetersiz olması nedeniyle kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca, ünitelerimizce ilk ayakta yapılmakta olan araştırma işleminden farklı olarak işverenin kayıtlarındaki safi veya malzemeli işçilik giderlerinin alınan istihkak toplamından veya maliyet bedelinden düşülmek suretiyle bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının tespiti şeklinde işlem yapılması zorunluluğu doğmaktadır.
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarı hesaplanmasının ne şekilde yapıldığı aşağıda verilen örnekte gösterilmiştir. 1/3/2011 tarihinde başlanılmış ve 31/5/2013 tarihinde bitirilmiş olan ihale konusu bir iş nedeniyle ihale makamınca müteahhite ( işverene) 2.252.000.000 TL ödendiğini, işin işçilik oranının %9 olduğunu, işverenin kayıtlardaki malzemeli işçilik faturalarının toplamının 180.000.000 TL, salt işçilik içeren fatura toplamının 25.000.000 TL ve işverenin Kuruma 160.000.000 TL işçilik bildirmiş olduğu varsayıldığında, İstihkak tutarı 2.252.000.000.TL Malzemeli İşçilik faturaları toplamı 180.000.000.TL Kalan istihkak tutarı 2.072.000.000.TL 2.072.000.000.TL X 9/100= 186.480.000.TL Bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarı- salt işçilik faturaları toplamı 186.480.000.TL-25.000.000.TL= 161.480.000.TL Bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarı-bildirilen işçilik tutarı 161.480.000.TL-160.000.000.TL=1.480.000.TL eksik işçilik tutarı olarak hesaplama yapılmaktadır.
Özel nitelikteki inşaat işleri içinde aynı usul ve esaslar çerçevesinde uygulama yapıldığından, örnekteki işimizin özel nitelikteki bina inşaatı olduğu düşünüldüğünde, istihkak toplamı yerine, birim m2 maliyet tutarının, binanın toplam m2 tutarı ile çarpılması sonucunda toplam maliyet bedeli bulunarak bu tutara örnekteki işlem safhalarında olduğu gibi hesaplama yapılacaktır.
İdari para cezaları 5510 sayılı kanunun 102 nci maddesinde yer almış olup, Kanunun yükümlülüklerle ilgili hükümlerinin bulunduğu maddelere istinaden 102 nci madde içinde de sıralama yapılmaya çalışılmıştır. Örneğin 8 inci madde sigortalıların tesciline ilişkin hükümleri içermekte olup 102 nci maddenin birinci fıkrasının ilk bendi (a bendi) de bu hükmün yerine getirilmemesi veya geç yerine getirilmesi halindeki uygulanacak idari para cezasını kapsamaktadır. İdari para cezaları 5510 sayılı kanunun 102 nci maddesinde yer almış olup, Kanunun yükümlülüklerle ilgili hükümlerinin bulunduğu maddelere istinaden 102 nci madde içinde de sıralama yapılmaya çalışılmıştır. Örneğin 8 inci madde sigortalıların tesciline ilişkin hükümleri içermekte olup 102 nci maddenin birinci fıkrasının ilk bendi (a bendi) de bu hükmün yerine getirilmemesi veya geç yerine getirilmesi halindeki uygulanacak idari para cezasını kapsamaktadır. Kurgu bu şekilde yapılmaya çalışılmakla birlikte çeşitli kanunlarla sonradan 5510 sayılı kanuna eklenmiş idari para cezaları dolayısıyla madde yukarıda belirtilen sistematiğinden ayrılarak sonradan getirilen idari para cezaları 102 nci maddenin birinci fıkrasına eklenen fıkralarda yer almıştır. Örneğin işten çıkış bildirimi 9 uncu madde de yükümlülük olarak yer almış olmasına rağmen işten çıkış bildirimi 102 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci bendinde ( b bendi) yer almamış, anılan fıkraya eklenen (j) bendinde gerekli düzenleme yapılmıştır.
İdari Para Cezaları İle İlgili Çeşitli Hükümler İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 9 uncu, 11 inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü kaldırmaz. İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir. 6270 Sayılı Kanunla Değişik ikinci fıkra Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, 102. maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (g), (h) ve (j) bentlerinde öngörülen cezalar dörtte bir oranına karşılık gelen tutar üzerinden uygulanır. 6283 sayılı kanunla değişik (j) fıkrası 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir. Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar. İdarî para cezaları hakkında, 5510 sayılı ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda hüküm bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.
Dostları ilə paylaş: |