Kalu cezauhu men vucide fiy rahlihi fehuve cezauh onun cezası dediler kardeşler, Hz. Yusuf’un üvey kardeşleri; Kimin denkleri arasında bulunursa onun ona karşılık rehin alınmasıdır. kezâlike necziz zâlimiyn; biz bu suçu işleyen zalimleri işte böyle cezalandırırız dediler.
Bu son cümlenin kime ait olduğu konusunu Müfessirimiz Razi tartışmış, diğerlerinden farklı olarak şöyle bir ihtimal öne sürüyor; Bu son cümle Mısır’lılara ait diyor. İşte biz de böyle cezalandırırız anlamına gelir diyor Razi’ye göre, böyle bir yorum yapıyor Razi.
Tabii ki Tevrat’a baktığımızda çıkış bölümünde buna benzer bir ceza görüyoruz hırsızlar için. Demek ki Hz. Musa şeriatından daha önce, İbrani şeriatında böyle bir ceza. Hz. İbrahim şeriatında böyle bir ceza biçimi var.
76-) Febedee Bi ev'ıyetihim kable viai ehıyhi sümmestahreceha min viai ehıyh* kezâlike kidna liYusuf* ma kâne liye'huze ehahu fiy diynilmeliki illâ en yeşaAllâhu, nerfeu derecâtin men neşa'* ve fevka külli ziy ılmin Aliym; Bunun üzerine (Yusuf) aramaya, kardeşinin heybesinden önce onların heybelerinden başladı... Sonra onu (su maşrapasını) kardeşinin heybesinden bulup çıkarttı... (Olayı) Yusuf'un lehine işte böyle geliştirdik. Yoksa O (Yusuf), Allâh'ın dilemesi hariç, Melik'in dinine (Melik'in yönetim kurallarına göre) kardeşini alacak durumda değildi... Dilediğimizin bilgisini arttırırız. Her ilim sahibinin üstünde Her şeyi Bilen vardır. (A.Hulusi)
76 - Bunun üzerine kardeşinin kabından evvel onların kaplarından başladı, sonra onu kardeşinin kabından çıkardı, işte. Yusuf için böyle bir tedbir yaptık, Melikin dininde (ceza kanununda) kardeşini almasına çare yoktu, lâkin Allahın dilemesi başka, biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz ve her ilim sahibinin fevkinde bir alîm vardır. (Elmalı)