Ülkemizde insan haklarının ve insana verilen önemin tartışıldığı günümüzde Kadın Hakları’ da elbette gündemde olacaktır.
Yüzyıllardır Dünya Kadınları hem insanca yaşama mücadelesi vermiş, hem de kadın olduğu için iki kat yoğun baskıya karşı mücadele vermişlerdir. Ülkemizde de durum farklı değildir.
Kadınlarımız tarlada, fabrika da kısaca üretimde vardır. Ama paylaşıma insanca yaşama hakkına gelince hiçte eşit değildir doğrusu. Bu konuda kadınlarımıza daha çok görev düşmektedir. Ve daha yapacak çok işimiz vardır. Görevimiz, insan onurunun hiçe sayılmadığı, emeğin hakkını aldığı üretimde ve paylaşımda eşitlik ilkelerinin yaşandığı bir dünya oluşumuna katkıda bulunmak ve bu katkıda kadınlarımızın eşit, saygın, onurlu yerini korumak olmalıdır.
Medeni kanunumuz da değişiklik isteyen çeşitli kadın kuruluşlarının desteklememek mümkün değil. Aynı şekilde işyeri açılışlarında evli kadınların eşlerinden muvafakatname yani izin istenmesi son derece yanlıştır. Kadın olarak işyeri açabilirsiniz, ancak evliyseniz eşinizden izin alarak ve aile reisi beyanını eşiniz adına vererek. Bizler mesleğimizin uygulayıcıları olarak bu yasanın değişmesi konusunda söz sahibi olmalıyız. Mesleğimiz çok eski olmasına rağmen meslek yasamız ve mesleki örgütlülüğümüz olan odalarımız henüz çok yeni. Bizler aynı mesleki sorunları paylaşan meslektaşlar olarak odalarımıza sahip çıkmalı, yarınlarda oluşacak saygın meslek mücadelesine destek vermeliyiz.