kımbat, a. 1. kıymetli, değerli; 2. güç, zor; onğoy kımbatın kim bilet: kolay veya güç olduğunu kim bilsin; daha ör. bk. arzan.
kımbatçılık, pahalılık.
kımbatsın-, pahalı saymak; kımbatsınıp albadım: (tayin edilen fiatı) yüksek sayarak almadım.
kımbatta-, fiatça yükselmek; pahalı olmak.
kımbattık, kıymet, değer.
kımbattuu, kıymetli, değerli.
kımbattuuluk, pahalılık, kıymet.
kımın, en ufak cüz (parça), en ufak toz; havada dolaşan ufak tozlar; kımınday: minnacık, küçücük, ehemmiyetsiz; kımınday çanğ: cok: en ufak toz bile yok; kımınday okşoboyt: hiç benze-miyor; kımınday bilbeyt: zerre kadar bilmiyor: elifi mertek sanıyor; kımınday caman oyu cok: zerre kadar fena fikri yok.