kıyranğdat-, et. kıyranğda-‘dan.
kıyraş-, müş. kıyra-‘dan.
kıyrat-, tahrip etmek, kırmak, parça parça etmek, tarumar eylemek.
kıyratkıç, tahripkâr.
kıyaratıl-, tarumar edilmek, tahrip edilmek.
kıyratıluu, işs. kıyratıl-‘dan.
kıyartuu, tahrip, tarumar etme.
kıyray- = = kıykay.
kıysın = = kıyşın.
kıyşalanğda-, kırılıp büzülmek.
kıyşalanğdat-, et. kıyşalanğda-‘dan.
kıyşalanğdatuu, işs. kıyşalanğdat-‘tan.
kıyşalanğdoo, kırılıp büzülme, sahte hareketler.
kıyşanğ, sapma; onğ kıyşanğ: sis. sağa sapma.
kıyşanğda-, iğrilmek, bir yana yatmak; kıyşanğdabastan: sarsılmadan, sağlam olarak.
kıyşanğdat-, iğrilmek, bükmek.
kıyşanğdatuu, iğrilme.
kıyşanğdoo, işs. kıyşanğda-‘dan.
kıyşay-, iğrilmek, iğilmek.
kıyşayt-, iğiriltmek, bükmek.
kıyşaytuu, iğme, iğiriltme.
kıyşayuu, işs. kıyşay-‘dan; onğ cakka kıyşayuu: 1) sağ tarafa iğrilme; 2) sis. sağa sapma.
kıyşayuuçu, iğrilen, bir yana yamık olan.
kıyşayuusuz, sebatla; bizdin küçübüz arı karay da kıyşayuusuz ösö beret: bizim kudretimiz bundan böyle dahi durma-dan büyüyecektir.
kıyşık, iğri, yamık; şapkesin kıyşığınan kiydi: kalpağını iğri giydi.
kıyşın, elverişli fırsat, sebep, bahane; sözdün kıyşını kelip kaldı: söz arasında münasebet çıktı; kıyşını cok cerden uruşasınğ: hiçbir sebep yokken atılıyorsun; kekenerdik kıyşın cönü barbı ele?: küsmek için bir sebep ve bahane var mıdır?
kıyt ı, güç beğenir, alıngan, çabuk kızan, alınganlık, çabuk kızmaklık; kıyt et-: birden bire alevlenmek, hiddetlenmek, kırılmak (muğber olmak); bat ele kıyt ete kalat: çabucak ve hiç bir sebepsiz küsüyor; bat ele kıy dey tüştü: birden-bire alevlendi (hiddetlendi); kıyt etmek bk. etme.
Dostları ilə paylaş: |