kiymele-, 1, itmek, dirseklerle düıi mek (es., kalabalığın içine sokul mak istiyen adam hakkında); 2 sözlerini keserek ve başka konulara geçerek, musahibinin konuşmasına mâni olmak.
Kiyno, kon. =kino.
kiyoske, kon. = kiosk
kiyüü, giyme:
klass, r. sınıf.
klassik, r. klâsik müellif.
klassiktik, klâsik.
klimat, r. iklim.
klişe, r. klişe.
klub, r. klüp.
ko (sağır kon s on lar dan sonra) yahut ğo(seslilerden ve çatbyan konsun lavdan sonra): kelgen bolso kerrk ko deymin: gelmiş zannediyorum, gelmiş olsa gerek; kelet ko dey min: gelecek diye zannediyorum, geleceğini tahmin ediyorum; bar ğo!: var ya!; bar ğo deymin: zannederim, ki vardır: kelgen ihols.ı kerek deymin ğo!: gelmiş olacak diyorum, ya!; bar deymin ğo', var diyorum, ya; men ğo baranı sen emine kılasınğ?: ben gideceğim. acaba sen ne yapacaksın?.