koştot-, atı yedeğe aldırmak; attarın mağa koştottu: atlarını bana yedeğe aldırdı; bir külüktü mingizdi, bir külüktü koştottu folk.: bir yürük ata bindirdi ve bir tanesini de yedek olarak verdi.
koştuk, çift olmaklık.
koştur-, ilâve, ilhak ettirmek; baş koştur: birleştirmek.
koşul I: koşul-taşıl: karışmış, karmakarışık olmuş, hepsi birlikte; koşul-taşü bol-: karışmak; karmakarışık olmak; mağa baarı koşul-taşıl bolup kelip, taasirletip, cürö-ğümdü kozğop ciberdi: bütün bunlar bana karma-karışık gözükerek, tesir etti ve kyüreğimi oynattı.
koşul- II, katılmak, birleşmek; ek: too koşulbayt, eki el koşular ats-: iki dağ birleşmez, iki kavim birleşir.