aş – II , bir şeyin üzerinden geçmek ; aşmak ; aşuu aş - , yahut bel aş - : dağ geçidini geçmek ; işke aş - : meydana gelmek ; işe yaramak ; işke aşpayt dep eseptelet : hükümsüz sayılıyor ; turmuşka aş - : hayatta tatabik edilmek , ameli bir şekil almak ; aşıp – taşıp tögülüp ketti : taşarak saçıldı ( döküldü ) ; kün aşkan sayın : gittikçe daha fazla ; gün geçtilçe ; önörü aşkan : hüneri gayet uz , usta ; aşkan mitaam : dolandırıcıların elebaşısı ; aşıp tüş - : üstün gelmek ; andan aşıp tüşkön bay cok : onun üzerine zengin yoktur .