kupul: kupulama toldu: ben tamamile tatmin edildim; arzularımın en yüksek derecesine erdim; kupuluna tolboğondoy, sakalın sılağıladı: memnuniyetsizliğin, onamadığını anlatır gibi sakalını sıvazladı; kupulğa toltur-: bütün umudunu bağlamak; abışka kupuluna tolturup, cakış körüp kele catkan caş abdiş kim?: ihtiyar adamın sevdiği ve bütün umutlarını ona bağladığı genç abdiş kimdir?
kupuya, a. sır, saklı, hafi, gizli, mahrem; gizlice, mahremce; kupuya sır: en mahrem sır; kupuyada ayt- : gizlice, mahrem olarak söylemek.