kurt ı, kurt, solucan; kızıl kurt: atın makadında bulunan solucan; kıl kurt: solucan envaından birinin adıdır; ala kurt : bir koyun hastalığının adıdır; kara kurt = = kara kurt; kuş-kurt = = kuşkurt; kurttu kandırdık: ekşi yiyip doyduk (hrf.: kurdu tatmin ettik) ; murdunğan eşek kurtunğ tüşö eleksinğ: daha senin görmediklerin çoktur, sen henüz toysun.
kurt ıı == kurut ı.
kurtta, 1. kurtlanmak, kurt tutmak; 2. kurtlardan ayıklamak.
kurttuu, 1. kurtlu; 2. mec: cinsî heyecanı yüksek olan ( kadın hakkıda) .
kuru ı, 1. kuru ( yaşın karşıtı ) ; 2. boş, hiçbir şeysiz ; kuru söz: ( işle birlikte yürümiyen ) kuru lâf; kuru çay: boş (yiyeceksiz ) çay; kuru kal- : boş elle kalmak, hiçbir şeye nail olmamak; kuru bar-: boş elle gitmek; kuru kol kaldı: boş elle kaldı ( hiç bir şeye nail olmadı) ; kuru degende: en fena takdirde, en azı; kün kuru emes: gün geçmiyor, ki … - masın … ; kuru ayakka bata cürböyt ats.: “ kuru kaşık ağız yırtar ” ( harfiyen : boş çanağa dua edilmez) .