kutult-, kurtulmaya yardım etmek veya kurtulma imkânını vermek.
kutur-, 1. kudurmak, taşkınlık etmek, kuduz olmak; 2. azmak, heyecan ve tehevvüre gelmek, zaptolunmaz bir hale gelmek; 3. alkolleşmek ( içkiler hakkında)
kuturt-, kudurtmak, azdırmak, heyecan ve tehevvüre getirmek; balanı kuturpa!: çocuğu hırslandırma!; arak kuturt-: rakıyı pek fazla sert, alkollü yapmak.
kuturun-, müş. kutur-‘dan.
kutuş, canlı ve dim-dik duruş ( alıcı kuş hakkında).
kuu ı, kurnaz, sokulgan, her yere burnunu sokan; çıçkanğa kebek aldırbağan kuu: fareye kepek çaldırmayan kurnaz.
kuu ıı, yahut ak kuu: kuğu kuşu; ala kuu yahut alağuu: bir çeşit güvercin: columbidae palumbus.