kürmöö, 1. kalmuk düğümiyle düğümleme; kıska cip, kürmöögö kelbeyt ats. kısa ip kalmuk düğümiyle düğümlenmez; 2. döndürme; bir yandan bir yana çevirme; tili kürmöögö kelbeyt: dili dönmüyor; iki kelimeyi bir araya getiremiyor.
kürö- , kürekle küremek; kar körü- : kar küremek.
kürök, kürek; ataş kürök: kömür küreği; kürökkö bok cokpu kürek; ataş kürök: kömür küreği; kürökkö bok cokpu yahut kürökkö bok tabılat ats. avm. : mal olsun da, müşterisi bulunur.
kürol- , mut. kürö-‘ den.
küröndü, 1. küremek suretiyle küme halinde konulan nesne; 2. kışın keçe evin etrafına kardan yapılan set.