|
küyünçü, dert, keder, teessür.
küyüngüç
|
səhifə | 1226/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| küyünçü, dert, keder, teessür.
küyüngüç, kaygılanan, merak eden, ihtimam gösteren.
küyününç, tasa, keder.
küyüş, biri-biriyle meşgul olmak; karşılıklı muhabbet beslemek; küyüşkön car: hem sevilen, hem seven yâr.
küyüt, teessür, keder, tasa, yas, gücenme; küyütün tartıp: (ona) acıyarak, (onun için) ruhen muzdarip olarak.
küyüttöş-, kederi paylaşmak.
küyüttöşlük, kederi paylaşma.
küyüttöşüü, işs. küyüttöş-`ten.
küyüttüü, kederli, tasalı, taslı, üzülen; canı sıkılan.
küyüü ı, yanma, yanış.
küyüü ıı, intizar, bekleme.
küyüüçü, yanan, yakılacak; küyüüçü materyal: yanan madde, yakacak mahrukat.
küz, güz, sonbahar; konğur küz: hazin güz.
küzdük, güzlük (ekin, ekim; güzün sürülmüş (tarla) , güzün ekilmiş (ekinler).
küzgü ı,güze ait; küzgü küçünğdü küyöönğö berbe ats. güzlük gücünü (yani, sonbahar işlerinin kızgın çağında iş hayvanlarını) damadına bile verme!
küzgü ıı, ayna; küzgübü, tarakpı?: bir çocuk oyununun adıdır (harf: ayna mı, tarak mı?).
küzgülön-, ayna gibi parlamak, parlak görünüşte bulunmak.
küzö-, kırkma (güzün koyun tüyünü); 2. kırkım (koyunların v.s. hayvanların yapağısının kırkıldığı mevsim).
küzön, yahut sasık küzön: kokarca (hayvan); aç küzön; küçücük bir hayvanın adıdır; aç küsönçö çınğırat: aç küzön gibi acı-acı bağırıyor.
Dostları ilə paylaş: |
|
|