manğkak: manğkak-manğkak (yahut manğkanğ-manğkanğ) bas-: pek basmak ve geniş adımlar atmak (iri yarı atlar hakkında).
manğkalan-, hımhım konuşmak.
manğkanğ, bk. manğkak.
manğkanda-, (at hakkında) başını yüksek kaldırarak, canlıca yürümek.
manğkaşka, at donlarından birinin adıdır.
mağkay, endamlı ve güzel olmak (mes., kadın, dağ ceylânı hakkında) ordodon çıktı manğkayıp, ak kulcaday danğkayıp folk.: o kadın güzelliğiyle parlayıp saraydan çıktı, o, bir ceylân gibi endamlı idi.
manğkıt, bir cins köpek adıdır.
manğke I, kon. = banğke II.
manğke II, kon = bank.
manğküş, saf, toy, tecrübesiz.
manğoo = manğıroo.
manğooluk = manğırooluk.
manıker, bokmurun bahadıra ait atın lâkabıdır.
mansap, a. memuriyet, vazife, makam, mansıp.
mant, el çabukluğu, hile, kurnazlık; tülküçö mant beret: tilkice kurnazlık ediyor, tilkilik ediyor.
mantay-, bodur ve tıknaz olmak; mantayğan semiz bala: tıknaz, gürbüz çocuk.
Dostları ilə paylaş: |