meerim = meer.
meerimdüü, hoş, nazik (nezaketli), sevimli.
meerimsiz, nâhoş, nezaketsiz, sevimsiz.
meerlüü = meerimdüü.
megecin = megilcin.
megezin, kon. = magazin.
megilcin, dişi domuz, yavruları olan domuz.
megin, egin sözünün tekidir; egin-megin: her nevi ekin.
mehanik, r. makinist, makinacı.
mehanika, r. mehanik.
mehanikalaştır-, makinakaştırma.
mehanikalık, I. makineye mensûp, ait, muteallik; 2. Mekanik usulüne taallûku olan.
mehanizm, r. = mekanizma.
mekçigiy, ince, yağsız, kuru vücutlü.
mekçiy-, incelmek, vücutça zayıflamak, kurumak; belim mekçiyip ketkende, közüm çekçiyip ketkende, karılık karşı kelgende folk.: belim inceldikte, gözlerim battıkta, ihtiyarlık geldikte.
meke, atların vücudunda kan belirmesi (ilk baharda yahut yazın atların kanaması).
mekeme, a. müessese, daire, kalem.
meken, a. sığnak, mesken; meken kıl- yahut et- (önce gelen akkuzatif ile) yerleşmek, ikamet etmek, yaşamak (herhangi bir yerde); ata meken: baba yurdu, vatan.
mekende-, ikamet etmek, yaşanacak bir yere mâlik olmak; bulunmak (her hangi bir yerde).
mekendöö, işs. mekende-`den.
Dostları ilə paylaş: |