mergerçi = mergen 1.
mergençilik. (tüfekle avlana kimsenin) avcılığı.
meridian, r. tul dairesi.
merinos, r. merinos; merinos koyu: merinos koyunu, İspanya koyunu .
merro, r. yeraltı demiryolu.
merset, f. çocuk, yavru.
mert, (bk. bert) 1. burkulma; 2. ölüm , ânî ölüm, helâk; mert bol-: ölmek, helâk olmak.
merte = mertem.
mertebe = mertem; eki mertebe: iki defa; iki kere,
mertem ,a. defa; eçen mertem; kaç defa, birkaç defa; birinci mertem: ilk defa.
mertik-, burkulmak.
mertin-, burkulmak; küçtüü küçönsö-kücünö kelet, küçü cok küçönsö-beli mertinet ats.: kuvvetli adam ıkınırsa kuvveti artar, kuvvetsiz adam ıkınırsa, beli kırıkır.
merttik, helâk, ölüm.
mesel, a. benzeş, benzeme, bemzetme.
meseldet-, kinaye ile söylemek; lâfını atalar sözleriyle, tekerlemelerle, vecizelerle süsleyip söylemek.
Dostları ilə paylaş: |