mıyat = miyat.
mıyattık = miyattık.
mıyba = mömö.
mıyık, = murut II; mıyığınan küldü emi folk.: bıyık altından güldü.
mıyırban = meyirman.
miyoloo-, miyavlamak.
mıyoo, miyavlama.
mıytıy-, minnacık olmak.
mıyzam, a. kanun, nizam; tüp mıyzam: anayasa, kanunu esasî; mıyzam cıynağı: kanun mecmuası, code; kılmış mıyzamı: ceza kanunu.
mıyzamçı, kanundan anlayan.
mizamduu, kanuna uygun, meşru.
mizamsız, kanunsuz, gayri meşru.
miyamsızdık, kanunsuzluk.
mif, efsane.
mikpob, r. mikrop.
milrofon, 1. mikrofon.
mikroskop, r, mikroskop.
mil, bildiğimiz mesafe ölçüsü.
mildet a. 1. vazife, ödev 2, taahhut; 3. görülen iş, fonksyon; mildet kat: taahhütname; başkaruu mildeti:idarî vazife.
mildetker a.-f. mesul, mesuliyetli; cılkıga özüm mildetker: atlar için kendim mesulüm,
mildetten-, taahhüt etmek, üstüne almak.
mildettendir-, vazife olarak verme, taahhüt ettirmek; mağa mildettendirdi: o bana yülletti; beni taahhüt altına kodu.
mildettendiril- taahhüt altına konulmak.
mildettendirüü, taahhüt altına koma; vazife olarak yükletme.
mildettenme, taahhüt; milddettenmelerin orundastı; taahhütlerini yerine getirdiler.
Dostları ilə paylaş: |