murundan-, (birisine. bir nesneye) burun hususunda benzemek; at baskan munundan: burnunu at çiğenim gibi basık.
murunduu, burunlu; kır murunduu, bk. kır I.
murunku, evvelki, eski.
muruntan, eskiden; öteden beri.
muruntuk, (develer, öküzler için) burunsalık.
muruntuka-, 1. burunsalık geçirmek; 2. mec. gem vurmak, zaptetmek.
muruntuktat-, et. muruntukta-‘dan.
murut I, a. mürid.
murut II, bıyık; murut al-: bıyığı kırpmak; muz murat: bir çeşit kara kuştur, ki gagasının iki yanında bıyıkları olur; murutunan küldü: bıyık altından güldü.
muruttu, pala bıyık.
murza = mırza.
musaapır, a. gezginci, yersiz-yurtsuz; musaapır gol-: aciz bir durumda bulunmak, yalnız ve ev-barksız bulunmak; musaapır tart: acizlik göstermek.
musaapırçılık, gezginci, garip kimsenin hali, yersiz-yurtsuzluk, acizlik.
Dostları ilə paylaş: |