musaldas, musallas, a. üzümden yapılan şarap, müselles (başlıca, evde imal edilen) .
musapır = mussapır.
muskul, r. adale.
mustak, 1. cumûdiye; 2. yüksek yazlık dağ merası, otlağı, yayla; mustakka tuuğan: yüksek dağ yaylasında doğmuş; 3. buz kesilmiş, soğuk.
mustapa, a. dn. seçilmiş (muhammed peygamber’in sıfatıdır) , mustafa.
mustaraf, a. mustarap kılba! sövme tabiridir.
musulman, a-f. musulman.
musulmançılık, bir müslümana lâyık olan hareketler ve işler.
musurman = musulman.
muş, f. yahut muşt yahut muştu yahut muştum, 1. yumruk; muş tüy-: yumruk sıkmak; muştumday: yumruk gibi, küçük, küçüçük; kök muş: 1)pek fazla morarmış; 2) aşırı hiddetlenmiş, kudurmuş; suunu talaşıp, kök muş bolup caykan: su için adamakıllı çekiştirdiler; muştum cıttat-: yumruğu burun dibine yaklaştırmak, yumrukla burnuna vurmak; 2. kuvvet.
Dostları ilə paylaş: |