oolcuş- , müş. oolcu- ‘dan.
oolcut- , et. oolcudan; oozun oymaktoy oolcutup, murdun çürüyüp: ağzını yüksük gibi bükürek, burnunu buruşturarak.
oolduk- , 1. inat etmek, direnmek; coluğup ketti: 1) inat etti; hiddetlenip direndi, en hassâs noktasına dokunuldu; 2) muayyen bir maksat gözlemeksizin hareket etti; ooluğup keldim; 2. gayri tabiî , anormal olmak.
oolukma, inat, zorbalık, terslik; oolukması karmak kalıptır: inatığı tutmuş.
oolukmaluu, inatçı, delicesine ters, zorba.
ooluya, a. 1. veli, aziz, evliya ( insan hakkında) ; 2. mukaddes, kutsal ( mahal, yer hakkında) .
ooluyalık, velilik, azizlik.
ooma, 1. yana yatan, yamık; cüğü beri cağına ooma bolup kaldı: yükü beri tarafa iğrildi; 2 . kararsız, mütereddit.
oomaçıl, kararsız..
oomaçılık, oomaçıl’dan mücerret isim.
Dostları ilə paylaş: |