ormon, srk. orman.
ormonğdo- , 1. somutmak ve susmak; 2. öne doğru çıkık durmak (mse., burun hakkında).
ormoy- , 1. somurtkan ve az konuşur olmak; 2. öne doğru çıkık durmak (mes. burun hakkında).
orno-, yeride pekleşmek, sokulup kalmak; belçesinsn batkaka ornop kaldı: beline kadar bataklığa battı, saplandı.
ornoo, işs. orno- ‘dan.
ornoştur- , 1. yerleştirmek; 2. bir işe yerleştirmek.
ornot-, yerine pekitmek, koymak; mamı ornot-: at bağlama direğini çakmak, dikmek.
ornottur-, et. ornot’tan.
ornotuluu, dikilmiş; vazedilmiş.
ornotuu, işs. ornot’tan.
oro ı, = oroo ıı.
oro- ıı,dürek sarmak, dolamak.
oroçu = orooçu.
orok, 1. orak; bel orok: tırpan; orok baş (at hakkında): tırpan başlı; 2. hasat; orokton kiyin: hasatttan sonra; orok or-: ekin biçmek.
orokçu ,ekin biçen, orakçı.
orol-, dürülmek, sarsılmak, çile şekline konulmak, karma karış olmak.
orolmo, burmalı, helezonî; orolmo sızık: helozonî hat.
orolo ı, her yandan, etraflıca; orolo çaap cüröt: etrafte koşarak dönüyor.
orolo- ıı = oroolo-.
orolpok, (Rad) kadınların başörtüsü..
orolt-, et. orol-‘dan; belinen orolto karmadı: (kızı) belinden sardı, kucakladı.
orom, sargı, dolam, bir şeyin etrafını sarmak veye dolamak için yetişecek miktar; bir orom cip: bir miktar iplik; talaada tabıksa, bir orom cip olco ats.: sahrada bulunursa, bir parça iplik dahi ganimet sayılır; içki orom: kadın sının aksamından birinin adıdır (başta ufkî olarak uanarak şakaklar ve ense üzerinden geçen kumaş parçası) .
Dostları ilə paylaş: |