|
|
səhifə | 1346/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| oromol, f. başörtüsü.
orompoy, tek ayak üzerinde zıplayarak yapılan kovalamaca oyunu; orompoy tep-: bu oyunu oynamak.
oron-, kendi üzerine sarmak, bürünmek; eleçek oron-: başına kadın sarmak; selde oron-: başına sarık sarmak.
oronçook, bürünmeyi seven.
orondu, sargı.
oronğdo- = onğuranğda-.
oroo ı, sargı, pazıbent.
oroo ıı ;es. hububat muhafaza etme için çukur, sarpun.
oroooçu, es. 1. sarpun kazıcı; 2. mec, çiftçi:
oroolo-, es. hububatı sarpuna gömmek (muhafaza etmek için)
oropara, f. karşı, karşıda bulunan, vis-â-vis.
oroso= orozo.
oroşon, baştan-başa, hep; oroşon on ay bolğunça: bütün on ay; oroşon buurul at: hepsi benekli boz (kır) olan atlar.
oroy-. ı, a. ruh; oroyum aktan caratılğan es.: ben nikâhlı rabıta neticesinde doğmuşum; benim doğuşumda hiçbir ayıplanacak şey yoltur.
oroy ıı, 1. çabuk sinirlenen, çabul kızan, söz dinlemiyen; oroyucaman: siniri tutmuş, hırslanmış; kündün oroyu caman: hava berbat olacak; 2. kaba; oroy til: kaba, yontulmamış dil; oroy kata: kaba hata; 3.oroy yahut oroy çoku: baş tepesi; oroy çokuma kamçı menen tartıp ciberdi: tepeme kamçı çaldı; 4. müsavi, ayni; oroy köz çaray oturğanda yahut oroy köz çaray turğanda: herkesin huzurunda.
Dostları ilə paylaş: |
|
|