özgöy: kara özgöy: 1) tezviratlı davaları ve nizaları seven; 2) dedikodu, yalandan itham, iftira; kara özgöy bolboy, doo bolboyt: ats. dedikodu olmadan dava olmaz.
özök, 1. öz, iç; sap; sâk; özök bayla-: sap uzatmak; 2. sidik yolu (benil macerası); 3. yemek borusu (onun boşluğu); özögüm oorup turat yahut özügüm karardı yahut özügüm karaydı: fena halde karnım acıktı; özök calğa-: birparça yemek: hafif tertip açliğı kessin eylemek; sarı özök: bir hastalığının adıdır.
özöktöş, en yakın akraba; özöktöşünğ bolboso, özöörüsönğ, düşman kayrılbayt: folk. yakın akrabanın bulunmazsa , acıktıtığın zaman düşman sana yardım etmez.