özümcölük, istiklâl.
özümçül, hodbin, hodkâm.
özümçüldük, hodbinlik, hotkâmlık.
özümdük, benimseme, alışma; özümdük kıl-: alışmak, benimsemek, kendine mal etmek.
P
paal, saal I sözünün tekidir.
paan, saan sözünün tekidir.
paana = maana II.
paanala = maanala-.
pabrik = fabrika.
pacalista, r. kon. “pojaluysta”: lütfen, rice ederim.
paçke, r. “paçka”: paket, takım.
paçki = baçiki.
pada, f. 1. inek; 2: boynuzlu hayvan.
padağa, sadağa sözünün tekidir, sadağa – mekkâre tutmak; 2. mec. (alkollü içki dolu) büyük kâse.
padışa = badışa.
padışaçıl = badışaçıl.
pahot = pohod.
paket, r. paket.
pakta, f. pamuk.
paktaçı, pamuk yetiştiren, pamuk ekimi ile uğraşan .
paktaçılık, pamukçuluk.
pakti = fakti.
pakultet = fakultet.
palan = balança; palan - pustan yahut palan - tükün: filân - fıstan; filân - festekis.
palança = balançak.
palata, r. kamara.
palek, f. yaprak (kavun, hıyar yaprakları): palek ur-: yaprak açmak.
palet = balit.
paliysa = politsiya.
paloo, f. pilâv; paloo bas-: plâv pişirmek; paloo bastır-: plâv pişirtmek.
palto, r. palto.
pameşçik = pomeşçik.
pamiliya = familya.
pan, a. sırk. fen.
panar, r. fener.
panetika = fonetika.
panğsat, f. tar. beşyüz kişinin başında duran (hanlık zamanında ve basmaçılarda bir memuriyettir).
panıslamçıldık, panislâmizm: islâm birliği tarafdarlığı.
panke, r. (bank)’ kağıtla oynanan kumar oyunu.: panke oyno: kâğıtla kumar oynamak.
pankeçilik, kumarbazlık (iskambil oynamak suretiyle).
pantürkçüldük, pantürkizm: türk birliği taraftarlığı.
papik, f. saçakçık.
papiros, r. cigara.
papka, r. dosya gömleği.
par I, r. çift; eş, denk; al sağa parkelbeyt: o sana denk değildir.
par II, f. yelek, kuş tüyü; par cazdık: kuş tüyünden yastık.
para = bara I.
paraboy, r. “paravoy”: buharla işliyen, buhar kuvvetile işleyen motör.
paraboz, r. “paravoz”: lokomotif.
paraçı = barakor.
parad, r. resmi geçit.
paragraf, f. bent, paragraphe.
parakot = parahod.
parallel, r. muvazi.
parallelizm, r. muavazat, tevazi.
parançı = barançı.
paranda, f. kuş.
parasat, a. feraset, zihin uyanıklığı, çabuk kavrayış.
parasattuu, ferasetli, kavrayışlı, anlayışlı.
parda, f. perde, örtü.
parfümer, r. ıtrıyat, parmumerie.
parğa, arga sözünün tekidir.
parız = barız.
park, r. park, garaj, traktor parkı, traktör garajı.
parla- I, çift etmek, bir tekin eşini bulup çift yapmak: eki- ekinden parlap koy: ikişer ikişerden çift yaprak koy, çifte çifte koy.
parla- II, (gözyaşları hakkında): parlap parlap töktü caştı folk. bol bol göz yaşları döktü.
parlament, r. parlamento.
parlat-, et. parla-II’den; dalay caşın patlatkan bir hayli göz yaşını döktürmüş.
parmakçılık = formalizm.
parman, f. ferman, emir, buyrultu.
parahod, r. vapur.
parsı, f. farisî, farsça; parsça: fars dilinde.
part, r. (rusça partiyniy sözünün kısaltılmış şeklidir, başka bazı sözlerin önüne konularak, onlarla tek bir teşkil eder: partkabinet gibi, bu, parti kabinesi demektir; m.).
parta, r. mektep sırası.
partbilet, r. (bu da “partiyniy bilet” sözünün kısaltılmış şeklidir, ki parti bileti, yani partiye intisap vesikası demektir; M.).
partizan = partizan.
partiya, r. sis, 1. parti, fırka; 2. kon. parti azası, partiye mensup; partiye bol: partiye yazılmak, aza olmak; men partiyadamın yahut kon. partıyamın: ben partiye mensubum, parti azasındanım; men partiyada emesmin yahut partiyada cokmun: ben fırkada değilim, fırkasızım, bitarafım.
Dostları ilə paylaş: |