sanaşuu, et. sanaş-‘tan
sanat I, 1. nasihat, ibret, misal, örnek nümune olacak şey; sen bir sanatı kılğalı turasinğ: sen bir kötülük yapmayı düşünüyorsun; sağa kalbağan sanatı kılayın: sana öyle bir şey yaparım, ki çok uzun zaman unutamazsın; 2. bir yığın kıyafeli vecizelerden düzülmüş olan şarkı; şarkı kalıbına dökülen tekerleme.
sanat II, 1. hesap, sayı; sanatcetkis yahut sanatı sandan ötüptür: hesapsız çok: sanattan ötkör-: hesabını almak; saymak 2. gram. es. adet ismi.
sanat- III, et. sana- I’den; naktay sanıp al-: nakten almak.
sanatay: kara sanatay ═ karasanatay.
sanatçı, hesaplıyan saaat, sayaç.
sanatıluu, sayılmış, tam okadar; sanatıluu altı ay folk. tam altı ay.
sanatsız, hesapsız çok.
sancıra, a. şecere, soy sop.
sancıraçı, şecereler uzmanı.
sancırğa 1. süs (başlıca, göç zamanında yük hayvanlarına takılan süsler); 2. alıcı kuş için eğere takılan köstek.
Dostları ilə paylaş: |