sekretar, r. kâtip, sekreter.
sekretariat, r. sekreterlik dairesi.
seksegey, saçları ürpermiş, kabarmış olan.
seksen, seksen.
seksenğde-, 1. silkinmek, sallanmak, dalgalanmak (saçlar hakkında); seksenğdep cügürüp kele atat: perişan saçlarını dalgalandırarak koşup geliyor; 2. mec. hırslanmak (kızmak), hiddetle üzerine atılmak.
seksenğdet-, et. seksenğde-‘ den.
seksey = seksenğde-.
seksiye, kon. = sektsiya.
sekta, r. mezhep, tarik.
sektant, r. aykırı bir mezhebe mensup olan.
sektançılık, mezhepçilik.
sektor, r. bölge, kıtâi daire.
sektsiya, r. şube, bölme.
sekunda, r. saniye.
sel I: sel sayak = selsayak.
sel II, a. sel; yağmurdan hasıl olup şiddetle ve köpürerek akan su.
selbi- I, sadaka vermek; fıkraya bir şey vermek.
selbi- II, kuruluşunu tamamlamak; üyümdü selbip aldım: evimin kuruluşunu tamamladım, obamı gereği gibi tanzim ettim.
selbik, fakirlik dolayısıyla alınan bir şey; sadaka.
selde I, f. sarık; selde oron-: sarık sarmak, sarık taşımak; selde cip bk. cip; seldesine çok tüşkön moldo: : kurnaz, kalleş hoca; kızıl selde al. kırmızı sarık.
Dostları ilə paylaş: |