separator, r. sütten kaymağı ayıran makine.
sepil, sur, kale duvaraı; tabya, bastiyon.
sepkiç: tohum ekme makinesi.
sepkil, ciltteki çil; sepki cüzdüü: yüzü çilli olan.
sepkilden-, çille örtülmek, çillenmek.
sepkildüü, çilli.
septe-, düzeltmek, yoluna koymak; eptep septep: türlü çareler ve usullerle hareket etmek, her türlü çarelere başvurarak; eptep septep ookat kılğan: zor geçiniyor.
septeş-, biri birine yardım etmek, ihtiyaç zamanında mevcudu aralarında paylaşmak.
septir-, et. sep III’ ten.
septöö, düzeltme; yoluna koma.
septööçü, düzeltici, tamirci; septööçü ustakana: tamir atelyesi.
septüü, çeyizli (kız hakkında); saptüü kız: çeyizli kız.
ser I, 1. = seer; 2. = sıykır.
ser II, f. (Cenubî Kırgızlıkta) bol, mebzûl; ser sakal: kabasakal, kabarık ve büyük sakallı; ser dımak folk. aç gözlü.
Dostları ilə paylaş: |