A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə1456/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   1452   1453   1454   1455   1456   1457   1458   1459   ...   1828
sıranğke = siranğke.

sırastı, bir efsanevî yılanın adıdır.

sıray-, kütleden ayrı bulunmak, tek başına kalmak.

sırçı, boyacı.

sırda-, boyamak, boya sürmek, cilâlamak.

sırdal-, boynmak; cilâlanmak.

sırdana, a – f. malûm, etraflıça tetkik edilmiş olan; sırdana at: bütün adetleri ve tabiatı gereği gibi bilinmiş ve tetkik edilmiş olan at.

sırdaş I, sırdaş, sır arkadaşı.

sırdaş- II, biri birine sırlarını söylemek.

sırdaştır-, et. sırdaş-‘ den.

sırdat-, et. sırda-‘ dan.

sırdığaç, sırdığaş, kaşı boyalı olan (eyer hakkında).

sırduu, 1. boyalı; cilâlı; 2. bir sırduu: ayrıca bir hususiyete malik olan.

sırga = sırğak; kulağına sırğa kılabız mec.: kendisini malûmattar ediyoruz, kulağında küpe. olsun (harfiyen: kulağına küpe takıyoruz).

sırğak, küpe.

sırgana-, kaymak.

sırğanakta- = sırğana-.

sırkoo, 1. hastalık; 2. hasta.

sırkoola-, hastalanmak.

sırkooluu, hastalıklı.

sırmak, önceden suda ıslatılmaksızın kabuğundan ayıklanmış olan darı.

sırt-, 1. dış taraf, dış görünüş; sırttan okutuu yahut sırttan okuu: muhabere ile tedris; sırttan kes-: gıyaben hükmetmek: sırttan kesil-: gıyaben mahkûm olmak; sırt sal-: hasmane ve beğenmiyerek muamele etmek, surat asmak, küsmek; sen mağa emne sırtınğdı salıp kalgansınğ?: sen bana neden küstün!; at kuyruğun sırtına salıp (yahut basıp) oynoktop ketti: at kuyruğunu dikerek ve kıç atarak gitti; 2. sırt (bıçağın, palanın); bıçaktın sırtı: üzerindeki düz ova, yayla.

sırtkı, haricî, dıştaki; sırtkı körünüş; haricî görünüş; sırtkı okuu yahut sırtkı okutuu: muhabere ile tedris.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1452   1453   1454   1455   1456   1457   1458   1459   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin