ada, a. uç, nihayet; kemal; ada bol- : bitmek,sonuna ermek; ada kıl- : bitirmek, sonuna erdirmek.
adabat, a. düşmanlık (adavet ? M.) .
adabattuu, muhasım (düşmalık besleyen)
adabiy, a. edebi; adabiy til: edebi dil.
adabiyat, a. edebiyat.
adabiyatçı, edebiyatçı, edip.
adabiyatçıl, edebiyat meraklısı.
adabiyatçılık, edebiyatla uğraşma veya edebiyata kapılma.
adal, a. 1. temiz (şeriat tarafından müsaade edilen), eşektin küçü adal, sütü aram ats. : eşeğin gücü helal, sütü ise haram; koy adal öldü:koyun dinimerasimle öldü (kesildi) ; adal malım:namusluca kazaöılan hayvanlarım; kolumda bir uy, bir torpokton başka adaldan tügüm cok: elimde bir inekten ve bir buzağıdan başka hiçbir hayvanım yoktur.
adalda-, helallığa riayet etme (şeriatın istekleri hususunda) ; koydu adaldap keldi: koyunu dini merasime riayet ederek kesti.