şimirüü, işs. şimir- II'den.
şimşi-, koklamak (köpek hakkında); koklayıp izini bulmak.
şimşile. = şimşi-,
simşit-, et. şimşi-'den.
şimüür yahut şimir kuuray: struma-
ria veya leontodon autumnalis denilen bitki.
şinel, r. kaput (asker kaputu).
şipte-, gizlice sıvışmak.
şire I f. 1. şurup, çorbanın üstüne çıkan yağ tabakası, tatlı usare, şekerlilik, 2. tat, çeşni.
şire. II. 1. kaynamak (demir ve çelik hakkında): 2. dolmak (diyelim, çukurların tipi zamanında karla dolması gibi); butuma tiken ek şi-rep (yahut şirelip) kaldı: bacağıma, birçok diken battı; koydun cünü-nö kum şirep kaldı: koyun yününe pek çok kum dolmuş.
şirel-, pas. şire.. ıı'den; kegi cürögü-no şirele herdi: -kini kalbinde birikti; daha ör. bk. şire ıı.
şirelüü, tadı hoş lezzetli; kebinğ tattı
şirelüü folk.: sözün hoş ve tatlı.
Dostları ilə paylaş: |