taandık, aidiyet, mülkiyet; bul maa taandık at: bu, bana ait attır; ta-andrk kurandısı: gram.mülkiyet affiksi; taandık ayruuçu gram. mülkiyet attribut'si.
taam-, tanımak; itiraf etmek.
taanıgıs, tanımıyacak; tanımaz; taanığıs bolaıp özgörgön: tanınmıyamıyacak derecede değişmiş.
taanığsız = taanığıs.
taanıl, tanılmak, itiraf edilmek.
taanıldır-, et. taanıl-'dan.
taamınal, alâmetli işaretli, bildik, tanıdık; taanımal üygö keldi: tamdık eve geldi.
taanış I, tanıdık.
taanış- II, birisiyle tanışmak, birşey hakkında malûmat almak.
taanıt-, tanıtmak; bul kişilerge seni taanıtkan men elem: bu adamlara seni ben tanıtmıştım; babanğdı ta. anıtamî: ben sana babanı tanıtırım.; eyerdin kaşın taanıttı bk. kaş 1,2.