talan-, yağma edilmek, soyulmak.
talant-, r. istidat, deha
talantuu, aşırı istidatlı.
talanttuuluk, aşırı istidat sahibi olmaklık.
talanuu yağma edilme, soyulma.
talap, a. temayül, talep, iddia.
talapker, a.f. arzu eden, temayül e-den, iddiada bulunan, talip olan.
talaptan-, talebi olmak, tamayülü olmak, arzusu omak, iddida bulunmak.
talaptaş, aynı şeyi istiyenler, aynı maksada doğru yürüyenler.
talaptuu, arzulu, talepli, istekli.
talaş l kavga niza; eç kimdinğ talaşı çok: kimse itiraz etmiyor; küz-talaş maalı ats. güz-mücadele (kışlık geçimini sağlamak için uğraşma) çağıdır; talaş- tartış kavga ve niza
talaş., II münakaşa etmek, münazaa etmek, itiraz etmek, iddiada bulunmak; can talaş bk. can II; namısmğdı talaşam: senin şerefini, namusunu müdafaa ediyorum.
talaşsız, kavgasız, münazaasız, nizalı olmıyan; talaşsız nerse: nizalı olmıyan nesne.
talaştır-, et. talaş- h'den; çoku talaş-tıra berip kaldı: kafa tepesine bir iki defa indirdi (şiddetle vurdu); can talaştır bk. can II.
Dostları ilə paylaş: |