talaşuu, işs. talaş- ıfden; can talaşu-u: 1) ölümle mücadele, ihtizar, can çekişme; 2) mec. umutsuzca (nev- midane) gayret sarfetme.
talat-yağma ettirmek; çöbön malğa talattı: otunu hayvanlara çiğnetti; talatıp kpydıu' eline altmış töö se-bimdi: folk. çeyizim olan altmış deveyi halka yağma ettirdi.
talatuu; işs. talat-'dan.
talay = dalay.
talda-, 1. ayrı ayrı dallara ayırmak; 2. dikkatla seçmek, ayırtlamakr çeşitlemek; 3tahlil etmek; taldap kara-: ayrı ayrı bakmak, inceden inceye tetkiki etmek.