tamız- II, damlatmak; düşmandın çırağına may tamız- mec. düşmanın değirmenine su akıtmak (harf.: düşmanın çırağına yağ damlatmak); oozğo suu tamız (ölüm halinde olan kimsenin) ağzına su damlatmak (tâki ıstırabı hafiflesin); oozuna suu tamızıp kaldı mec.: son dakikaları yaşıyor.
tamız III, tutuşturmak, yakmak; öşkön ottu tamızdınğ, ölgön candı tirgizdinğ fok.: sönmüş olan ateşi (yeniden) tutuşturdun, ölen canı dirilttin.